Çağrı Merkezi: 0 532 298 17 73 | Email : aykut@tasarimdanimalata.com

Monthly Archives: Şubat 2022


Omurga Ameliyatında 3 Boyutlu Yazıcı Kullanıldı

3 boyutlu yazıcılar hayatımızın bir parçası olmaya devam ediyor ve gün geçtikçe çok daha fazla alanda karşımıza çıkıyor. 3 boyutlu yazıcı teknolojisinin en çok kullanıldığı ve en heyecan verici gelişmelerin yaşandığı elbette sağlık sektörü.

 

Omur

 

Çin’in Beijing şehrinde yaşanan bir gelişme tekrar tüm gözleri 3 boyutlu yazıcıların üzerine çekti. Kemik kanseri olan bir çoçuğa 3 boyutlu yazıcı ile basılmış yapay bir omur takıldı ve ameliyat başarılı oldu. Doktorlar öncelikle 12 yaşındaki Minghao’nun boynunda ikinci omurunda bulunan  tümörü aldı ve buraya 3 boyutlu yazıcı ile basılmış yeni omuru yerleştirdi.

 

3d yazıcı

 

Normal koşullarda hastalıklı bir omur için içi boş bir titanyum tüp kullanılmaktadır. Hasta böyle bir ameliyat sonrasında en az 3 ay dinlenme süreci geçirmek zorunda ve bu dinlenme sürecinde hastanın kafası vidalarla sabitlenir çünkü kafasının yatağa dokunmaması gerekmektedir. 3 boyutlu yazıcı teknolojisi ile üretilen omur ise hastaya yerleştirildikten sonra hasta çok daha rahat bir şekilde bu dinlenme sürecini atlatabiliyor ve kafasını sabit tutmak için vidalama işlemi gerekmiyor. Yerleştirilen parça omuru taklit ettiği için hasta çok daha rahat bir iyileşme süreci geçiriyor.

Ameliyattan 5 gün sonra açıklama yapan doktorlar, hastanın hızlı bir şekilde iyileşme sürecine girdiğini ve ameliyatın başarılı olduğunu söylediler.

 



Fossilized Projesi Beton Kullanılarak Üretim Yapılmasının Önünü Açıyor

Hatırlarsanız; bir hammadde olarak beton, devasa 3D yazıcılar tarafından üretilmiş olan gerçek bir evin hikayesiyle de gündeme gelmişti. Üstelik evin 3D yazıcıyla üretilmiş olmasının yanı sıra, sadece 24 saat içerisinde üretilmiş olması da oldukça hayret vericiydi. 

Bartlett School of Architecture‘da 4 Master öğrencisi tarafından hayata geçirilen Fossilized adlı proje, beton üretiminde sanat ve sağlamlık kavramlarını bir araya getirerek mimari alanda umut verici bir kapının aralanmasını sağlıyor.

 

 

 

Kendilerini “Amalgama” grubunun çatısı altında toplayan öğrenciler, -Alvaro Rodriguez, Francesca Camilerri, Nadia Doukhi ve Roman Strukov- aslında bir yıldır bu proje üzerinde çalıştıklarını ve bu tür bir beton üretim tekniğinin sektöre getirdiği faydaları şu şekilde açıklıyorlar:

“Fossilized projesi, betonun günümüzdeki mevcut kullanım alanlarındaki sanatsal ruh yoksunluğunu ortadan kaldırmak amacıyla, daha yapısal bir dokunuşu 3D yazıcıların yetenekleriyle birleştirerek aslında betonun sanatsal yönünü ortaya çıkarmak için geliştirildi.”

Bir grup araştırmacı ve meraklı öğrencinin elde ettiği sonuçlar aslında hiç de fena sayılmaz. İlk bakışta, beton gibi sıcaklık ve akışkanlık derecesinin önemli olduğu bir hammaddeyi 3D yazıcılarda kullanmak oldukça zor gibi

 

Kendilerini “Amalgama” grubunun çatısı altında toplayan öğrenciler, -Alvaro Rodriguez, Francesca Camilerri, Nadia Doukhi ve Roman Strukov- aslında bir yıldır bu proje üzerinde çalıştıklarını ve bu tür bir beton üretim tekniğinin sektöre getirdiği faydaları şu şekilde açıklıyorlar:

“Fossilized projesi, betonun günümüzdeki mevcut kullanım alanlarındaki sanatsal ruh yoksunluğunu ortadan kaldırmak amacıyla, daha yapısal bir dokunuşu 3D yazıcıların yetenekleriyle birleştirerek aslında betonun sanatsal yönünü ortaya çıkarmak için geliştirildi.”

Bir grup araştırmacı ve meraklı öğrencinin elde ettiği sonuçlar aslında hiç de fena sayılmaz. İlk bakışta, beton gibi sıcaklık ve akışkanlık derecesinin önemli olduğu bir hammaddeyi 3D yazıcılarda kullanmak oldukça zor gibi gözükse de resimdeki sanatsal yapı, bunun tam anlamıyla mümkün olduğunu kanıtlıyor.

Ortaya çıkan eserin dönemeçli yapısı ve tıpkı bilim-kurgu filmlerinden tanıdığımız devasa tapınak kolonlarının da tasarıma ayrı bir boyut kazandırdığı hissediliyor.

 

 

 

Bu projeyle birlikte Amalgama takımı, buldukları Fossilized isimli bu yeni tekniğin mimari alanda geleneksel yöntemlere kıyasla harcanan toplam beton miktarını önemli ölçüde azaltacağını belirtiyor. Ancak bu projenin gerçek hayat senaryolarına ne kadar uyumlu olabileceği de Amalgama takımı tarafından kuşkulu bir durum olarak benliğini koruyor.

Projenin ileriki zamanlarda ne gibi fırsatları beraberinde getireceğini görmek için şu an beklemekten başka bir seçeneğimiz yok gibi görünüyor.



3 Boyutlu Lazer Tarama Teknolojisi

Temelde bir lazer ve bu lazer ışınının algıladığı alanı alıglayan kamera teknolojisi çalışma prensibi ile 3 boyutlu nokta bulutu elde eden sistemlerdir. Lazer tarama sistemleri lazer ışının parça üzerine yansıması ve bu ışının geri yansıması sonucu kameranın lazer ışınının üzerinde düşürdüğü noktaların koordinatlarının belirlenmesi ile datayı elde eder.

3 boyutlu lazer tarama sistemleri kamera ve lazer ışının birbirene göre yaptığı optimum açı ile maksimum data ve maksimum hassasiyeti sağlamaktadır. Bu açının fazla olması alınan data miktarını azaltır açının dar olması ise hassasiyetten ödün vermek anlamına gelir.

 

 

Lazer teknolojisi line laser veya cross laser olarak kullanılır. Line laser scanner tek çizgi lazeri ifade eder, cross laser scanner çoklu çizgi lazeri ifade etmektedir.  Line laser scanner teknolojisi ağırlıklı olarak manual coordinat arm sistemleri ile birlikte kullanılırken cross laser scanner sistemleri CMM ( coordinat measuring machine) sistemleri ile birlikte kullanılmaktadır.

3 boyutlu lazer tarama teknolojileri parça yapısından çok az etkilenmektedir. Günümüz teknolojisinde lazer tarama parlak ve koyu renkli yüzeylerde optik tarama teknolojilerine göre daha verimli sonuçlar verebilmektedir. Buna karşın lazer tarama sistemlerinin çözünürlük değerleri henüz optik tarama sistemleri kadar verimli değildir.

3 boyutlu lazer tarama sistemlerinin avantajları

  • Düz yüzeylerde daha hızlı tarama imkânı verir.
  • Parlak parçalarda ve koyu renkli parçalarda yüzeye herhangi bir işlem yapmadan tarama yapılabilir.
  • 3 boyutlu kollu sistemler ile kullanıldığında kol mesafesine göre istenilen bölge taranabilir.
  • Eş zamanlı tarama imkânı verir.
  • 3 boyutlu kollu sistemler ile kullanıldığında hem lazer tarama hemde probe ile ölçme imkânı verir.
  • Gün ışığından etkilenmez.
  • Spreyleme gibi yüzey matlaştırma işlemine ihtiyaç duymaz. ( şeffaf parçalar hariç)
  • Ergonomik ve kullanımı kolaydır.

Yukarıdaki özelliklere göre 3 boyutlu lazer tarama sistemleri  yoğun olarak aşağıdaki sektörlerde tercih edilmektedir.

  •  Sac kalıbı ve sac imalatı
  • Döküm sektörü
  • Kompozit sektörü
  • Kauçuk sektörü
  • Boru imalatı
  • Diğer düz formlu parça üretilen sektörler
  • Bölgesel ölçüme ihtiyaç duyulan sektörler


İşte Dünyanın En Büyük 3B Yazıcıları

3B Yazıcı pazarında talebin en yoğun olduğu alan son tüketiciye yönelik masaüstü 3B yazıcılar olmasına karşın, bu tip yazıcılar profesyonel sektördeki gereksinimleri karşılamak yerine tekil kullanıcıların ihtiyaçlarına yönelik olarak üretildikleri için çoğu zaman kapsamlı projeler için boyut, hız ve kalite konusunda yetersiz kalabiliyorlar.

General Electric, Peugeot, Hyundai, NASA ve daha birçok şirket biz henüz 3B yazıcıların ne olduğunu dâhi anlamamışken çoktan bu teknolojinin sınırlarını zorluyorlardı.

Ultimaker ve MakerBot gibi dünya çapında başarıya ulaşmış girişimler hayatımıza girip, masaüstü 3B yazıcılarını tanıtmadan önce sektörde ne tür 3B yazıcıların kullanıldığını merak ediyorsanız, sizler için hazırladığımız “Hayatınız Boyunca Görebileceğiniz 10 Devasa 3B Yazıcı” listesine aşağıdan göz atmaya başlayabilirsiniz.

3B Yazıcı pazarında talebin en yoğun olduğu alan son tüketiciye yönelik masaüstü 3B yazıcılar olmasına karşın, bu tip yazıcılar profesyonel sektördeki gereksinimleri karşılamak yerine tekil kullanıcıların ihtiyaçlarına yönelik olarak üretildikleri için çoğu zaman kapsamlı projeler için boyut, hız ve kalite konusunda yetersiz kalabiliyorlar.

General Electric, Peugeot, Hyundai, NASA ve daha birçok şirket biz henüz 3B yazıcıların ne olduğunu dâhi anlamamışken çoktan bu teknolojinin sınırlarını zorluyorlardı.

Ultimaker ve MakerBot gibi dünya çapında başarıya ulaşmış girişimler hayatımıza girip, masaüstü 3B yazıcılarını tanıtmadan önce sektörde ne tür 3B yazıcıların kullanıldığını merak ediyorsanız, sizler için hazırladığımız “Hayatınız Boyunca Görebileceğiniz 10 Devasa 3B Yazıcı” listesine aşağıdan göz atmaya başlayabilirsiniz.

  1. BAAM (Üretici: Cincinnati Incorporated)

Ne üretiyor?: Otomobil

 

 

  1. KamerMaker (Üretici: KamerMaker)

Ne üretiyor?: Ev

 

 

  1. D-Shape (Üretici: D-Shape)

Ne üretiyor/üretecek?: Ay koşullarına uygun evler üretmeyi amaçlıyor.

 

 

  1. WASP Big Delta: (Üretici: WASP)

Ne üretiyor?: Çevre dostu barınaklar üretmek için 12 metre uzunluğundaki devasa bir 3B yazıcı

 

 

  1. BetAbram: (Üretici: BetAbram)

Ne üretiyor?: Talebe bağlı olarak beton evler inşa edebilen bir 3D yazıcı

 

 

  1. WinSun 3D Printer: (Üretici: WinSun)

Ne üretiyor? Dünyanın en büyük 3D yazıcısını kullanarak binalar inşa ediyor.

 

 

  1. EBAM 300: (Üretici: Sciaky)

Ne üretiyor?: Dünyanın en büyük metal 3B yazıcısı

 

 

  1. Materialise Mammoth (Mamut): (Üretici: Materialise)

Ne üretiyor?: Dünyanın en büyük SLA 3B yazıcısı

 

 

  1. BigRep ONE V3: (Üretici BigRep)

Ne üretiyor? Eviniz için mobilya üretmeyi amaçlıyor

 

10.T3500: (Üretici: Tractus 3D)

Ne üretiyor? Havacılık alanıyla ilgili projeleri hayata geçirmeyi amaçlıyor

 



3D Üretim ile yapabileceklerinizin sınırı yok ama biz birkaçını sizin için derledik.

1- Drone (Quadcopter)

3D ÜretimBugün ben de Drone istiyorum diyen kişilerin sayısındaki artışı farkettiniz mi? 3D Yazıcılar sayesinde bu dileği yerine getirmek hızlı, kolay ve maliyeti çok düşük.

2- Hidroelektrik Jenaratörü

3D Üretim

Japonya’daki  nükleer enerji endüstrisi tsunami felaketinden sonra büyük darbe alınca tasarımcılar dünya yaşamını etkilemeyecek bir elektrik üretim yöntemi aramaya başladılar. 3D Yazıcılar, bu noktada ülkeyi harap eden dalgaların gücünü kullanan bir alternatif geliştirdi. Parçaları 3D yazıcıda üretilmiş olan bu jenaratör, dinamonun hareketini suyla sağlayarak elektrik üretiyor. Şimdilik küçük bir adım gibi görünse de, geleceği şekillendirecek teknolojilerden biri olacağı kesin!

 3- Vinyl Kayıt

3D Üretim

Taş Plakların büyüsünden kurtulamayanlardan mısınız? Çok yakın bir gelecekte kendi plaklarınızı evinizde basabileceğinizi söylesek…

Amanda Ghassaei audio dosyalarını 3D formatına çevirecek devrim niteliğindeki buluşuyla 3D yazıcıyla plak basmayı mümkün hale getiriyor.

Ses kalitesi henüz bir plak kadar tatmin edici değilse de meraklılarına özledikleri nostaljiyi yaşatacak gibi görünüyor.

4- Aston Martin DB5 (James Bond Arabası)

3D Üretim

Aston Martin deyince sizin de ilk aklınıza gelen 007 James Bond ise burayı dikkatle okuyun!

Skyfall filminde hatırlarsanız James Bond’u dünya çapında üne kavuşturan araba 1960 Aston Martin DB5 yeniden gündeme gelmişti. Ancak bu arabanın artık çok nadir bulunan pahalı bir parça olması ve James Bond’un aksiyonla dolu tarihi göz önüne alınınca, üretici firma  bu nadide parçayı prodüksiyon için ödünç vermekten çekiniyor. İşte yine üretim gücüyle 3D Üretim devreye girdiği bu noktada arabanın 1/3 ölçekli, her türlü çarpmaya, kurşunlanmaya ve yakılmaya müsait versiyonu ortaya çıkmış. Orjinalinden neredeyse hiç farkı yok siz ne dersiniz?

5- Bisiklet

3D Üretim

Hafif olduğu kadar alimünyum veya çelikten üretilmiş kadar güçlü bu bisiklet de 3D Yazıcı ile basıldı!

6- Bikini

3D Üretim

Tabiki moda da 3D Üretim teknolojisini en etkli kullanan sektörlerden. Kıyafet, takı, ayakkabı derken işte karşınızda 3D yazıcıların ürettiği bikini!

Rahat, tamamen su geçirmez ve nemi hissettirmez 3D basılmış bikini! Çok değil bir kaç yıl içerisinde mağazaya gidip çeşit çeşit bikinleri denemek yerine vücudunuzu kameralarla taratarak, tamamen sizin ölçülerinizde özel bikininizi bastırabilirsiniz!

7- Gitar

3D Üretim

Orjinal ve kendine has olmak günümüzde popülerliğini arttırırken, bireysel tarzını her alana yansıtmak da moda oldu. İşte bir örnek!

Gitarınızı nasıl basalım? Rengini, motifini siz seçin ve size özel gitarınızla ruhunuzun gıdası müziği daha da içselleştirin!

8- Kahve Kupası

3D Üretim

Kahve tutkunlarındansanız, sevginizi yansıtacak bu tasarımı evinizde üretebilirsiniz! Üstelik aynı anda birden fazla üretip bu sevgiyi sevdiklerinizle de paylaşmak mümkün!

