Çağrı Merkezi: 0 532 298 17 73 | Email : aykut@tasarimdanimalata.com

Ultimaker 2+ Ailesi: 3B Baskı Şimdi Daha Hızlı, Daha Kolay ve Daha Kaliteli

“Başladığımız günden beri açık kaynaklı bir platform olma yolunda, başkalarının yaratıcı tavsiyelerini dinleyerek yazıcılarımızı geliştirme ve deneyimlerimizi aktarma konusunda müthiş bir tutkuya sahip olduk. Bu süreç boyunca sürekli olarak sınırlarımızı zorladık ve yenilikçi çözümlerimizi sizlere sunduk.”

 

 

Son kullanıcıya yönelik olarak ürettiği masaüstü 3B yazıcılarla, “Avrupa’nın En iyisi” ve “Avrupa’nın En Çok Satan 3B Yazıcısı” gibi ünvanların sahibi olan Ultimaker; kolay kullanılabilir olması, şık tasarımıyla göz doldurması, yüksek performans ve güvenirliği nedeniyle dünya çapında on binlerce kullanıcı tarafından tercih edilmiştir. Üyesi her gün artan bir topluluğun da sahibi olması Ultimaker’ın en güçlü ve eşsiz yanını oluşturmuştur.
İşte bugün size Ultimaker 2 Ailesi’nin güncellenmiş yeni üyeleriyle tanıştırmak istiyoruz; Ultimaker 2+ ve Ultimaker 2 Extended+

 

 

Ultimaker 2+: Sahnenin Yıldızına Yakından Bakış

Bahsettiğimiz gibi Ultimaker 2+, bir önceki versiyonu olan Ultimaker 2’a göre birkaç önemli geliştirmeye sahip.

Fanlar güncellendi: Ultimaker 2+ ile fanlarının açıları değiştirildi; fanlar artık baskı ucuna eşit miktarda üflüyor ve hava sirkülasyonu kusursuz bir şekilde sağlanabiliyor. Böylece daha pürüzsüz (saçak vb. oluşmayan) ve kaliteli baskılar alabiliyoruz. Bunun yanında, yeni fanlar artık çok daha sessiz çalışıyor. Ve pervane sesi duymanız çok zor.

Filament Besleme Motoru Güncellendi (Feeder): Artık takılan filamentinizi çıkarmak ve yeni bir filament takmak çok daha kolay bir hale geliyor. Mandallı yapı sayesinde, artık mandalı aşağı ittirerek filamentinizi takabilirsiniz. Veya kemirme vb. sorunlar oluştuğunda yine mandalı kullanarak kolayca yıpranmış filamentten kurtulabilirsiniz.

Diğer önemli özellik ise basınç kontrolü. Örneğin; Flex PLA gibi esnek filamentler kullanmayı tercih ediyorsanız, motorun filamenti ittirirken uygulayacağı basıncı azaltarak filamentin sağlıklı bir şekilde baskı ucuna ulaşmasını sağlayabilirsiniz.

Diğer önemli özellik ise basınç kontrolü. Örneğin; Flex PLA gibi esnek filamentler kullanmayı tercih ediyorsanız, motorun filamenti ittirirken uygulayacağı basıncı azaltarak filamentin sağlıklı bir şekilde nozula ulaşmasını sağlayabilirsiniz.

Yeni Duyarlı Sıcaklık Sensörü: Güncellenen sensörle birlikte artık sıcaklık daha hassas okunabiliyor. Hassas okuma daha kaliteli çıktılar demek.

Isıtıcı Kartuş: 25W değerinden 35W’a çıkartılan ısıtıcı kartuşlar sayesinde baskı ucunun ısınması süresi çok daha kısa. Fişe takın, yazdıra basın, yazıcınız 30sn-1dk’da işleme başlasın.

Olsson Block: Yaşasın! Ultimaker 2+ ailesi Olsson block monte şekilde ile geliyor.

3B yazıcıların gittikçe akıllanıp kullanımlarının kolaylaşacağı konusunda tahminlerimizi önceden sizlerle paylaşmıştık. Ultimaker gibi şirketlerin sayesinde sürecin oldukça hızlı gelişeceğini hissedebiliyoruz. Ne dersiniz yakında sesli yazdır komutu verince baskıya başlayabilecekler mi?



Omurga Ameliyatında 3 Boyutlu Yazıcı Kullanıldı

3 boyutlu yazıcılar hayatımızın bir parçası olmaya devam ediyor ve gün geçtikçe çok daha fazla alanda karşımıza çıkıyor. 3 boyutlu yazıcı teknolojisinin en çok kullanıldığı ve en heyecan verici gelişmelerin yaşandığı elbette sağlık sektörü.

 

Omur

 

Çin’in Beijing şehrinde yaşanan bir gelişme tekrar tüm gözleri 3 boyutlu yazıcıların üzerine çekti. Kemik kanseri olan bir çoçuğa 3 boyutlu yazıcı ile basılmış yapay bir omur takıldı ve ameliyat başarılı oldu. Doktorlar öncelikle 12 yaşındaki Minghao’nun boynunda ikinci omurunda bulunan  tümörü aldı ve buraya 3 boyutlu yazıcı ile basılmış yeni omuru yerleştirdi.

 

3d yazıcı

 

Normal koşullarda hastalıklı bir omur için içi boş bir titanyum tüp kullanılmaktadır. Hasta böyle bir ameliyat sonrasında en az 3 ay dinlenme süreci geçirmek zorunda ve bu dinlenme sürecinde hastanın kafası vidalarla sabitlenir çünkü kafasının yatağa dokunmaması gerekmektedir. 3 boyutlu yazıcı teknolojisi ile üretilen omur ise hastaya yerleştirildikten sonra hasta çok daha rahat bir şekilde bu dinlenme sürecini atlatabiliyor ve kafasını sabit tutmak için vidalama işlemi gerekmiyor. Yerleştirilen parça omuru taklit ettiği için hasta çok daha rahat bir iyileşme süreci geçiriyor.

Ameliyattan 5 gün sonra açıklama yapan doktorlar, hastanın hızlı bir şekilde iyileşme sürecine girdiğini ve ameliyatın başarılı olduğunu söylediler.

 



Fossilized Projesi Beton Kullanılarak Üretim Yapılmasının Önünü Açıyor

Hatırlarsanız; bir hammadde olarak beton, devasa 3D yazıcılar tarafından üretilmiş olan gerçek bir evin hikayesiyle de gündeme gelmişti. Üstelik evin 3D yazıcıyla üretilmiş olmasının yanı sıra, sadece 24 saat içerisinde üretilmiş olması da oldukça hayret vericiydi. 

Bartlett School of Architecture‘da 4 Master öğrencisi tarafından hayata geçirilen Fossilized adlı proje, beton üretiminde sanat ve sağlamlık kavramlarını bir araya getirerek mimari alanda umut verici bir kapının aralanmasını sağlıyor.

 

 

 

Kendilerini “Amalgama” grubunun çatısı altında toplayan öğrenciler, -Alvaro Rodriguez, Francesca Camilerri, Nadia Doukhi ve Roman Strukov- aslında bir yıldır bu proje üzerinde çalıştıklarını ve bu tür bir beton üretim tekniğinin sektöre getirdiği faydaları şu şekilde açıklıyorlar:

“Fossilized projesi, betonun günümüzdeki mevcut kullanım alanlarındaki sanatsal ruh yoksunluğunu ortadan kaldırmak amacıyla, daha yapısal bir dokunuşu 3D yazıcıların yetenekleriyle birleştirerek aslında betonun sanatsal yönünü ortaya çıkarmak için geliştirildi.”

Bir grup araştırmacı ve meraklı öğrencinin elde ettiği sonuçlar aslında hiç de fena sayılmaz. İlk bakışta, beton gibi sıcaklık ve akışkanlık derecesinin önemli olduğu bir hammaddeyi 3D yazıcılarda kullanmak oldukça zor gibi

 

Kendilerini “Amalgama” grubunun çatısı altında toplayan öğrenciler, -Alvaro Rodriguez, Francesca Camilerri, Nadia Doukhi ve Roman Strukov- aslında bir yıldır bu proje üzerinde çalıştıklarını ve bu tür bir beton üretim tekniğinin sektöre getirdiği faydaları şu şekilde açıklıyorlar:

“Fossilized projesi, betonun günümüzdeki mevcut kullanım alanlarındaki sanatsal ruh yoksunluğunu ortadan kaldırmak amacıyla, daha yapısal bir dokunuşu 3D yazıcıların yetenekleriyle birleştirerek aslında betonun sanatsal yönünü ortaya çıkarmak için geliştirildi.”

Bir grup araştırmacı ve meraklı öğrencinin elde ettiği sonuçlar aslında hiç de fena sayılmaz. İlk bakışta, beton gibi sıcaklık ve akışkanlık derecesinin önemli olduğu bir hammaddeyi 3D yazıcılarda kullanmak oldukça zor gibi gözükse de resimdeki sanatsal yapı, bunun tam anlamıyla mümkün olduğunu kanıtlıyor.

Ortaya çıkan eserin dönemeçli yapısı ve tıpkı bilim-kurgu filmlerinden tanıdığımız devasa tapınak kolonlarının da tasarıma ayrı bir boyut kazandırdığı hissediliyor.

 

 

 

Bu projeyle birlikte Amalgama takımı, buldukları Fossilized isimli bu yeni tekniğin mimari alanda geleneksel yöntemlere kıyasla harcanan toplam beton miktarını önemli ölçüde azaltacağını belirtiyor. Ancak bu projenin gerçek hayat senaryolarına ne kadar uyumlu olabileceği de Amalgama takımı tarafından kuşkulu bir durum olarak benliğini koruyor.

Projenin ileriki zamanlarda ne gibi fırsatları beraberinde getireceğini görmek için şu an beklemekten başka bir seçeneğimiz yok gibi görünüyor.



3 Boyutlu Lazer Tarama Teknolojisi

Temelde bir lazer ve bu lazer ışınının algıladığı alanı alıglayan kamera teknolojisi çalışma prensibi ile 3 boyutlu nokta bulutu elde eden sistemlerdir. Lazer tarama sistemleri lazer ışının parça üzerine yansıması ve bu ışının geri yansıması sonucu kameranın lazer ışınının üzerinde düşürdüğü noktaların koordinatlarının belirlenmesi ile datayı elde eder.

3 boyutlu lazer tarama sistemleri kamera ve lazer ışının birbirene göre yaptığı optimum açı ile maksimum data ve maksimum hassasiyeti sağlamaktadır. Bu açının fazla olması alınan data miktarını azaltır açının dar olması ise hassasiyetten ödün vermek anlamına gelir.

 

 

Lazer teknolojisi line laser veya cross laser olarak kullanılır. Line laser scanner tek çizgi lazeri ifade eder, cross laser scanner çoklu çizgi lazeri ifade etmektedir.  Line laser scanner teknolojisi ağırlıklı olarak manual coordinat arm sistemleri ile birlikte kullanılırken cross laser scanner sistemleri CMM ( coordinat measuring machine) sistemleri ile birlikte kullanılmaktadır.

3 boyutlu lazer tarama teknolojileri parça yapısından çok az etkilenmektedir. Günümüz teknolojisinde lazer tarama parlak ve koyu renkli yüzeylerde optik tarama teknolojilerine göre daha verimli sonuçlar verebilmektedir. Buna karşın lazer tarama sistemlerinin çözünürlük değerleri henüz optik tarama sistemleri kadar verimli değildir.

3 boyutlu lazer tarama sistemlerinin avantajları

  • Düz yüzeylerde daha hızlı tarama imkânı verir.
  • Parlak parçalarda ve koyu renkli parçalarda yüzeye herhangi bir işlem yapmadan tarama yapılabilir.
  • 3 boyutlu kollu sistemler ile kullanıldığında kol mesafesine göre istenilen bölge taranabilir.
  • Eş zamanlı tarama imkânı verir.
  • 3 boyutlu kollu sistemler ile kullanıldığında hem lazer tarama hemde probe ile ölçme imkânı verir.
  • Gün ışığından etkilenmez.
  • Spreyleme gibi yüzey matlaştırma işlemine ihtiyaç duymaz. ( şeffaf parçalar hariç)
  • Ergonomik ve kullanımı kolaydır.

Yukarıdaki özelliklere göre 3 boyutlu lazer tarama sistemleri  yoğun olarak aşağıdaki sektörlerde tercih edilmektedir.

  •  Sac kalıbı ve sac imalatı
  • Döküm sektörü
  • Kompozit sektörü
  • Kauçuk sektörü
  • Boru imalatı
  • Diğer düz formlu parça üretilen sektörler
  • Bölgesel ölçüme ihtiyaç duyulan sektörler


İşte Dünyanın En Büyük 3B Yazıcıları

3B Yazıcı pazarında talebin en yoğun olduğu alan son tüketiciye yönelik masaüstü 3B yazıcılar olmasına karşın, bu tip yazıcılar profesyonel sektördeki gereksinimleri karşılamak yerine tekil kullanıcıların ihtiyaçlarına yönelik olarak üretildikleri için çoğu zaman kapsamlı projeler için boyut, hız ve kalite konusunda yetersiz kalabiliyorlar.

General Electric, Peugeot, Hyundai, NASA ve daha birçok şirket biz henüz 3B yazıcıların ne olduğunu dâhi anlamamışken çoktan bu teknolojinin sınırlarını zorluyorlardı.

Ultimaker ve MakerBot gibi dünya çapında başarıya ulaşmış girişimler hayatımıza girip, masaüstü 3B yazıcılarını tanıtmadan önce sektörde ne tür 3B yazıcıların kullanıldığını merak ediyorsanız, sizler için hazırladığımız “Hayatınız Boyunca Görebileceğiniz 10 Devasa 3B Yazıcı” listesine aşağıdan göz atmaya başlayabilirsiniz.

3B Yazıcı pazarında talebin en yoğun olduğu alan son tüketiciye yönelik masaüstü 3B yazıcılar olmasına karşın, bu tip yazıcılar profesyonel sektördeki gereksinimleri karşılamak yerine tekil kullanıcıların ihtiyaçlarına yönelik olarak üretildikleri için çoğu zaman kapsamlı projeler için boyut, hız ve kalite konusunda yetersiz kalabiliyorlar.

General Electric, Peugeot, Hyundai, NASA ve daha birçok şirket biz henüz 3B yazıcıların ne olduğunu dâhi anlamamışken çoktan bu teknolojinin sınırlarını zorluyorlardı.

Ultimaker ve MakerBot gibi dünya çapında başarıya ulaşmış girişimler hayatımıza girip, masaüstü 3B yazıcılarını tanıtmadan önce sektörde ne tür 3B yazıcıların kullanıldığını merak ediyorsanız, sizler için hazırladığımız “Hayatınız Boyunca Görebileceğiniz 10 Devasa 3B Yazıcı” listesine aşağıdan göz atmaya başlayabilirsiniz.

  1. BAAM (Üretici: Cincinnati Incorporated)

Ne üretiyor?: Otomobil

 

 

  1. KamerMaker (Üretici: KamerMaker)

Ne üretiyor?: Ev

 

 

  1. D-Shape (Üretici: D-Shape)

Ne üretiyor/üretecek?: Ay koşullarına uygun evler üretmeyi amaçlıyor.

 

 

  1. WASP Big Delta: (Üretici: WASP)

Ne üretiyor?: Çevre dostu barınaklar üretmek için 12 metre uzunluğundaki devasa bir 3B yazıcı

 

 

  1. BetAbram: (Üretici: BetAbram)

Ne üretiyor?: Talebe bağlı olarak beton evler inşa edebilen bir 3D yazıcı

 

 

  1. WinSun 3D Printer: (Üretici: WinSun)

Ne üretiyor? Dünyanın en büyük 3D yazıcısını kullanarak binalar inşa ediyor.

 

 

  1. EBAM 300: (Üretici: Sciaky)

Ne üretiyor?: Dünyanın en büyük metal 3B yazıcısı

 

 

  1. Materialise Mammoth (Mamut): (Üretici: Materialise)

Ne üretiyor?: Dünyanın en büyük SLA 3B yazıcısı

 

 

  1. BigRep ONE V3: (Üretici BigRep)

Ne üretiyor? Eviniz için mobilya üretmeyi amaçlıyor

 

10.T3500: (Üretici: Tractus 3D)

Ne üretiyor? Havacılık alanıyla ilgili projeleri hayata geçirmeyi amaçlıyor

 



3D Üretim ile yapabileceklerinizin sınırı yok ama biz birkaçını sizin için derledik.

1- Drone (Quadcopter)

3D ÜretimBugün ben de Drone istiyorum diyen kişilerin sayısındaki artışı farkettiniz mi? 3D Yazıcılar sayesinde bu dileği yerine getirmek hızlı, kolay ve maliyeti çok düşük.

2- Hidroelektrik Jenaratörü

3D Üretim

Japonya’daki  nükleer enerji endüstrisi tsunami felaketinden sonra büyük darbe alınca tasarımcılar dünya yaşamını etkilemeyecek bir elektrik üretim yöntemi aramaya başladılar. 3D Yazıcılar, bu noktada ülkeyi harap eden dalgaların gücünü kullanan bir alternatif geliştirdi. Parçaları 3D yazıcıda üretilmiş olan bu jenaratör, dinamonun hareketini suyla sağlayarak elektrik üretiyor. Şimdilik küçük bir adım gibi görünse de, geleceği şekillendirecek teknolojilerden biri olacağı kesin!

 3- Vinyl Kayıt

3D Üretim

Taş Plakların büyüsünden kurtulamayanlardan mısınız? Çok yakın bir gelecekte kendi plaklarınızı evinizde basabileceğinizi söylesek…

Amanda Ghassaei audio dosyalarını 3D formatına çevirecek devrim niteliğindeki buluşuyla 3D yazıcıyla plak basmayı mümkün hale getiriyor.

Ses kalitesi henüz bir plak kadar tatmin edici değilse de meraklılarına özledikleri nostaljiyi yaşatacak gibi görünüyor.

4- Aston Martin DB5 (James Bond Arabası)

3D Üretim

Aston Martin deyince sizin de ilk aklınıza gelen 007 James Bond ise burayı dikkatle okuyun!

Skyfall filminde hatırlarsanız James Bond’u dünya çapında üne kavuşturan araba 1960 Aston Martin DB5 yeniden gündeme gelmişti. Ancak bu arabanın artık çok nadir bulunan pahalı bir parça olması ve James Bond’un aksiyonla dolu tarihi göz önüne alınınca, üretici firma  bu nadide parçayı prodüksiyon için ödünç vermekten çekiniyor. İşte yine üretim gücüyle 3D Üretim devreye girdiği bu noktada arabanın 1/3 ölçekli, her türlü çarpmaya, kurşunlanmaya ve yakılmaya müsait versiyonu ortaya çıkmış. Orjinalinden neredeyse hiç farkı yok siz ne dersiniz?

5- Bisiklet

3D Üretim

Hafif olduğu kadar alimünyum veya çelikten üretilmiş kadar güçlü bu bisiklet de 3D Yazıcı ile basıldı!

6- Bikini

3D Üretim

Tabiki moda da 3D Üretim teknolojisini en etkli kullanan sektörlerden. Kıyafet, takı, ayakkabı derken işte karşınızda 3D yazıcıların ürettiği bikini!

Rahat, tamamen su geçirmez ve nemi hissettirmez 3D basılmış bikini! Çok değil bir kaç yıl içerisinde mağazaya gidip çeşit çeşit bikinleri denemek yerine vücudunuzu kameralarla taratarak, tamamen sizin ölçülerinizde özel bikininizi bastırabilirsiniz!

7- Gitar

3D Üretim

Orjinal ve kendine has olmak günümüzde popülerliğini arttırırken, bireysel tarzını her alana yansıtmak da moda oldu. İşte bir örnek!

Gitarınızı nasıl basalım? Rengini, motifini siz seçin ve size özel gitarınızla ruhunuzun gıdası müziği daha da içselleştirin!

8- Kahve Kupası

3D Üretim

Kahve tutkunlarındansanız, sevginizi yansıtacak bu tasarımı evinizde üretebilirsiniz! Üstelik aynı anda birden fazla üretip bu sevgiyi sevdiklerinizle de paylaşmak mümkün!

9- Hand-made Camera Lens

3D Üretim

Bir kamera lensi oluşturmak oldukça karmaşık olabilir ancak 3D yazıcılar sayesinde kendinize ait bu kamera lensini üretebilir hatta kendi yaratıcılığınız ile farklı fonksiyonlar ekleyebilirsiniz! Bu lensin yaratıcısı lensdeki cam ve diğer parçaların üretiminde akrilik kullanıyor. Sonuçlar oldukça sanatsal http://suzuki11.tumblr.com/

10 – 3D Üretilmiş, çoçuklarınızın muhteşem eserleri

3D Üretim

Hiç çocuğunuzun hayal gücünün sınırlarını zorlayan tasarımlarını gerçeğe dönüştürmeyi içinizden geçirdiniz mi? Cevap evetse artık bunu yapmak mümkün! Çocuklarınızın rengarenk çizimlerini üç boyutlu sanat eserlerine dönüştürebilirsiniz. Bu küçük objelerin çalışma masanızda veya evinizde nasıl görüneceğini hayal edin veya çocuğunuzun yaratıcılığını ödüllendirmek için bir kupa gibi kullanın, tamamen size kalmış ☺



Kendi Bisikletinizi Yaratın: colorFabb’den 3D Yazıcı ile Üretilmiş Yarış Bisikleti

Üçüncü sanayi devriminin kapımıza dayanmasıyla birlikte toplu üretim yerini kişisel üretime bırakıyor.

Kişisel üretim deyince kulağa hoş gelen bir proje de ünlü filament üreticisi colorFabb’de çalışan Stephan Schürmann tarafından geçenlerde başlatıldı.

 

Bu projeyle birlikte son kullanıcıların, evlerinde -gerçek yaşam koşullarında test edilmiş- bir bisiklet üretebilmesini amaçlayan Schürmann, tüm 3D modelleri ve üretim aşamasını internet sitesinde paylaştı. Buradan ulaşabilirsiniz.

Üretim sürecindeyse daha güçlü ve sağlam içeriğiyle şirketin özel olarak geliştirdiği XT-CF20 isimli filament kullanıldı.

 

 

Bununla birlikte proje, bireylerin kendi fiziksel özelliklerine göre bisiklet üretmesinin de önünü açmış oluyor. Şöyle ki indirdiğiniz 3D modelleri istediğiniz gibi özelleştirebiliyor hatta kendi boyunuza ve kilonuza göre yeniden tasarlayabiliyorsunuz.

Sonuç olarak gerçekten çalışan ve sağlam bir bisiklete sahip oluyorsunuz. Kurulum aşaması şu anda her kullanıcının gerçekleştirebileceği bir seviyede olmasa da, kuşkusuz gelecekte bizi neler beklediğinin küçük bir habercisi.

Ayrıca bisiklete ait bir videoya aşağıdan ulaşabilirsiniz:

 



Hepimiz, doğaya en az insan elinin değdiği günleri hayal ediyoruz, doğaya en az zarar verilen zamanları, her şeyin doğayla uyumlu olduğu bir dünyayı. Bir gün böyle bir dünyada yaşıyor olabilecek miyiz bilinmez ama bilim adamları şimdiden çalışmalara başladı.

BMW, Geleceğin Konsept Arabası Maasaica ile Karşınızda!

BMW
BMW Konsept Aracı Maasaica

İsveçli bir tasarımcı, Erik Melldahl, bu günlerin geldiğini öngören, Serengeti için tasarladığı konsept arabası “Maasaica”yı tanıtmak için BMW ile işbirliği yaptı. Böyle bir aracın tam üretimi bir kaç on yıl ötede olsa da, geleceğe ışık tutması ve günümüz tasarım sürecini geliştirmesi adına oldukça ilham verici.

Bir gün Serengeti için kullanılabilir hale gelecek bu aracın üretiminde ileri teknoloji 3d printing ve doğada çözünebilen malzemeler kullanıldı.

Erik Melldahl geleceğin teknolojisi niteliğinde tasarladığı aracı kendi websitesinde ” Maasaica, bölgeye ve doğaya en uygun araç nasıl yapılabilir soruları düşünülerek tasarlandı.” şeklinde açıklıyor.

BMW
Eric Melldahl

“Projenin en önemli amaçlarından biri de kısıtlanmış otomotiv dünyasına yeni fikirler ve bakış açısı getirmek.”

Aracın gövdesi, miselyum (ipliksi mantar yapılar) ve çimenin yetişebileceği 3 boyutlu yazıcılar kullanılarak üretilebilen bir yüzeyden oluşmakta. Söz konusu çimen ve mantar yapıları, gövde dolu ve sağlam bir yüzey oluşturana kadar büyümeye devam ediyor. Bu yapı özellikle, hafif bir gövde oluşturabilmek için tasarlanmış.

BMW takımı ile birlikte çalışmaları yürüten bilim adamı Erik Melldahl 3dprint.com için yaptığı bir röportajda 3 boyutlu dünyanın geleceği için şunları söylüyor;

“Gelecekte fabrikalar sadece bir şey üretmeyecek. Ev eşyaları, kıyafetler, yemek, elektronik yada arabalar gibi geniş bir yelpaze olacak. Ve teknoloji ucuzladığında 3d printing çiftlikleri olan yerel fabrikalar kurulacak. Bir kullanıcı/tüketici, çizimini, bilgisayar dosyasını götürüp ne isterse ürettirebilecek.”

Şu anda hepimiz bu tip bir aracın yollarda olmasına belki 10 belki de 50 yıl olduğunu öngörüyoruz, ve halihazırda Maasaica konsept arabası da 2040 öngörülerek tasarlanmış. Tabii, 3D Printing gibi devrim niteliğindeki teknolojilerin gelişmesi, üretimin ve tasarımın sınırlarının hızla ortadan kalkması sonucu, BMW’nin de umut ettiği gibi bunun daha erken olabileceği gerçeği de bulunduğunu hatırlatmadan geçmeyelim.

Haber Kaynağı;http://3dprint.com/9174/bmw-3d-printed-vehicle/



[vc_row][vc_column width=”1/1″][vc_column_text]

 Ev veya ofis tipi , ya da masaüstü 3D yazıcı olarak adlandırdığımız filament kullanan 3D yazıcıların kullanımı her geçen gün katlanarak artıyor. Bu durumun yeni iş tiplerini ortaya çıkarması kaçınılmazdır. 3D yazıcılarla içiçe olan tasarım dünyası tarafında yeni ortaya çıkan bir iş modeli olan masaüstü 3D yazıcılara yönelik tasarımın ne derecede başarılı ve kalıcı olacağını zaman gösterecek.

Resim

Suyunu kendi kabından alan saksı tasarımı.

Resim

…ve uygulaması .
   Bu alanda ortaya çıkan firmalardan birisi olan “Parallel Goods” , ilk tasarımlarını yayınladı. İnternet sitelerinden herbiri 1.99 dolara indirilebilen yazdırılabilir 3D dosyaları kendi yazıcınızda yazdırdıktan sonra kullanabilirsiniz. Parallel Goods operasyonlarına başlamadan önce ilk modellerini geçtiğimiz aylarda ücretsiz olarak Thingiverse.com’da paylaşıma açtılar. Bu sayede tasarımlarının ne derecede ilgi çekeceğini test etmiş oldular. Thingiverse’deki tasarımlarından aldıkları geri dönüş bilgisi kendilerini tatmin etmiş olacak ki bu girişime geçtiğimiz günlerde start verdiler. Yukarıdaki resimlerde gördüğünüz saksı modeli , Thingiverse’deki test tasarımına aittir.
Günümüzdeki mevcut 3D tasarım araçlarında tasarlanan her ürünün doğrudan 3D yazıcıda yazdırılma şansı yok. Tasarımın yazdırılabilmesi için 3D yazıcıların mantığını kavramış tasarımcılar tarafından düzenlenmesi veya oluşturulması gerekiyor. Bu açıdan bakıldığında Parallel Goos’un bu girişimi akla son derece yatkın geliyor. Düşüncelerinizi aşağıdaki yorum bölümünde paylaşabilirsiniz

[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row]



3D Printer ile Mimari modelleri üretmek



post-process-ilk-son

Bu yazıda 3D yazıcılarda PLA filamenti ile üretilmiş bir parçaya nasıl “Post Process” işlemi uygulanacağını paylaşacağız. Post Processing türkçeye rötüşlama olarak çevrilsede esasında bir süreci anlatmak için kullanılan tanımdır. Ham haldeki bir ürünün, bitirilmiş son haline gelmesi için yapılan işlemlemlerin tümüne Post Processing denebilir.

Başlamadan Önce Yapmanız Gerekenler…

1- İyi bir baskı ile başlayın.

3d baskı katman kalınlığı

Tüm işlemlerin sonucunda modelinizin pürüzsüz bir yüzeye sahip olmasını ve boyama sonrası güzel gözükmesini istiyorsanız kesinlikle iyi bir baskı ile başlamanız gerekir. Makinanızın çözünürlük değerini ayarlayın, unutmayın katmanlar arasındaki çözünürlük değeri yüksek olursa yazıcınız daha kaliteli basacaktır. Fakat yüksek kalite, uzun saatler baskıyı beklemenizi gerektirir. Kaliteyi düşük tutarsanız bu seferde post process işleminde zaman harcarsınız. Bu sebeplerden makinanızın optimum baskı değerini öğremekle işe başlayın.

Örnek: Zortrax M200 3d yazıcı ABS baskıda en yüksek kalitede baskısı 90 mikron olsada ideal baskısını 190 mikron olarak ayarlamak doğru olacaktır. Aynı şekilde Makerbot Replicator 2 PLA baskısında kalite değeri 100 mikron olsada, zaman ve performans açısından 200 mikron daha idealdir.

2- Çalışma Ortamınızı Hazırlayın.

Post process işlemine başlamadan önce kendinize bir mekan hazırlayın. Atölyeniz var ise sorun yok ama işlemi evde gerçekleştirecekseniz temiz hava alan bir mekan olmasına dikkat edin. Tozları tutacak halı gibi eşyaları kaldırın ve eğer sprey boyama yapmayı düşünüyorsanız büyük bir koli almanızı tavsiye ederiz. Boyama işlemini kolinin içinde yaparsanız yanlışlıkla bir yeri boyamamış olursunuz.

3- Gerekli Malzemeleri Edinin.

İşlem sırasında kullanacağınız farklı işlevleri olan malzemeler ve  araçlar olacaktır. Bu malzeme ve araçların hepsi zorunlu olmasada elinizin altında bulunmaları işinizi kolaylaştırır. Aşağıdaki listede yer alanlar dışında  farklı bir çok malzeme ve araç kullanılabilir.  Post Process işlemi sırasında neler kullanıyoruz? Bunları düşündük ve sizlerle paylaştık…

1)  Zımparalama Araçları

3D baskınızdan sonra modelinizdeki yüzeyleri en iyi şekilde temizlemek ve pürüzsüz hale getirmek için farklı tipte zımparalama araçlarına ihtiyaç duyarsınız. Farklı araçlar size daha fazla kontrol sağlayacaktır.

Post Process zimparalama araçları

  • Çeşitli kalınlıklarda zımpara kağıdı : 60-100 kalın kum zımparadan 1200 numaraya kadar ince zımpara kağıdı
  • Kağıt tırnak törpüsü : Zımpara ile müdahale edemiyeceğiz ince yerler için
  • Dremel el aleti : Zorunlu olmasada elinizin altında olması bazen kolaylık sağlayacaktır

2) Emniyet Araçları

Zımpara ve boyama sürecinde oluşan zararlı partüküllerden korunmanız için kesinlikle gereklidir.

Post Process emniyet araçları

 

  • İş Gözlüğü : Zımpara boya gibi işlerde korunmak için
  • Toz Maskesi : Zımpara ve boyama  işleminde zararlı tozları solumamak için
  • İş Eldiveni : Zımpara ve boya yaparken elinizi korumak için iş eldiveni

3) Macun ve Yapıştırma Araçları

Boyama öncesinde yüzeyi pürüzsüz bir biçimde hazırlamanız, kırık parçaları onarmanız için gerekliaraçlardır.

Post Process macun ve yapıştırma araçları

  • Polyester macun : Kuruması biraz daha geç olsada derin çatlak veya bozuk alanlarda kullanılabilir. Zımparalaması yoklama macununa göre daha zordur
  • Rapid yoklama macunu : Otomotiv sektöründe kullanılan yoklama macunu ince alanları kapatmak için kullanılır. Çabuk kurur ve zımparalaması daha kolaydır. Çabuk kuruduğu için uygulamayı hızlı yapmak gerekir
  • Mala ve Spatula  : Macun uygulaması için gerekli farklı boyutlarda.
  • Kloroform veya hızlı yapıştırıcılar : Farklı tip hızlı yapıştırıcılar kullanılabilir. Fakat kloroform parçalarınızı iz bırakmadan ve kaynaştırarak yapıştırır (PLA filamenti için geçerlidir).

4) Temizleme Araçları

Zımparalama ve boya işlemleri süresince modelinizi temizlemeniz yüzeyi daha iyi görmenizi sağlar. Özellikle boyama işleminden önce  modeli iyice temizlerseniz boyanın daha pürüzsüz olmasını sağlarsınız.

Post Process temizleme araçları

  • Bulaşık Süngeri : Zımparalama işlemi sırasında yüzeyleri daha iyi görebilmek için arada ıslak süngerle silmek iyi bir çözümdür.
  • Diş Fırçası : Ulaşması zor yerleri ıslatarak temizleyebilirsiniz.
  • Kalın makyaj Fırçası : Ulaşması zor yerlerdeki tozları temizleyebilirsiniz.
  • Hava tabancası : Hava tabancanız varsa tozları temizlemeniz daha kolay olacaktır.

5) Maskeleme ve Boyama Araçları

Yüzeyin zımparalama ve temizleme işleminden sonra boyama için gerekli araçlar.

Post Process boyama araçları

 

  • Üniversal akrilik astarı : Boyama öncesi astar. Boyanın plastik yüzeye tutunması için gereklidir.
  • Maskeleme bantı : Boya yaparken belli alanları kapatmak için.
  • Oyun hamuru : Bazen maskeleme yaparken zor ve ayrıntılı  yüzeylere bant tutmayabilir. Böyle durumlarda çocuklar için satılan oyun hamurlarını modele yapıştırarak maskeleme aracı olarak kullanılabilirsiniz.
  • Çeşitli renklerde spray boyalar : Düz renkler, fosforlu renkler, metalik renkler kullanılabilir.
  • Boyama sonrası sprey vernik : Parlak veya mat kullanılabilir.

Hazırsanız İşe Koyulalım…

Bu bölümde Post Process için kısaca hangi işlemleri yaptığımızı paylaşacağız. Böylece sizde kendi baskılarınıza bu işlemleri uygulayarak son ürüne daha yakın görseller elde edebilirsiniz.

1- Kalın kum zımparası ile başlayın

Modelin alttaki kaide parçasından başlamaya karar verdik. İlk işlem olarak 60-80 numara kum zımparası ile modeli zımparalamaya başlayalım. Amacımız dışa doğru taşan katmanları taraşlıyarak düz bir yüzey oluşturmak. Bu işlem sırasında katmanların çapraz yönlerine doğru başlattığımız zımparalama işlemini dairesel hareketlerle bitiriyoruz. Arada bir nemli süngerle silerek modeli temizleyin ve işlemi kontrol edin. İşlem bittiğinde modelin yüzeyinde içe doğru ince çizikler kalacaktır. Bunları daha sonra kapatacağız. Fazla zımparalamak özellikle eğimli yüzeylerde deformasyona yol açabilir.

2- Astar boya atın

Bu aşamada yüzeyin kontrolünü daha iyi yapmak ve çok ufak çizik alanları kapatmak için üniversal astar uygulayabilirsiniz. Üniversal astar normalde boya öncesi uygulanan bir üründür. Uygulandığında mat bir yüzey oluşturduğu  bozuk yüzeyleri daha iyi görmemizi sağladığı için kullanıyoruz.

ipucu: 25-30 cm uzaktan uygulayın, kutuyu bolca çalkalayın ve spreyin tetiğine devamlı basmayın. Genellikle sprey boyama yapanlar boyamadan önce çalkalama yaparlar ve boyamaya başlarlar. Doğru boya akışı için 10 tetiklemede bir kutuyu çalkalamayı unutmayın.

3- Sorunlu bölgeleri tespit edin

Astar boyayı 20-25 dk kurumaya bıraktıktan sonra modeli kontrol edin. Sorunlu gördüğünüz bölgeleri kalemle işaretliyebilirsiniz. Şimdi 120 numara ve üstü ince bir zımpara kullanarak tekrar zımparılıyoruz. İşlem sıranda modeli ıslatmanızı tavsiye ederiz. Böylece zımparanın altında boya topaklanması olmayacaktır. Yüzey hoşunuza gidene kadar işleme devam edin.

4- Gerekliyse macun uygulayın 

Eğer zımparalama işlemi sonunda yüzey istediğiniz kadar pürüzsüz olmadıysa macun uygulayabilirsiniz. Modelinizi iyice temizledikten sonra bozuk alanlara veya modelin tümüne macun uygulayayın. Modeldeki sorunlu yüzeylerin ince hatlarda olması sebebiyle Rapid Yoklama Macunu kullandık. Bu macun genellikle kaportacılar tarafından otomobillerin yüzeylerinde oluşan çizikleri kapatmak için kullanılır, ince bir yüzey şeklinde sürülebilir, çabuk kurur ve kolay zımparalanır. İlk denemenizde iyi bir iş çıkaramayabilirsiniz bu sebeple önce bolca deneme yapmanızı tavsiye ederiz.

5- Yüzeyi pürüzsüz olana kadar zımparalayın

Macunun tam kuruması için 1 saat bekleyin. Sonra ince grenli bir zımpara ile tekrar zımparalayın. İşlemin  kolay olması için zımparayı ıslatabilirsiniz. Modelin yüzeyi istediğiniz gibi olduğunda modeli iyice temizleyin ve tekrar üniversal astar uygulayın.

6- Boya ve vernik atarak Post Process’i bitirin. 

Son astardan sonra boyamaya başlayın. Biz modeldeki ana parçaları metalik yeşil bir renk ile boyadık. Vida ve çark gibi parçalara macun ve zımpara uygulamadık. Boyama işlemininde sabırlı olun birinci kat boyada model istediğiniz gibi gözükmeyebilir. İlk katın kurumasını bekleyin ve ikinci kat boyayı uygulayın. Kuruma işlemi sonrasında modeli inceleyin ve gerekirse bir kat daha uygulayın.

Boyama işlemi bittiğinde mat veya parlak vernik uygulayabilirsiniz. Biz modele iki kat parlak vernik uyguladık. Vernik işlemindede spreyi uzaktan ve yavaş yavaş uygulamaya özen gösterin. Birinci kat kuruduktan sonra ikinci katı uygulayabilirsiniz.

ipucu: Boyama ve vernikleme işleminde sabırsız davranmak modelin üzerinde akıtma olmasına ve şimdiye kadar yaptığınız tüm çabaların boşa gitmesine neden olur. Birinci kat boyada modelin yüzeyinin mükemmel olmasını beklemeyin.

 Post Process işleminden oldukça memnun kaldık. Sizde  PLA ile üretilmiş modellerinize bu işlemleri uygulayarak gerçeğe daha yakın prototipler elde edebilirsiniz…

Alıntıdır



Saat Ustası Olmaya Hazır Mısın?

3 boyutu yazıcılar insanlar için daha erişilebilir hale geldikçe, bu makinelerle hayata geçirilebilecek yaratıcı projelere ve hobi ürünlerine de her geçen gün bir yenisi daha ekleniyor.

Geçtiğimiz günlerde Swiss’te bir mühendis olarak çalışan Christoph Lamer tarafından hayata geçirilen Tourbillon saat, Do It Yourself kategorisinde en çok ilgi gören projelerden biri olmayı başardı.

İşte dünyanın ilk tam fonksiyonlu 3B baskı saati: The Christoph Laimer Tourbillon

Saatin bu kadar ilgi görmesinin arkasındaki neden ise kuşkusuz “gerçek anlamda” zaman tutabilmesi. Sadece 35 dakika boyunca çalışabilen saat, süre dolduğunda duruyor ancak ekstra bir dokunuşla tekrar çalışır hale gelebiliyor.