9- Hand-made Camera Lens

3D Üretim

Bir kamera lensi oluşturmak oldukça karmaşık olabilir ancak 3D yazıcılar sayesinde kendinize ait bu kamera lensini üretebilir hatta kendi yaratıcılığınız ile farklı fonksiyonlar ekleyebilirsiniz! Bu lensin yaratıcısı lensdeki cam ve diğer parçaların üretiminde akrilik kullanıyor. Sonuçlar oldukça sanatsal http://suzuki11.tumblr.com/

10 – 3D Üretilmiş, çoçuklarınızın muhteşem eserleri

3D Üretim

Hiç çocuğunuzun hayal gücünün sınırlarını zorlayan tasarımlarını gerçeğe dönüştürmeyi içinizden geçirdiniz mi? Cevap evetse artık bunu yapmak mümkün! Çocuklarınızın rengarenk çizimlerini üç boyutlu sanat eserlerine dönüştürebilirsiniz. Bu küçük objelerin çalışma masanızda veya evinizde nasıl görüneceğini hayal edin veya çocuğunuzun yaratıcılığını ödüllendirmek için bir kupa gibi kullanın, tamamen size kalmış ☺



Kendi Bisikletinizi Yaratın: colorFabb’den 3D Yazıcı ile Üretilmiş Yarış Bisikleti

Üçüncü sanayi devriminin kapımıza dayanmasıyla birlikte toplu üretim yerini kişisel üretime bırakıyor.

Kişisel üretim deyince kulağa hoş gelen bir proje de ünlü filament üreticisi colorFabb’de çalışan Stephan Schürmann tarafından geçenlerde başlatıldı.

 

Bu projeyle birlikte son kullanıcıların, evlerinde -gerçek yaşam koşullarında test edilmiş- bir bisiklet üretebilmesini amaçlayan Schürmann, tüm 3D modelleri ve üretim aşamasını internet sitesinde paylaştı. Buradan ulaşabilirsiniz.

Üretim sürecindeyse daha güçlü ve sağlam içeriğiyle şirketin özel olarak geliştirdiği XT-CF20 isimli filament kullanıldı.

 

 

Bununla birlikte proje, bireylerin kendi fiziksel özelliklerine göre bisiklet üretmesinin de önünü açmış oluyor. Şöyle ki indirdiğiniz 3D modelleri istediğiniz gibi özelleştirebiliyor hatta kendi boyunuza ve kilonuza göre yeniden tasarlayabiliyorsunuz.

Sonuç olarak gerçekten çalışan ve sağlam bir bisiklete sahip oluyorsunuz. Kurulum aşaması şu anda her kullanıcının gerçekleştirebileceği bir seviyede olmasa da, kuşkusuz gelecekte bizi neler beklediğinin küçük bir habercisi.

Ayrıca bisiklete ait bir videoya aşağıdan ulaşabilirsiniz:

 



Hepimiz, doğaya en az insan elinin değdiği günleri hayal ediyoruz, doğaya en az zarar verilen zamanları, her şeyin doğayla uyumlu olduğu bir dünyayı. Bir gün böyle bir dünyada yaşıyor olabilecek miyiz bilinmez ama bilim adamları şimdiden çalışmalara başladı.

BMW, Geleceğin Konsept Arabası Maasaica ile Karşınızda!

BMW
BMW Konsept Aracı Maasaica

İsveçli bir tasarımcı, Erik Melldahl, bu günlerin geldiğini öngören, Serengeti için tasarladığı konsept arabası “Maasaica”yı tanıtmak için BMW ile işbirliği yaptı. Böyle bir aracın tam üretimi bir kaç on yıl ötede olsa da, geleceğe ışık tutması ve günümüz tasarım sürecini geliştirmesi adına oldukça ilham verici.

Bir gün Serengeti için kullanılabilir hale gelecek bu aracın üretiminde ileri teknoloji 3d printing ve doğada çözünebilen malzemeler kullanıldı.

Erik Melldahl geleceğin teknolojisi niteliğinde tasarladığı aracı kendi websitesinde ” Maasaica, bölgeye ve doğaya en uygun araç nasıl yapılabilir soruları düşünülerek tasarlandı.” şeklinde açıklıyor.

BMW
Eric Melldahl

“Projenin en önemli amaçlarından biri de kısıtlanmış otomotiv dünyasına yeni fikirler ve bakış açısı getirmek.”

Aracın gövdesi, miselyum (ipliksi mantar yapılar) ve çimenin yetişebileceği 3 boyutlu yazıcılar kullanılarak üretilebilen bir yüzeyden oluşmakta. Söz konusu çimen ve mantar yapıları, gövde dolu ve sağlam bir yüzey oluşturana kadar büyümeye devam ediyor. Bu yapı özellikle, hafif bir gövde oluşturabilmek için tasarlanmış.

BMW takımı ile birlikte çalışmaları yürüten bilim adamı Erik Melldahl 3dprint.com için yaptığı bir röportajda 3 boyutlu dünyanın geleceği için şunları söylüyor;

“Gelecekte fabrikalar sadece bir şey üretmeyecek. Ev eşyaları, kıyafetler, yemek, elektronik yada arabalar gibi geniş bir yelpaze olacak. Ve teknoloji ucuzladığında 3d printing çiftlikleri olan yerel fabrikalar kurulacak. Bir kullanıcı/tüketici, çizimini, bilgisayar dosyasını götürüp ne isterse ürettirebilecek.”

Şu anda hepimiz bu tip bir aracın yollarda olmasına belki 10 belki de 50 yıl olduğunu öngörüyoruz, ve halihazırda Maasaica konsept arabası da 2040 öngörülerek tasarlanmış. Tabii, 3D Printing gibi devrim niteliğindeki teknolojilerin gelişmesi, üretimin ve tasarımın sınırlarının hızla ortadan kalkması sonucu, BMW’nin de umut ettiği gibi bunun daha erken olabileceği gerçeği de bulunduğunu hatırlatmadan geçmeyelim.

Haber Kaynağı;http://3dprint.com/9174/bmw-3d-printed-vehicle/



[vc_row][vc_column width=”1/1″][vc_column_text]

 Ev veya ofis tipi , ya da masaüstü 3D yazıcı olarak adlandırdığımız filament kullanan 3D yazıcıların kullanımı her geçen gün katlanarak artıyor. Bu durumun yeni iş tiplerini ortaya çıkarması kaçınılmazdır. 3D yazıcılarla içiçe olan tasarım dünyası tarafında yeni ortaya çıkan bir iş modeli olan masaüstü 3D yazıcılara yönelik tasarımın ne derecede başarılı ve kalıcı olacağını zaman gösterecek.

Resim

Suyunu kendi kabından alan saksı tasarımı.

Resim

…ve uygulaması .
   Bu alanda ortaya çıkan firmalardan birisi olan “Parallel Goods” , ilk tasarımlarını yayınladı. İnternet sitelerinden herbiri 1.99 dolara indirilebilen yazdırılabilir 3D dosyaları kendi yazıcınızda yazdırdıktan sonra kullanabilirsiniz. Parallel Goods operasyonlarına başlamadan önce ilk modellerini geçtiğimiz aylarda ücretsiz olarak Thingiverse.com’da paylaşıma açtılar. Bu sayede tasarımlarının ne derecede ilgi çekeceğini test etmiş oldular. Thingiverse’deki tasarımlarından aldıkları geri dönüş bilgisi kendilerini tatmin etmiş olacak ki bu girişime geçtiğimiz günlerde start verdiler. Yukarıdaki resimlerde gördüğünüz saksı modeli , Thingiverse’deki test tasarımına aittir.
Günümüzdeki mevcut 3D tasarım araçlarında tasarlanan her ürünün doğrudan 3D yazıcıda yazdırılma şansı yok. Tasarımın yazdırılabilmesi için 3D yazıcıların mantığını kavramış tasarımcılar tarafından düzenlenmesi veya oluşturulması gerekiyor. Bu açıdan bakıldığında Parallel Goos’un bu girişimi akla son derece yatkın geliyor. Düşüncelerinizi aşağıdaki yorum bölümünde paylaşabilirsiniz

[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row]



3D Printer ile Mimari modelleri üretmek



post-process-ilk-son

Bu yazıda 3D yazıcılarda PLA filamenti ile üretilmiş bir parçaya nasıl “Post Process” işlemi uygulanacağını paylaşacağız. Post Processing türkçeye rötüşlama olarak çevrilsede esasında bir süreci anlatmak için kullanılan tanımdır. Ham haldeki bir ürünün, bitirilmiş son haline gelmesi için yapılan işlemlemlerin tümüne Post Processing denebilir.

Başlamadan Önce Yapmanız Gerekenler…

1- İyi bir baskı ile başlayın.

3d baskı katman kalınlığı

Tüm işlemlerin sonucunda modelinizin pürüzsüz bir yüzeye sahip olmasını ve boyama sonrası güzel gözükmesini istiyorsanız kesinlikle iyi bir baskı ile başlamanız gerekir. Makinanızın çözünürlük değerini ayarlayın, unutmayın katmanlar arasındaki çözünürlük değeri yüksek olursa yazıcınız daha kaliteli basacaktır. Fakat yüksek kalite, uzun saatler baskıyı beklemenizi gerektirir. Kaliteyi düşük tutarsanız bu seferde post process işleminde zaman harcarsınız. Bu sebeplerden makinanızın optimum baskı değerini öğremekle işe başlayın.

Örnek: Zortrax M200 3d yazıcı ABS baskıda en yüksek kalitede baskısı 90 mikron olsada ideal baskısını 190 mikron olarak ayarlamak doğru olacaktır. Aynı şekilde Makerbot Replicator 2 PLA baskısında kalite değeri 100 mikron olsada, zaman ve performans açısından 200 mikron daha idealdir.

2- Çalışma Ortamınızı Hazırlayın.

Post process işlemine başlamadan önce kendinize bir mekan hazırlayın. Atölyeniz var ise sorun yok ama işlemi evde gerçekleştirecekseniz temiz hava alan bir mekan olmasına dikkat edin. Tozları tutacak halı gibi eşyaları kaldırın ve eğer sprey boyama yapmayı düşünüyorsanız büyük bir koli almanızı tavsiye ederiz. Boyama işlemini kolinin içinde yaparsanız yanlışlıkla bir yeri boyamamış olursunuz.

3- Gerekli Malzemeleri Edinin.

İşlem sırasında kullanacağınız farklı işlevleri olan malzemeler ve  araçlar olacaktır. Bu malzeme ve araçların hepsi zorunlu olmasada elinizin altında bulunmaları işinizi kolaylaştırır. Aşağıdaki listede yer alanlar dışında  farklı bir çok malzeme ve araç kullanılabilir.  Post Process işlemi sırasında neler kullanıyoruz? Bunları düşündük ve sizlerle paylaştık…

1)  Zımparalama Araçları

3D baskınızdan sonra modelinizdeki yüzeyleri en iyi şekilde temizlemek ve pürüzsüz hale getirmek için farklı tipte zımparalama araçlarına ihtiyaç duyarsınız. Farklı araçlar size daha fazla kontrol sağlayacaktır.

Post Process zimparalama araçları

  • Çeşitli kalınlıklarda zımpara kağıdı : 60-100 kalın kum zımparadan 1200 numaraya kadar ince zımpara kağıdı
  • Kağıt tırnak törpüsü : Zımpara ile müdahale edemiyeceğiz ince yerler için
  • Dremel el aleti : Zorunlu olmasada elinizin altında olması bazen kolaylık sağlayacaktır

2) Emniyet Araçları

Zımpara ve boyama sürecinde oluşan zararlı partüküllerden korunmanız için kesinlikle gereklidir.

Post Process emniyet araçları

 

  • İş Gözlüğü : Zımpara boya gibi işlerde korunmak için
  • Toz Maskesi : Zımpara ve boyama  işleminde zararlı tozları solumamak için
  • İş Eldiveni : Zımpara ve boya yaparken elinizi korumak için iş eldiveni

3) Macun ve Yapıştırma Araçları

Boyama öncesinde yüzeyi pürüzsüz bir biçimde hazırlamanız, kırık parçaları onarmanız için gerekliaraçlardır.

Post Process macun ve yapıştırma araçları

  • Polyester macun : Kuruması biraz daha geç olsada derin çatlak veya bozuk alanlarda kullanılabilir. Zımparalaması yoklama macununa göre daha zordur
  • Rapid yoklama macunu : Otomotiv sektöründe kullanılan yoklama macunu ince alanları kapatmak için kullanılır. Çabuk kurur ve zımparalaması daha kolaydır. Çabuk kuruduğu için uygulamayı hızlı yapmak gerekir
  • Mala ve Spatula  : Macun uygulaması için gerekli farklı boyutlarda.
  • Kloroform veya hızlı yapıştırıcılar : Farklı tip hızlı yapıştırıcılar kullanılabilir. Fakat kloroform parçalarınızı iz bırakmadan ve kaynaştırarak yapıştırır (PLA filamenti için geçerlidir).

4) Temizleme Araçları

Zımparalama ve boya işlemleri süresince modelinizi temizlemeniz yüzeyi daha iyi görmenizi sağlar. Özellikle boyama işleminden önce  modeli iyice temizlerseniz boyanın daha pürüzsüz olmasını sağlarsınız.

Post Process temizleme araçları

  • Bulaşık Süngeri : Zımparalama işlemi sırasında yüzeyleri daha iyi görebilmek için arada ıslak süngerle silmek iyi bir çözümdür.
  • Diş Fırçası : Ulaşması zor yerleri ıslatarak temizleyebilirsiniz.
  • Kalın makyaj Fırçası : Ulaşması zor yerlerdeki tozları temizleyebilirsiniz.
  • Hava tabancası : Hava tabancanız varsa tozları temizlemeniz daha kolay olacaktır.

5) Maskeleme ve Boyama Araçları

Yüzeyin zımparalama ve temizleme işleminden sonra boyama için gerekli araçlar.

Post Process boyama araçları

 

  • Üniversal akrilik astarı : Boyama öncesi astar. Boyanın plastik yüzeye tutunması için gereklidir.
  • Maskeleme bantı : Boya yaparken belli alanları kapatmak için.
  • Oyun hamuru : Bazen maskeleme yaparken zor ve ayrıntılı  yüzeylere bant tutmayabilir. Böyle durumlarda çocuklar için satılan oyun hamurlarını modele yapıştırarak maskeleme aracı olarak kullanılabilirsiniz.
  • Çeşitli renklerde spray boyalar : Düz renkler, fosforlu renkler, metalik renkler kullanılabilir.
  • Boyama sonrası sprey vernik : Parlak veya mat kullanılabilir.

Hazırsanız İşe Koyulalım…

Bu bölümde Post Process için kısaca hangi işlemleri yaptığımızı paylaşacağız. Böylece sizde kendi baskılarınıza bu işlemleri uygulayarak son ürüne daha yakın görseller elde edebilirsiniz.

1- Kalın kum zımparası ile başlayın

Modelin alttaki kaide parçasından başlamaya karar verdik. İlk işlem olarak 60-80 numara kum zımparası ile modeli zımparalamaya başlayalım. Amacımız dışa doğru taşan katmanları taraşlıyarak düz bir yüzey oluşturmak. Bu işlem sırasında katmanların çapraz yönlerine doğru başlattığımız zımparalama işlemini dairesel hareketlerle bitiriyoruz. Arada bir nemli süngerle silerek modeli temizleyin ve işlemi kontrol edin. İşlem bittiğinde modelin yüzeyinde içe doğru ince çizikler kalacaktır. Bunları daha sonra kapatacağız. Fazla zımparalamak özellikle eğimli yüzeylerde deformasyona yol açabilir.

2- Astar boya atın

Bu aşamada yüzeyin kontrolünü daha iyi yapmak ve çok ufak çizik alanları kapatmak için üniversal astar uygulayabilirsiniz. Üniversal astar normalde boya öncesi uygulanan bir üründür. Uygulandığında mat bir yüzey oluşturduğu  bozuk yüzeyleri daha iyi görmemizi sağladığı için kullanıyoruz.

ipucu: 25-30 cm uzaktan uygulayın, kutuyu bolca çalkalayın ve spreyin tetiğine devamlı basmayın. Genellikle sprey boyama yapanlar boyamadan önce çalkalama yaparlar ve boyamaya başlarlar. Doğru boya akışı için 10 tetiklemede bir kutuyu çalkalamayı unutmayın.