Çoğu zaman metal veya altın gibi değerli materyaller ile üretilen Tourbillon saatler, aynı zamanda karmaşık yapısı nedeniyle üretim aşamasında büyük bir ustalık ve deneyim gerektiriyordu. Ancak 3B yazıcılar bu zahmetli ve uzun üretim sürecini oldukça kolaylaştırıyor. Hatta bir 3B yazıcı sahibiyseniz, yönergeleri izleyerek bir tane de kendiniz için üretebilirsiniz.

Autodesk’in Fusion 360 adlı 3B modelleme programıyla tasarlanan saatin dış kasasında PET-G kullanılırken, dişli gibi iç parçaların üretiminde ise PLAfilament tercih edilmiş.

Çalışma prensibi bakımından tıpkı gerçek bir Tourbillon ile aynı özelliklere sahip olan saat, tam olarak 50 parçadan oluşuyor.

Parçaların büyük bir kısmının 0.1 mikron ile üretildiğini açıklayan Lamer, dişli gibi iç mekanizmaya ait küçük parçaların ise 0.06 mikronda üretildiğini söylüyor. Tabii ki üretim sürecinde, 0.02 mikrona kadar destek verenUltimaker 2’nin de büyük bir avantaj sağladığının altını çizmek gerekiyor.

Gördüğünüz gibi 3 boyutlu yazıcı teknolojisinin sunduğu imkanlar sayesinde artık üretimde sınırlar neredeyse ortadan kalkmak üzere.

Peki ya sizce Ağrı’nın Doğubeyazıt ilçesinde 1944 yılında doğan saat ustası Zeki Uca yıllardır başarıyla sürdürdüğü mesleğini bir gün 3B yazıcılara bırakmak zorunda kalacak mı?



200MB’lık OK GO Müzik Videosu DNA Sarmallarında Başarıyla Depolandı

Microsoft ve University Of Washington işbirliğiyle yürütülen araştırmalar sonucunda bilim adamları hepimizin sahip olduğu DNA sarmallarına 200mb’lık bir müzik videosu depolamayı başardı. Bundan önce 22mb’lık bir veri DNA’larımıza depolanmıştı. Ancak bu sefer depolanan verinin boyutu, ne kadar büyük bir yol kat edildiğini bizlere gösterdi.

DNA’lara veri depolamanın bize getireceği en büyük artılardan birinin, uzun vadeli depolama sıkıntısını çözebilme yeteneği olduğu düşünülüyor. Zira DNA’ların binlerce yıl boyunca veri saklayabileceği aldığımız bilgiler arasında.

 

 

Peki bu teknolojinin temeli neye dayanıyor?

Bildiğiniz gibi DNA’nın temelinde 4 çeşit organik baz bulunuyor. Bunlar Adenin (A), Timin (T), Guanin (G) ve Sitozin (S) olarak sıralanabilir. Araştırmacılar geleneksel 1 ve 0 verilerini organik bazların harflerine dönüştürerek bu depolama işlemini gerçekleştiriyorlar, yani: ATGS baş harfleri.

Baş araştırmacı Luis Ceze, bunun bilim kurgundan çıkmış bir teknoloji gibi göründüğüne katılıyor ve konuya uzak olanlar için şu açıklamalarda bulunuyor: “DNA zaten başlı başına bir veri depolama modülüdür. Doğa, canlı sistemlerin genlerinde veri depolamak için halihazırda bunu kullanıyor.”

Geliştirilen bu teknolojinin 10 yıl içerisinde insan hayatına dokunması bekleniyor. Sizi DNA’mıza depolanan müzik videosuyla baş başa bırakıyoruz.

 

 



3B Kıyafetler Yeni Bir Trend Olma Yolunda

Huddersfield Üniversitesi’nden bir öğrenci bitirme tezinde 3B basılmış bir elbiseye de yer verdi.

İvme kazandığı günden beri her türlü sektöre heyecan katan, inovasyonun altın çocuğu 3B yazıcılar moda sektöründe de yerini sağlamlaştırma yolunda ilerliyor.

 

Yorkshire’daki Huddersfield Üniversitesi’nde son dönemini okuyan Monika Januszkiewicz bitirme tezinde küçük bir pay da olsa 3B yazıcıya yer verdi.

Aslında şu anda küçük bir kısımında yer verilmiş olsa da Monika’nın tezinin, ‘insanların sanal ortamda elbise üretebilmeleri’, birbirleri ile iletişimde kalarak yeni şeyler ortaya çıkarabilmeleri olduğu düşünüldüğünde 3D yazıcı gibi bir madenin bu işin en büyük gereksinimi olması da kaçınılmaz oluyor.

 

Elbiselerin 3B basılması, tasarımcılara; kinetik tasarımlar, akıllı nesneler ve diğer yüksek teknolojik moda öğeleri ekleme de özgürlük sağlıyor. Belki de biraz geç kalındı ama çok yakın zamanda moda konusunda çok sevindirici gelişmeler yaşanabilir. Tatile giderken bavul değil tasarım dosyası taşıyacağımız günler yaklaşıyor.



Fossilized Projesi Beton Kullanılarak Üretim Yapılmasının Önünü Açıyor

Hatırlarsanız; bir hammadde olarak beton, devasa 3D yazıcılar tarafından üretilmiş olan gerçek bir evin hikayesiyle de gündeme gelmişti. Üstelik evin 3D yazıcıyla üretilmiş olmasının yanı sıra, sadece 24 saat içerisinde üretilmiş olması da oldukça hayret vericiydi. 

Bartlett School of Architecture‘da 4 Master öğrencisi tarafından hayata geçirilen Fossilized adlı proje, beton üretiminde sanat ve sağlamlık kavramlarını bir araya getirerek mimari alanda umut verici bir kapının aralanmasını sağlıyor.

 

 

 

Kendilerini “Amalgama” grubunun çatısı altında toplayan öğrenciler, -Alvaro Rodriguez, Francesca Camilerri, Nadia Doukhi ve Roman Strukov- aslında bir yıldır bu proje üzerinde çalıştıklarını ve bu tür bir beton üretim tekniğinin sektöre getirdiği faydaları şu şekilde açıklıyorlar:

“Fossilized projesi, betonun günümüzdeki mevcut kullanım alanlarındaki sanatsal ruh yoksunluğunu ortadan kaldırmak amacıyla, daha yapısal bir dokunuşu 3D yazıcıların yetenekleriyle birleştirerek aslında betonun sanatsal yönünü ortaya çıkarmak için geliştirildi.”

Bir grup araştırmacı ve meraklı öğrencinin elde ettiği sonuçlar aslında hiç de fena sayılmaz. İlk bakışta, beton gibi sıcaklık ve akışkanlık derecesinin önemli olduğu bir hammaddeyi 3D yazıcılarda kullanmak oldukça zor gibi

 

Kendilerini “Amalgama” grubunun çatısı altında toplayan öğrenciler, -Alvaro Rodriguez, Francesca Camilerri, Nadia Doukhi ve Roman Strukov- aslında bir yıldır bu proje üzerinde çalıştıklarını ve bu tür bir beton üretim tekniğinin sektöre getirdiği faydaları şu şekilde açıklıyorlar:

“Fossilized projesi, betonun günümüzdeki mevcut kullanım alanlarındaki sanatsal ruh yoksunluğunu ortadan kaldırmak amacıyla, daha yapısal bir dokunuşu 3D yazıcıların yetenekleriyle birleştirerek aslında betonun sanatsal yönünü ortaya çıkarmak için geliştirildi.”

Bir grup araştırmacı ve meraklı öğrencinin elde ettiği sonuçlar aslında hiç de fena sayılmaz. İlk bakışta, beton gibi sıcaklık ve akışkanlık derecesinin önemli olduğu bir hammaddeyi 3D yazıcılarda kullanmak oldukça zor gibi gözükse de resimdeki sanatsal yapı, bunun tam anlamıyla mümkün olduğunu kanıtlıyor.

Ortaya çıkan eserin dönemeçli yapısı ve tıpkı bilim-kurgu filmlerinden tanıdığımız devasa tapınak kolonlarının da tasarıma ayrı bir boyut kazandırdığı hissediliyor.

 

 

 

Bu projeyle birlikte Amalgama takımı, buldukları Fossilized isimli bu yeni tekniğin mimari alanda geleneksel yöntemlere kıyasla harcanan toplam beton miktarını önemli ölçüde azaltacağını belirtiyor. Ancak bu projenin gerçek hayat senaryolarına ne kadar uyumlu olabileceği de Amalgama takımı tarafından kuşkulu bir durum olarak benliğini koruyor.

Projenin ileriki zamanlarda ne gibi fırsatları beraberinde getireceğini görmek için şu an beklemekten başka bir seçeneğimiz yok gibi görünüyor.



Akıllı Telefonu Aptallaştıran Aksesuar

Akıllı telefonlar hepimizin vazgeçilmez parçaları haline geldi. Onları bizim için vazgeçilmez yapan şey ise kuşkusuz içinde bulundurdukları uygulamalar ve sosyal ağlar… Temel görevleri iletişimi sağlamak olsa da, bizleri arkası gelmez bir bildirim bombardımanına tutarak aslında kendilerine daha çok bağlıyorlar. Özellikle Z kuşağında görülen aşırı telefon kullanımı, kimi doktorlar tarafından bir hastalık olarak dahi kabul ediliyor.

 

 

Wieden&Kennedy Amsterdam’da interaktif sanat direktörü olarak görev yapan Jeff Lam ise, telefon bağımlıları için geliştirdiği “aptal telefon kılıfı” sayesinde bu sorunu benzersiz bir yaklaşımla çözmeyi amaçlıyor.

 

 

 

Bunu 3D yazıcı kullanarak ürettiği bir tür telefon kılıfıyla başaran Jeff, bu kılıfı telefona geçirdiğinizde, telefonunuzu akıllı yapan tüm özelliklerin devre dışı kalacağını ve telefonunuzu ancak karşı tarafa arama yapmak amacıyla kullanabileceğinizi söylüyor ve şunları ekliyor:

“Her akıllı telefon kullanıcısının da bildiği üzere, telefonun size sunduğu birbirinden eğlenceli özellikler yüzünden anında bağımlı hale gelmek oldukça kolaydır”.

 

 

Fikrin çıkış noktasını ise şu şekilde açıklıyor;

“Kendimi sık sık telefonuma bir bildirim gelip gelmediğini kontrol ederken yakalıyordum. Bu genellikle ya Facebook’tan gelen bir güncelleme, ya da arkadaşımın gönderdiği bir Snap yüzünden oluyordu. Evden ayrılmadan kendimi telefondan uzaklaştırmanın bir yolu olması gerektiğinden emindim. Biraz araştırma yaptım ancak hiçbir sonuca ulaşamadım. Böylece kendim bir tane yapmaya karar verdim.”

Aynı zamanda, bu etkili çözümün herkes için ulaşılabilir olması amacıyla .STL dosyalarını internet üzerinde paylaşan Jeff, tasarımların sadece iPhone 6 ile uyumlu olduğunu da belirtiyor.



3B Dikiş Makinesi İle Üretilen Ayakkabı

Nike, Adidas gibi şirketler tarafından üretim sürecinde 3B yazıcıların kullanılması geçtiğimiz aylarda büyük yankı uyandırmıştı. Ancak 3B yazıcıların üretime katkısı kauçuk veya taban kısımlarını üretmekten öteye geçememişti.

11

Bir ayakkabı şirketi olan J&S, geliştirdiği yeni dikiş yöntemiyle beraber tek parça halinde günlük hayatta giyilebilir ve göze hoş gelen farklı renklerde ayakkabılar üretebildiğini Kickstarter’da başlattığı kampanya ile duyurdu.

2014 yılından beri geliştirmekte oldukları teknolojinin, yakından tanıdığımız 3B baskı tekniğinin aksine “dikiş” yöntemiyle çalışan bir 3B baskı tekniğine dayandığını belirten şirket, aslında bu sayede piyasada bulunan son kullanıcıya yönelik ayakkabılardan daha uygun bir fiyata tüketicilerin yeni bir ayakkabıya sahip olabileceklerinin mesajını veriyor.

Ayakkabıların 3B dikiş yöntemiyle üretilmesi tabii ki sadece daha uygun fiyata satılacakları anlamına gelmiyor. Aynı zamanda bu dikiş yöntemiyle üretilen ayakkabıların, günlük hayatta giydiğimiz 5 adet çorabın ağırlığına eşit olduğu hatta yünsü dokusu sayesinde ayağınızda çorap olmaksızın giyilebileceği de bu ayakkabıyı özel kılan niteliklerden bazıları.

Şirket 3B baskı teknolojisinin gücünden sonuna kadar yararlanmayı seçmiş olmalı ki, ayakkabıları çift olarak değil de teker teker satın alma opsiyonunu da kullanıcılara sunmuş. Bu sayede kullanıcılar mevcut onlarca renk arasından istedikle21ri renk kombinasyonlarını seçebiliyorlar. Burada 3B yazıcıların talep üzerine üretim yapabilme kapasitesinden faydalanmaları da oldukça yenilikçi bir yaklaşım olarak kabul edilebilir.

 

Grinin 4 ayrı tonunda üretilen ayakkabılar ayrıca eflatun, gök mavisi ve sarı renkleri ile süslenebiliyor. Ayrıca sadece Kickstarter üzerinde gökkuşağı modeli de mevcut.

Günün sonunda $69’lık fiyatıyla kimileri için biraz pahalı gözükse de alışılmışın dışında olan tasarım ve konforuyla, farklı bir deneyim yaşamak isteyen kullanıcılar tarafından ilgiyle karşılanacaktır.



3D Printer denildiğinde ilk akla gelen uygulama alanlarından birisi de medikal uygulamalar. Özellikle bugün eğitim amaçlı kullanımı artan medikal uygulamalarda doktorlar, ameliyat öncesi hastanın MR veya benzeri görüntüleme yöntemleri ile elde edilen 3 boyutlu görüntüleri 3 boyutlu üreterek üzerinde pratik yapabiliyorlar. Böylece hassas bölgelerdeki tümör tedavisi veya benzeri hastalıkların tedavisinde çok daha etkili çalışmalar gerçekleştirilebiliyor.

Tümör Tedavisi için umut vadeden haber Çin’den geldi!

Eğitim amaçlı olduğu kadar, sosyal inovasyon uygulamaları anlamında da tıp dünyası 3D yazıcıların medikal alandaki kullanımını geliştiriyor. Özellikle protez kol, bacak üretimi gibi alanlar dikkat çekerken bugün halihazırda 3 boyutlu üretim temelli doku üretimi, kulak, böbrek gibi üretimler de, ayrıca estetik operasyonların öncesi ve sonrası görünümlerinin hasta ile paylaşımında yine 3 boyut teknolojisinden sıkça faydalanılmakta. Medikal sektörün bu teknoloji ile ilgili gelişmelerde sürekli ilklere imza attığı bu dönemde bir haber de Çin’den geldi!

tümör tedavisi

Li Jieyang, 27 yaşında ve sol kolu 3D yazıcı teknoloji sayesinde kesilmekten kurtuldu. Sol omzunda birden başlayan ağrılar ile doktora giden Li, yapılan tetkikler sonucunda bu bölgede bir tümor olduğunu ve sol omzunun ve hatta kolunun bu nedenle operasyonla alınması gerektiğini öğrendi. Normal şartlarda hastaların %75’inin omzunun hatta tüm kolunun alınması şeklinde sonuçlanan rahatsızlık için çare arayan uzmanlar çözümü 3D yazıcı teknoloji de buldu. Li’nin omuz kemiklerinin 3 boyutlu görüntüleme sisteminden birebir kopyasını çıkaran tıp uzmanları, bu kopyayı kalıp üretiminde kullanarak, söz konusu, tümör tedavisi gereken, bölgenin birebir ölçülerinde titanyum versiyonunu yaptılar ve tümörlü kemik dokunun yerine yerleştirdiler.

tümör tedavisi

Bu tedavi sürecinde kalıp olarak kullanılmak amacıyla 3 boyutlu üretimi gerçekleştirilen kemik doku için reçine bazlı bir 3D yazıcı kullanıldı. 3D printer ile üretilen omuz protezi kalıbı, sonrasında titanyum ile modellenerek hastanın vücuduna yerleştirildi. Bu çalışma sayesinde tümör tedavisinde bir ilke imza atan doktorlar 3D üretim teknolojisinin yardımı ile hastanın omzu ve kolu çıkarılmadan eski halinde hayatına devam edebileceği bir tedavi uygulamış oldular.

Ailesinin “Demir Omuz” adıyla seslenmeye başladığı Li, 6 aylık bir tedavi sürecinden sonra normal hayatına geri dönebilecek. Hem tıp dünyası hem de bu tip tümör tedavisi anlamında umut vadeden bu gelişmelerin her geçen gün artacağını ve 3 boyutlu üretim teknolojisini daha fazla hayatımızın içerisinde olacağını da öngörmek mümkün!



7 yaşındaki Faith Lennox, abdominal kompartman sendromu denilen, fetüsün doğum sırasında vücudun bir uzvuna giden kanı durdurmasıyla oluşan ve telafisi olmayan bir hastalıktan dolayı sol kolu zarar görmüş, sadece 9 aylıkken sol kolunu kaybetmiş. küçük kız bu yaşına kadar her şeyi sağ eliyle yapmaya çalışmış. Build It Workspace adlı şirket bu küçük kızın artık protez bir ele sahip olması gerektiğini düşünmüş ve bu muhteşem kolu tasarlamışlar ve kolun üzerinde bulunan renkleri Faith seçmiş. en güzel şey ise bu kolun Faith için tamamen uyumlu olması ve üretimin sadece 50 dolara yapılması. İşte 3D yazıcı ile değişen küçük kız.

272C91CF00000578-3019151-image-a-4_1427837521822

Diğer protezlere kıyasla üç boyutlu yazıcıdan üretilmiş bu protez 500 gramdan az ağırlığı ve 50 ($) dolarlık fiyat etiketiyle ki bir de çocukların hızlı gelişimlerinden dolayı bu protezlerin her 6 ayda bir değişmezi göz önüne alındığında büyük bir avantaj sağlıyor.

272C941600000578-3019151-image-a-6_1427837656568

Diğer protezlere kıyasla üç boyutlu yazıcıdan üretilmiş bu protez 500 gramdan az ağırlığı ve 50 ($) dolarlık fiyat etiketiyle ki bir de çocukların hızlı gelişimlerinden dolayı bu protezlerin her 6 ayda bir değişmezi göz önüne alındığında büyük bir avantaj sağlıyor.

272CA4F800000578-3019151-image-a-2_1427837481506

 

 

Umarız bu küçük kız gibi proteze ihtiyacı olan tüm çocukların sorunları halledilir ve böyle güzel haberler görmeye devam ederiz.



[vc_row][vc_column width=”1/1″][vc_column_text]Hayatımızın her alanında bilgi işlem teknolojisi hızla gelişmektedir. Bilgi işlem teknolojisinin gelişmesi özellikle imalat endüstrisinde önemli değişikliklere sebep olmuştur. Bu değişimlere paralel olarak üniversal imalat tezgâhları yerini bilgisayar kontrollü tezgâhlara bırakmıştır.
Bu çalışmada, Üç eksenli masa tipi CNC freze tezgâhı tasarım ve imalatı için gerekli tasarım parametreleri belirlenmiştir. Bu parametreler çerçevesinde tezgâhın tasarımı ve imalatı için gerekli olan statik ve dinamik hesaplamalar yapılmıştır. Yapılan hesaplamalar doğrultusunda üç boyutlu bir çizim programında çizimi yapılmıştır.  Çizimi ve  tasarımı yapılan üç eksenli masa tipi CNC freze tezgâhı metal parçaları endüstride bulunan talaşlı üretim tezgâhlarında işlenmiştir.  Tezgâhın eksen sistemindeki hareketleri iletecek ve yönlendirecek yataklama sistemleri hazır olarak satın alınmıştır.  Mekanik parçaların montajı yapılarak sistem hazır hale getirilmiştir. Tezgâhın eksenlerinin tahrik sistemi step motorlarla sağlanmıştır. Üç eksenli masa tipi CNC freze tezgâhının elektronik kontrolü bir kontroller kartı yardımıyla yapılmıştır.

CNC  Tezgahlarının Tarihi Gelişimleri

Sayısal Kontrol (Numerical Control-NC), II. Dünya savaşı  sırasında, karmaşık ve daha doğru parça üretiminin sağlanabilmesi artan ihtiyaca cevap  verebilmek için talaşlı imalat sektörü de hızla gelişmiştir. 1952 yılında ilk olarak üç eksenli bir makine (Cincinnati  Hydrotel  Milling Machine) geliştirilmiştir. Dijital kontrollü bu tezgâh ve teknolojisi NC olarak adlandırıldı. İlk gözlenen avantajları, karmaşık parçaların daha doğru imali ve kısa üretim zamanları idi. İlk NC kontrolörü için 1950 ‘lerde vakum tüpler kullanıldı. Bunlar oldukça büyük parçalardı. 1960 ‘larda elektroniğinde gelişmesiyle dijital kontrollü transistörler kullanıldı. Üçüncü gelişme olarak ta; NC kontrolörü olarak entegre devre çipleri kullanılmaya başlanıldı. Bunlar ucuz, güvenilir ve küçük elemanlardı. En önemli gelişme; kontrol üniteleri yerine bilgisayarın kullanılması oldu (1970 ‘lerde). Böylelikle CNC (Computer Numerical Control) ve DNC (Direct Numerical Control) sistemleri ortaya çıktı. CNC, basit NC fonksiyonlarını sağlayabilen, parça programlarını yorumlanmasını ve girdilerinin yapılması için bünyesinde bilgisayar sistemi bulunduran mekanik bir sistemdir. CNC’ yi ayrıca bünyesinde programları saklayabilen, dışardan veri aktarımı yapılabilen bir takım tezgâhı olarak da adlandırabiliriz.

CNC Tezgahların Çalışma Eksenleri
Bilinildiği gibi CNC tezgahlarında hareket üç eksende oluşmaktadır.

1.1.1 Normal Yük Altında Yatay Hareket  
Tezgâh sistemlerinde en çok X ve Y eksenlerinde kullanılmaktadır. Bu tip  yataklama sistemlerinde yük arabalara eşit olarak dağılmaktadır.

res

Şekil 1.1 Normal Yük Altında Yataklama Uygulaması

1.1.2 Yan Yük Altında Yatay Hareket
Y ve Z eksen sistemlerinin yaltaklanmasında kullanılan bir yataklama  biçimidir.

res2

Şekil 1.2 Yan Yük Altında Yataklama Uygulaması

1.1.3 Dik Yük Altında Dikey Hareket
Z eksen sisteminin yaltaklanmasında tercih edilen bir sistemdir.

res3

Şekil 1.3 Dik Yük Altında Yataklama Uygulaması

Bu üç (X,Y,Z)ekseninin imalatı yapılan CNC tezgahında gösterimi ise aşağıdaki şekildedir.

res4

Şekil 1.4. üç (X,Y,Z)ekseninin imalatı yapılan CNC tezgahı

1.2  CNC Tezgahın Yapısı
Makine Gövdesi   Tezgâh tipine göre, tezgâh gövdeleri birbirinden oldukça farklıdır. Ancak   bir genelleştirme yapılırsa tezgâhların gövdesi, banko ve kolonlardan meydana  gelir. Banko, tezgâhın bulunduğu zemine göre yatay; kolon, bu zemine göre dikey vaziyette bulunan gövde kısmıdır. Tezgâh gövdeleri; yüksek rijitliğe ve kütleleri azaltmak için hafif  konstrüksiyona sahip olmaları; başka bir deyişle rijitlik / kütle oranı yüksek olması gerekir.  Tezgâhların rijitliği, tasarım sırasında günümüzde geliştirilmiş bir hesap yöntemi olan, sonlu elemanlar yöntemi ile kontrol edilir.

1.2.1. Farklı Konstrüksiyondaki CNC Freze Tezgâhı

1.2.1.1. Köprü Tipi CNC Freze Konstrüksiyon
Şekil 1.5 de görülen makine konstrüksiyonu ilk olarak makine yapacaklar  için basit ve sağlam bir yapıya sahiptir. Bu konstrüksiyon tasarımında X ekseni Z ekseni aynı sütun üzerinde hareket etmekte ve Y ekseni bu iki eksenden  bağımsız hareket etmektedir. Bu nedenle yüksek mukavemetli parçaların işlenmesine elverişli bir tasarımdır. Fakat işlenecek olan iş parçası ebatları tabla ebatları ile sınırlı olduğundan büyük parçaların, ahşap plakaların,  işlenmesine pek elverişli değildir.

res5

Şekil 1.5 Köprü tipi CNC

1.2.1.2. Üniversal Freze Tipi CNC Freze Tasarımı
Şekil 1.6 de görülen makine konstrüksiyonu şu anda endüstriyel alanda  kullanılan CNC’ler ile yaklaşık olarak aynı yapıya sahiptir. X ve Y eksenleri  aynı yapı üzerinde Z ekseni ise bağımsız olarak hareket etmektedir. Bu tür  konstrüksiyonların imalatı kolay değildir. Yüksek maliyet ve işçilik gerekmektedir. Bu yüzden küçük tip tezgâh yapımında bu tür konstrüksiyonla yer verilmemektedir.

res6

Şekil 1.6 Üç eksenli üniversal tip CNC tasarım

1.2.1.3. Üç Eksenli Tek Gövdeden Hareket Sistemli CNC Freze
Konstrüksiyonu   Şekil 1.7 de görülen tasarım ilk defa böyle bir makine yapacaklar için   oldukça karmaşık bir yapıya sahiptir. Çünkü kesici takım, üç eksende birden  hareket edebilme kabiliyetine sahiptir. Bu yüzden tezgâhın gövdesinin rijit ve  dayanıklı olması gerekmektedir.

res7

Şekil 1.7 Üç eksenli CNC tasarım

2.CNC Freze Tezgahının Yapımı ve Hesaplaması

Montaj resmi Şekil 2.1’de görülen üç eksenli masa tipi CNC freze tezgâhının hareket iletiminde doğrusal yataklar, vidalı bilyalı miller kullanıldı. Tahrik   motoru olarak tüm eksenler için step motor seçildi. Kesici motor olarak spindle   motor  tercih edildi. Böylece  X,Y,Z  eksenlerindeki kesme kuvvetleri hesaplandı, daha sonra kesici motor seçildi.   Diğer hesaplarda da X,Y,Z ekseni için gerekli doğrusal rulman, bilyalı vidalı   mil, step motor tipleri ve boyutları belirlendi.

res8

Şekil 2.1 Üç eksenli masa tipi CNC freze tezgâhı

2.1.  CNC Tezgahının Elektronik Kontrol Sistemi
Masaüstü CNC freze tezgâhının kontrolü için, Şekil 2.2 te görülen    elektronik kontrol ünitesinde, paralel port çıkışlı bir kontroller ve sisteme gerekli olan enerjiyi  sağlamak için 1 adet güç kaynağı kullanılmıştır. TB6550AQ kontroller,  CNC ara yüz programı  bilgisayar   yardımıyla yapılmıştır. Programında  çeşitli yöntemlerle çizilen iş parçalarının resmi, G kodlarına dönüştürülerek, seri port yardımıyla kontrollere gönderir. Bu G kodlarını  yorumlayan kontroller, step motor sürücülerini programda verilen değerler kadar  hareket ettirerek iş parçasının işlenmesini sağlamaktadır.

2.2. Masa Tipi CNC Freze Tezgâhında Kullanılan Ara Yüz Programı     
Makinemizin otomasyonu bilgisayar destekli olacak şekilde standart haberleşme  protokolleri kullanılarak yapılmıştır. Bilgisayar destekli tasarım programında çizilen    model, takım yolu oluşturma programları ile derlendikten sonra G ve M kodu çıktısını   makine kontrol programına aktarılır.  Bu kodları dünyada kabul edilmiş bir CNC programlama dilidir. ISO standartlarına göre standartlaştırılmıştır. Makine kontrol programı ise bu kodları    yorumlayarak mikroişlemcilerden oluşan  step motor sürücü devresine paralel veya seri porttan adım ve yön bilgilerini göndererek çalışmaktadır. Makine  bilgisayardan aldığı bilgiler doğrultusunda milimetrik olarak hareket eder ve bu hareket  sıralı bir kod listesinden oluşmaktadır. Sıralı kod listesi tamamen işlendiği zaman  tasarım programımızdaki tasarladığımız ürünün katı modeli üretilmiş olur böylece sanal ortamda tasarlanan bir ürünün prototipi olarak üretilmiş olur.[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row]



Esnek Filament Nedir?

NinjaFlex Filament

 

Ninja Flex, Makerbot 3D yazıcılar için özel olarak formüle edilmiş, elastik özellikli ve esnek baskılar üretebileceğiniz bir termoplastiktir. Makerbot 3D yazıcılar, diğer yazıcılardan farklı olarak çekme sistemli extrudera sahiptir. Bu özellik sayesinde esnek filament ile tam uyum sağlamaktadır.

 

Özellikler:

0,50 kg rulolar halinde, 1.75 mm kalınlığa sahip filamenttir.

Filament shore sertliği yaklaşık olarak 85A dır.

Tutarlı çap ve malzeme özellikleri güvenilir yüksek kalitede baskılar sağlar.

Yüksek elastiklik ve aşınma dayanımına sahiptir.

Maksimum dayanabileceği sıcaklık 66 oC’dir.

Minumum bozulmadan dayanabileceği sıcaklık -30 oC’dir.

 

İşleme yönergeleri:

Önerilen extruder sıcaklığı: 210 oC -235  oC arasındadır.

Önerilen yazdırma hızı: 30-50 mm/sn’dir.

Herhangi bir kimyasal madde bulundurmamasına rağmen,yiyecekler ve medikal de kullanılmaması önerilir.

 

 



Plastik Enjeksiyon Prosesi

Hammadde Kurutma Aşaması:

Bu aşamada hammadde kurutma ünitesinde proseste kullanılacak hammaddenin özelliklerine göre uygun sıcaklıkta yeterli süre bekletilir.

Plastikleştirme Aşaması:

Bu aşamada kurutulmuş hammadde besleyicinin kapağı açılarak sonsuz vida yardımıyla ısıtıcı birimlere doğru itilir. Burada farklı sıcaklıklardaki ısıtıcılardan geçerek eriyen malzeme enjekte memesine doğru hareket eder. Isıtıcıların sıcaklıkları kullanılacak hammaddenin erime sıcaklığı, akışkanlık değeri, parça cidar alınlığı gibi faktörler göz önüne alınarak belirlenir.

Plastikleştirme Aşamasının Bitmesi:

Sonsuz vidanın hareketi sona erer ve enjekte memesinde yeterince malzeme vardır. Burada dikkat edilmesi gereken önemli şeylerden biri her seferinde aynı kalitede ve ağırlıkta malzeme almak için kalıba enjekte edilen malzeme miktarı her seferinde aynı olmalıdır.

Kalıbın Kapanması:

Enjeksiyon işlemine geçilmeden evvel, kalıbın iki yarısı mengene ünitesi tarafından güvenli bir şekilde kapatılır. Kalıbın her iki yarısı enjeksiyon ünitesiyle birleşir ve bu kalıplardan birisi eksenel yönde hareket edebilmektedir. Hidrolik ünite sayesinde mengene kalıpları bir araya getirir ve bu aşamadan sonra enjeksiyon işlemine başlanır.

Enjeksiyon İşleminin Başlaması:

Küçük tanecikler halindeki plastik ham malzemesi besleyiciden sonra sonsuz vida yardımıyla meme ucundan geçerek kalıplara ulaşır. Erimiş halde bulunan plastik malzemenin akış özelliklerinin değişimi ve karmaşıklığından dolayı enjeksiyon zamanının tam olarak belirlenmesi zor bir işlemdir. (Noordin, 2009)

Soğuma Aşaması:

Kalıp içerisine enjekte edilen plastik malzeme burada soğumaya başlar. Bu soğumanın sonucu olarak plastik malzeme enjekte edildiği kalıbın şeklini alarak katılaşmaya başlar. Gerekli soğuma süresince kalıp açılamaz. Bu süre çeşitli plastik malzemenin et kalınlığı, termodinamik ve mekanik özelliklerine göre hesaplanabilir.

Ürünün Kalıptan Dışarı Atılması:

Belirli bir süre geçtikten sonra kalıp içerisinde soğuyan ve katılaşan malzeme kalıptan itici vasıtasıyla dışarı atılır. İtici kalıbın bir yarısına yerleştirilir ve kalıp açıldığında itici mil ileri hareket ederek pimleri harekete geçirir. Parça kalıptan dışarı atıldıktan sonra kalıplar tekrar mengene ünitesi tarafından birleştirilir ve bir sonraki enjeksiyon işlemine hazırlanır.

Bu yöntemle kompleks şekilli parçaların imalatını mümkün kılınabilir.

Yüksek üretim hızlarına ulaşılabiliri ve seri üretime uygundur.

Yöntemle üretilen parçaların işçilik maliyetlerinin düşüktür.

Geri dönüşüm olanağı vardır.

Hassas toleransların elde edilebilir.

Parçaların ölçüsel tutarlılığı ve ölçüsel tekrarlanabilirliği iyidir.

Diğer üretim teknikleriyle üretilmesi güç küçük parçalar kolaylıkla üretilebilir.

Parçaların kalıptan çıkarıldıktan sonra son işlem gereksinimi yoktur ya da nadir olur.

Bazı durumlarda kalıp değiştirmeksizin aynı parçanın farklı malzemelerle kalıplanabilir.




Plastik Malzemelerin Sertlik Değeri ve Sertlik Dönüşüm Tablosu

SERTLİK:

Genel anlamda malzemenin deformasyona karşı gösterdiği direnç olarak tanımlanan sertlik, direkt bir büyüklük olmayıp daha yüksek dayanımda bir malzemenin kendisinden daha düşük dayanımda diğer bir malzeme üzerinde yapmış olduğu deformasyon üzerinden hesaplanmaktadır. Deformasyon ne kadar küçük ise malzemenin sertliği o derece yüksektir şeklinde değerlendirme yapılabilir.

A. Metal malzemelerde yaygın olarak kullanılan sertlik metotları Rockwell, Brinell ve Vickers olup bu yöntemler izin büyüklüğü veya derinliği üzerinden hesaplanmasına, kullanılan uç yapısına ve uygulanan ağırlıklara göre çeşitlenmektedir.

1. Rockwell Yöntemi : Malzeme üzerine elmas konik veya çeşitli çaplarda çelik bilye uçların 15 ile 150kg arası çeşitli yükler kullanılarak uygulanması sonucu malzeme üzerinde oluşan iz derinliği üzerinden hesaplanmaktadır.  Oluşan izin derinliğindeki 1 µm ‘luk değişim, yaklaşık olarak 2 Rockwell değerine karşılık gelmektedir. Bu nedenle derinlik ölçme sisteminin çok hassas olması gerekmektedir.

2. Brinell Yöntemi : Malzeme üzerine çeşitli çaplarda bilya uçların 1 ile 3000kg arasında çeşitli yükler kullanılarak uygulanması sonucu malzeme üzerinde oluşan izin çapı üzerinden hesaplanmaktadır. Görüntünün netliği ve köşegen ölçme sisteminin hassasiyeti, ölçüm hassasiyeti ile direkt ilgilidir.

3. Vickers Yöntemi : Malzeme üzerine 136° piramit elmas ucun 0.01 ile 100kg arası çeşitli yükler kullanılarak uygulanması sonucu malzeme üzerinde oluşan izin köşegenleri arası mesafe üzerinden hesaplanmaktadır. Görüntünün netliği ve köşegen ölçme sisteminin hassasiyeti, ölçüm hassasiyeti ile direk ilgilidir.

B. Plastik yada esnek malzemelerin sertlik değerini belirlemek için kullanılan yönteme Shore sertlik değeri denir. Polimerlerin, elostemerlerin, kauçukların, kumaşların, süngerlerin sertliğini ölçmek için kullanılmaktadır.  Ölçümlerde en sık Shore-A ve Shore-D kullanılmaktadır. Batıcı uç ve kullanılan ağırlığa göre sınıflandırılmaktadır.

  • Shore-A yöntemi kullanılarak; genel itibari ile elastomer, vinil, kauçuk, lastik, deri, pvc, silikon kauçuk, teflon, neopren gibi yumuşak malzemelerin sertliğini,

  • Shore-D yöntemi kullanılarak ise polyester, ABS, naylon, poliüretan, poliamid, kevlar, akril, ahşap ve polistren gibi daha rijit malzemelerin sertliğini ölçmede kullanılmaktadır. Mühendislik plastiklerinin sertliğinin ölçümünde Shore-D yöntemi kullanılmaktadır.

  • Bu uygulamada, sertlik ucunun malzemeye ne kadar nüfuz ettiği ölçülmektedir. Dalma ucu, uluslararası normlarca belirlenmiş özelliklere sahip yaylı bir sistem tarafından hareket ettirilmektedir. Malzemenin sertlik değeri ne kadar büyükse, dalma derinliği o kadar az; fakat uygulanan kuvvet de bir o kadar yüksek olacaktır.

  • Farklı formlardaki sertlik (dalma) uçları ve yay karakterizasyonları; farklı skalalardaki Shore sertliklerine uygun tasarlanmaktadır. En bilindik Shore Sertlik Skalaları Shore A ve D’dir. Ek olarak özel uygulamalar için Shore B, C, 0, 00, 000 ve D0 gibi farklı sertlik skalaları da kullanılabilmektedir.

  • Shore Skalası sertlik testlerinin uygulama alanı yumuşak elastomer (Shore A) malzemelerden başlamakta ve rijit termoplastik malzemelere (Shore D) kadar geniş bir alanı kapsamaktadır.

Plastik malzemelerde ise çoğunlukla malzeme üzerinde kalıcı bir deformasyon olmadığı sebebiyle yük uygulanmaya devam ederken, ucun malzemeye batma miktarı üzerinden hesaplanan Shore ve IRHD yöntemleri ile sertlik ölçümleri yapılmakta olup; çok sert plastiklerde bazen Rockwell yöntemi kullanılabilmektedir.

Shore-A ve Shore-D yöntemlerinin yanında Shore-B, Shore-C, Shore,E, Shore-M, Shore-O Shore-OO gibi yöntemler de kullanılmaktadır. Bu yöntemler ölçülecek malzemenin cinsine bağlı olarak seçilmektedir. Ölçü aletinin uç kısmındaki iğnenin sivrilik açısına, iğne kalınlığına, yay kuvvetine göre yöntemler değişmektedir.

-Ölçüm genel olarak  ASTM D2240 standardına göre yapılmaktadır.

-Referans ile numunenin Shore birimleri aynı olmalıdır. Biri Shore-A ile ölçülürken diğeri Shore-D ile ölçülüp karşılaştırılmamalıdır.

-Shoremetre cihazının diğer adıda Durometredir.

-Sertlik malzemeye has özellik olması yanında sıcaklığın da bir fonksiyonu olduğundan, referans ve numune aynı ortam sıcaklığında bakılması karşılaştırmada daha doğru sonucu verecektir.

-Genel olarak ürünün sertlik değerine  15sn boyunca, düz zemine, ~3mm kalınlığında, numunenin zemini sert bir yüzeye yapışıkken  uygulandıktan sonra ucu derinliğine bağlıdır. Shore’un birimi yoktur, boyutsuzdur.

C. IRHD Yöntemi : 0.5mm kalınlıktan itibaren ince plastik, kauçuk türü malzemeler üzerinde çeşitli çaplarda uçlar kullanılarak gerçekleştirilmektedir.



Takım Çelikleri

Takımın, işlediği malzemeden çoğu zaman daha sert, daha yüksek dayanımlı ve aşınmaya dirençli olması gerekir. Bundan dolayı, takım imali için kullanılan malzemelerin birkaç ayrıcalık dışında, kullanım yerlerinin koşullarına uygun olarak, mümkün olduğunca yüksek sertlikte ve dayanımda, fakat yeterli süneklikte olması gerekir. Özellikle ayırma işi yapan, form veren ve form değiştiren, darbe ya da çarpma tarzında zorlanan takımlarda, oldukça yüksek sertlik, iyi aşınma dayanımı ve bunlarla birlikte yüksek süneklik ile erişilebilen en yüksek sertlikte kırılmaya karşı güvenlik istenir.

Bir takımın kullanım özeliklerinin karakterize edilmesinde en önemli büyüklük, daha çok Rockwell ya da Vickers yöntemleriyle saptanan sertliktir. Yüzeyde baskı elemanı izi istenmediğinde, geri sıçrama yöntemiyle de sertlik ölçülebilir. Çok sert ve kırılgan malzemelerde, Knoop sertlik ölçme yöntemi de kullanılabilir.