3- Sorunlu bölgeleri tespit edin

Astar boyayı 20-25 dk kurumaya bıraktıktan sonra modeli kontrol edin. Sorunlu gördüğünüz bölgeleri kalemle işaretliyebilirsiniz. Şimdi 120 numara ve üstü ince bir zımpara kullanarak tekrar zımparılıyoruz. İşlem sıranda modeli ıslatmanızı tavsiye ederiz. Böylece zımparanın altında boya topaklanması olmayacaktır. Yüzey hoşunuza gidene kadar işleme devam edin.

4- Gerekliyse macun uygulayın 

Eğer zımparalama işlemi sonunda yüzey istediğiniz kadar pürüzsüz olmadıysa macun uygulayabilirsiniz. Modelinizi iyice temizledikten sonra bozuk alanlara veya modelin tümüne macun uygulayayın. Modeldeki sorunlu yüzeylerin ince hatlarda olması sebebiyle Rapid Yoklama Macunu kullandık. Bu macun genellikle kaportacılar tarafından otomobillerin yüzeylerinde oluşan çizikleri kapatmak için kullanılır, ince bir yüzey şeklinde sürülebilir, çabuk kurur ve kolay zımparalanır. İlk denemenizde iyi bir iş çıkaramayabilirsiniz bu sebeple önce bolca deneme yapmanızı tavsiye ederiz.

5- Yüzeyi pürüzsüz olana kadar zımparalayın

Macunun tam kuruması için 1 saat bekleyin. Sonra ince grenli bir zımpara ile tekrar zımparalayın. İşlemin  kolay olması için zımparayı ıslatabilirsiniz. Modelin yüzeyi istediğiniz gibi olduğunda modeli iyice temizleyin ve tekrar üniversal astar uygulayın.

6- Boya ve vernik atarak Post Process’i bitirin. 

Son astardan sonra boyamaya başlayın. Biz modeldeki ana parçaları metalik yeşil bir renk ile boyadık. Vida ve çark gibi parçalara macun ve zımpara uygulamadık. Boyama işlemininde sabırlı olun birinci kat boyada model istediğiniz gibi gözükmeyebilir. İlk katın kurumasını bekleyin ve ikinci kat boyayı uygulayın. Kuruma işlemi sonrasında modeli inceleyin ve gerekirse bir kat daha uygulayın.

Boyama işlemi bittiğinde mat veya parlak vernik uygulayabilirsiniz. Biz modele iki kat parlak vernik uyguladık. Vernik işlemindede spreyi uzaktan ve yavaş yavaş uygulamaya özen gösterin. Birinci kat kuruduktan sonra ikinci katı uygulayabilirsiniz.

ipucu: Boyama ve vernikleme işleminde sabırsız davranmak modelin üzerinde akıtma olmasına ve şimdiye kadar yaptığınız tüm çabaların boşa gitmesine neden olur. Birinci kat boyada modelin yüzeyinin mükemmel olmasını beklemeyin.

 Post Process işleminden oldukça memnun kaldık. Sizde  PLA ile üretilmiş modellerinize bu işlemleri uygulayarak gerçeğe daha yakın prototipler elde edebilirsiniz…

Alıntıdır



Saat Ustası Olmaya Hazır Mısın?

3 boyutu yazıcılar insanlar için daha erişilebilir hale geldikçe, bu makinelerle hayata geçirilebilecek yaratıcı projelere ve hobi ürünlerine de her geçen gün bir yenisi daha ekleniyor.

Geçtiğimiz günlerde Swiss’te bir mühendis olarak çalışan Christoph Lamer tarafından hayata geçirilen Tourbillon saat, Do It Yourself kategorisinde en çok ilgi gören projelerden biri olmayı başardı.

İşte dünyanın ilk tam fonksiyonlu 3B baskı saati: The Christoph Laimer Tourbillon

Saatin bu kadar ilgi görmesinin arkasındaki neden ise kuşkusuz “gerçek anlamda” zaman tutabilmesi. Sadece 35 dakika boyunca çalışabilen saat, süre dolduğunda duruyor ancak ekstra bir dokunuşla tekrar çalışır hale gelebiliyor.

Çoğu zaman metal veya altın gibi değerli materyaller ile üretilen Tourbillon saatler, aynı zamanda karmaşık yapısı nedeniyle üretim aşamasında büyük bir ustalık ve deneyim gerektiriyordu. Ancak 3B yazıcılar bu zahmetli ve uzun üretim sürecini oldukça kolaylaştırıyor. Hatta bir 3B yazıcı sahibiyseniz, yönergeleri izleyerek bir tane de kendiniz için üretebilirsiniz.

Autodesk’in Fusion 360 adlı 3B modelleme programıyla tasarlanan saatin dış kasasında PET-G kullanılırken, dişli gibi iç parçaların üretiminde ise PLAfilament tercih edilmiş.

Çalışma prensibi bakımından tıpkı gerçek bir Tourbillon ile aynı özelliklere sahip olan saat, tam olarak 50 parçadan oluşuyor.

Parçaların büyük bir kısmının 0.1 mikron ile üretildiğini açıklayan Lamer, dişli gibi iç mekanizmaya ait küçük parçaların ise 0.06 mikronda üretildiğini söylüyor. Tabii ki üretim sürecinde, 0.02 mikrona kadar destek verenUltimaker 2’nin de büyük bir avantaj sağladığının altını çizmek gerekiyor.

Gördüğünüz gibi 3 boyutlu yazıcı teknolojisinin sunduğu imkanlar sayesinde artık üretimde sınırlar neredeyse ortadan kalkmak üzere.

Peki ya sizce Ağrı’nın Doğubeyazıt ilçesinde 1944 yılında doğan saat ustası Zeki Uca yıllardır başarıyla sürdürdüğü mesleğini bir gün 3B yazıcılara bırakmak zorunda kalacak mı?



200MB’lık OK GO Müzik Videosu DNA Sarmallarında Başarıyla Depolandı

Microsoft ve University Of Washington işbirliğiyle yürütülen araştırmalar sonucunda bilim adamları hepimizin sahip olduğu DNA sarmallarına 200mb’lık bir müzik videosu depolamayı başardı. Bundan önce 22mb’lık bir veri DNA’larımıza depolanmıştı. Ancak bu sefer depolanan verinin boyutu, ne kadar büyük bir yol kat edildiğini bizlere gösterdi.

DNA’lara veri depolamanın bize getireceği en büyük artılardan birinin, uzun vadeli depolama sıkıntısını çözebilme yeteneği olduğu düşünülüyor. Zira DNA’ların binlerce yıl boyunca veri saklayabileceği aldığımız bilgiler arasında.

 

 

Peki bu teknolojinin temeli neye dayanıyor?

Bildiğiniz gibi DNA’nın temelinde 4 çeşit organik baz bulunuyor. Bunlar Adenin (A), Timin (T), Guanin (G) ve Sitozin (S) olarak sıralanabilir. Araştırmacılar geleneksel 1 ve 0 verilerini organik bazların harflerine dönüştürerek bu depolama işlemini gerçekleştiriyorlar, yani: ATGS baş harfleri.

Baş araştırmacı Luis Ceze, bunun bilim kurgundan çıkmış bir teknoloji gibi göründüğüne katılıyor ve konuya uzak olanlar için şu açıklamalarda bulunuyor: “DNA zaten başlı başına bir veri depolama modülüdür. Doğa, canlı sistemlerin genlerinde veri depolamak için halihazırda bunu kullanıyor.”

Geliştirilen bu teknolojinin 10 yıl içerisinde insan hayatına dokunması bekleniyor. Sizi DNA’mıza depolanan müzik videosuyla baş başa bırakıyoruz.

 

 



3B Kıyafetler Yeni Bir Trend Olma Yolunda

Huddersfield Üniversitesi’nden bir öğrenci bitirme tezinde 3B basılmış bir elbiseye de yer verdi.

İvme kazandığı günden beri her türlü sektöre heyecan katan, inovasyonun altın çocuğu 3B yazıcılar moda sektöründe de yerini sağlamlaştırma yolunda ilerliyor.

 

Yorkshire’daki Huddersfield Üniversitesi’nde son dönemini okuyan Monika Januszkiewicz bitirme tezinde küçük bir pay da olsa 3B yazıcıya yer verdi.

Aslında şu anda küçük bir kısımında yer verilmiş olsa da Monika’nın tezinin, ‘insanların sanal ortamda elbise üretebilmeleri’, birbirleri ile iletişimde kalarak yeni şeyler ortaya çıkarabilmeleri olduğu düşünüldüğünde 3D yazıcı gibi bir madenin bu işin en büyük gereksinimi olması da kaçınılmaz oluyor.

 

Elbiselerin 3B basılması, tasarımcılara; kinetik tasarımlar, akıllı nesneler ve diğer yüksek teknolojik moda öğeleri ekleme de özgürlük sağlıyor. Belki de biraz geç kalındı ama çok yakın zamanda moda konusunda çok sevindirici gelişmeler yaşanabilir. Tatile giderken bavul değil tasarım dosyası taşıyacağımız günler yaklaşıyor.



Fossilized Projesi Beton Kullanılarak Üretim Yapılmasının Önünü Açıyor

Hatırlarsanız; bir hammadde olarak beton, devasa 3D yazıcılar tarafından üretilmiş olan gerçek bir evin hikayesiyle de gündeme gelmişti. Üstelik evin 3D yazıcıyla üretilmiş olmasının yanı sıra, sadece 24 saat içerisinde üretilmiş olması da oldukça hayret vericiydi. 

Bartlett School of Architecture‘da 4 Master öğrencisi tarafından hayata geçirilen Fossilized adlı proje, beton üretiminde sanat ve sağlamlık kavramlarını bir araya getirerek mimari alanda umut verici bir kapının aralanmasını sağlıyor.

 

 

 

Kendilerini “Amalgama” grubunun çatısı altında toplayan öğrenciler, -Alvaro Rodriguez, Francesca Camilerri, Nadia Doukhi ve Roman Strukov- aslında bir yıldır bu proje üzerinde çalıştıklarını ve bu tür bir beton üretim tekniğinin sektöre getirdiği faydaları şu şekilde açıklıyorlar:

“Fossilized projesi, betonun günümüzdeki mevcut kullanım alanlarındaki sanatsal ruh yoksunluğunu ortadan kaldırmak amacıyla, daha yapısal bir dokunuşu 3D yazıcıların yetenekleriyle birleştirerek aslında betonun sanatsal yönünü ortaya çıkarmak için geliştirildi.”

Bir grup araştırmacı ve meraklı öğrencinin elde ettiği sonuçlar aslında hiç de fena sayılmaz. İlk bakışta, beton gibi sıcaklık ve akışkanlık derecesinin önemli olduğu bir hammaddeyi 3D yazıcılarda kullanmak oldukça zor gibi

 

Kendilerini “Amalgama” grubunun çatısı altında toplayan öğrenciler, -Alvaro Rodriguez, Francesca Camilerri, Nadia Doukhi ve Roman Strukov- aslında bir yıldır bu proje üzerinde çalıştıklarını ve bu tür bir beton üretim tekniğinin sektöre getirdiği faydaları şu şekilde açıklıyorlar:

“Fossilized projesi, betonun günümüzdeki mevcut kullanım alanlarındaki sanatsal ruh yoksunluğunu ortadan kaldırmak amacıyla, daha yapısal bir dokunuşu 3D yazıcıların yetenekleriyle birleştirerek aslında betonun sanatsal yönünü ortaya çıkarmak için geliştirildi.”

Bir grup araştırmacı ve meraklı öğrencinin elde ettiği sonuçlar aslında hiç de fena sayılmaz. İlk bakışta, beton gibi sıcaklık ve akışkanlık derecesinin önemli olduğu bir hammaddeyi 3D yazıcılarda kullanmak oldukça zor gibi gözükse de resimdeki sanatsal yapı, bunun tam anlamıyla mümkün olduğunu kanıtlıyor.

Ortaya çıkan eserin dönemeçli yapısı ve tıpkı bilim-kurgu filmlerinden tanıdığımız devasa tapınak kolonlarının da tasarıma ayrı bir boyut kazandırdığı hissediliyor.

 

 

 

Bu projeyle birlikte Amalgama takımı, buldukları Fossilized isimli bu yeni tekniğin mimari alanda geleneksel yöntemlere kıyasla harcanan toplam beton miktarını önemli ölçüde azaltacağını belirtiyor. Ancak bu projenin gerçek hayat senaryolarına ne kadar uyumlu olabileceği de Amalgama takımı tarafından kuşkulu bir durum olarak benliğini koruyor.

Projenin ileriki zamanlarda ne gibi fırsatları beraberinde getireceğini görmek için şu an beklemekten başka bir seçeneğimiz yok gibi görünüyor.



Akıllı Telefonu Aptallaştıran Aksesuar

Akıllı telefonlar hepimizin vazgeçilmez parçaları haline geldi. Onları bizim için vazgeçilmez yapan şey ise kuşkusuz içinde bulundurdukları uygulamalar ve sosyal ağlar… Temel görevleri iletişimi sağlamak olsa da, bizleri arkası gelmez bir bildirim bombardımanına tutarak aslında kendilerine daha çok bağlıyorlar. Özellikle Z kuşağında görülen aşırı telefon kullanımı, kimi doktorlar tarafından bir hastalık olarak dahi kabul ediliyor.

 

 

Wieden&Kennedy Amsterdam’da interaktif sanat direktörü olarak görev yapan Jeff Lam ise, telefon bağımlıları için geliştirdiği “aptal telefon kılıfı” sayesinde bu sorunu benzersiz bir yaklaşımla çözmeyi amaçlıyor.

 

 

 

Bunu 3D yazıcı kullanarak ürettiği bir tür telefon kılıfıyla başaran Jeff, bu kılıfı telefona geçirdiğinizde, telefonunuzu akıllı yapan tüm özelliklerin devre dışı kalacağını ve telefonunuzu ancak karşı tarafa arama yapmak amacıyla kullanabileceğinizi söylüyor ve şunları ekliyor:

“Her akıllı telefon kullanıcısının da bildiği üzere, telefonun size sunduğu birbirinden eğlenceli özellikler yüzünden anında bağımlı hale gelmek oldukça kolaydır”.

 

 

Fikrin çıkış noktasını ise şu şekilde açıklıyor;

“Kendimi sık sık telefonuma bir bildirim gelip gelmediğini kontrol ederken yakalıyordum. Bu genellikle ya Facebook’tan gelen bir güncelleme, ya da arkadaşımın gönderdiği bir Snap yüzünden oluyordu. Evden ayrılmadan kendimi telefondan uzaklaştırmanın bir yolu olması gerektiğinden emindim. Biraz araştırma yaptım ancak hiçbir sonuca ulaşamadım. Böylece kendim bir tane yapmaya karar verdim.”

Aynı zamanda, bu etkili çözümün herkes için ulaşılabilir olması amacıyla .STL dosyalarını internet üzerinde paylaşan Jeff, tasarımların sadece iPhone 6 ile uyumlu olduğunu da belirtiyor.



3B Dikiş Makinesi İle Üretilen Ayakkabı

Nike, Adidas gibi şirketler tarafından üretim sürecinde 3B yazıcıların kullanılması geçtiğimiz aylarda büyük yankı uyandırmıştı. Ancak 3B yazıcıların üretime katkısı kauçuk veya taban kısımlarını üretmekten öteye geçememişti.

11

Bir ayakkabı şirketi olan J&S, geliştirdiği yeni dikiş yöntemiyle beraber tek parça halinde günlük hayatta giyilebilir ve göze hoş gelen farklı renklerde ayakkabılar üretebildiğini Kickstarter’da başlattığı kampanya ile duyurdu.

2014 yılından beri geliştirmekte oldukları teknolojinin, yakından tanıdığımız 3B baskı tekniğinin aksine “dikiş” yöntemiyle çalışan bir 3B baskı tekniğine dayandığını belirten şirket, aslında bu sayede piyasada bulunan son kullanıcıya yönelik ayakkabılardan daha uygun bir fiyata tüketicilerin yeni bir ayakkabıya sahip olabileceklerinin mesajını veriyor.

Ayakkabıların 3B dikiş yöntemiyle üretilmesi tabii ki sadece daha uygun fiyata satılacakları anlamına gelmiyor. Aynı zamanda bu dikiş yöntemiyle üretilen ayakkabıların, günlük hayatta giydiğimiz 5 adet çorabın ağırlığına eşit olduğu hatta yünsü dokusu sayesinde ayağınızda çorap olmaksızın giyilebileceği de bu ayakkabıyı özel kılan niteliklerden bazıları.