Her ne kadar, çekme deneyi ile tespit edilen elastiklik sınırı, akma sınırı ya da 0,2 sınırı, çekme dayanımı, kopma uzaması ve büzülme değerleri, takımlar için olan malzemelerde de dayanım ve şekil değişebilirliği değerlendirmede kriter olarak alınabilirse de, takım malzemelerinde kırılmaya kadar pek az plastik form değişmesi meydana geldiğinden, bunlar malzemenin tanımlanması için yeterli değildir. Mekanik özeliklerin daha iyi değerlendirilmesi, statik eğme deneyi ile saptanan 0,1 eğme sının, eğme dayanımı ile elastik ve plastik form değiştirme işinin tespitiyle yapılabilir. Torsiyon (burulma) ve darbeli torsiyon deneyi de, takım malzemelerinin pratikteki koşullara uygun olarak denenmesinde kullanılabilir. Her ne kadar takımın ömrünün, kırılma tehlikesinden ayrılarak tespit edilmesi yapılırsa da, süneklik ve kırılma direnci için kantitatif değer saptanması problem yaratır.

Bugüne kadar çoğu zaman, akma sının ve eğmede kırılma dayanımıyla bağlantılı olarak, kırmaya kadar sarf edilen iş esası üzerine sünekliğin saptanması yapılır. Buna göre, kalitatif olarak süneklik kademeleri şöyle sınıflandırılabilir:

Kırılgan: Düşük dayanımda, az plastik şekil değiştirme işi
Sünek Yumuşak: Düşük dayanımda, yüksek plastik şekil değiştirme işi
Sünek Sert: Yüksek dayanımda, yüksek plastik şekil değiştirme işi

Yüksek sertlikteki malzemenin süneklik durumunun tespiti, bugüne kadar daha çok, çentiksiz ve çentikli numunelerde, darbeli eğme ve statik eğme deneyi ile yapılmıştır. Ancak kırılma mekaniğinin geliştirilmesiyle, kırılma tokluğu bazı üzerine sünekliğin karakterize edilmesi için yeni olanaklar, nispeten kırılgan takım malzemeleri için de verilmektedir. Böylece, -stabil olmayan çatlak genişlemesi karşısında direnç olarak bu malzeme karakteristiğinin tanımlanması-, aşınma koşullarıyla da bağlantı sağlayabilmektedir.

Ayırma takımlarının gücü ve ömrü, birinci planda takım ve malzeme arasındaki kontakt yerinde aşınma olayıyla belirlenir. Talaşlı işleme esnasında 1000 °C ‘nin üzerine kadar sıcaklıklar doğabileceğinden, mekanik zorlamaların yanında termik zorlamalar da aşınma mekanizmasında etkili olur. Böylece, termik dayanım m azalması ve kesilme maddeciklerinin kopmasıyla birlikte gelişen yapışma sonucu mikroskobik adhezyon aşınması ve çatlak teşekkülü olayları ortaya çıkar.

Kesme kenarlarının yuvarlanması tarzında görülen kesici kenar aşınması, dana çok alaşımsız ve düşük alaşımlı çeliklerde görülür. Genişliği, aşınma işareti “B” olarak tanımlanan aşınma yüzeyinin oluşumu, serbest yüzey aşınması olarak karakterize edilir. Nadiren, talaş yüzeyi üzerinde talaş yüzeyi aşınması adı verilen, aşınma görülür. Bu aşınma formu, özellikle hız çeliklerinden ve sert metallerden yapılmış takımlarda, oyuk aşınması (kraterleşme – oyukçuklaşma) tarzında görülür. Kesmenin yanında, kesme süresinin devamıyla derinleşen ve kesme kenarı doğrultusunda kayan, küçük düz kraterler oluşur ve bu durum hızla tahribata ve körlenmeye neden olur.

Aşınma tanımlama büyüklüğü olarak, serbest yüzey üzerindeki oyuk derinliği ve oyuk ekseninin kesme kenarına olan mesafesi (Şekil 155) önemlidir. Bunun tespiti için, talaşlı şekillenebilirlik testi gereklidir. Bu amaçla, kesme süresi veya kesme yoluna bağlı olarak aşınma işaret genişliği B ‘nin tespit edildiği, aşınma karakteristiği deneyi yapılır. Kabul edilebilir aşınma işaret genişliği, malzemeye, takımın çeşidine ve ekonomik bakış açısına bağımlıdır. Henüz başlangıçta, işletme prosesi esnasında direkt aşırıma ölçülmesiyle, talaşlı’ şekillendirme yönteminin optimizasyonu yapılabilir.

Malzemede form verme veya form değiştirme yapan takımlardan, abrasif aşınmaya karşı İyi bir direnç istenmesinin yanında, yeterli süneklikte yüksek bir dayanım da beklenilir. Yüksek sıcaklıkta şekillendirme için sıcak iş takım çelikleri kullanıldığında, bunlar hem mekanik zorlamaya karşı ve hem de termik zorlamaya karşı koymak zorundadırlar. İyi bir sıcakta sertlik ve sıcakta dayanım dışmda, oksidasyon sonucu meydana gelen tumllaşmaya dayanım ile yanma ve sıcakta çatlamaya karşı hassasiyetle ifade edilen, yeterli düzeyde termik dayanıma sahip olmalıdırlar. Eğer takım, pres döküm kalıbı ve dövme kalıbı gibi, periyodik iş akışında çok fazla sıcaklık değişmelerine maruz kalıyorsa, yanma çatlakları teşekkül edebilir. Isıtılmış malzeme ile direkt temas eden takım yüzeyi, saniyenin çok altında bir süre içerisinde aniden ısınır ve genleşir. Takım malzemesinin içlerindeki daha soğuk tabakaların daha az genleşmesinden dolayı, basma gerilmeleri teşekkül eder, müteakip soğumada da çekme gerilmesi teşekkül ederek ters durum olur. Bununla bağlantılı olan elastik-plastik şekil değiştirmeler sonucunda, ağ formunda yüzey çatlakları meydana gelir (atrisyon ile aşınma). Yanma çatlakları yanında, özellikle derin oyuklu takımlarda kesit değişmelerinde ve iç kenarlarda, takımın içine de nüfuz eden, sıcakta çatlamalar meydana gelir. Şok ısınmaya karşı dayanım olarak da ifade edilen çatlamaya hassasiyet için ölçü, çentik darbe dayanımı ve sıcakta akma sınırı yanında, malzemenin ısı iletme kabiliyeti ve genleşme katsayısıdır. Ayrıca, işletme koşulları altmda takım tutumunun tahmini için, çoğu zaman mekanik titreşim ya da sıcaklık etkisiyle uzun süre devam eden zorlamaların olduğu göz önünde tutulmalıdır. Böyle durumlarda, malzemenin sürekli titreşim dayanımı veya zaman sürekli dayanımının saptanması yoluna gidilir.

Kalıpta kesme ve ölçme takımları için, ölçü kararlılığı da önem taşır. Bu olay, hem ölçü değişmesi olarak tanımlanan, ısıl işlem esnasında ısıl gerilmelerle form değişmesi ve dönüşüm olaylarıyla hacim değişmesi sonucu önlenemeyen ölçü değişmelerini v* hem de kurala uygun yapılmayan ısıl işlemde oluşan ve düzeltilemeyen form değişmelerini kapsar. Ölçü değişmeleri, çok karışık olarak incelenebilir ve alaşım miktarına, ısıl işlem teknolojisine ve takım form ve ölçülerine bağımlıdır.

Takım ya da iş çeliklerinin ergitme, alaşımlama ve ısıl işlem teknolojisinin geniş sınırlar içerisinde değişmesi ve bununla çok farklı isteklerin karşılanması, oldukça fazla önem taşır. Alışılmış olarak, çelikler aşağıdaki tarzda sınıflandırılabilir:

  • Alaşımsız takım çelikleri

  • Alaşımlı soğuk iş çelikleri

  • Sıcak iş çelikleri

  • Hız çelikleri

Konstrüksiyon ve takım çelikleri arasında, kimyasal bileşim açısından kesin bir sınır yoktur. Örneğin, aynı miktarda krom içeren bir çelik, hem rulmanlı yatak (Bölüm 9.6.İ.) ve hem de soğuk hadde takımı için kullanılabilir. Diğer taraftan, Bölüm 5.6’da açıklanan sementasyon çelikleri, yüksek polimerlerin işlenmesinde kullanılan takımlar için en önemli malzemedir.

Çeliklerin yanında ilave olarak, dökülmüş sert alaşımlar, sinterlenmiş sert metaller ve oksit seramikler, sert döküm, elmas (diamant) ve sentetik sert maddeler de kullanılır. Demir olmayan metaller ve alaşımları, ancak özel yerlerde kullanılabilir : Örneğin, nikel esaslı sıcak kesme bıçağı ve enjeksiyon döküm kalıbı, Cu-Be alaşımı kıvılcım yapmayan takmalar gibi.

Yaklaşık olarak tüm işleme yöntemleri için takım çelikleri önemli olduğundan dolayı, malzemelerin tanıtımı yanında, bunların üretimleri ve işlenebilirlikleri de aşağıda açıklanmıştır.

ERGİTME ve ŞEKİL VERME

Takım çelikleri, prensip olarak asal çelik olarak ve daha çok da bazik ark firınlannda üretilirler. İyi bir kalite için en önemli yaklaşım, az miktarda Cr, Ni ve Cu içeren temiz hurda kullanılmasıdır. Ergitmenin, vakum altmda, elektron bombardımanlı çok kamaralı fırında (EMO) ve cüruf altmda ergitme (ESU) tarzında yapıldığı, yüksek kaliteli takım çeliği üretimi de yaygınlaşmaktadır. EMO yönteminde kaHtenin iyileştirilmesi, düşük basınçta ve su ile soğutulan kristalizörde katılaşma ile sağlanırken, ESU yönteminde içinden çeliğin damladığı reaksiyon kabiliyetli cürufun rafinasyonu ile ulaşılır. Bu tarzda üretilen uîtra arı (UA) çeliklerin yapısı, boşluksuz, kabarcıksız, gözeneksiz ve çekirdek çekmesîz durumdadır ve pek az çökelme eğilimi nedeniyle, daha iyi kimyasal homojenlik gösterirler. Bu şekilde elde edilen iyi çekirdek özelikleri, özellikle büyük boyutlu takımlar için yarar sağlar. Ultra an çeliklerin bir diğer üstünlüğü, önemli ölçüde azaltılmış gaz miktar. ±r Böylece, EMO yönteminde oksijen miktarı yaklaşık % 70 ve azot miktarı % 30 ilâ 50 değerlerine düşürölsrca. kükürt miktarının da düşürülmesiyle birlikte, metalik olmayan bağlantı miktarı çok azaltılır ve bur.u^.i mikroskobik arıklık derecesinde önemli ölçüde iyileşme sağlanır. Ayrıca, vakum altmda tekrar ersr^ii yapıldığında, sıcakta şekillenebilirliği ve sıcakta sünekliliği azaltan Pb, Bi, Sb ve As gibi, kolay uçabilecek elementler de çelikten tam olarak uzaklaştırılabilir. Uîtra arıtılmış çeliklerden takım İmalatı işleminde parlatılabilirlik (yüksek polimer malzemelerin üretimi ve soğuk haddeleme takımları), iyileştirilmiş aşınma dayanımı (yükseltilmiş sıcakta aşınma dayanımı) ve yükseltilmiş sıcakta süneklilik (azaltılmış yanniî es: U~ tehlikesi), büyük önem taşır. Ultra an çeliklerden imal edilen takımların ömrü, takım cinsi ve j.srr koşullarına bağlı olarak, alışılmış tarzda üretilen çeliklere nazaran % 20 ilâ 100 kadar daha fazladır.

Yüksek sertlikteki malzemenin sünekiüik durumunun tesbiti, bugüne kadar daha çok, çentiksiz ve çentikli numunelerde, darbeli eğme ve statik eğme deneyi ile yapılmıştır. Ancak kırılma mekaniğinin geh^tirilmesiyle, kırılma tokluğu Kje (Bkz. Bölüm 7.2.3.) bazı üzerine sünekliiiğin karakterize edilmesi için yeni olanaklar,’ nisbeten kırılgan takım malzemeleri için de verilmektedir. Böylece, -sîabil olmayan çatlak genişlemesi karşısında direnç olarak bu malzeme karakteristiğinin tanımlanması-, aşınma koşullarıyla da bağlantı sağlayabilmektedir.

I SiS yönteminin ilave bir gelişimi ile kristal ayrışmalarının görülmesi de engellenmiş ve çeliklere izotropik îzeiik kazandırılmıştır. Tek faz strüktürü sağlanması sonucu, haddeleme doğrultusuna dik yönde yükselen .-haklilik, kopma dayanımını İyileştirir ve çok eksenli gerilim durumlarında çentik hassasiyetini azaltır. Bu yönteme göre üretilen soğuk iş ve sıcak iş takım çelikleri, iki ilâ üç kat kadar daha yüksek ömre sahiptir.

Kütükler döküldükten sonra, haddeleme ya da dövme ile tekrar işlenirler. Yüksek karbonlu çeliklerde sementit ağı oluşabileceği ve düşük sıcaklıklara siyah kırılma meydana gelebileceğinden dolayı, sıcak şekillendirme sıcaklığının tam doğru olarak korunmasına dikkat edilmelidir.
Çelik döküm veya hassas dökümle üretilen malzemeler, çok sayıda üretilen takımlar için ekonomik olabileceğinden, ancak sınırlı olarak tercih edilirler. Çelik dökümün kullanılması halinde, takımın sıcakta dayanımı ve aşınma direnci yükselir ve mekanik özeliklerde daha iyi izotropi sağlanır.

Ayırma takımlarının gücü ve ömrü, birinci planda takım ve malzeme arasındaki kontakt yerinde aşınma olayıyla belirlenir. Talaşlı işleme esnasında 1000 °C ‘nin üzerine kadar sıcaklıklar doğabileceğinden, mekanik zorlamaların yanında termik zorlamalar da aşınma mekanizmasında etkili olur. Böylece, termik dayanım m azalması ve kesilme maddeciklerinİn kopmasıyİa birlikte gelişen yapışma sonucu mikroskobik adhezyon aşınması ve çatlak teşekkülü olayları ortaya çıkar. Torna kalemi için karakteristik aşınma görünümleri, Şekil 154’de görülmektedir.

Kesme kenarlarının yuvarlanması tarzında görülen kesici kenar aşınması, dana çok alaşımsız ve düşük alaşımlı çeliklerde görülür. Genişliği, aşınma işareti “B” olarak tanımlanan aşınma yüzeyinin oluşumu, serbest yüzey aşınması olarak karakterize edilir. Nadiren, talaş yüzeyi üzerinde talaş yüzeyi aşınması adı verilen, aşınma görülür. Bu aşınma formu, özellikle hız çeliklerinden ve sert metallerden yapılmış takımlarda, oyuk aşınması (kraterleşme – oyukçuklaşma) tarzında görülür. Kesmenin yanında, kesme süresinin devamıyla derinleşen ve kesme kenarı doğrultusunda kayan, küçük düz kraterler oluşur ve bu durum hızla tahribata ve körlenmeye neden olur.

Aşınma tanımlama büyüklüğü olarak, serbest yüzey üzerindeki oyuk derinliği ve oyuk ekseninin kesme kenarına olan mesafesi (Şekil 155) önemlidir. Bunun tesbiti için, talaşlı şekiîlenebilirük testi gereklidir. Bu amaçla, kesme süresi veya kesme yoluna bağlı olarak aşınma işaret genişliği B ‘nin tesbit edildiği, aşınma karakteristiği deneyi yapılır. Kabul edilebilir aşınma işaret genişliği, malzemeye, takımın çeşidine ve ekonomik bakış açısma bağımlıdır. Henüz başlangıçta, işletme prosesi esnasında direkt aşırıma ölçülmesiyle, talaşlı’ şekillendirme yönteminin optimizasyonu yapılabilir.

ALAŞIM ELEMENTLERİNİN ETKİSİ

Alaşım elementi ilavesiyle, takım çeliklerinin özelikleri çok katlı olacak şekilde değiştirilebilir. Ya demir kafesinde çözülen ya da özel karbür teşekkülü için katılan alaşım elemanları, sertleşebilirliği, meneviş dayanımını, sertliği, dayanımı, sünekliliği ve aşınma direncini farklı ölçüde iyileştirirler. Önemli alaşım elemanlarının herbirinin takım çeliklerindeki özel etkisi, özet olarak şöyledir :

Karbon: Ani soğutma sertleşmesiyle, alaşımsrz çeliklerde 1 ilâ 4 mm sertleşme derinliğine ulaşılması mümkündür. % I karbonun üzerinde, ulaşılabilecek en yüksek sertlik sabittir, fakat artan karbür miktarıyla aşınma direnci giderek yükselir.

Mangan: Dönüşüm hızım düşürmesinden dolayı, sertleşebilirliği arttırır ve böylece daha büyük kesitlerde sertleşebilMik sağlar. Ancak, tane kabalaşması da yapar ve meneviş kırılganlığına sebep olur. Darbe ve basma zorlamalarında aşınma direncini arttıracak şekilde, soğuk sertleşme eğilimi vardır.

Silisyum: Oksİdasyona karşı dayanımı arttırır, fakat aynı zamanda karbon azalması (dekarbürize) eğilimi de artar.
Elastiklik sınırım yükseltmesinden dolayı, silisyum alaşımlı çelikler iyi yaylanma özelikü takımlar için kullanılır. Sıcak İş takım çeliklerinde, % 1 Si miktarıyla, yapışma eğilimi azaltılır.

Krom: Kritik soğuma hızım düşürür ve böylece sertleşebilirliği arttırır. Özel karbürler teşekkül ettirdiğinden, aşınma direncini, soğuğa dayanıklılığı arttırır. Takım çeliklerinde, en önemli alaşım elementlerinden biridir.

Volfram: Tane İnceltici olarak etki eder, aşırı ısınmaya karşı hassasiyeti azaltır ve aşınma direncini, sıcakta dayanımı ve meneviş dayanımını iyileştiren özel sert karbürler meydana getirir. Kötü yönü, ısı iletme kabiliyetini azaltması ve bununla bağlantılı olarak ısıl işlemde çatlak teşekkülü eğilimini arttırmasıdır.

Molibden: Meneviş kırılganlığına mani olur ve kuvvetli karbür yapıcı olarak sertliği, aşınma direncini ve meneviş dayanımını arttırır.

Vanadyum: Zor çözülebilen karbürler teşekkül ettirmesi sonucu, yüksek ostenitleştirme sıcaklıklarmda tane büyümesini engeller ve aşınma direncim arttırır. Bundan dolayı, yüksek vanadyum miktarlarında takımın parlatılabilirliği kötüleşir.

Kobalt: Karbür teşkil edici elementlerin ostenitte çözülme kabiliyetlerini arttırır ve ayrıca sıcakta dayanımı, sıcakta sertliği, meneviş dayanıklılığını ve ısı iletme kabiliyetini yükseltir.

Nikel: Sertleşme derinliğini iyileştirir ve taneyi inceltir. Nikel ilavesi, darbe ve çarpma zorlamalarıyla çalışan takımlarda sünekliliği arttırması bakımmdan, özel önem taşır.

Malzemede form verme veya form değiştirme yapan takımlardan, abrasif aşınmaya karşı İyi bir direnç istenmesinin yanında, yeterli süneklilikte yüksek bir dayanım da beklenilir. Yüksek sıcaklıkta şekillendirme için sıcak iş takım çelikleri kullanıldığında, bunlar hem mekanik zorlamaya karşı ve hem de termik zorlamaya karşı koymak zorundadırlar. İyi bir sıcakta sertlik ve sıcakta dayanım dışmda, oksidasyon sonucu meydana gelen tumllaşmaya dayanım ile yanma ve sıcakta çatlamaya karşı hassasiyetle ifade edilen, yeterli düzeyde termik dayanıma sahip olmalıdırlar. Eğer takım, pres döküm kalıbı ve dövme kalıbı gibi, periyodik iş akışında çok fazla sıcaklık değişmelerine maruz kalıyorsa, yanma çatlakları teşekkül edebilir. Isıtılmış malzeme ile direkt temas eden takım yüzeyi, saniyenin çok altında bir süre içerisinde aniden ısınır ve genleşir. Takım malzemesinin içlerindeki daha soğuk tabakaların daha az genleşmesinden dolayı, basma gerilmeleri teşekkül eder, müteakip soğumada da çekme gerilmesi teşekkül ederek ters durum olur.



 Moldex3D ve Moldflow analiz programları plastik enjeksiyon endüstrisi için inanılmaz yenilikler sunuyor.  Bu iki program sayesinde, ürün tasarımından itibaren bilgisayar ortamında enjeksiyon işlemlerinin similasyonu yapılarak. Süreç içerisindeki problemler ve bu problemlerin çözümü için yapılacak iyileştirmeler, üretim aşamasına geçmeden planlanarak çözüle biliyor.
Bu iki programda sonlu elemanlar yöntemini kullanarak analiz yapıyor, parça geometrisindeki ve kalınlıktaki değişimlerin, yolluk sisteminde ve yolluk giriş noktasındaki değişikliklerin, malzemedeki değişikliklerin, nihai ürün kalitesine olan etkilerini ve plastik enjeksiyon prosesi ile ilgili ortaya çıkabilecek sorunları imalata geçmeden similasyonlar sayesinde önceden ön göre bilirsiniz.
 Analizi yapılacak parçanın modelinin olması ve üretilmek istenen parça malzemesinin piyasa ismini bilmeniz yeterli. Sadece bu iki veri yardımı ile aşağıdaki similasyonları yapıp ve gerekli iyileştirmeler için fikir suna biliyoruz.
1. Plastik Dolum Analizi (Plastic Filling)
2. Soğuma Kalitesi Analizi (Cooling Quality)
3. Çökme Analizi (Sink Marks)
4. Birleşme İzleri (Weld Line Locations)
5. Hava kabarcıkları (Air Bubble Locations):
6. Plastik Akışı (Plastic Flow)
7. Dolma Süresi (Fill Time)
8.Çökmeler (Sink Marks Estimate)
9. Enjeksiyon Basıncı (Injection Pressure):
10. Akışkan Akarkenki Sıcaklığı (Flow Front Temperature): Kalıplama anında numune üzerinde oluşan sıcaklık dağılımı gösterilmiştir.
11. Basınç Düşüşü (Pressure Drop): Parçada aşırı yüklemenin nerede oluşacağını basınç düşüşü ve enjeksiyon basıncı sonuçlarını karşılaştırmalı olarak incelersek bulabiliriz.
12. Malzeme Yönelmesi (Skin Orientation): Plastiğin izlediği yolu daha detaylı bir şekilde vektörel yönlerle gösteriyor.
13. Ortalama sıcaklığa göre “+” ve “–“ bölgeler (Surface Temperature Variance):
14. Zamana bağlı olarak donmanın ortalama “+” ve “–“ bölgeleri (Freeze Time Variance)


Bilgisayarda tasarladığınız modelleri, üç boyutlu yazıcılar sayesinde PLA, ABS, Nylon ve Reçine gibi birçok malzemeden üretmeniz artık çok kolay. Üstelik, üretilen modelleri kalıp için kullandığınızda alüminyum, bronz, gümüş, altın gibi birçok malzeme ile üretim yapabilirsiniz.

Nace Makina, 3D yazıcı ile metal döküm deneyimini bizlerle paylaştı

Kum kalıp tekniği, metal parça üretiminde binlerce yıldır kullanılan bir tekniktir. Bu yöntem, herhangi bir numune parçanın, sıkıştırılmış kum ile yapılan kalıbına, yüksek ısıda eritilmiş metalin dökümü olarak özetlenebilir.

Aşağıdaki videoda örnek kum kalıp ve alüminyum döküm tekniğini izleyebilirsiniz:

Nace Makina firmasından Sayın Ahmet Emre Şahin, bizimle Makerbot Replicator 2 Üç Boyutlu Yazıcı ile modellediği parçaların kum kalıptan döküm yöntemiyle imalat sürecini paylaştı.

Ahmet Bey, bize üretim sürecinizi detaylandırır mısınız?

Uygulama:

  • Öncelikle kalıp açıları, çekme payları ve işleme payları verilerek Autodesk Inventor’da tasarlanan parça, Makerbot Replicator 2 Üç Boyutlu Yazıcı ile 0.1 mm (100 mikron) katman kalınlığında ve %40 doluluk ile PLA ile üretilmiştir.
  • Kalıplamanın ve dökümün hızlı olması için, modelden 12 adet yapılarak dökümcüye teslim edilmiştir.
  • Daha sonra, bu modellerin kum kalıplama işlemleri yapılarak dökümleri yapılmış ve 120 adet döküm kapak imalatı gerçekleşmiştir.

Makerbot Replicator 2 ile döküm imalatının avantaj ve dezavantajları nedir?

Avantajlar:

  • 3D Yazıcı yöntemi ile döküm modeli tasarlamanın en büyük avantajı modeli istediğiniz kadar çoğaltabilirsiniz.
  • İstediğiniz logoyu veya yazı stilini kullanabilirsiniz.
  • Ölçü kontrolü tamamen elinizdedir.
  • Çok ucuz maliyetlidir.
  • Çok hızlıdır.

Dezavantajlar:

  • Kum kalıp yapımında 3D yazıcı modeli kırılabilir. Bunu engellemek için 3D yazıcı baskı parametrelerinden, parçanın doluluk oranının en az %40 seçilerek yapılması tercih edilmelidir.
  • Modelin 3D baskısında, toleransların da hesba katılması gerekir.
  • Büyük modellerin yapılması Makerbot Z18 gibi daha büyük bir üç boyutlu yazıcı gerektirir.

Aşağıdaki resimlerde üretilen parçaları görebilirsiniz:

3D Yazıcı ile bronz heykel döküm

Bir diğer müşterimiz, Sayın Tayfun Öner, Antik Roma dönemine ait bronz heykeller üretmekte.

Tayfun Bey üretim sürecinizi bize açıklar mısınız?

Heykellerin modelini öncelikle bilgisayar ortamında tasarlamaktayım. Heykelleri tasarlamak için yazılım olarak Rhino tercih ediyorum. Özel durumlarda ise daha önce 3D tarayıcı ile taranmış verileri de kullanabiliyorum.

Üç boyutlu modelleri bilgisayar ortamında tasarladıktan sonra Zortrax M200 3D yazıcı ile plastik (ABS) malzemeden üretiyorum. Bu plastik modellerden, silikon ve balmumu ile kalıp oluşturduktan sonra, dokümcüm bronz döküm yapıyor.

Aşağıda Zortrax M200 ile üretilen plastik modeli ve Tayfun Bey’in sergisindeki bronz döküm halini görebilirsiniz:

Formlabs 3D yazıcı ile gümüş ve altın döküm

Metal döküm için, döküme uygun olan reçine ile üretim çözümleri sunan Formlabs SLA 3D Yazıcıyı da kullanabilirsiniz. Formlabs, 25 mikron gibi çok hassas üretim imkanı sağladığı için dental, kuyum ve yüksek hassasiyet gerektiren tüm üretimlerde tercih edilmektedir. Aşağıdaki resimdeki mavi model, Formlabs Form 1+ 3D Yazıcı ile üretilmiş, bu modele döküm yapılarak yüzük imal edilmiştir.

Döküm yapılan Formlabs baskısı
Döküm yapılan Formlabs baskısı

Aşağıdaki tanıtım videosunda, Formlabs’ın döküme uygun reçinesi ile bir yüzük üretimini izleyebilirsiniz:

Formlabs’ın döküme uygun olan reçinesi kullanıldığında, aşağıdaki döküm yanma tablosunu dikkate almanızı öneririz:

Formlabs reçinesi için döküm tablosu
Formlabs reçinesi için döküm tablosu

Döküm tablosundaki değerlerler kullanıldığında, döküme uygun reçine kül bırakmadan, hızlı bir şekilde erir ve son derece kaliteli döküm elde edersiniz.

Aşağıdaki videoda ise Formlabs Form 1+ ile tasarlanmış örnek döküm mücevherleri izleyebilirsiniz:

 



Enjeksiyon Kalıplarında 3D Baskılı Uygulamalar

Geleneksel yöntemlerle oluşturulan soğutma kanalları;

  • Yüzey bölgelerine yakınlık,
  • Kanalların birbirleri ile bağlantıları için gereken bölgeler,
  • Uzun mesafeli kanalların oluşturulması,
  • Açılı parçaların kanalları,
  • Radyüs bölgelerine yaklaşım gibi
  • Sızdırmazlık
  • Ek parça kullanımları gibi

sorunlarla karşı karşıya kalmaktadır.

DMLS baskılı kalıplar

Kalıp parçalarında soğutma işlemleri kısmı ve sınırlı ulaşılabilir alanlara kadar yapılmaktadır. Doğrudan Metal Sinterleme (DMLS) yöntemi ile üretilen kalıp parçaları, performansı artmış kalıp parçalar üretilebilmektedir. Katmanlar halinde toz metalin sinterlenmesi işleminin tekrarlanması ile oluşturulan kalıp parçalarının, özellikle uç bölgelerdeki soğutma ihtiyacı olan yapılarda ihtiyaç duyulan detaylı kesiti elde etme imkanı sağlamaktadır.

3D Yazıcı tekniklerinden olan DMLS ile üretilen parçalar uzun baskı ömürlerine dayanabilecek sağlamaktadır. Kalıp parçalarının 3D baskı yöntemi ile üretimini daha optimize edilmiş  parçalar elde edilmesini sağlamaktadır. Yapılan optimizasyonlar sonucunda hem analizlerde, hemde ısının homojen bir yayılmasını sağlayarak sıcaklık seviyelerinde düzen sağlayacaktır.

Soğutma sıvılarının akışkanlığını daha yumuşak geçişlerle sağlanabilir. Kalıp parçası üzerindeki sıcaklık dağılımına da olumlu etki sağlar.

DMLS baskılı sogutma kalları

Kalıp tasarımında ve soğutma performansında daha özgün çalışmayı sağlayacak 3D baskı yöntemleri şimdilik hız ve maliyet açısından pahalı gözükmektedir. Fakat günümüze kadar mevcut teknolojilerle üretilen kalıplar, daha özel ve çok hassasiyet gerektiren kalıplarda tercih sebebi olmaktadır.

DMLS yöntemi ile imal edilen kalıp parçaları geleneksel yöntemlere göre daha fazla zaman almaktadır.  Yapılan çalışmalarda 3D baskılı parçalarla yapılan kalıpların 20°C daha düşük sıcaklıkta çalıştığı gözlemlenmiş. Ayrıca bu parçalar gerekli kaplama ve ısıl işleme tabi tutulabiliyor ve sertleştirilebiliyor.



San Diego araştırma öğrencileri tarafından SEDS programı kapsamında geçtiğimiz günlerde başarıyla fırlatılan Vulcan-1adlı roket, motorunun baştan aşağı 3B yazıcıyla üretilmesi bakımından dünyada bir ilk olma niteliği taşıyor.

 

 

Sıkı bir çalışma sonucu elde edilen bu başarı, ilk başlarda sadece birkaç öğrencinin katılımıyla ivme kazanmıştı. Ancak proje ilerledikçe, gelecekte neler olabileceğini fark eden öğrencilerin de katılımıyla, neredeyse 60’ın üzerinde çeşitli mühendislik dallarında uzmanlaşmış öğrenciler de araştırma grubuna dahil oldu. Öğrenciler bu projeyi geliştirirken Maker Labs, NASA ve XCOR’dan malzeme ve ekipman desteği; diğer uzay ajanslarından da mentorluk desteği aldı.

Aynı zamanda Kickstarter üzerinde roketin vücut kısmını üretmek için kampanya başlatan öğrenciler, koydukları 15.000$’lık hedefi 6000$ aşmayı başardılar.

Yalnızca 5.79 metre uzunluğa ve 20 santimetre genişliğe sahip olan bu roket 750 kilogramlık itme kuvveti uygulayabiliyor. Olduğu gibi 3B yazıcıdan çıkan Ignus adlı roketin motoru ise Inconel 718 adı verilen materyal ile metal sinterleme tekniği kullanılarak üretildi.

 

 

Gelecekte bu tür teknikleri kullanarak gelişmekte olan ülkelere ucuz maliyetli internet uyduları bile fırlatmanın mümkün olabileceğini söyleyen SEDS başkanı Darren Charrier, bu tür çalışmaların öneminden bahsetti. Özellikle üniversite öğrencilerinin bu girişimi medya tarafından da büyük ilgi topladı ve kim bilir, belki de diğer öğrenciler için de bir umut ve güç kaynağı oldu!



ASUS, bilgisayar ve donanım üreticisi, Tayvan’ın başkenti Taipei’de düzenlenen ve 4 Haziran Cuma gününe kadar devam edecek olan Computex 2016 fuarında kişisel bilgisayar kullanıcılarını sevindirecek bir gelişme duyurdu. Bundan böyle kişisel bilgisayar sahipleri kendi bilgisayarlarını 3B basılmış parçalar ile kişiselleştirebilecekler.

Katılımcıların ASUS’un en son çıkan bilgisayar bileşenlerini deneyimleme fırsatı bulduğu fuarda 3B yazıcıyla üretilmiş kişiselleştirme çalışmaları katılımcılar tarafından büyük ilgiyle karşılandı. Bu gelişme, kişisel bilgisayar  kullanıcıları açısından da büyük anlam ifade ediyordu. Zira, bugüne kadar ASUS haricinde böyle bir kişiselleştirme seçeneği sunan şirket mevcut değildi ve kullanıcılar bilgisayarlarının referans tasarımlarıyla yetinmek zorunda kalıyorlardı.

ASUS yaptığı bu yenilikle DIY kültürünün oldukça popüler olduğu hardcore oyuncu komünitesini mutlu etmeyi hedeflediğini söyledi ve şunları ekledi: “ASUS, 3B basılabilir parçaları kendi bileşenlerinde destekleyen ilk isim olarak bilgisayar kişiselleştirmede yeni bir çağı başlattı.”

ASUS anakart sahibi kullanıcılar, ASUS Tasarım Merkezi tarafından tasarlanan plaket ve logoları kendi zevklerine göre özelleştirebilecekler. Kullanıcılar plaketlerin veya logoların üzerine diledikleri yazıları yazabilecekler ve bunları istedikleri renk ile kendi 3B yazıcılarında basabilecekler. Projenin ilk izlenimleri komünite tarafından oldukça pozitif karşılandı. İşte Computex 2016 fuarında sergilenen bazı kişiselleştirilmiş parçaların fotoğrafları:

 

 

Şu an yalnızca en son çıkan anakart modellerini destekleyen kişiselleştirme projesi, umarız yakın zamanda tüm ürün yelpazesine yansır.



[vc_row][vc_column width=”1/1″][vc_column_text]

Matter and Form 3D tarayıcısı Indiegogo’da ilk fonlamaya çıktığında koydukları hedef bütçeyi birkaç kat aşarak işe koyulmuşlardı. Geçen zaman içerisinde verdiği sözleri yerine getiren Matter and Form , masaüstü 3D tarayıcılar arasında en güvenilir ve iyi sonuç veren marka oldu diyebiliriz.

Resim

Matter and Form masaüstü 3D tarayıcısı.
   3D taramaların yer aldığı türünün ilk örneği Cashew3d.com adlı online model depolarını yayına geçtiğimiz günlerde aldılar. Üyeliğin ücretsiz , ancak davet ile olduğu Cashew3d’nin beta aşamasını geçtikten sonra genel kullanıma açılması bekleniyor.
Matter and Form’un yeni hamlesi , gelecek haftalarda yine sosyal fonlama sitelerinden birinde sermaye arayışına çıkacak olan “Bevel” isimli akıllı telefon aparatı. Bu aparat sayesinde akıllı telefonların birer 3D tarayıcıya dönüşeceğini iddia ediyorlar. Kullanımı ve taşınması çok kolay olan aparat , basit bir klip gibi telefonun kulaklık girişine takılıyor. Telefonla panaromik fotoğraf çeker gibi 3D tarama yapabiliyorsunuz.

Resim

Resim

   Henüz piyasaya sürülmediği için Bevel ile yapılan 3D taramalarının kalitesini değerlendiremiyoruz. Ancak Matter and Form’un tarama kalitesi ve yazılımının başarısı aşikar. Bevel klibinin tahmini fiyatının 49 $ olması aparata olan ilginin yoğun olacağı beklentisine kapı aralıyor. Temmuz ayı sonunda KickStarter’da fonlamaya çıkması beklenen ürünün mevcut  yazdırılabilir 3D model oluşturma sıkıntısına ne dereceye kadar çözüm getireceğini bekleyip göreceğiz.

[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row]



3D Tarama iphone lara geliyor

Bir yılda aldığı 1200 patent ile dünyanın en çok patent alan şirketleri arasında bulunan Apple, haftasonlarıda dahil her gün ortalama 3 patent dosyası ortalamaya ulaşmış.

 

Apple bu patentlerin hepsini bir anda ürünlerinde kullanmayacak olsa bile bu patentler ile geleceğe yönelik Apple ürünlerinde olabilecek gelişmeleri bu patentler üzerinden öngörebiliriz. Bu patentlerden bir kısmı fiziksel ve görsel değişiklikler olmakla birlikte, teknolojik patentlerinde alındığını görebiliyoruz.

 

Apple’ın aldığı son patentlerden biri bizi oldukça yakından ilgilendiriyor. Bu patent ile Iphone telefonunuz ile; evler, çalışma alanları, alışveriş merkezleri ve müzeler gibi ortamlarda lazer haritalama yapabileceksiniz. Iphone’lar için geliştirilmiş bu patent telefonunuza oldukça önemli bir özellik kazandırmış olacak.

 

4 Aralık tarihinde başvurusu yapılmış olan bu patent,  Apple’ın 3D yazıcılarda nesneleri çoğaltmak için Iphone telefonların kullanımını sağlayacak. Bu özelliğin hayata geçmesi ile birlikte bulunduğunuz ortam ve nesneleri Iphone telefonunuz ile tarayabilecek ve bir uygulama üzerinden evinizde ya da atölyenizde bulunan 3D yazıcınız ile bu nesneleri basabileceksiniz.

Bu lazer destekli tarama teknolojisi; bir ortamda yüzeylerden veya nesnelerden yansıyan lazer ışınları oluşturarak çalışıyor. Taranacak yüzeyden yansıyan bu lazer ışınları bir sensör ile genişlik, uzunluk ve yükseklik verileri kullanılarak oluşturulabilir ve formun tahmini bir haritası oluşturulabilir.

 

Google, Proje Tango ile cihazlarda benzer bir çevre haritalama sistemi denediğini açıklamıştı. Ancak doğru bir ortam canlandıracak bir lazer haritalama sistemi için birden fazla kamera sistemi kullanıyordu. Daha yakın zamanlarda, Google mağaza koridorlarda içinde animasyonlu tatil alışveriş sistyemi oluşturmak için Proje Tango üzerinden tablet yoluyla arttırılmış gerçeklik kullanan sürükleyici bir alışveriş deneyimi sağlamayı hedefliyordu. Bu çalışmalar Google tarafında devam ediyor.

Google ve Apple gibi teknoloji devlerinin bu teknolojiler için patent çalışmaları yapması bugün olmasa bile önümüzdeki yıllarda oldukça ilginç mobil cihaz tecrübeleri yaşayacağımızı bizi gösteriyor.



Birkaç ay önce New Balance; 2016 Boston Maratonu’nda açılışını yapacağı yeni bir koşu ayakkabısı serisinde kullanmak için yüksek performanslı, hafif, 3D baskılı bir orta taban üretmek için 3D baskı teknolojisinden yararlanıyor olacağını duyurdu.

New Balance ve İntel Firmaları Kişiye Özel 3D baskılı Koşu Ayakkabısı Tabanları Oluşturmak İçin İş Birliği Yapıyorlar

 

Birkaç ay önce New Balance; 2016 Boston Maratonu’nda açılışını yapacağı yeni bir koşu ayakkabısı serisinde kullanmak içinyüksek performanslı, hafif, 3D baskılı bir orta taban üretmek için 3D baskı teknolojisinden yararlanıyor olacağını duyurdu. Bundan çok kısa bir zaman sonra da New Balance, bir koşucunun ayak darbelerinden basınç verisini inceleyebilen ve bu veriyi 3D baskılı orta taban vasıtasıyla çeşitli yoğunluk tamponlama oluşturan bir program geliştiren teknik tasarım stüdyosu Nervous Systems ile ikinci bir ortaklığı duyurdu. Böylece; ürünü kullanıcıların kişisel yürüyüş ve koşu yapılarına göre özel olarak tasarlayabiliyorlardı.