Şirket 3B baskı teknolojisinin gücünden sonuna kadar yararlanmayı seçmiş olmalı ki, ayakkabıları çift olarak değil de teker teker satın alma opsiyonunu da kullanıcılara sunmuş. Bu sayede kullanıcılar mevcut onlarca renk arasından istedikle21ri renk kombinasyonlarını seçebiliyorlar. Burada 3B yazıcıların talep üzerine üretim yapabilme kapasitesinden faydalanmaları da oldukça yenilikçi bir yaklaşım olarak kabul edilebilir.

 

Grinin 4 ayrı tonunda üretilen ayakkabılar ayrıca eflatun, gök mavisi ve sarı renkleri ile süslenebiliyor. Ayrıca sadece Kickstarter üzerinde gökkuşağı modeli de mevcut.

Günün sonunda $69’lık fiyatıyla kimileri için biraz pahalı gözükse de alışılmışın dışında olan tasarım ve konforuyla, farklı bir deneyim yaşamak isteyen kullanıcılar tarafından ilgiyle karşılanacaktır.



3D Printer denildiğinde ilk akla gelen uygulama alanlarından birisi de medikal uygulamalar. Özellikle bugün eğitim amaçlı kullanımı artan medikal uygulamalarda doktorlar, ameliyat öncesi hastanın MR veya benzeri görüntüleme yöntemleri ile elde edilen 3 boyutlu görüntüleri 3 boyutlu üreterek üzerinde pratik yapabiliyorlar. Böylece hassas bölgelerdeki tümör tedavisi veya benzeri hastalıkların tedavisinde çok daha etkili çalışmalar gerçekleştirilebiliyor.

Tümör Tedavisi için umut vadeden haber Çin’den geldi!

Eğitim amaçlı olduğu kadar, sosyal inovasyon uygulamaları anlamında da tıp dünyası 3D yazıcıların medikal alandaki kullanımını geliştiriyor. Özellikle protez kol, bacak üretimi gibi alanlar dikkat çekerken bugün halihazırda 3 boyutlu üretim temelli doku üretimi, kulak, böbrek gibi üretimler de, ayrıca estetik operasyonların öncesi ve sonrası görünümlerinin hasta ile paylaşımında yine 3 boyut teknolojisinden sıkça faydalanılmakta. Medikal sektörün bu teknoloji ile ilgili gelişmelerde sürekli ilklere imza attığı bu dönemde bir haber de Çin’den geldi!

tümör tedavisi

Li Jieyang, 27 yaşında ve sol kolu 3D yazıcı teknoloji sayesinde kesilmekten kurtuldu. Sol omzunda birden başlayan ağrılar ile doktora giden Li, yapılan tetkikler sonucunda bu bölgede bir tümor olduğunu ve sol omzunun ve hatta kolunun bu nedenle operasyonla alınması gerektiğini öğrendi. Normal şartlarda hastaların %75’inin omzunun hatta tüm kolunun alınması şeklinde sonuçlanan rahatsızlık için çare arayan uzmanlar çözümü 3D yazıcı teknoloji de buldu. Li’nin omuz kemiklerinin 3 boyutlu görüntüleme sisteminden birebir kopyasını çıkaran tıp uzmanları, bu kopyayı kalıp üretiminde kullanarak, söz konusu, tümör tedavisi gereken, bölgenin birebir ölçülerinde titanyum versiyonunu yaptılar ve tümörlü kemik dokunun yerine yerleştirdiler.

tümör tedavisi

Bu tedavi sürecinde kalıp olarak kullanılmak amacıyla 3 boyutlu üretimi gerçekleştirilen kemik doku için reçine bazlı bir 3D yazıcı kullanıldı. 3D printer ile üretilen omuz protezi kalıbı, sonrasında titanyum ile modellenerek hastanın vücuduna yerleştirildi. Bu çalışma sayesinde tümör tedavisinde bir ilke imza atan doktorlar 3D üretim teknolojisinin yardımı ile hastanın omzu ve kolu çıkarılmadan eski halinde hayatına devam edebileceği bir tedavi uygulamış oldular.

Ailesinin “Demir Omuz” adıyla seslenmeye başladığı Li, 6 aylık bir tedavi sürecinden sonra normal hayatına geri dönebilecek. Hem tıp dünyası hem de bu tip tümör tedavisi anlamında umut vadeden bu gelişmelerin her geçen gün artacağını ve 3 boyutlu üretim teknolojisini daha fazla hayatımızın içerisinde olacağını da öngörmek mümkün!



7 yaşındaki Faith Lennox, abdominal kompartman sendromu denilen, fetüsün doğum sırasında vücudun bir uzvuna giden kanı durdurmasıyla oluşan ve telafisi olmayan bir hastalıktan dolayı sol kolu zarar görmüş, sadece 9 aylıkken sol kolunu kaybetmiş. küçük kız bu yaşına kadar her şeyi sağ eliyle yapmaya çalışmış. Build It Workspace adlı şirket bu küçük kızın artık protez bir ele sahip olması gerektiğini düşünmüş ve bu muhteşem kolu tasarlamışlar ve kolun üzerinde bulunan renkleri Faith seçmiş. en güzel şey ise bu kolun Faith için tamamen uyumlu olması ve üretimin sadece 50 dolara yapılması. İşte 3D yazıcı ile değişen küçük kız.

272C91CF00000578-3019151-image-a-4_1427837521822

Diğer protezlere kıyasla üç boyutlu yazıcıdan üretilmiş bu protez 500 gramdan az ağırlığı ve 50 ($) dolarlık fiyat etiketiyle ki bir de çocukların hızlı gelişimlerinden dolayı bu protezlerin her 6 ayda bir değişmezi göz önüne alındığında büyük bir avantaj sağlıyor.

272C941600000578-3019151-image-a-6_1427837656568

Diğer protezlere kıyasla üç boyutlu yazıcıdan üretilmiş bu protez 500 gramdan az ağırlığı ve 50 ($) dolarlık fiyat etiketiyle ki bir de çocukların hızlı gelişimlerinden dolayı bu protezlerin her 6 ayda bir değişmezi göz önüne alındığında büyük bir avantaj sağlıyor.

272CA4F800000578-3019151-image-a-2_1427837481506

 

 

Umarız bu küçük kız gibi proteze ihtiyacı olan tüm çocukların sorunları halledilir ve böyle güzel haberler görmeye devam ederiz.



[vc_row][vc_column width=”1/1″][vc_column_text]Hayatımızın her alanında bilgi işlem teknolojisi hızla gelişmektedir. Bilgi işlem teknolojisinin gelişmesi özellikle imalat endüstrisinde önemli değişikliklere sebep olmuştur. Bu değişimlere paralel olarak üniversal imalat tezgâhları yerini bilgisayar kontrollü tezgâhlara bırakmıştır.
Bu çalışmada, Üç eksenli masa tipi CNC freze tezgâhı tasarım ve imalatı için gerekli tasarım parametreleri belirlenmiştir. Bu parametreler çerçevesinde tezgâhın tasarımı ve imalatı için gerekli olan statik ve dinamik hesaplamalar yapılmıştır. Yapılan hesaplamalar doğrultusunda üç boyutlu bir çizim programında çizimi yapılmıştır.  Çizimi ve  tasarımı yapılan üç eksenli masa tipi CNC freze tezgâhı metal parçaları endüstride bulunan talaşlı üretim tezgâhlarında işlenmiştir.  Tezgâhın eksen sistemindeki hareketleri iletecek ve yönlendirecek yataklama sistemleri hazır olarak satın alınmıştır.  Mekanik parçaların montajı yapılarak sistem hazır hale getirilmiştir. Tezgâhın eksenlerinin tahrik sistemi step motorlarla sağlanmıştır. Üç eksenli masa tipi CNC freze tezgâhının elektronik kontrolü bir kontroller kartı yardımıyla yapılmıştır.

CNC  Tezgahlarının Tarihi Gelişimleri

Sayısal Kontrol (Numerical Control-NC), II. Dünya savaşı  sırasında, karmaşık ve daha doğru parça üretiminin sağlanabilmesi artan ihtiyaca cevap  verebilmek için talaşlı imalat sektörü de hızla gelişmiştir. 1952 yılında ilk olarak üç eksenli bir makine (Cincinnati  Hydrotel  Milling Machine) geliştirilmiştir. Dijital kontrollü bu tezgâh ve teknolojisi NC olarak adlandırıldı. İlk gözlenen avantajları, karmaşık parçaların daha doğru imali ve kısa üretim zamanları idi. İlk NC kontrolörü için 1950 ‘lerde vakum tüpler kullanıldı. Bunlar oldukça büyük parçalardı. 1960 ‘larda elektroniğinde gelişmesiyle dijital kontrollü transistörler kullanıldı. Üçüncü gelişme olarak ta; NC kontrolörü olarak entegre devre çipleri kullanılmaya başlanıldı. Bunlar ucuz, güvenilir ve küçük elemanlardı. En önemli gelişme; kontrol üniteleri yerine bilgisayarın kullanılması oldu (1970 ‘lerde). Böylelikle CNC (Computer Numerical Control) ve DNC (Direct Numerical Control) sistemleri ortaya çıktı. CNC, basit NC fonksiyonlarını sağlayabilen, parça programlarını yorumlanmasını ve girdilerinin yapılması için bünyesinde bilgisayar sistemi bulunduran mekanik bir sistemdir. CNC’ yi ayrıca bünyesinde programları saklayabilen, dışardan veri aktarımı yapılabilen bir takım tezgâhı olarak da adlandırabiliriz.

CNC Tezgahların Çalışma Eksenleri
Bilinildiği gibi CNC tezgahlarında hareket üç eksende oluşmaktadır.

1.1.1 Normal Yük Altında Yatay Hareket  
Tezgâh sistemlerinde en çok X ve Y eksenlerinde kullanılmaktadır. Bu tip  yataklama sistemlerinde yük arabalara eşit olarak dağılmaktadır.

res

Şekil 1.1 Normal Yük Altında Yataklama Uygulaması

1.1.2 Yan Yük Altında Yatay Hareket
Y ve Z eksen sistemlerinin yaltaklanmasında kullanılan bir yataklama  biçimidir.

res2

Şekil 1.2 Yan Yük Altında Yataklama Uygulaması

1.1.3 Dik Yük Altında Dikey Hareket
Z eksen sisteminin yaltaklanmasında tercih edilen bir sistemdir.

res3

Şekil 1.3 Dik Yük Altında Yataklama Uygulaması

Bu üç (X,Y,Z)ekseninin imalatı yapılan CNC tezgahında gösterimi ise aşağıdaki şekildedir.

res4

Şekil 1.4. üç (X,Y,Z)ekseninin imalatı yapılan CNC tezgahı

1.2  CNC Tezgahın Yapısı
Makine Gövdesi   Tezgâh tipine göre, tezgâh gövdeleri birbirinden oldukça farklıdır. Ancak   bir genelleştirme yapılırsa tezgâhların gövdesi, banko ve kolonlardan meydana  gelir. Banko, tezgâhın bulunduğu zemine göre yatay; kolon, bu zemine göre dikey vaziyette bulunan gövde kısmıdır. Tezgâh gövdeleri; yüksek rijitliğe ve kütleleri azaltmak için hafif  konstrüksiyona sahip olmaları; başka bir deyişle rijitlik / kütle oranı yüksek olması gerekir.  Tezgâhların rijitliği, tasarım sırasında günümüzde geliştirilmiş bir hesap yöntemi olan, sonlu elemanlar yöntemi ile kontrol edilir.

1.2.1. Farklı Konstrüksiyondaki CNC Freze Tezgâhı

1.2.1.1. Köprü Tipi CNC Freze Konstrüksiyon
Şekil 1.5 de görülen makine konstrüksiyonu ilk olarak makine yapacaklar  için basit ve sağlam bir yapıya sahiptir. Bu konstrüksiyon tasarımında X ekseni Z ekseni aynı sütun üzerinde hareket etmekte ve Y ekseni bu iki eksenden  bağımsız hareket etmektedir. Bu nedenle yüksek mukavemetli parçaların işlenmesine elverişli bir tasarımdır. Fakat işlenecek olan iş parçası ebatları tabla ebatları ile sınırlı olduğundan büyük parçaların, ahşap plakaların,  işlenmesine pek elverişli değildir.

res5

Şekil 1.5 Köprü tipi CNC

1.2.1.2. Üniversal Freze Tipi CNC Freze Tasarımı
Şekil 1.6 de görülen makine konstrüksiyonu şu anda endüstriyel alanda  kullanılan CNC’ler ile yaklaşık olarak aynı yapıya sahiptir. X ve Y eksenleri  aynı yapı üzerinde Z ekseni ise bağımsız olarak hareket etmektedir. Bu tür  konstrüksiyonların imalatı kolay değildir. Yüksek maliyet ve işçilik gerekmektedir. Bu yüzden küçük tip tezgâh yapımında bu tür konstrüksiyonla yer verilmemektedir.

res6

Şekil 1.6 Üç eksenli üniversal tip CNC tasarım

1.2.1.3. Üç Eksenli Tek Gövdeden Hareket Sistemli CNC Freze
Konstrüksiyonu   Şekil 1.7 de görülen tasarım ilk defa böyle bir makine yapacaklar için   oldukça karmaşık bir yapıya sahiptir. Çünkü kesici takım, üç eksende birden  hareket edebilme kabiliyetine sahiptir. Bu yüzden tezgâhın gövdesinin rijit ve  dayanıklı olması gerekmektedir.

res7

Şekil 1.7 Üç eksenli CNC tasarım

2.CNC Freze Tezgahının Yapımı ve Hesaplaması

Montaj resmi Şekil 2.1’de görülen üç eksenli masa tipi CNC freze tezgâhının hareket iletiminde doğrusal yataklar, vidalı bilyalı miller kullanıldı. Tahrik   motoru olarak tüm eksenler için step motor seçildi. Kesici motor olarak spindle   motor  tercih edildi. Böylece  X,Y,Z  eksenlerindeki kesme kuvvetleri hesaplandı, daha sonra kesici motor seçildi.   Diğer hesaplarda da X,Y,Z ekseni için gerekli doğrusal rulman, bilyalı vidalı   mil, step motor tipleri ve boyutları belirlendi.

res8

Şekil 2.1 Üç eksenli masa tipi CNC freze tezgâhı

2.1.  CNC Tezgahının Elektronik Kontrol Sistemi
Masaüstü CNC freze tezgâhının kontrolü için, Şekil 2.2 te görülen    elektronik kontrol ünitesinde, paralel port çıkışlı bir kontroller ve sisteme gerekli olan enerjiyi  sağlamak için 1 adet güç kaynağı kullanılmıştır. TB6550AQ kontroller,  CNC ara yüz programı  bilgisayar   yardımıyla yapılmıştır. Programında  çeşitli yöntemlerle çizilen iş parçalarının resmi, G kodlarına dönüştürülerek, seri port yardımıyla kontrollere gönderir. Bu G kodlarını  yorumlayan kontroller, step motor sürücülerini programda verilen değerler kadar  hareket ettirerek iş parçasının işlenmesini sağlamaktadır.

2.2. Masa Tipi CNC Freze Tezgâhında Kullanılan Ara Yüz Programı     
Makinemizin otomasyonu bilgisayar destekli olacak şekilde standart haberleşme  protokolleri kullanılarak yapılmıştır. Bilgisayar destekli tasarım programında çizilen    model, takım yolu oluşturma programları ile derlendikten sonra G ve M kodu çıktısını   makine kontrol programına aktarılır.  Bu kodları dünyada kabul edilmiş bir CNC programlama dilidir. ISO standartlarına göre standartlaştırılmıştır. Makine kontrol programı ise bu kodları    yorumlayarak mikroişlemcilerden oluşan  step motor sürücü devresine paralel veya seri porttan adım ve yön bilgilerini göndererek çalışmaktadır. Makine  bilgisayardan aldığı bilgiler doğrultusunda milimetrik olarak hareket eder ve bu hareket  sıralı bir kod listesinden oluşmaktadır. Sıralı kod listesi tamamen işlendiği zaman  tasarım programımızdaki tasarladığımız ürünün katı modeli üretilmiş olur böylece sanal ortamda tasarlanan bir ürünün prototipi olarak üretilmiş olur.[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row]



Esnek Filament Nedir?

NinjaFlex Filament

 

Ninja Flex, Makerbot 3D yazıcılar için özel olarak formüle edilmiş, elastik özellikli ve esnek baskılar üretebileceğiniz bir termoplastiktir. Makerbot 3D yazıcılar, diğer yazıcılardan farklı olarak çekme sistemli extrudera sahiptir. Bu özellik sayesinde esnek filament ile tam uyum sağlamaktadır.

 

Özellikler:

0,50 kg rulolar halinde, 1.75 mm kalınlığa sahip filamenttir.

Filament shore sertliği yaklaşık olarak 85A dır.

Tutarlı çap ve malzeme özellikleri güvenilir yüksek kalitede baskılar sağlar.

Yüksek elastiklik ve aşınma dayanımına sahiptir.

Maksimum dayanabileceği sıcaklık 66 oC’dir.

Minumum bozulmadan dayanabileceği sıcaklık -30 oC’dir.

 

İşleme yönergeleri:

Önerilen extruder sıcaklığı: 210 oC -235  oC arasındadır.

Önerilen yazdırma hızı: 30-50 mm/sn’dir.

Herhangi bir kimyasal madde bulundurmamasına rağmen,yiyecekler ve medikal de kullanılmaması önerilir.

 

 



Plastik Enjeksiyon Prosesi

Hammadde Kurutma Aşaması:

Bu aşamada hammadde kurutma ünitesinde proseste kullanılacak hammaddenin özelliklerine göre uygun sıcaklıkta yeterli süre bekletilir.

Plastikleştirme Aşaması:

Bu aşamada kurutulmuş hammadde besleyicinin kapağı açılarak sonsuz vida yardımıyla ısıtıcı birimlere doğru itilir. Burada farklı sıcaklıklardaki ısıtıcılardan geçerek eriyen malzeme enjekte memesine doğru hareket eder. Isıtıcıların sıcaklıkları kullanılacak hammaddenin erime sıcaklığı, akışkanlık değeri, parça cidar alınlığı gibi faktörler göz önüne alınarak belirlenir.

Plastikleştirme Aşamasının Bitmesi:

Sonsuz vidanın hareketi sona erer ve enjekte memesinde yeterince malzeme vardır. Burada dikkat edilmesi gereken önemli şeylerden biri her seferinde aynı kalitede ve ağırlıkta malzeme almak için kalıba enjekte edilen malzeme miktarı her seferinde aynı olmalıdır.

Kalıbın Kapanması:

Enjeksiyon işlemine geçilmeden evvel, kalıbın iki yarısı mengene ünitesi tarafından güvenli bir şekilde kapatılır. Kalıbın her iki yarısı enjeksiyon ünitesiyle birleşir ve bu kalıplardan birisi eksenel yönde hareket edebilmektedir. Hidrolik ünite sayesinde mengene kalıpları bir araya getirir ve bu aşamadan sonra enjeksiyon işlemine başlanır.

Enjeksiyon İşleminin Başlaması:

Küçük tanecikler halindeki plastik ham malzemesi besleyiciden sonra sonsuz vida yardımıyla meme ucundan geçerek kalıplara ulaşır. Erimiş halde bulunan plastik malzemenin akış özelliklerinin değişimi ve karmaşıklığından dolayı enjeksiyon zamanının tam olarak belirlenmesi zor bir işlemdir. (Noordin, 2009)

Soğuma Aşaması:

Kalıp içerisine enjekte edilen plastik malzeme burada soğumaya başlar. Bu soğumanın sonucu olarak plastik malzeme enjekte edildiği kalıbın şeklini alarak katılaşmaya başlar. Gerekli soğuma süresince kalıp açılamaz. Bu süre çeşitli plastik malzemenin et kalınlığı, termodinamik ve mekanik özelliklerine göre hesaplanabilir.

Ürünün Kalıptan Dışarı Atılması:

Belirli bir süre geçtikten sonra kalıp içerisinde soğuyan ve katılaşan malzeme kalıptan itici vasıtasıyla dışarı atılır. İtici kalıbın bir yarısına yerleştirilir ve kalıp açıldığında itici mil ileri hareket ederek pimleri harekete geçirir. Parça kalıptan dışarı atıldıktan sonra kalıplar tekrar mengene ünitesi tarafından birleştirilir ve bir sonraki enjeksiyon işlemine hazırlanır.

Bu yöntemle kompleks şekilli parçaların imalatını mümkün kılınabilir.

Yüksek üretim hızlarına ulaşılabiliri ve seri üretime uygundur.

Yöntemle üretilen parçaların işçilik maliyetlerinin düşüktür.

Geri dönüşüm olanağı vardır.

Hassas toleransların elde edilebilir.

Parçaların ölçüsel tutarlılığı ve ölçüsel tekrarlanabilirliği iyidir.

Diğer üretim teknikleriyle üretilmesi güç küçük parçalar kolaylıkla üretilebilir.

Parçaların kalıptan çıkarıldıktan sonra son işlem gereksinimi yoktur ya da nadir olur.

Bazı durumlarda kalıp değiştirmeksizin aynı parçanın farklı malzemelerle kalıplanabilir.




Plastik Malzemelerin Sertlik Değeri ve Sertlik Dönüşüm Tablosu

SERTLİK:

Genel anlamda malzemenin deformasyona karşı gösterdiği direnç olarak tanımlanan sertlik, direkt bir büyüklük olmayıp daha yüksek dayanımda bir malzemenin kendisinden daha düşük dayanımda diğer bir malzeme üzerinde yapmış olduğu deformasyon üzerinden hesaplanmaktadır. Deformasyon ne kadar küçük ise malzemenin sertliği o derece yüksektir şeklinde değerlendirme yapılabilir.

A. Metal malzemelerde yaygın olarak kullanılan sertlik metotları Rockwell, Brinell ve Vickers olup bu yöntemler izin büyüklüğü veya derinliği üzerinden hesaplanmasına, kullanılan uç yapısına ve uygulanan ağırlıklara göre çeşitlenmektedir.

1. Rockwell Yöntemi : Malzeme üzerine elmas konik veya çeşitli çaplarda çelik bilye uçların 15 ile 150kg arası çeşitli yükler kullanılarak uygulanması sonucu malzeme üzerinde oluşan iz derinliği üzerinden hesaplanmaktadır.  Oluşan izin derinliğindeki 1 µm ‘luk değişim, yaklaşık olarak 2 Rockwell değerine karşılık gelmektedir. Bu nedenle derinlik ölçme sisteminin çok hassas olması gerekmektedir.

2. Brinell Yöntemi : Malzeme üzerine çeşitli çaplarda bilya uçların 1 ile 3000kg arasında çeşitli yükler kullanılarak uygulanması sonucu malzeme üzerinde oluşan izin çapı üzerinden hesaplanmaktadır. Görüntünün netliği ve köşegen ölçme sisteminin hassasiyeti, ölçüm hassasiyeti ile direkt ilgilidir.

3. Vickers Yöntemi : Malzeme üzerine 136° piramit elmas ucun 0.01 ile 100kg arası çeşitli yükler kullanılarak uygulanması sonucu malzeme üzerinde oluşan izin köşegenleri arası mesafe üzerinden hesaplanmaktadır. Görüntünün netliği ve köşegen ölçme sisteminin hassasiyeti, ölçüm hassasiyeti ile direk ilgilidir.

B. Plastik yada esnek malzemelerin sertlik değerini belirlemek için kullanılan yönteme Shore sertlik değeri denir. Polimerlerin, elostemerlerin, kauçukların, kumaşların, süngerlerin sertliğini ölçmek için kullanılmaktadır.  Ölçümlerde en sık Shore-A ve Shore-D kullanılmaktadır. Batıcı uç ve kullanılan ağırlığa göre sınıflandırılmaktadır.

  • Shore-A yöntemi kullanılarak; genel itibari ile elastomer, vinil, kauçuk, lastik, deri, pvc, silikon kauçuk, teflon, neopren gibi yumuşak malzemelerin sertliğini,

  • Shore-D yöntemi kullanılarak ise polyester, ABS, naylon, poliüretan, poliamid, kevlar, akril, ahşap ve polistren gibi daha rijit malzemelerin sertliğini ölçmede kullanılmaktadır. Mühendislik plastiklerinin sertliğinin ölçümünde Shore-D yöntemi kullanılmaktadır.

  • Bu uygulamada, sertlik ucunun malzemeye ne kadar nüfuz ettiği ölçülmektedir. Dalma ucu, uluslararası normlarca belirlenmiş özelliklere sahip yaylı bir sistem tarafından hareket ettirilmektedir. Malzemenin sertlik değeri ne kadar büyükse, dalma derinliği o kadar az; fakat uygulanan kuvvet de bir o kadar yüksek olacaktır.

  • Farklı formlardaki sertlik (dalma) uçları ve yay karakterizasyonları; farklı skalalardaki Shore sertliklerine uygun tasarlanmaktadır. En bilindik Shore Sertlik Skalaları Shore A ve D’dir. Ek olarak özel uygulamalar için Shore B, C, 0, 00, 000 ve D0 gibi farklı sertlik skalaları da kullanılabilmektedir.

  • Shore Skalası sertlik testlerinin uygulama alanı yumuşak elastomer (Shore A) malzemelerden başlamakta ve rijit termoplastik malzemelere (Shore D) kadar geniş bir alanı kapsamaktadır.

Plastik malzemelerde ise çoğunlukla malzeme üzerinde kalıcı bir deformasyon olmadığı sebebiyle yük uygulanmaya devam ederken, ucun malzemeye batma miktarı üzerinden hesaplanan Shore ve IRHD yöntemleri ile sertlik ölçümleri yapılmakta olup; çok sert plastiklerde bazen Rockwell yöntemi kullanılabilmektedir.

Shore-A ve Shore-D yöntemlerinin yanında Shore-B, Shore-C, Shore,E, Shore-M, Shore-O Shore-OO gibi yöntemler de kullanılmaktadır. Bu yöntemler ölçülecek malzemenin cinsine bağlı olarak seçilmektedir. Ölçü aletinin uç kısmındaki iğnenin sivrilik açısına, iğne kalınlığına, yay kuvvetine göre yöntemler değişmektedir.

-Ölçüm genel olarak  ASTM D2240 standardına göre yapılmaktadır.

-Referans ile numunenin Shore birimleri aynı olmalıdır. Biri Shore-A ile ölçülürken diğeri Shore-D ile ölçülüp karşılaştırılmamalıdır.

-Shoremetre cihazının diğer adıda Durometredir.

-Sertlik malzemeye has özellik olması yanında sıcaklığın da bir fonksiyonu olduğundan, referans ve numune aynı ortam sıcaklığında bakılması karşılaştırmada daha doğru sonucu verecektir.

-Genel olarak ürünün sertlik değerine  15sn boyunca, düz zemine, ~3mm kalınlığında, numunenin zemini sert bir yüzeye yapışıkken  uygulandıktan sonra ucu derinliğine bağlıdır. Shore’un birimi yoktur, boyutsuzdur.

C. IRHD Yöntemi : 0.5mm kalınlıktan itibaren ince plastik, kauçuk türü malzemeler üzerinde çeşitli çaplarda uçlar kullanılarak gerçekleştirilmektedir.



Takım Çelikleri

Takımın, işlediği malzemeden çoğu zaman daha sert, daha yüksek dayanımlı ve aşınmaya dirençli olması gerekir. Bundan dolayı, takım imali için kullanılan malzemelerin birkaç ayrıcalık dışında, kullanım yerlerinin koşullarına uygun olarak, mümkün olduğunca yüksek sertlikte ve dayanımda, fakat yeterli süneklikte olması gerekir. Özellikle ayırma işi yapan, form veren ve form değiştiren, darbe ya da çarpma tarzında zorlanan takımlarda, oldukça yüksek sertlik, iyi aşınma dayanımı ve bunlarla birlikte yüksek süneklik ile erişilebilen en yüksek sertlikte kırılmaya karşı güvenlik istenir.

Bir takımın kullanım özeliklerinin karakterize edilmesinde en önemli büyüklük, daha çok Rockwell ya da Vickers yöntemleriyle saptanan sertliktir. Yüzeyde baskı elemanı izi istenmediğinde, geri sıçrama yöntemiyle de sertlik ölçülebilir. Çok sert ve kırılgan malzemelerde, Knoop sertlik ölçme yöntemi de kullanılabilir.

Her ne kadar, çekme deneyi ile tespit edilen elastiklik sınırı, akma sınırı ya da 0,2 sınırı, çekme dayanımı, kopma uzaması ve büzülme değerleri, takımlar için olan malzemelerde de dayanım ve şekil değişebilirliği değerlendirmede kriter olarak alınabilirse de, takım malzemelerinde kırılmaya kadar pek az plastik form değişmesi meydana geldiğinden, bunlar malzemenin tanımlanması için yeterli değildir. Mekanik özeliklerin daha iyi değerlendirilmesi, statik eğme deneyi ile saptanan 0,1 eğme sının, eğme dayanımı ile elastik ve plastik form değiştirme işinin tespitiyle yapılabilir. Torsiyon (burulma) ve darbeli torsiyon deneyi de, takım malzemelerinin pratikteki koşullara uygun olarak denenmesinde kullanılabilir. Her ne kadar takımın ömrünün, kırılma tehlikesinden ayrılarak tespit edilmesi yapılırsa da, süneklik ve kırılma direnci için kantitatif değer saptanması problem yaratır.

Bugüne kadar çoğu zaman, akma sının ve eğmede kırılma dayanımıyla bağlantılı olarak, kırmaya kadar sarf edilen iş esası üzerine sünekliğin saptanması yapılır. Buna göre, kalitatif olarak süneklik kademeleri şöyle sınıflandırılabilir:

Kırılgan: Düşük dayanımda, az plastik şekil değiştirme işi
Sünek Yumuşak: Düşük dayanımda, yüksek plastik şekil değiştirme işi
Sünek Sert: Yüksek dayanımda, yüksek plastik şekil değiştirme işi

Yüksek sertlikteki malzemenin süneklik durumunun tespiti, bugüne kadar daha çok, çentiksiz ve çentikli numunelerde, darbeli eğme ve statik eğme deneyi ile yapılmıştır. Ancak kırılma mekaniğinin geliştirilmesiyle, kırılma tokluğu bazı üzerine sünekliğin karakterize edilmesi için yeni olanaklar, nispeten kırılgan takım malzemeleri için de verilmektedir. Böylece, -stabil olmayan çatlak genişlemesi karşısında direnç olarak bu malzeme karakteristiğinin tanımlanması-, aşınma koşullarıyla da bağlantı sağlayabilmektedir.

Ayırma takımlarının gücü ve ömrü, birinci planda takım ve malzeme arasındaki kontakt yerinde aşınma olayıyla belirlenir. Talaşlı işleme esnasında 1000 °C ‘nin üzerine kadar sıcaklıklar doğabileceğinden, mekanik zorlamaların yanında termik zorlamalar da aşınma mekanizmasında etkili olur. Böylece, termik dayanım m azalması ve kesilme maddeciklerinin kopmasıyla birlikte gelişen yapışma sonucu mikroskobik adhezyon aşınması ve çatlak teşekkülü olayları ortaya çıkar.

Kesme kenarlarının yuvarlanması tarzında görülen kesici kenar aşınması, dana çok alaşımsız ve düşük alaşımlı çeliklerde görülür. Genişliği, aşınma işareti “B” olarak tanımlanan aşınma yüzeyinin oluşumu, serbest yüzey aşınması olarak karakterize edilir. Nadiren, talaş yüzeyi üzerinde talaş yüzeyi aşınması adı verilen, aşınma görülür. Bu aşınma formu, özellikle hız çeliklerinden ve sert metallerden yapılmış takımlarda, oyuk aşınması (kraterleşme – oyukçuklaşma) tarzında görülür. Kesmenin yanında, kesme süresinin devamıyla derinleşen ve kesme kenarı doğrultusunda kayan, küçük düz kraterler oluşur ve bu durum hızla tahribata ve körlenmeye neden olur.

Aşınma tanımlama büyüklüğü olarak, serbest yüzey üzerindeki oyuk derinliği ve oyuk ekseninin kesme kenarına olan mesafesi (Şekil 155) önemlidir. Bunun tespiti için, talaşlı şekillenebilirlik testi gereklidir. Bu amaçla, kesme süresi veya kesme yoluna bağlı olarak aşınma işaret genişliği B ‘nin tespit edildiği, aşınma karakteristiği deneyi yapılır. Kabul edilebilir aşınma işaret genişliği, malzemeye, takımın çeşidine ve ekonomik bakış açısına bağımlıdır. Henüz başlangıçta, işletme prosesi esnasında direkt aşırıma ölçülmesiyle, talaşlı’ şekillendirme yönteminin optimizasyonu yapılabilir.