 

Şimdilerde ise bir sonraki adım olarak en üst düzey ve teknik düzeyde en iyi şekilde optimize edilmiş 3D baskılı koşu ayakkabısı orta tabanı tasarlamayı görev edinerek; New Balance her müşterinin ayağının kesin ölçülerini almak ve potansiyel olarak da piyasadaki en doğru özel olarak tasarlanabilen 3D baskılı orta tabanları üretmek amacıyla, 3D tarama ve görüntüleme teknolojisini kullanmak için Intel ile üçüncü bir işbirliğini duyurdu. Bu duyuru, CES 2016 Intel CES basın toplantısı sırasında yapıldı.

 

Intel’in RealSense derin algılayıcı 3D kamerası; hepsi de algı derinliğini ve izleme hareketlerini bir insan gözüyle ‘görmeyi’ sağlayan bir 1080p HD kamera, bir kızılötesi kamera ve bir kızılötesi lazer projeksiyonu olmak üzere üç kamerayı bir kamerada birleştiren oldukça yüksek seviyede bir görüntüleme teknolojisidir. Sanal gerçeklik uygulamalarına ek olarak bu RealSense kamerası etkili bir 3D tarayıcı olarak da kullanılabilir. Aslında geçen yılki CES’te Intel ile resmen açıklanan ortaklığın ardından XYZPrinting’in 1.5mmlik tarama çözünürlüğü sağlayan taşınabilir 3D yazıcısı şimdilerde Intel’in RealSense teknolojisi tarafından yürütülmektedir.

 

 

New Balance’ın 3D baskılı koşu ayakkabısı, klasik kumaş üstünü koruyarak hâlihazırda mevcut olan FreshFoamZante modeline dayalı olacak. Ancak orta tabanı üretmek için pahalı ve müsrif enjeksiyonlu kalıplama yerine 3D baskı teknolojisi; uyumlu, ince, hafif ve oldukça dayanıklı bir materyal ile eriyerek birleşmesi için tescilli elastomer tozlar elde etmeyi sağlamaktadır. 3D Sistemleri, NerveousSystem ve şimdi de destek için Intel’in RealSense teknolojisi ile birlikte, New Balance’ın 3D baskılı koşu ayakkabısı orta tabanı ciddi bir etki vadediyor. Herhangi bir fiyat bildirilmemesine rağmen New Balance, 3D baskılı ayakkabının piyasaya sürülür sürülmez diğer normal ürünlerine nispeten biraz daha pahalı olacağını ancak yenilikçi ayakkabı giyimiyle ilgilenen ‘ciddi amatör koşucular’ için hala ulaşılabilir olacağını söyledi.

 

 

İlerleyen günlerde -şimdiden yalnızca birkaç ay sonra- gerçekleşecek olan Boston Maratonu’nda başlangıç olarak sınırlı piyasaya sürmenin ardından New Balance’ın 3D baskılı koşu ayakkabısı çok daha geniş bir şekilde piyasaya sunulacak. Şirket aynı zamanda müşterilerine yerlerinde kendi 3D baskılı orta tabanlarını üretme imkânını sunarak 2017 yılına kadar perakende mekânlarında özel tasarım teknolojisi kurmayı da planlamaktadır. Intel CES basın toplantısı aynı zamanda New Balance ve Intel’in 2016’nın tatil sezonu boyunca piyasaya çıkaracağı Android temelli bir fitness akıllı saati üzerine de bir iş birliği yapma planları olduğunu açığa çıkardı.



3 Boyutlu Yazıcı Nedir

 

3 Boyutlu Yazıcı Nedir

3 Boyutlu imalat (3d Printring) ya da Katmanlı Üretim (Additve Manufacturing), bilgisayar ortamında ki tasarımın, ham maddenin katman katman (layer-by-layer) üst üste eklenerek üretilmesi yöntemidir. 3 Boyutlu yazıcılar ise bu üretimi sağlayan makinalardır. 3 boyutlu yazıcı fikri 1980’li yıllarda ortaya çıkmasına rağmen 2009 yılında  üzerindeki patentlerin kalkmaya başlamasıyla; 3 boyutlu yazıcı teknolojisi hızlı bir şekilde ilerlemeye ve yaygınlaşmaya başladı.

3 Boyutlu yazıcı denildiğinde genellikle akla sadece tek bir yöntem geliyor. Bu da bir filamentin ısıtılıp bir nozülden çıkıp parçayı oluşturması. Ancak aslında bu böyle değil. Amerikanın standart belirleme kurumu ASTM  Katmanlı Üretimi, üretim tekniğine göre 7 sınıfa ve bu sınıfları, işlenen malzemeye göre 16 kategoriye ayırıyor. Ancak bunlardan en çok bilinenleri ticari olarak FDM, SLS ve SLA

3 Boyutlu yazıcı teknolojisi sahip olduğu avantajlardan dolayı bir çok sektörde kullanılıyor. Sektörlere etkisinin iki türlü olacağı düşünülüyor.

*Mevcut üretim yöntemleri ile üretilen ürünlerin 3 boyutlu yazıcı teknolojisi ile üretilmesi

 

var olan —>3b yazıcı (İyileştirmeyi hızlandırıcı alçı)

 

 

 

*Mevcut üretim yöntemleri ile üretilmesi imkansız ya da çok zor olan ürünlerin üretilmesi

 

Daha önce üretilmesi imkansız ya da çok zor (3 boyutlu ultrasondan 3 boyutlu cenin)

 

Geniş bir kullanım alanına sahip 3 boyutlu yazıcı teknolojisinin piyasa değeri 2011 yılında  1.9 Milyar ve 2013 yılında 3 Miyar dolardı; piyasa değerinin 2017 yılında 6 Milyar dolara 2020 yılında ise 10 Milyar dolara ulaşması bekleniyor.  Bu değerler şu anki kullanım alanlarında ki gelişmeler ile elde edilen değerler.  Teknik bazı dezavantajların aşılması ile birlikte 2020 yılına kadar 3 Boyutlu yazıcı endüstrisinin 100 Milyar dolara ulaşacağı öngörülüyor.

Üniversiteler ve şirketler 3 boyutlu yazıcı konusunun lideri olabilmek için bir çok Ar-Ge faaliyeti yürütüyor. Bu faaliyetlerden en çok dikkat çekeni ise yaşayan organların basılması ve bu organların insanlara nakledilmesi.

Görünen o ki 3 Boyutlu yazıcılar önümüzdeki yıllarda hayatımızın içine tam anlamıyla girmiş olacak. Üretim anlayışımızı, günlük yaşamımızı, kıyafetlerimizi … değiştirecek bu nedenle  3 Boyutlu yazıcılar için 3. endüstriyel devrim deniyor.  Belki herkesin evinde buzdolabı gibi 3 boyutlu bir yazıcı olacak ve internet üzerinden istediğimiz bir ürünü hemen indirip üreteceğiz. Ya da organ nakli için beklemek diye bir kavram olmayacak sizin dokularınızdan  sizin DNA’nıza sahip organlar üretilip; nakledilecek. Bunlar şuan çok garip ve olmayacak gibi gelse de 1800’lü yıllarda bir grup bilim insanının dünyada keşfedilebilecek her şey keşfedildi dediğini unutmamak lazım. Keşfetmişler miydi? Tabi ki Hayır.



taşınabilir 3 boyutlu yazıcı

Taşınabilir 3 Boyutlu Yazıcı

Nereye giderseniz gidin yanınızda bir 3 boyutlu yazıcı olduğunu düşünün. İşte bu çanta aslında taşınabilir 3 boyutlu yazıcı. Piyasada bulunan yazıcılardan farklı olarak bu yazıcı kolaylıkla taşınabiliyor. Hollanda şirketi By Flow 3d yazıcı piyasasına çanta şeklinde 3 boyutlu yazıcı ile giriyor. Proje henüz test aşamasında ve şirket piyasaya çıkışı için bir tarih vermiyor. Ancak bu yaklaşım şimdiden dikkat çekiyor.

Bu yazıcı kapalı olduğunda bir çanta görünümü sergiliyor; açıldığında ise 3 boyutlu yazıcı halini alıyor. By Flow yazıcının taşınabilir olmasını ilk önce hafif olmasından kaynaklandığını söylüyor. Yani istediğiniz yere yazıcınız ile gidebilirsiniz. ikinci önemli özelliği ise katlanma mekanizması. Şirket bu mekanizmayı özel olarak tasarlamış bu sayede yazıcı küçük bir çantaya sığabiliyor. Ayrıca bu mekanizma sayesinde yazıcı tozdan da korunmuş oluyor. Ayrıca bir çok extruder modeli de bulunuyor bu da farklı malzemelerle çalışmanızı sağlıyor.

Taşınabilir 3 boyutlu yazıcıda bir SD kart girişi, kontrol düğmesi ve ekran bulunuyor. 3 boyutlu yazıcı FDM teknolojisi ile çalışıyor. Baskı hacmi 215 x 220 x 160 (mm) olan taşınabilir 3 boyutlu yazıcının  katman kalınlığı ise  0.05-0.40 mm arasında değişiyor. Ayrıca 0.25, 0.30 ve 0.60 mm’lik nozül seçenekleri bulunan taşınabilir yazıcının ağırlığı ise 7kg. Açık kaynak kodlu programlarla baskı imkanı sunan yazıcı ile ister USB isterseniz SD kart ile tasarımlarınızı üretmeniz mümkün.

Taşınabilir 3 Boyutlu Yazıcı Açık Hali

Taşınabilir 3 Boyutlu Yazıcı Açık Hali

Bu teknolji tabii ki 3 boyutlu yazıcı dünyasında bir devrim yaratmayacak ancak taşınabilir 3 boyutlu yazıcı yaklaşımı 3 boyutlu yazıcı teknolojisinde  ilgi çekici bir trend olabilir. Yazıcının küçük, hafif ve taşınabilir olması 3 boyutlu yazıcılara ulaşımı ve kullanımını daha da yaygınlaştırabilir. Müşterinizin yanında istediği tasarımı veya prototipi oluşturma imkanı bulabilirsiniz. Böylelikle iş kalitenizi arttırabilirsiniz.



[vc_row][vc_column width=”1/1″][vc_column_text]Önceki soruda bahsedilen 3D modelleme yazılımlarını kullanmayı öğrenerek 3D modellemeyi öğrenebilirsiniz. Bu programları tanımanız birkaç haftanızı alacaktır. Ancak 3D modellemede uzmanlaşmanız için çalışmanız ve pratik yapmanız gerekecektir ve buda tahminen 6 ay gibi bir süre alacaktır.

 

3D modellemeye yeni başlıyorsanız aşağıdaki ücretsiz olarak indirebileceğiniz 3D modelleme programlarını deneyebilirsiniz.

  • SketchUp – Eskiden Google sponsorluğunda adı Google SketchUp olan eğlenceli bir ücretsiz programdır. Kullanımının kolaylığı ile bilinmektedir. SketchUp’ta kısa zamanda öğrenilebilen birkaç basit araç yardımıyla kenarlar ve yüzeyler çizilerek modeller oluşturulur. İtme /çekme araçları kullanılarak düz yüzeylerden 3D nesneler yaratılır.
  • 3Dtin – Doğrudan internet tarayıcısı penceresinde çizimler yaptığınız çok kolay bir program.
  • Blender – Blender ücretsiz açık kaynak kodlu 3D içerik geliştirme yazılımıdır. İleri seviye 3D yazılımlarında bulunan karakteristik özellikleri içeren güçlü bir yazılımdır.
  • OpenSCAD – OpenSCAD katı 3D CAD nesneleri yaratmak için tasarlanmış bir programdır. Ücretsiz bir yazılımdır ve Linux/UNIX, MS Windows, Mac OS X sistemlerini desteklemektedir. Program 3D modellemenin artistik özelliklerinden ziyade bilgisayar destekli tasarımı desteklemektedir.
  • Tinkercad – Tinkercad 3D  printer için tasarım yaratmanın yeni ve hızlı yolunu sunmaktadır. Basit 3 araç ile çok çeşitli şeyler yaratılabilmektedir. Modeliniz tamamlandığında STL dosyasını indirip 3D baskısını alabilirsiniz.

Ücretsiz yazılımların yanı sıra AutoCAD Pro Engineer, Rhino, Maya ve SolidWorks gibi ticari yazılımlarla da 3D  modeller oluşturulabilir.

 

http://solidworksizmir.com

 

[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row]



3D Yazıcı ile Üretilen Dünyanın En Küçük Matkapı

Gün geçmiyor ki üç boyutlu yazıcıda üretim teknolojisi bizleri şaşırtmasın. Bu sefer odağımızı Yeni Zelandalı mühendisLance Abernethy‘e çeviriyoruz. Ultimaker 2 sahibi mühendis, cihazının küçük ölçekli üretimlerde bile yüksek çözünürlükte, kalteli baskılar yapabildiğini ispatlamak için dünyanın en küçük matkabını üretti.

Fotoğraflarda da gördüğünüz gibi matkap oldukça minik ve de tatlı. Boyutları 17 x 13 x 7,5 mm olan yeşil renkteki matkabı CAD programı OnShape ile modelleyen mühendis daha küçüğünü üretmek için çalışmalarına devam ediyormuş.

Pek tabi işlevselliği olmayan matkap minyatür bir motor ve küçük bir pille çalışıyor. Sizce de çok tatlı değil mi?



Bu yazımızda, 3d yazıcı için filament alırken dikkat edilmesi gerekenler ABS ve PLA malzemeleri karşılaştırılarak verilecektir. Bu yazı özellikle yeni başlayanlar için bir rehber niteliğindedir. Filament seçiminizde aşağıdaki bilgilere gore hareket ederseniz 3d yazıcıdan çıkaracağınız ürünlerde en iyi sonuçları elde edeceksiniz.

Filament Çapları

Şuan piyasada 1.75 mm ve 3 mm olmak üzere iki farklı çapta üç boyutlu yazıcılar için plastik filament bulunuyor. 3 boyutlu yazıcılar (daha kısaca yazıcının extruderı) bu iki filament tipinden sadece biri için tasarlanır ve bu çaptaki filament ile doğru bir şekilde çalışır. Yazıcınızın özelliklerini incelerseniz bu bilgiyi bulabilirsiniz; bu şekilde bir bilgi bulunmuyorsa 3d printerınızla birlikte gönderilen filamentin çapını ölçerek bunu öğrenebilirsiniz. 3d printerınızla filament gönderilmemişse extruderın üzerinde çapla ilgili bir bilgi olması gerekir. Eğer aslabir şekilde bu bilgiye ulaşamazsanız satıcınızla mesajşime geçmeniz önerilir. Eğer yazıcınızı kendiniz yapmak istiyorsanız alacağınız extruderın hangi çaptaki filametle çalışmış olduğuna dikkat edin.

Filament çapları tedarikçiden tedarikçiye ve üründen ürüne (rengine ve malzemeye gore ) çok azca değişim gösterebilir. Eğer tek bir tedarikçiden filament alırsanız filament çapları birbirine yakın olacaktır. Bir filamentin çapını farklı yerlerinden ölçerseniz averaj değerinden sapmalar görebilirsiniz. Bu sapmaların çok fazla olmaması gerekir ve filamentinizin kaliteli bulunduğunu en bayağı yöntemle bu şekilde görebilirsiniz. Eğer çok fazla sapma varsa filament tedarikçinizi değiştirin.

ABS – PLA 3 mm ve 1.75 mm Filamentler
ABS – PLA 3 mm ve 1.75 mm Filamentler
3 mm’lik filament için en büyük çap 3 mm olmalıdır. Daha büyük çaplarda olan kısımlar varsa extrduderınızı tıkayabilir. Ortalama filament çapının 2.88 mm olması en idealidir. Yani en düşük 2.86 mm en yüksek ise 3.00 mm olması gerekir. Bu değerler dışına çıkan filament istemediğiniz neticelar almanıza neden olabilir.

1.75 mm filament ise 3 mm’ye göre birazcık faklıdır. 1.75 mm filamentin ortalama çapı olması gerekiyor. 1.75mm’lik filament için en yüksek çap kıymeti 1.80 mm en düşük çapın ise 1.70 mm’den daha düşük olmaması gerekiyor. Eğer bu değerlerin altında yahut üstinde değerler görüyorsanız extruder tıkanabilir.

Filament Malzemesi

FDM 3 boyutlu yazıcılarda kullanılabilecek bir çok filament malzemesi bulunmaktadır. Ancak maksimum kullanılan filamentler ABS ve PLA filamentlerdir ve bir çok uygulamada kullanılabilirler. Bu iki malzemenin de kendine özgü özellikleri vardır. Malzemelerin seçilmesinde kişisel tercihler ve nerede kullanılacağı önemlidir. Bazı üç boyutlu yazıcılar ABS ile baskı alınmasını desteklememektedir. Aşağıdaki tabloda ABS ve PLA malzemlerin karşılaştırması yapılmıştır. Daha detaylı bilgi için başlıkları tıklayabilirsiniz.

ABS – PLA Karşılaştırması
maksimum kullanılan üç boyutlu yazıcı Malzemelerinden ABS ve PLA’nın Karşılaştırma Tablosu
Sayfada Kayıt GösterBul:
ABS PLA
Ekstruder Sıcaklığı ~ 225 °C Ekstruder Sıcaklığı ~ 180 – 200 °C
Sıcak Yüzey lüzumlu Sıcak Yüzey Kullanılması İyi Olur lüzumlu Değil
Optimum Seviyede Soğutma Sistemi İyi sonuçlar Verir Yüksek Soğutma yardımıyla En İyi Sonucu Verir
Capton veya PET bant Kullanımı Yüzeye İyi Bir Şekilde Yapışmasını Sağlar Mavi Maskeleme Bandı Yüzeye İyi Bir Şekilde Yapışmasını Sağlar
Filament toleransı Çok Küçüktür İnce Detaylar Çok İyi Kalibre Edilmiş üç boyutlu Yazıcılarda Elde Edilir
Çatlamay, Katmanların Birbirinden Ayrılmasına ve Çekilmeye Eğilimlidir. Kenarlarda ve çıkıntılarda Kıvrılmaya Eğilimlidir.
Daha Esnektir Daha Gevrektir.
İşlem sırasında Sıcak Plastik Kokusu Yayar ve Rahatsız Edicidir. Pek Rahatsız Edici Olmayan Bir Kokusu Vardır.
Petrol Türevidir Bitkilerden Üretilir9 Kayıttan 1 – 9 Arası KayıtlarÖncekiSonraki
Tipler

Her plastik filament farklı tipte olabilir. Farklı tip plastiklerin erime sıcaklığı, esneklik, erime sırasındaki viskozite ve yapışkanlık şeklinde özellikleri farklı olmaktadır. Bu özellikleri hem yazma kabiliyetinizi bununla birlikte yazdırdığınız ürünün standardını etkilemektedir. Değişik tiplerde en iyi kaliteyi yakalamak için lüzumlu kalibrasyonun yapımı da zor olabilir. PLA için en iyi plastik tipi 4043D ve 2003D olarak belirlenmiştir. ABS için ise PA-747 olarak belirlenmiştir. Bu tipler özellikle yeni başlayanlar için oldukca idealdir ve bilgi bulmak kolaydır. öteki tipler ise deneyim edildikçe kullanılmalıdır. Satıcıdan hangi tipte filamente sahip bulunduğunu öğrenin ve farklı bir tip istiyorsanız bunu satıcıya iletin.

Duyarlılık

Genel olarak ABS filament ile üretimi PLA’ya göre daha düşük toleransa sahiptir. Ancak iyi bir şekilde ayarlanmış üç boyutlu yazıcıda PLA ile çalışmak ince detay çalışmalarda daha iyi sonuç vermektedir.

Dayanım

ABS, PLA’ya nazaran daha yüksek dayanıma sahiptir. PLA daha gevrek; ABS ise daha esnektir. Bunun anlamı PLA birden kırılırken ABS kırılmadan önce eğilir ve şekli bozulur. Aslında her iki durumda da parça kullanılmayacaktır. Sadece özellikle mühendislik uygulamalarında ürünlerin daha sünek olması istenir ve bu nedenle ABS kullanımı daha doğru bir tercih olacaktır. Üretim sırasındaki ayarlar da ürünün dayanımını etkilemektedir. Dolgu oranı, ürün etrafına çizilen çerçevenin azca olması, katmanların birbirine tam oturmaması benzer biçimde üretim sırasındaki hatalar ürünlerin normalde olması gerekenden daha az dayanıma sahip olmasına niçin olmaktadır. Eğer yazdırmak istediğiniz ürün çok inceyse dolgu oranında, çerçevede, sıcaklıklarda ve yazım hızında bazı ufak tefek değişikliler yapmanız faydalı olacaktır.