Malzemede form verme veya form değiştirme yapan takımlardan, abrasif aşınmaya karşı İyi bir direnç istenmesinin yanında, yeterli süneklikte yüksek bir dayanım da beklenilir. Yüksek sıcaklıkta şekillendirme için sıcak iş takım çelikleri kullanıldığında, bunlar hem mekanik zorlamaya karşı ve hem de termik zorlamaya karşı koymak zorundadırlar. İyi bir sıcakta sertlik ve sıcakta dayanım dışmda, oksidasyon sonucu meydana gelen tumllaşmaya dayanım ile yanma ve sıcakta çatlamaya karşı hassasiyetle ifade edilen, yeterli düzeyde termik dayanıma sahip olmalıdırlar. Eğer takım, pres döküm kalıbı ve dövme kalıbı gibi, periyodik iş akışında çok fazla sıcaklık değişmelerine maruz kalıyorsa, yanma çatlakları teşekkül edebilir. Isıtılmış malzeme ile direkt temas eden takım yüzeyi, saniyenin çok altında bir süre içerisinde aniden ısınır ve genleşir. Takım malzemesinin içlerindeki daha soğuk tabakaların daha az genleşmesinden dolayı, basma gerilmeleri teşekkül eder, müteakip soğumada da çekme gerilmesi teşekkül ederek ters durum olur. Bununla bağlantılı olan elastik-plastik şekil değiştirmeler sonucunda, ağ formunda yüzey çatlakları meydana gelir (atrisyon ile aşınma). Yanma çatlakları yanında, özellikle derin oyuklu takımlarda kesit değişmelerinde ve iç kenarlarda, takımın içine de nüfuz eden, sıcakta çatlamalar meydana gelir. Şok ısınmaya karşı dayanım olarak da ifade edilen çatlamaya hassasiyet için ölçü, çentik darbe dayanımı ve sıcakta akma sınırı yanında, malzemenin ısı iletme kabiliyeti ve genleşme katsayısıdır. Ayrıca, işletme koşulları altmda takım tutumunun tahmini için, çoğu zaman mekanik titreşim ya da sıcaklık etkisiyle uzun süre devam eden zorlamaların olduğu göz önünde tutulmalıdır. Böyle durumlarda, malzemenin sürekli titreşim dayanımı veya zaman sürekli dayanımının saptanması yoluna gidilir.

Kalıpta kesme ve ölçme takımları için, ölçü kararlılığı da önem taşır. Bu olay, hem ölçü değişmesi olarak tanımlanan, ısıl işlem esnasında ısıl gerilmelerle form değişmesi ve dönüşüm olaylarıyla hacim değişmesi sonucu önlenemeyen ölçü değişmelerini v* hem de kurala uygun yapılmayan ısıl işlemde oluşan ve düzeltilemeyen form değişmelerini kapsar. Ölçü değişmeleri, çok karışık olarak incelenebilir ve alaşım miktarına, ısıl işlem teknolojisine ve takım form ve ölçülerine bağımlıdır.

Takım ya da iş çeliklerinin ergitme, alaşımlama ve ısıl işlem teknolojisinin geniş sınırlar içerisinde değişmesi ve bununla çok farklı isteklerin karşılanması, oldukça fazla önem taşır. Alışılmış olarak, çelikler aşağıdaki tarzda sınıflandırılabilir:

  • Alaşımsız takım çelikleri

  • Alaşımlı soğuk iş çelikleri

  • Sıcak iş çelikleri

  • Hız çelikleri

Konstrüksiyon ve takım çelikleri arasında, kimyasal bileşim açısından kesin bir sınır yoktur. Örneğin, aynı miktarda krom içeren bir çelik, hem rulmanlı yatak (Bölüm 9.6.İ.) ve hem de soğuk hadde takımı için kullanılabilir. Diğer taraftan, Bölüm 5.6’da açıklanan sementasyon çelikleri, yüksek polimerlerin işlenmesinde kullanılan takımlar için en önemli malzemedir.

Çeliklerin yanında ilave olarak, dökülmüş sert alaşımlar, sinterlenmiş sert metaller ve oksit seramikler, sert döküm, elmas (diamant) ve sentetik sert maddeler de kullanılır. Demir olmayan metaller ve alaşımları, ancak özel yerlerde kullanılabilir : Örneğin, nikel esaslı sıcak kesme bıçağı ve enjeksiyon döküm kalıbı, Cu-Be alaşımı kıvılcım yapmayan takmalar gibi.

Yaklaşık olarak tüm işleme yöntemleri için takım çelikleri önemli olduğundan dolayı, malzemelerin tanıtımı yanında, bunların üretimleri ve işlenebilirlikleri de aşağıda açıklanmıştır.

ERGİTME ve ŞEKİL VERME

Takım çelikleri, prensip olarak asal çelik olarak ve daha çok da bazik ark firınlannda üretilirler. İyi bir kalite için en önemli yaklaşım, az miktarda Cr, Ni ve Cu içeren temiz hurda kullanılmasıdır. Ergitmenin, vakum altmda, elektron bombardımanlı çok kamaralı fırında (EMO) ve cüruf altmda ergitme (ESU) tarzında yapıldığı, yüksek kaliteli takım çeliği üretimi de yaygınlaşmaktadır. EMO yönteminde kaHtenin iyileştirilmesi, düşük basınçta ve su ile soğutulan kristalizörde katılaşma ile sağlanırken, ESU yönteminde içinden çeliğin damladığı reaksiyon kabiliyetli cürufun rafinasyonu ile ulaşılır. Bu tarzda üretilen uîtra arı (UA) çeliklerin yapısı, boşluksuz, kabarcıksız, gözeneksiz ve çekirdek çekmesîz durumdadır ve pek az çökelme eğilimi nedeniyle, daha iyi kimyasal homojenlik gösterirler. Bu şekilde elde edilen iyi çekirdek özelikleri, özellikle büyük boyutlu takımlar için yarar sağlar. Ultra an çeliklerin bir diğer üstünlüğü, önemli ölçüde azaltılmış gaz miktar. ±r Böylece, EMO yönteminde oksijen miktarı yaklaşık % 70 ve azot miktarı % 30 ilâ 50 değerlerine düşürölsrca. kükürt miktarının da düşürülmesiyle birlikte, metalik olmayan bağlantı miktarı çok azaltılır ve bur.u^.i mikroskobik arıklık derecesinde önemli ölçüde iyileşme sağlanır. Ayrıca, vakum altmda tekrar ersr^ii yapıldığında, sıcakta şekillenebilirliği ve sıcakta sünekliliği azaltan Pb, Bi, Sb ve As gibi, kolay uçabilecek elementler de çelikten tam olarak uzaklaştırılabilir. Uîtra arıtılmış çeliklerden takım İmalatı işleminde parlatılabilirlik (yüksek polimer malzemelerin üretimi ve soğuk haddeleme takımları), iyileştirilmiş aşınma dayanımı (yükseltilmiş sıcakta aşınma dayanımı) ve yükseltilmiş sıcakta süneklilik (azaltılmış yanniî es: U~ tehlikesi), büyük önem taşır. Ultra an çeliklerden imal edilen takımların ömrü, takım cinsi ve j.srr koşullarına bağlı olarak, alışılmış tarzda üretilen çeliklere nazaran % 20 ilâ 100 kadar daha fazladır.

Yüksek sertlikteki malzemenin sünekiüik durumunun tesbiti, bugüne kadar daha çok, çentiksiz ve çentikli numunelerde, darbeli eğme ve statik eğme deneyi ile yapılmıştır. Ancak kırılma mekaniğinin geh^tirilmesiyle, kırılma tokluğu Kje (Bkz. Bölüm 7.2.3.) bazı üzerine sünekliiiğin karakterize edilmesi için yeni olanaklar,’ nisbeten kırılgan takım malzemeleri için de verilmektedir. Böylece, -sîabil olmayan çatlak genişlemesi karşısında direnç olarak bu malzeme karakteristiğinin tanımlanması-, aşınma koşullarıyla da bağlantı sağlayabilmektedir.

I SiS yönteminin ilave bir gelişimi ile kristal ayrışmalarının görülmesi de engellenmiş ve çeliklere izotropik îzeiik kazandırılmıştır. Tek faz strüktürü sağlanması sonucu, haddeleme doğrultusuna dik yönde yükselen .-haklilik, kopma dayanımını İyileştirir ve çok eksenli gerilim durumlarında çentik hassasiyetini azaltır. Bu yönteme göre üretilen soğuk iş ve sıcak iş takım çelikleri, iki ilâ üç kat kadar daha yüksek ömre sahiptir.

Kütükler döküldükten sonra, haddeleme ya da dövme ile tekrar işlenirler. Yüksek karbonlu çeliklerde sementit ağı oluşabileceği ve düşük sıcaklıklara siyah kırılma meydana gelebileceğinden dolayı, sıcak şekillendirme sıcaklığının tam doğru olarak korunmasına dikkat edilmelidir.
Çelik döküm veya hassas dökümle üretilen malzemeler, çok sayıda üretilen takımlar için ekonomik olabileceğinden, ancak sınırlı olarak tercih edilirler. Çelik dökümün kullanılması halinde, takımın sıcakta dayanımı ve aşınma direnci yükselir ve mekanik özeliklerde daha iyi izotropi sağlanır.

Ayırma takımlarının gücü ve ömrü, birinci planda takım ve malzeme arasındaki kontakt yerinde aşınma olayıyla belirlenir. Talaşlı işleme esnasında 1000 °C ‘nin üzerine kadar sıcaklıklar doğabileceğinden, mekanik zorlamaların yanında termik zorlamalar da aşınma mekanizmasında etkili olur. Böylece, termik dayanım m azalması ve kesilme maddeciklerinİn kopmasıyİa birlikte gelişen yapışma sonucu mikroskobik adhezyon aşınması ve çatlak teşekkülü olayları ortaya çıkar. Torna kalemi için karakteristik aşınma görünümleri, Şekil 154’de görülmektedir.

Kesme kenarlarının yuvarlanması tarzında görülen kesici kenar aşınması, dana çok alaşımsız ve düşük alaşımlı çeliklerde görülür. Genişliği, aşınma işareti “B” olarak tanımlanan aşınma yüzeyinin oluşumu, serbest yüzey aşınması olarak karakterize edilir. Nadiren, talaş yüzeyi üzerinde talaş yüzeyi aşınması adı verilen, aşınma görülür. Bu aşınma formu, özellikle hız çeliklerinden ve sert metallerden yapılmış takımlarda, oyuk aşınması (kraterleşme – oyukçuklaşma) tarzında görülür. Kesmenin yanında, kesme süresinin devamıyla derinleşen ve kesme kenarı doğrultusunda kayan, küçük düz kraterler oluşur ve bu durum hızla tahribata ve körlenmeye neden olur.

Aşınma tanımlama büyüklüğü olarak, serbest yüzey üzerindeki oyuk derinliği ve oyuk ekseninin kesme kenarına olan mesafesi (Şekil 155) önemlidir. Bunun tesbiti için, talaşlı şekiîlenebilirük testi gereklidir. Bu amaçla, kesme süresi veya kesme yoluna bağlı olarak aşınma işaret genişliği B ‘nin tesbit edildiği, aşınma karakteristiği deneyi yapılır. Kabul edilebilir aşınma işaret genişliği, malzemeye, takımın çeşidine ve ekonomik bakış açısma bağımlıdır. Henüz başlangıçta, işletme prosesi esnasında direkt aşırıma ölçülmesiyle, talaşlı’ şekillendirme yönteminin optimizasyonu yapılabilir.

ALAŞIM ELEMENTLERİNİN ETKİSİ

Alaşım elementi ilavesiyle, takım çeliklerinin özelikleri çok katlı olacak şekilde değiştirilebilir. Ya demir kafesinde çözülen ya da özel karbür teşekkülü için katılan alaşım elemanları, sertleşebilirliği, meneviş dayanımını, sertliği, dayanımı, sünekliliği ve aşınma direncini farklı ölçüde iyileştirirler. Önemli alaşım elemanlarının herbirinin takım çeliklerindeki özel etkisi, özet olarak şöyledir :

Karbon: Ani soğutma sertleşmesiyle, alaşımsrz çeliklerde 1 ilâ 4 mm sertleşme derinliğine ulaşılması mümkündür. % I karbonun üzerinde, ulaşılabilecek en yüksek sertlik sabittir, fakat artan karbür miktarıyla aşınma direnci giderek yükselir.

Mangan: Dönüşüm hızım düşürmesinden dolayı, sertleşebilirliği arttırır ve böylece daha büyük kesitlerde sertleşebilMik sağlar. Ancak, tane kabalaşması da yapar ve meneviş kırılganlığına sebep olur. Darbe ve basma zorlamalarında aşınma direncini arttıracak şekilde, soğuk sertleşme eğilimi vardır.

Silisyum: Oksİdasyona karşı dayanımı arttırır, fakat aynı zamanda karbon azalması (dekarbürize) eğilimi de artar.
Elastiklik sınırım yükseltmesinden dolayı, silisyum alaşımlı çelikler iyi yaylanma özelikü takımlar için kullanılır. Sıcak İş takım çeliklerinde, % 1 Si miktarıyla, yapışma eğilimi azaltılır.

Krom: Kritik soğuma hızım düşürür ve böylece sertleşebilirliği arttırır. Özel karbürler teşekkül ettirdiğinden, aşınma direncini, soğuğa dayanıklılığı arttırır. Takım çeliklerinde, en önemli alaşım elementlerinden biridir.

Volfram: Tane İnceltici olarak etki eder, aşırı ısınmaya karşı hassasiyeti azaltır ve aşınma direncini, sıcakta dayanımı ve meneviş dayanımını iyileştiren özel sert karbürler meydana getirir. Kötü yönü, ısı iletme kabiliyetini azaltması ve bununla bağlantılı olarak ısıl işlemde çatlak teşekkülü eğilimini arttırmasıdır.

Molibden: Meneviş kırılganlığına mani olur ve kuvvetli karbür yapıcı olarak sertliği, aşınma direncini ve meneviş dayanımını arttırır.

Vanadyum: Zor çözülebilen karbürler teşekkül ettirmesi sonucu, yüksek ostenitleştirme sıcaklıklarmda tane büyümesini engeller ve aşınma direncim arttırır. Bundan dolayı, yüksek vanadyum miktarlarında takımın parlatılabilirliği kötüleşir.

Kobalt: Karbür teşkil edici elementlerin ostenitte çözülme kabiliyetlerini arttırır ve ayrıca sıcakta dayanımı, sıcakta sertliği, meneviş dayanıklılığını ve ısı iletme kabiliyetini yükseltir.

Nikel: Sertleşme derinliğini iyileştirir ve taneyi inceltir. Nikel ilavesi, darbe ve çarpma zorlamalarıyla çalışan takımlarda sünekliliği arttırması bakımmdan, özel önem taşır.

Malzemede form verme veya form değiştirme yapan takımlardan, abrasif aşınmaya karşı İyi bir direnç istenmesinin yanında, yeterli süneklilikte yüksek bir dayanım da beklenilir. Yüksek sıcaklıkta şekillendirme için sıcak iş takım çelikleri kullanıldığında, bunlar hem mekanik zorlamaya karşı ve hem de termik zorlamaya karşı koymak zorundadırlar. İyi bir sıcakta sertlik ve sıcakta dayanım dışmda, oksidasyon sonucu meydana gelen tumllaşmaya dayanım ile yanma ve sıcakta çatlamaya karşı hassasiyetle ifade edilen, yeterli düzeyde termik dayanıma sahip olmalıdırlar. Eğer takım, pres döküm kalıbı ve dövme kalıbı gibi, periyodik iş akışında çok fazla sıcaklık değişmelerine maruz kalıyorsa, yanma çatlakları teşekkül edebilir. Isıtılmış malzeme ile direkt temas eden takım yüzeyi, saniyenin çok altında bir süre içerisinde aniden ısınır ve genleşir. Takım malzemesinin içlerindeki daha soğuk tabakaların daha az genleşmesinden dolayı, basma gerilmeleri teşekkül eder, müteakip soğumada da çekme gerilmesi teşekkül ederek ters durum olur.



 Moldex3D ve Moldflow analiz programları plastik enjeksiyon endüstrisi için inanılmaz yenilikler sunuyor.  Bu iki program sayesinde, ürün tasarımından itibaren bilgisayar ortamında enjeksiyon işlemlerinin similasyonu yapılarak. Süreç içerisindeki problemler ve bu problemlerin çözümü için yapılacak iyileştirmeler, üretim aşamasına geçmeden planlanarak çözüle biliyor.
Bu iki programda sonlu elemanlar yöntemini kullanarak analiz yapıyor, parça geometrisindeki ve kalınlıktaki değişimlerin, yolluk sisteminde ve yolluk giriş noktasındaki değişikliklerin, malzemedeki değişikliklerin, nihai ürün kalitesine olan etkilerini ve plastik enjeksiyon prosesi ile ilgili ortaya çıkabilecek sorunları imalata geçmeden similasyonlar sayesinde önceden ön göre bilirsiniz.
 Analizi yapılacak parçanın modelinin olması ve üretilmek istenen parça malzemesinin piyasa ismini bilmeniz yeterli. Sadece bu iki veri yardımı ile aşağıdaki similasyonları yapıp ve gerekli iyileştirmeler için fikir suna biliyoruz.
1. Plastik Dolum Analizi (Plastic Filling)
2. Soğuma Kalitesi Analizi (Cooling Quality)
3. Çökme Analizi (Sink Marks)
4. Birleşme İzleri (Weld Line Locations)
5. Hava kabarcıkları (Air Bubble Locations):
6. Plastik Akışı (Plastic Flow)
7. Dolma Süresi (Fill Time)
8.Çökmeler (Sink Marks Estimate)
9. Enjeksiyon Basıncı (Injection Pressure):
10. Akışkan Akarkenki Sıcaklığı (Flow Front Temperature): Kalıplama anında numune üzerinde oluşan sıcaklık dağılımı gösterilmiştir.
11. Basınç Düşüşü (Pressure Drop): Parçada aşırı yüklemenin nerede oluşacağını basınç düşüşü ve enjeksiyon basıncı sonuçlarını karşılaştırmalı olarak incelersek bulabiliriz.
12. Malzeme Yönelmesi (Skin Orientation): Plastiğin izlediği yolu daha detaylı bir şekilde vektörel yönlerle gösteriyor.
13. Ortalama sıcaklığa göre “+” ve “–“ bölgeler (Surface Temperature Variance):
14. Zamana bağlı olarak donmanın ortalama “+” ve “–“ bölgeleri (Freeze Time Variance)


Bilgisayarda tasarladığınız modelleri, üç boyutlu yazıcılar sayesinde PLA, ABS, Nylon ve Reçine gibi birçok malzemeden üretmeniz artık çok kolay. Üstelik, üretilen modelleri kalıp için kullandığınızda alüminyum, bronz, gümüş, altın gibi birçok malzeme ile üretim yapabilirsiniz.

Nace Makina, 3D yazıcı ile metal döküm deneyimini bizlerle paylaştı

Kum kalıp tekniği, metal parça üretiminde binlerce yıldır kullanılan bir tekniktir. Bu yöntem, herhangi bir numune parçanın, sıkıştırılmış kum ile yapılan kalıbına, yüksek ısıda eritilmiş metalin dökümü olarak özetlenebilir.

Aşağıdaki videoda örnek kum kalıp ve alüminyum döküm tekniğini izleyebilirsiniz:

Nace Makina firmasından Sayın Ahmet Emre Şahin, bizimle Makerbot Replicator 2 Üç Boyutlu Yazıcı ile modellediği parçaların kum kalıptan döküm yöntemiyle imalat sürecini paylaştı.

Ahmet Bey, bize üretim sürecinizi detaylandırır mısınız?

Uygulama:

  • Öncelikle kalıp açıları, çekme payları ve işleme payları verilerek Autodesk Inventor’da tasarlanan parça, Makerbot Replicator 2 Üç Boyutlu Yazıcı ile 0.1 mm (100 mikron) katman kalınlığında ve %40 doluluk ile PLA ile üretilmiştir.
  • Kalıplamanın ve dökümün hızlı olması için, modelden 12 adet yapılarak dökümcüye teslim edilmiştir.
  • Daha sonra, bu modellerin kum kalıplama işlemleri yapılarak dökümleri yapılmış ve 120 adet döküm kapak imalatı gerçekleşmiştir.

Makerbot Replicator 2 ile döküm imalatının avantaj ve dezavantajları nedir?

Avantajlar:

  • 3D Yazıcı yöntemi ile döküm modeli tasarlamanın en büyük avantajı modeli istediğiniz kadar çoğaltabilirsiniz.
  • İstediğiniz logoyu veya yazı stilini kullanabilirsiniz.
  • Ölçü kontrolü tamamen elinizdedir.
  • Çok ucuz maliyetlidir.
  • Çok hızlıdır.

Dezavantajlar:

  • Kum kalıp yapımında 3D yazıcı modeli kırılabilir. Bunu engellemek için 3D yazıcı baskı parametrelerinden, parçanın doluluk oranının en az %40 seçilerek yapılması tercih edilmelidir.
  • Modelin 3D baskısında, toleransların da hesba katılması gerekir.
  • Büyük modellerin yapılması Makerbot Z18 gibi daha büyük bir üç boyutlu yazıcı gerektirir.

Aşağıdaki resimlerde üretilen parçaları görebilirsiniz:

3D Yazıcı ile bronz heykel döküm

Bir diğer müşterimiz, Sayın Tayfun Öner, Antik Roma dönemine ait bronz heykeller üretmekte.

Tayfun Bey üretim sürecinizi bize açıklar mısınız?

Heykellerin modelini öncelikle bilgisayar ortamında tasarlamaktayım. Heykelleri tasarlamak için yazılım olarak Rhino tercih ediyorum. Özel durumlarda ise daha önce 3D tarayıcı ile taranmış verileri de kullanabiliyorum.

Üç boyutlu modelleri bilgisayar ortamında tasarladıktan sonra Zortrax M200 3D yazıcı ile plastik (ABS) malzemeden üretiyorum. Bu plastik modellerden, silikon ve balmumu ile kalıp oluşturduktan sonra, dokümcüm bronz döküm yapıyor.

Aşağıda Zortrax M200 ile üretilen plastik modeli ve Tayfun Bey’in sergisindeki bronz döküm halini görebilirsiniz:

Formlabs 3D yazıcı ile gümüş ve altın döküm

Metal döküm için, döküme uygun olan reçine ile üretim çözümleri sunan Formlabs SLA 3D Yazıcıyı da kullanabilirsiniz. Formlabs, 25 mikron gibi çok hassas üretim imkanı sağladığı için dental, kuyum ve yüksek hassasiyet gerektiren tüm üretimlerde tercih edilmektedir. Aşağıdaki resimdeki mavi model, Formlabs Form 1+ 3D Yazıcı ile üretilmiş, bu modele döküm yapılarak yüzük imal edilmiştir.

Döküm yapılan Formlabs baskısı
Döküm yapılan Formlabs baskısı

Aşağıdaki tanıtım videosunda, Formlabs’ın döküme uygun reçinesi ile bir yüzük üretimini izleyebilirsiniz:

Formlabs’ın döküme uygun olan reçinesi kullanıldığında, aşağıdaki döküm yanma tablosunu dikkate almanızı öneririz:

Formlabs reçinesi için döküm tablosu
Formlabs reçinesi için döküm tablosu

Döküm tablosundaki değerlerler kullanıldığında, döküme uygun reçine kül bırakmadan, hızlı bir şekilde erir ve son derece kaliteli döküm elde edersiniz.

Aşağıdaki videoda ise Formlabs Form 1+ ile tasarlanmış örnek döküm mücevherleri izleyebilirsiniz:

 



Enjeksiyon Kalıplarında 3D Baskılı Uygulamalar

Geleneksel yöntemlerle oluşturulan soğutma kanalları;

  • Yüzey bölgelerine yakınlık,
  • Kanalların birbirleri ile bağlantıları için gereken bölgeler,
  • Uzun mesafeli kanalların oluşturulması,
  • Açılı parçaların kanalları,
  • Radyüs bölgelerine yaklaşım gibi
  • Sızdırmazlık
  • Ek parça kullanımları gibi

sorunlarla karşı karşıya kalmaktadır.

DMLS baskılı kalıplar

Kalıp parçalarında soğutma işlemleri kısmı ve sınırlı ulaşılabilir alanlara kadar yapılmaktadır. Doğrudan Metal Sinterleme (DMLS) yöntemi ile üretilen kalıp parçaları, performansı artmış kalıp parçalar üretilebilmektedir. Katmanlar halinde toz metalin sinterlenmesi işleminin tekrarlanması ile oluşturulan kalıp parçalarının, özellikle uç bölgelerdeki soğutma ihtiyacı olan yapılarda ihtiyaç duyulan detaylı kesiti elde etme imkanı sağlamaktadır.

3D Yazıcı tekniklerinden olan DMLS ile üretilen parçalar uzun baskı ömürlerine dayanabilecek sağlamaktadır. Kalıp parçalarının 3D baskı yöntemi ile üretimini daha optimize edilmiş  parçalar elde edilmesini sağlamaktadır. Yapılan optimizasyonlar sonucunda hem analizlerde, hemde ısının homojen bir yayılmasını sağlayarak sıcaklık seviyelerinde düzen sağlayacaktır.

Soğutma sıvılarının akışkanlığını daha yumuşak geçişlerle sağlanabilir. Kalıp parçası üzerindeki sıcaklık dağılımına da olumlu etki sağlar.

DMLS baskılı sogutma kalları

Kalıp tasarımında ve soğutma performansında daha özgün çalışmayı sağlayacak 3D baskı yöntemleri şimdilik hız ve maliyet açısından pahalı gözükmektedir. Fakat günümüze kadar mevcut teknolojilerle üretilen kalıplar, daha özel ve çok hassasiyet gerektiren kalıplarda tercih sebebi olmaktadır.

DMLS yöntemi ile imal edilen kalıp parçaları geleneksel yöntemlere göre daha fazla zaman almaktadır.  Yapılan çalışmalarda 3D baskılı parçalarla yapılan kalıpların 20°C daha düşük sıcaklıkta çalıştığı gözlemlenmiş. Ayrıca bu parçalar gerekli kaplama ve ısıl işleme tabi tutulabiliyor ve sertleştirilebiliyor.



San Diego araştırma öğrencileri tarafından SEDS programı kapsamında geçtiğimiz günlerde başarıyla fırlatılan Vulcan-1adlı roket, motorunun baştan aşağı 3B yazıcıyla üretilmesi bakımından dünyada bir ilk olma niteliği taşıyor.

 

 

Sıkı bir çalışma sonucu elde edilen bu başarı, ilk başlarda sadece birkaç öğrencinin katılımıyla ivme kazanmıştı. Ancak proje ilerledikçe, gelecekte neler olabileceğini fark eden öğrencilerin de katılımıyla, neredeyse 60’ın üzerinde çeşitli mühendislik dallarında uzmanlaşmış öğrenciler de araştırma grubuna dahil oldu. Öğrenciler bu projeyi geliştirirken Maker Labs, NASA ve XCOR’dan malzeme ve ekipman desteği; diğer uzay ajanslarından da mentorluk desteği aldı.

Aynı zamanda Kickstarter üzerinde roketin vücut kısmını üretmek için kampanya başlatan öğrenciler, koydukları 15.000$’lık hedefi 6000$ aşmayı başardılar.

Yalnızca 5.79 metre uzunluğa ve 20 santimetre genişliğe sahip olan bu roket 750 kilogramlık itme kuvveti uygulayabiliyor. Olduğu gibi 3B yazıcıdan çıkan Ignus adlı roketin motoru ise Inconel 718 adı verilen materyal ile metal sinterleme tekniği kullanılarak üretildi.

 

 

Gelecekte bu tür teknikleri kullanarak gelişmekte olan ülkelere ucuz maliyetli internet uyduları bile fırlatmanın mümkün olabileceğini söyleyen SEDS başkanı Darren Charrier, bu tür çalışmaların öneminden bahsetti. Özellikle üniversite öğrencilerinin bu girişimi medya tarafından da büyük ilgi topladı ve kim bilir, belki de diğer öğrenciler için de bir umut ve güç kaynağı oldu!



ASUS, bilgisayar ve donanım üreticisi, Tayvan’ın başkenti Taipei’de düzenlenen ve 4 Haziran Cuma gününe kadar devam edecek olan Computex 2016 fuarında kişisel bilgisayar kullanıcılarını sevindirecek bir gelişme duyurdu. Bundan böyle kişisel bilgisayar sahipleri kendi bilgisayarlarını 3B basılmış parçalar ile kişiselleştirebilecekler.

Katılımcıların ASUS’un en son çıkan bilgisayar bileşenlerini deneyimleme fırsatı bulduğu fuarda 3B yazıcıyla üretilmiş kişiselleştirme çalışmaları katılımcılar tarafından büyük ilgiyle karşılandı. Bu gelişme, kişisel bilgisayar  kullanıcıları açısından da büyük anlam ifade ediyordu. Zira, bugüne kadar ASUS haricinde böyle bir kişiselleştirme seçeneği sunan şirket mevcut değildi ve kullanıcılar bilgisayarlarının referans tasarımlarıyla yetinmek zorunda kalıyorlardı.

ASUS yaptığı bu yenilikle DIY kültürünün oldukça popüler olduğu hardcore oyuncu komünitesini mutlu etmeyi hedeflediğini söyledi ve şunları ekledi: “ASUS, 3B basılabilir parçaları kendi bileşenlerinde destekleyen ilk isim olarak bilgisayar kişiselleştirmede yeni bir çağı başlattı.”

ASUS anakart sahibi kullanıcılar, ASUS Tasarım Merkezi tarafından tasarlanan plaket ve logoları kendi zevklerine göre özelleştirebilecekler. Kullanıcılar plaketlerin veya logoların üzerine diledikleri yazıları yazabilecekler ve bunları istedikleri renk ile kendi 3B yazıcılarında basabilecekler. Projenin ilk izlenimleri komünite tarafından oldukça pozitif karşılandı. İşte Computex 2016 fuarında sergilenen bazı kişiselleştirilmiş parçaların fotoğrafları:

 

 

Şu an yalnızca en son çıkan anakart modellerini destekleyen kişiselleştirme projesi, umarız yakın zamanda tüm ürün yelpazesine yansır.



[vc_row][vc_column width=”1/1″][vc_column_text]

Matter and Form 3D tarayıcısı Indiegogo’da ilk fonlamaya çıktığında koydukları hedef bütçeyi birkaç kat aşarak işe koyulmuşlardı. Geçen zaman içerisinde verdiği sözleri yerine getiren Matter and Form , masaüstü 3D tarayıcılar arasında en güvenilir ve iyi sonuç veren marka oldu diyebiliriz.

Resim

Matter and Form masaüstü 3D tarayıcısı.
   3D taramaların yer aldığı türünün ilk örneği Cashew3d.com adlı online model depolarını yayına geçtiğimiz günlerde aldılar. Üyeliğin ücretsiz , ancak davet ile olduğu Cashew3d’nin beta aşamasını geçtikten sonra genel kullanıma açılması bekleniyor.
Matter and Form’un yeni hamlesi , gelecek haftalarda yine sosyal fonlama sitelerinden birinde sermaye arayışına çıkacak olan “Bevel” isimli akıllı telefon aparatı. Bu aparat sayesinde akıllı telefonların birer 3D tarayıcıya dönüşeceğini iddia ediyorlar. Kullanımı ve taşınması çok kolay olan aparat , basit bir klip gibi telefonun kulaklık girişine takılıyor. Telefonla panaromik fotoğraf çeker gibi 3D tarama yapabiliyorsunuz.

Resim

Resim

   Henüz piyasaya sürülmediği için Bevel ile yapılan 3D taramalarının kalitesini değerlendiremiyoruz. Ancak Matter and Form’un tarama kalitesi ve yazılımının başarısı aşikar. Bevel klibinin tahmini fiyatının 49 $ olması aparata olan ilginin yoğun olacağı beklentisine kapı aralıyor. Temmuz ayı sonunda KickStarter’da fonlamaya çıkması beklenen ürünün mevcut  yazdırılabilir 3D model oluşturma sıkıntısına ne dereceye kadar çözüm getireceğini bekleyip göreceğiz.

[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row]



3D Tarama iphone lara geliyor

Bir yılda aldığı 1200 patent ile dünyanın en çok patent alan şirketleri arasında bulunan Apple, haftasonlarıda dahil her gün ortalama 3 patent dosyası ortalamaya ulaşmış.

 

Apple bu patentlerin hepsini bir anda ürünlerinde kullanmayacak olsa bile bu patentler ile geleceğe yönelik Apple ürünlerinde olabilecek gelişmeleri bu patentler üzerinden öngörebiliriz. Bu patentlerden bir kısmı fiziksel ve görsel değişiklikler olmakla birlikte, teknolojik patentlerinde alındığını görebiliyoruz.

 

Apple’ın aldığı son patentlerden biri bizi oldukça yakından ilgilendiriyor. Bu patent ile Iphone telefonunuz ile; evler, çalışma alanları, alışveriş merkezleri ve müzeler gibi ortamlarda lazer haritalama yapabileceksiniz. Iphone’lar için geliştirilmiş bu patent telefonunuza oldukça önemli bir özellik kazandırmış olacak.

 

4 Aralık tarihinde başvurusu yapılmış olan bu patent,  Apple’ın 3D yazıcılarda nesneleri çoğaltmak için Iphone telefonların kullanımını sağlayacak. Bu özelliğin hayata geçmesi ile birlikte bulunduğunuz ortam ve nesneleri Iphone telefonunuz ile tarayabilecek ve bir uygulama üzerinden evinizde ya da atölyenizde bulunan 3D yazıcınız ile bu nesneleri basabileceksiniz.

Bu lazer destekli tarama teknolojisi; bir ortamda yüzeylerden veya nesnelerden yansıyan lazer ışınları oluşturarak çalışıyor. Taranacak yüzeyden yansıyan bu lazer ışınları bir sensör ile genişlik, uzunluk ve yükseklik verileri kullanılarak oluşturulabilir ve formun tahmini bir haritası oluşturulabilir.

 

Google, Proje Tango ile cihazlarda benzer bir çevre haritalama sistemi denediğini açıklamıştı. Ancak doğru bir ortam canlandıracak bir lazer haritalama sistemi için birden fazla kamera sistemi kullanıyordu. Daha yakın zamanlarda, Google mağaza koridorlarda içinde animasyonlu tatil alışveriş sistyemi oluşturmak için Proje Tango üzerinden tablet yoluyla arttırılmış gerçeklik kullanan sürükleyici bir alışveriş deneyimi sağlamayı hedefliyordu. Bu çalışmalar Google tarafında devam ediyor.

Google ve Apple gibi teknoloji devlerinin bu teknolojiler için patent çalışmaları yapması bugün olmasa bile önümüzdeki yıllarda oldukça ilginç mobil cihaz tecrübeleri yaşayacağımızı bizi gösteriyor.



Birkaç ay önce New Balance; 2016 Boston Maratonu’nda açılışını yapacağı yeni bir koşu ayakkabısı serisinde kullanmak için yüksek performanslı, hafif, 3D baskılı bir orta taban üretmek için 3D baskı teknolojisinden yararlanıyor olacağını duyurdu.

New Balance ve İntel Firmaları Kişiye Özel 3D baskılı Koşu Ayakkabısı Tabanları Oluşturmak İçin İş Birliği Yapıyorlar

 

Birkaç ay önce New Balance; 2016 Boston Maratonu’nda açılışını yapacağı yeni bir koşu ayakkabısı serisinde kullanmak içinyüksek performanslı, hafif, 3D baskılı bir orta taban üretmek için 3D baskı teknolojisinden yararlanıyor olacağını duyurdu. Bundan çok kısa bir zaman sonra da New Balance, bir koşucunun ayak darbelerinden basınç verisini inceleyebilen ve bu veriyi 3D baskılı orta taban vasıtasıyla çeşitli yoğunluk tamponlama oluşturan bir program geliştiren teknik tasarım stüdyosu Nervous Systems ile ikinci bir ortaklığı duyurdu. Böylece; ürünü kullanıcıların kişisel yürüyüş ve koşu yapılarına göre özel olarak tasarlayabiliyorlardı.

 

Şimdilerde ise bir sonraki adım olarak en üst düzey ve teknik düzeyde en iyi şekilde optimize edilmiş 3D baskılı koşu ayakkabısı orta tabanı tasarlamayı görev edinerek; New Balance her müşterinin ayağının kesin ölçülerini almak ve potansiyel olarak da piyasadaki en doğru özel olarak tasarlanabilen 3D baskılı orta tabanları üretmek amacıyla, 3D tarama ve görüntüleme teknolojisini kullanmak için Intel ile üçüncü bir işbirliğini duyurdu. Bu duyuru, CES 2016 Intel CES basın toplantısı sırasında yapıldı.

 

Intel’in RealSense derin algılayıcı 3D kamerası; hepsi de algı derinliğini ve izleme hareketlerini bir insan gözüyle ‘görmeyi’ sağlayan bir 1080p HD kamera, bir kızılötesi kamera ve bir kızılötesi lazer projeksiyonu olmak üzere üç kamerayı bir kamerada birleştiren oldukça yüksek seviyede bir görüntüleme teknolojisidir. Sanal gerçeklik uygulamalarına ek olarak bu RealSense kamerası etkili bir 3D tarayıcı olarak da kullanılabilir. Aslında geçen yılki CES’te Intel ile resmen açıklanan ortaklığın ardından XYZPrinting’in 1.5mmlik tarama çözünürlüğü sağlayan taşınabilir 3D yazıcısı şimdilerde Intel’in RealSense teknolojisi tarafından yürütülmektedir.

 

 

New Balance’ın 3D baskılı koşu ayakkabısı, klasik kumaş üstünü koruyarak hâlihazırda mevcut olan FreshFoamZante modeline dayalı olacak. Ancak orta tabanı üretmek için pahalı ve müsrif enjeksiyonlu kalıplama yerine 3D baskı teknolojisi; uyumlu, ince, hafif ve oldukça dayanıklı bir materyal ile eriyerek birleşmesi için tescilli elastomer tozlar elde etmeyi sağlamaktadır. 3D Sistemleri, NerveousSystem ve şimdi de destek için Intel’in RealSense teknolojisi ile birlikte, New Balance’ın 3D baskılı koşu ayakkabısı orta tabanı ciddi bir etki vadediyor. Herhangi bir fiyat bildirilmemesine rağmen New Balance, 3D baskılı ayakkabının piyasaya sürülür sürülmez diğer normal ürünlerine nispeten biraz daha pahalı olacağını ancak yenilikçi ayakkabı giyimiyle ilgilenen ‘ciddi amatör koşucular’ için hala ulaşılabilir olacağını söyledi.

 

 

İlerleyen günlerde -şimdiden yalnızca birkaç ay sonra- gerçekleşecek olan Boston Maratonu’nda başlangıç olarak sınırlı piyasaya sürmenin ardından New Balance’ın 3D baskılı koşu ayakkabısı çok daha geniş bir şekilde piyasaya sunulacak. Şirket aynı zamanda müşterilerine yerlerinde kendi 3D baskılı orta tabanlarını üretme imkânını sunarak 2017 yılına kadar perakende mekânlarında özel tasarım teknolojisi kurmayı da planlamaktadır. Intel CES basın toplantısı aynı zamanda New Balance ve Intel’in 2016’nın tatil sezonu boyunca piyasaya çıkaracağı Android temelli bir fitness akıllı saati üzerine de bir iş birliği yapma planları olduğunu açığa çıkardı.



3 Boyutlu Yazıcı Nedir

 

3 Boyutlu Yazıcı Nedir

3 Boyutlu imalat (3d Printring) ya da Katmanlı Üretim (Additve Manufacturing), bilgisayar ortamında ki tasarımın, ham maddenin katman katman (layer-by-layer) üst üste eklenerek üretilmesi yöntemidir. 3 Boyutlu yazıcılar ise bu üretimi sağlayan makinalardır. 3 boyutlu yazıcı fikri 1980’li yıllarda ortaya çıkmasına rağmen 2009 yılında  üzerindeki patentlerin kalkmaya başlamasıyla; 3 boyutlu yazıcı teknolojisi hızlı bir şekilde ilerlemeye ve yaygınlaşmaya başladı.

3 Boyutlu yazıcı denildiğinde genellikle akla sadece tek bir yöntem geliyor. Bu da bir filamentin ısıtılıp bir nozülden çıkıp parçayı oluşturması. Ancak aslında bu böyle değil. Amerikanın standart belirleme kurumu ASTM  Katmanlı Üretimi, üretim tekniğine göre 7 sınıfa ve bu sınıfları, işlenen malzemeye göre 16 kategoriye ayırıyor. Ancak bunlardan en çok bilinenleri ticari olarak FDM, SLS ve SLA

3 Boyutlu yazıcı teknolojisi sahip olduğu avantajlardan dolayı bir çok sektörde kullanılıyor. Sektörlere etkisinin iki türlü olacağı düşünülüyor.

*Mevcut üretim yöntemleri ile üretilen ürünlerin 3 boyutlu yazıcı teknolojisi ile üretilmesi

 

var olan —>3b yazıcı (İyileştirmeyi hızlandırıcı alçı)

 

 

 

*Mevcut üretim yöntemleri ile üretilmesi imkansız ya da çok zor olan ürünlerin üretilmesi

 

Daha önce üretilmesi imkansız ya da çok zor (3 boyutlu ultrasondan 3 boyutlu cenin)

 

Geniş bir kullanım alanına sahip 3 boyutlu yazıcı teknolojisinin piyasa değeri 2011 yılında  1.9 Milyar ve 2013 yılında 3 Miyar dolardı; piyasa değerinin 2017 yılında 6 Milyar dolara 2020 yılında ise 10 Milyar dolara ulaşması bekleniyor.  Bu değerler şu anki kullanım alanlarında ki gelişmeler ile elde edilen değerler.  Teknik bazı dezavantajların aşılması ile birlikte 2020 yılına kadar 3 Boyutlu yazıcı endüstrisinin 100 Milyar dolara ulaşacağı öngörülüyor.

Üniversiteler ve şirketler 3 boyutlu yazıcı konusunun lideri olabilmek için bir çok Ar-Ge faaliyeti yürütüyor. Bu faaliyetlerden en çok dikkat çekeni ise yaşayan organların basılması ve bu organların insanlara nakledilmesi.

Görünen o ki 3 Boyutlu yazıcılar önümüzdeki yıllarda hayatımızın içine tam anlamıyla girmiş olacak. Üretim anlayışımızı, günlük yaşamımızı, kıyafetlerimizi … değiştirecek bu nedenle  3 Boyutlu yazıcılar için 3. endüstriyel devrim deniyor.  Belki herkesin evinde buzdolabı gibi 3 boyutlu bir yazıcı olacak ve internet üzerinden istediğimiz bir ürünü hemen indirip üreteceğiz. Ya da organ nakli için beklemek diye bir kavram olmayacak sizin dokularınızdan  sizin DNA’nıza sahip organlar üretilip; nakledilecek. Bunlar şuan çok garip ve olmayacak gibi gelse de 1800’lü yıllarda bir grup bilim insanının dünyada keşfedilebilecek her şey keşfedildi dediğini unutmamak lazım. Keşfetmişler miydi? Tabi ki Hayır.



taşınabilir 3 boyutlu yazıcı

Taşınabilir 3 Boyutlu Yazıcı

Nereye giderseniz gidin yanınızda bir 3 boyutlu yazıcı olduğunu düşünün. İşte bu çanta aslında taşınabilir 3 boyutlu yazıcı. Piyasada bulunan yazıcılardan farklı olarak bu yazıcı kolaylıkla taşınabiliyor. Hollanda şirketi By Flow 3d yazıcı piyasasına çanta şeklinde 3 boyutlu yazıcı ile giriyor. Proje henüz test aşamasında ve şirket piyasaya çıkışı için bir tarih vermiyor. Ancak bu yaklaşım şimdiden dikkat çekiyor.

Bu yazıcı kapalı olduğunda bir çanta görünümü sergiliyor; açıldığında ise 3 boyutlu yazıcı halini alıyor. By Flow yazıcının taşınabilir olmasını ilk önce hafif olmasından kaynaklandığını söylüyor. Yani istediğiniz yere yazıcınız ile gidebilirsiniz. ikinci önemli özelliği ise katlanma mekanizması. Şirket bu mekanizmayı özel olarak tasarlamış bu sayede yazıcı küçük bir çantaya sığabiliyor. Ayrıca bu mekanizma sayesinde yazıcı tozdan da korunmuş oluyor. Ayrıca bir çok extruder modeli de bulunuyor bu da farklı malzemelerle çalışmanızı sağlıyor.

Taşınabilir 3 boyutlu yazıcıda bir SD kart girişi, kontrol düğmesi ve ekran bulunuyor. 3 boyutlu yazıcı FDM teknolojisi ile çalışıyor. Baskı hacmi 215 x 220 x 160 (mm) olan taşınabilir 3 boyutlu yazıcının  katman kalınlığı ise  0.05-0.40 mm arasında değişiyor. Ayrıca 0.25, 0.30 ve 0.60 mm’lik nozül seçenekleri bulunan taşınabilir yazıcının ağırlığı ise 7kg. Açık kaynak kodlu programlarla baskı imkanı sunan yazıcı ile ister USB isterseniz SD kart ile tasarımlarınızı üretmeniz mümkün.

Taşınabilir 3 Boyutlu Yazıcı Açık Hali

Taşınabilir 3 Boyutlu Yazıcı Açık Hali

Bu teknolji tabii ki 3 boyutlu yazıcı dünyasında bir devrim yaratmayacak ancak taşınabilir 3 boyutlu yazıcı yaklaşımı 3 boyutlu yazıcı teknolojisinde  ilgi çekici bir trend olabilir. Yazıcının küçük, hafif ve taşınabilir olması 3 boyutlu yazıcılara ulaşımı ve kullanımını daha da yaygınlaştırabilir. Müşterinizin yanında istediği tasarımı veya prototipi oluşturma imkanı bulabilirsiniz. Böylelikle iş kalitenizi arttırabilirsiniz.



[vc_row][vc_column width=”1/1″][vc_column_text]Önceki soruda bahsedilen 3D modelleme yazılımlarını kullanmayı öğrenerek 3D modellemeyi öğrenebilirsiniz. Bu programları tanımanız birkaç haftanızı alacaktır. Ancak 3D modellemede uzmanlaşmanız için çalışmanız ve pratik yapmanız gerekecektir ve buda tahminen 6 ay gibi bir süre alacaktır.

 

3D modellemeye yeni başlıyorsanız aşağıdaki ücretsiz olarak indirebileceğiniz 3D modelleme programlarını deneyebilirsiniz.

  • SketchUp – Eskiden Google sponsorluğunda adı Google SketchUp olan eğlenceli bir ücretsiz programdır. Kullanımının kolaylığı ile bilinmektedir. SketchUp’ta kısa zamanda öğrenilebilen birkaç basit araç yardımıyla kenarlar ve yüzeyler çizilerek modeller oluşturulur. İtme /çekme araçları kullanılarak düz yüzeylerden 3D nesneler yaratılır.
  • 3Dtin – Doğrudan internet tarayıcısı penceresinde çizimler yaptığınız çok kolay bir program.
  • Blender – Blender ücretsiz açık kaynak kodlu 3D içerik geliştirme yazılımıdır. İleri seviye 3D yazılımlarında bulunan karakteristik özellikleri içeren güçlü bir yazılımdır.
  • OpenSCAD – OpenSCAD katı 3D CAD nesneleri yaratmak için tasarlanmış bir programdır. Ücretsiz bir yazılımdır ve Linux/UNIX, MS Windows, Mac OS X sistemlerini desteklemektedir. Program 3D modellemenin artistik özelliklerinden ziyade bilgisayar destekli tasarımı desteklemektedir.
  • Tinkercad – Tinkercad 3D  printer için tasarım yaratmanın yeni ve hızlı yolunu sunmaktadır. Basit 3 araç ile çok çeşitli şeyler yaratılabilmektedir. Modeliniz tamamlandığında STL dosyasını indirip 3D baskısını alabilirsiniz.

Ücretsiz yazılımların yanı sıra AutoCAD Pro Engineer, Rhino, Maya ve SolidWorks gibi ticari yazılımlarla da 3D  modeller oluşturulabilir.

 

http://solidworksizmir.com

 

[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row]


Kalıp mı yaptırmak istiyorsunuz TIKLAYINIZ
Arayabilirsiniz