Yazıcı Kısıtları

Sıcak Tabla (Heat Bed)
Sıcak Tabla (Heat Bed)
Yazıcınızın sıcak tablası (heat bed) var mı ? Sıcak tabla 100 °C’ye ulaşıyor mu ? ABS sıcak tabla kullanılmadığında ve yeterli sıcaklığa ulaşmamış sıcak tablalarda çekilme (küçülme), tabladan kalma ve genellikle hiç yapışmama şeklinde problemlere neden olur. Eğer üç boyutlu yazıcınızda sıcak tabla yoksa ya da kafi sıcaklığa ulaşamıyorsa sadece PLA filament kullanabilirsiniz. Yazıcınızda extruder çevresinde fan var mı? Eğer fan varsa her iki araç-gereç ile de çalışabilirsiniz. Eğer yoksa ABS ile çalışmak daha iyi olacaktır. PLA köşelerde ve çıkıntılarda kıvrılma eğilimindedir. İyi bir halde soğutulan sistemde bu problemler en alt seviyeye iner. Hem ABS’de bununla birlikte PLA’da fan kullanımı lüzumlu olabilir ama ABS’de kullanmamak daha kaliteli ürünler elde etmenizi sağlayabilir. Bunun için ürüne nazaran denemeler yaparak en iyi sonuca ulaşırsınız.

Tabla Gereksinimleri

Kapton Bant
Kapton Bant
ABS, bant markası Kapton bant olarak tanınan Polimid bantların üzerine en iyi şekilde yapışıyor. PLA da Kapton üzerine çok iyi yapışıyor.

Mavi Maskeleme Bandı
Mavi Maskeleme Bandı
bununla beraber mavi maskeleme bantlarında da oldukça kaliteli neticelar gösteriyor. Mavi maskeleme bantları, Kapton bantlara nazaran daha ekonomik olması, cama rahat yapışması ve baloncuk bırakmaması şeklinde nedenlerden dolayı PLA ile çalışırken tercih ediliyor. Bu şekilde bant kullanmanın öteki bir faydası da doğru ayarlanmamış extruderların tablanın camını çizmesinden önce cam üzerindeki bandı çizmesi ve lüzumlu ayarlamaları yapmanızı sağlayarak camın kırılmasını engellemesidir.

Sıcaklığa Dayanıklılık

ABS, PLA’ya bakılırsa daha yüksek sıcaklıklarda yumuşar; bu da ABS ile üretlen parçaların daha yüksek sıcaklıklarda şeklini korumasına ve daha yüksek sıcaklıklarda kullanılmasına olanak tanımaktadır. Sadece arada çok çok fazla bir fark bulunmamaktadır. Eğer ürününüzü fırında kullanacaksanız hem ABS aynı zamanda PLA işe yaramayacaktır. Önemli olan ürünün hangi uygulamada kullanılacağıdır.

Baskı Ortamı

üç boyutlu yazıcıyla işlem yaparken çıkan koku önemli bir unsur özellikle iyi bir halde havalandırılmayan yahut derslik, ofis, oturma odası benzer biçimde bir çok insanoğlunun bulunduğu yerlerde uzun süre baskı almak bunaltıcı olabilir. PLA bitkilerden elde edildiği için daha azca plastik kokar. ABS ise petrol türevi olduğu için daha ağır ve sağlıksız bir koku yayar. Plastik tipi de ortaya çıkan kokuda önemli bir etkendir.

Ortam sıcaklığı da önemlidir; eğer yazıcınız çevresi açıksa ve çalışmış olduğunız yer soğuksa ABS ile yapılan çalışmalarda PLA’ya nazaran daha fala çekilme ve çatlama görülür. Eğer soğuk bir ortamda çalışıyorsanız ABS ile meydana getirdiğinız çalışmalarda katmanlar daha belirgin olur ve birbirlerine iyi bir halde yapışmaz bu nedenle yüzey kalitesi düşük ürünler elde edersiniz.

Son İşlemler

ABS Son İşlem
ABS Son İşlem
Baskı işleminiz bittikten sonrasında parçaları monte etmek yahut daha iyi bir görüntü elde etmek isteyebilirsiniz. Hem PLA’ya hem de ABS’ye kumlama yapılabilir ya da akrilik boyalarla boyanabilir. ABS parçalar MEK (Metil Etil Keton) veya Aseton gibi kimyasallarla son işlem yapılabilir. PLA‘ya ABS’ye yapıldığı benzer biçimde kimyasal işlemler de yapılabilir ancak PLA için gerekli olan kimyasallar hem pahalı hem de tehlikeli olabilir.

Ekonomik ve Çevresel Faktörler

Birçok plastik benzer biçimde ABS de petrol türevidir; PLA ise bitkilerden(mısır, şeker pancarı, şeker kamışı) elde edilir. Bu konum özellikle çsafha problemlerı ile ilgilenen insanoğlu için önemlidir. Bunun yanında ABS ya da PLA olması fark etmeksizin yurt içi bir tedarikçiden ürün alınması hem azca enerji kullanılmasından aynı zamanda ulusal ekonomiye katkısından dolayı önemlidir.

Renk

Özellikle PLA Filamentlerde oldukça fazla Renk Seçeneği Bulunuyor
Özellikle PLA Filamentlerde oldukça çok Renk Seçeneği Bulunuyor
ABS’nin doğal rengi krem rengidir; PLA ise transparandır. Renklendirilmemiş halleriyle bozulmadan uzun süre saklayabilirsiniz. Doğal halleriyle filamentler daha ucuzdur. Çünkü extra bir pigment harcamaı yoktur. Bu hareketleriyle özellikle rengin çok önemli olmadığı ve prototip baskılar için ideal bir seçenektir. Naturel ABS ve PLA kullanmak parça üzerinde oluşabilecek renk değişiklıklarını da ortadan kaldırır. Sadece filamentleri bu şekilde kullanmak parça üzerindeki hataları görmek ve gerkli değişiklikleri yapmayı zorlaştırır.

Renkli filamentlerle çalışmak, hataları görmek ve 3d yazıcınızda lüzumlu ayarlamaları yapmanız konusunda size destek sağlar. Özellikle 3 boyutlu yazıcınızı kalibre etmek için baskı yapıyorsanız mutlaka renkli filament kullanmalısınız. Filament rengi tamamen kullanıcıya kalmış bir durumdur. Ürünün nerede kullanılacağı veya ürünü kullanan bireyin zevkine göre bir çok seçenek sunulmaktadır. Şuanda PLA filamentlerde daha fazla renk seçeneği bulunduğunu da belirtelim

hem de saydam, yarı saydam ya da mat seçenekler de sunuluyor. ABS filamentler mat oluyor; sadece PLA filamentlerde saydam, yarı saydam ve opak seçenekler bulunuyor.

Paketleme

Makaralı Filament
Makaralı Filament
Filamenetler 2 şekilde tedarik edilir ya bir makaraya sarılmış olur yahut herhangi bir makaraya sarılmadan yumak halinde gönderilir. Her ikisinin de artıları ve eksileri vardır. Makaraya saılmış olanları daha rahat bir halde kullanabilir üç boyutlu yazıcının yanına veya üstüne asabilirsiniz ancak özellikle kargo ile gönderilerde neredeyse filament ağırlığı kadar olan makara için de para ödersiniz.

Yumak Filament
Yumak Filament
Yumak şeklinde olan filamentler ise daha ucuzdur çünkü hem makara masrafı yoktur bununla birlikte kargo sırasında makara için verilecek fiyat düşülmüş olur. Ancak bu şekildeki filamentlerin de kullanımı zor olsa gerek yazıcınızın yanına yahut üzerine asamazsınız çalışma masanızın üzerinde dağınık bir şekilde dururlar. Makaraya kendiniz sarmaya çalışırsanız oldukça çok süre kaybetmiş olursunuz.

Tedarikçi

İyi bir tedarikçiden ürün aldığınıza kesin olun. Sorduğunuz sorulara doyurucu cevap verebilen, sizinle bir tek alış veriş yapmayıp işinize yardımcı olabilecek bilgiler veren, yaptığı işi detaylı bir halde bilen bir tedarikçi bulmanız sizin yararınıza olacaktır.

Kalibrasyon

Özellikle farklı tedarikçiden plastik filament alırken üç boyutlu printerınızı yine kalibre etmeniz gerekebileceğini unutmayın. Bu çok zor bir işlem değildir sadece zaman kaybına niçin olabilir. Bundan dolayı özellikle tedarikçiye extruder ve sıcak tabla sıcaklıklarını, yazım hızını, doluluk oranını problem tatminkar cevaplar alamıyorsanız o tedarikçiyle çalışmayın.

Fiyat

elbet fiyat bir çok insan için en önemli unsur sadece bir tek plastiğin kendisinin fiyatını ödemeyeceğinizi de aklınızdan çıkartmayın. Özellikle ithal edilen filamentlerin kargo parası da alıcıya ödetilir. Bulunmuş olduğunuz şehirde bir 3 boyutlu yazıcı mağazası yoksa yurt içi kargo parasını da ödemek zorunda kalabilirsiniz. Bu nedenle birden fazla filamenti sipariş etmek daha karlıdır. Tedarikçinin parasız kargo uygulaması varsa sizin için en iyi seçenek bu olacaktır. Eğer yurt dışından direkt getirtmek isterseniz hem uzun sürer bununla birlikte gümrüğe takılma ihtimali olabilir. Bundan dolayı mümkünse yurt içinden bir tedarikçiyle çalışmakta yarar var.

Ucuz bir filament almak sizin daha fazla para ödemenize neden olabilir. Bu durumda bir İngiliz bir de Türk atasaslınü hatırlayalım.

Ucuz etin yahnisi yavan olur

Türk Atasözü

Ucuz ayakkabı alacak kadar zengin değilim

İngiliz Atasözü

Toleranslar

Tedarikçinizin az toleransa sahip filament güvence ettiğinden emin olun. Yüksek toleranslı filamentler kötü yüzey kalitesine hatta baskınızı iptal etmenize neden olabilir.

Satın alan Hizmetleri

 

 



[vc_row][vc_column width=”1/1″][vc_column_text]

Hangi 3D Yazıcıyı Almalıyım? 3D Yazıcı Karşılaştırması

  • Ocak. 2015
  • Değerlendirme

Hangi üç boyutlu yazıcı en iyi? Hangi üç boyutlu yazıcıyı almalıyım/yapmalıyım? Bana en çok sorulan sorulardan oluyor. Bunun cevabını ararken dünyanın en büyük 3D yazıcı ağı 3dhubs.com’un En iyi 3D Yazıcılar Kılavuzuyla karşılaştım. 3DHubs büyük bir kitleye önderlik ettiği için, en geçerli kullanıcı deneyimini ölçümleyen şirket diyebiliriz. Bu çalışmasını 2,279 kullanıcının incelemelerine dayandırdıklarını söylüyorlar. Belki bu inceleme sayısı bir araştırma için yetersiz gelebilir, ama dünyada yaklaşık 100,000 adet 3D yazıcı olduğunu düşündüğümüzde, topluluğun %2’si gibi büyük bir orana ulaşıldığını görüyoruz.

Çalışma 3D Yazıcıların;

  • Baskı Kalitesi
  • Kolay Kullanım
  • Makinanın Kendi Parçalarının Kalitesi
  • Dayanıklılık
  • Baskıların Tamamlanması
  • Müşteri Hizmetleri
  • Topluluk
  • Hammadde Maliyetleri
  • Açık – Kapalı Kaynak Oluşu
  • Yazılım
  • Fiyat

başlıklarının tümünü göz önünde bulundurarak,

  • Araştırmacı Kullanıcılara Yönelik Yazıcılar
  • Tak & Çalıştır Yazıcılar
  • Kit – Kendin Yap Yazıcılar
  • Uygun Fiyatlı Yazıcılar
  • Reçine ile Çalışan Yazıcılar

kategorilerinde 3D Yazıcılar sıralandı. Yazıcılar 10 üzerinden puanlandı. Gelin araştırma sonuçlarına göz atalım.

Araştırmacı Kullanıcılara Yönelik Yazıcılar

  1. Makergear M2 (9.0/10.0)

FiyatYazım Alanı (mm)MalzemelerKatman KalınlığıKimlere Önerilir?

1,475$’dan başlıyor

Makergear iyi tasarlanmış ve dayanıklı bir 3D yazıcı. Makinayı isterseniz kit halinde, isterseniz monte halde alabiliyorsunuz. Makergear tam da kategorisine uyan bir 3D Yazıcı, çünkü bu kategorideki tüm yazıcılar gibi kullanımı çok kolay değil. Bu nedenle bu yazıcıyı ancak meraklı, araştırmacı, hobicilere tavsiye edebilirim.

  1. Flashforge Creator Pro (8.7/10.0)

.

FiyatYazım Alanı (mm)MalzemelerKatman KalınlığıKimlere Önerilir?

1,349$’dan başlıyor

Flashforge Creator Pro, Flashforge Creator’un biraz daha gelişmişi diyebileceğimiz bir makina ve öne çıkan özelliği sağlam olması. Teknik özellikleri ilk versiyonuna benzese de metal kasası ve kapalı yapısı onu güçlü kılıyor. Fiyatıyla rakiplerinin önüne geçen Flasforge, bu modelle de fiyat/performans oranı konusunda çok iddialı

  1. Ultimaker 2 (8.6/10.0)

FiyatYazım Alanı (mm)MalzemelerKatman KalınlığıKimlere Önerilir?

2,500$’dan başlıyor

Ultimaker 2 çok fonksiyonlu, sağlam,dayanıklı bir masaüstü 3D yazıcı. Makina ısıtıcı tabana sahip ve 20 mikronluk katman kalınlığıyla en hassas 3D yazıcılar arasında. Çok fazla dezavantajı olmasa da destek elemanlarının sökülmesinin zorluğu ve desteklerin bıraktığı izler, Ultimaker 2’nin en büyük sorunu. Kullanıcıları otomatik kalibrasyon, daha iyi bir besleyici ve ikinci kafa desteğini hevesle bekliyorlar.

  1. Witbox (8.6/10.0)

FiyatYazım Alanı (mm)MalzemelerKatman KalınlığıKimlere Önerilir?

2,075$’dan başlıyor

İspanyol Malı Witbox, son derece dayanıklı ve hoş bir görüntüye sahip olmasının yanı sıra sınıfının en büyük yazım alanını sunuyor. Witbox’un tamamen kapalı oluşu baskının zemine tutunma ve kalkma sorunlarını ortadan kaldırıyor. Witbox ısıtıcı tabana sahip olmadığı için, yalnızca PLA ile baskı alınabiliyor ve kullanıcıları gürültülü çalışmasından şikayet ediyorlar.

  1. LulzbotTaz 4 (8.5/10.0)

FiyatYazım Alanı (mm)MalzemelerKatman KalınlığıKimlere Önerilir?

2,195$’dan başlıyor

Lulzbot’un 4. jenerasyonu gerek açık kaynak oluşu, gerekse değiştirilebilir besleyici sistemiyle gerçekten de araştırmacı kullanıcılara hitap ediyor. Isıtıcı tablaya sahip Lulzbot, oldukça büyük yazım alanıyla bu araştırmaya konu olan yazıcılar arasında üst sıralarda geliyor. Lulzbot, ikinci kafa desteğini de opsiyonel olarak sunuyor. Lulzbot, tak&çalıştır mantığından ziyade makinayı çokça kurcalamak isteyenlere hitap ediyor. Güzel baskılar için çokça uzmanlaşmak gerekebilir.

Tak & Çalıştır Yazıcılar

  1. Zortrax M200 (8.9/10.0)

FiyatYazım Alanı (mm)MalzemelerKatman KalınlığıKimlere Önerilir?

1,990$’dan başlıyor

İyi tasarlanmış, dayanıklı ve sürdürülebilir bir 3D yazıcı arıyorsanız, doğru yeri okumaktasınız. Zortrax kullanıcılarının %96’sı yazıcılarını yeni kullanıcılara önerirken, %80’i Zortrax M200’ü yalnızca Zortrax’ın yeni yazıcısıyla değiştireceklerini belirtiyor. Otomatik kalibrasyon, ısıtmalı tabanı ile sorunsuz baskılar almayı sağlarken, çift X-Y ekseniyle hassas baskılar yapmaya olanak sağlıyor. Zortrax’ın öne çıkan özelliği ise amatörden üst seviye kullanıcılara kadar herkesin rahatlıkla kullanabileceği, az ayarla çok başarılı sonuçlar alabileceği bir 3D yazıcı olması. Ayrıca 3D yazıcının kutusundan çalıştırılması için gerekli bütün materyaller (spatula, yan keski vb.) çıkıyor.

  1. BEETHEFIRST (8.9/10.0)

FiyatYazım Alanı (mm)MalzemelerKatman KalınlığıKimlere Önerilir?

2,449$’dan başlıyor

Sektörün yeni oyuncularından Portekizli Beethefirst oldukça şık bir ürün. Şıklığının yanı sıra kullanması oldukça kolay ve baskıları da başarılı diyebiliriz. Kutudan çıktığı gibi kullanılabilir olması avantaj, ancak küçük baskı alanı, yüksek fiyat ve kendine has filament kullanma zorunluluğu makinayı Zortrax karşısında 2. sıraya itiyor.

  1. UP Plus 2 (8.8/10.0)

FiyatYazım Alanı (mm)MalzemelerKatman KalınlığıKimlere Önerilir?

1,299$’dan başlıyor

Up Plus 2, tak & çalıştır kategorisindeki diğer 3D yazıcılar gibi kolay kullanımı ile ön plana çıkıyor. Bu yönüyle amatör kullanıcılara dahi rahat bir kullanım sunuyor. Otomatik kalibrasyonu da bulunan Up Plus 2, küçük yazım alanı ve yavaş baskı hızı ile rakiplerinin bazı alanlarda gerisinde kalıyor. Yine de uygun fiyata, başarılı çıktı almak için yeterli bir 3D yazıcı diyebiliriz.

Kit – Kendin Yap Yazıcılar

  1. Rostock MAX (9.0/10.0)

FiyatYazım Alanı (mm)MalzemelerKatman KalınlığıKimlere Önerilir?

999$’dan başlıyor

Rostock Max’ın da aralarında bulunduğu Delta Printer ailesinin en büyük avantajı kartezyen yazıcılara göre çok hızlı olması ve pozisyonlamasının daha hassas olması. Bu sebeple daha hassas, çapaksız kıvrımlar elde etmek mümkün oluyor. Makinanın doğası gereği kurulum ve kalibrasyon uzun zaman alsa da, bu fiyata kabul edilebilir bir performans sunuyor.

  1. Mendel90 (8.9/10.0)

FiyatYazım Alanı (mm)MalzemelerKatman KalınlığıKimlere Önerilir?

785$’dan başlıyor

Mendel 90, köken itibariyle Reprap aleminde epey meşhur olan Mendel Prusa’nın geliştirilmiş versiyonu. Mendel Prusa için ilk tüketici 3D yazıcısı diyebiliriz. Mendel90, 3D yazıcıyı her yönüyle öğrenmek isteyenler için uygun, çünkü kullanım için pek çok ayara müdahale etmek gerekiyor. Kit olarak satılan Mendel90’ı kurmak için temel elektronik bilgisi, lehim vb. konularda biraz tecrübe istiyor. Yine de arkasındaki gönüllü destek ordusu Reprap olması ve uygun fiyatıyla kimi çevreler için doğru seçim olabilir.

  1. Kossel (8.8/10.0)

 

FiyatYazım Alanı (mm)MalzemelerKatman KalınlığıKimlere Önerilir?

600$’dan başlıyor

Tıpkı Rostock Max gibi Kossel de, Delta Printer ailesinden ve Rostock başlığında belirttiğim avantajların tamamına sahip. Bu listede verdiğimiz 3D Yazıcılar içinde en ucuz üçüncü yazıcı olması sebebiyle, Kossel için bir fiyat/performans ürünü diyebiliriz. Yine de kit olarak satılan bu ürünü kurmak ve işletmek için biraz uzmanlaşmak gerekiyor.

  1. Ultimaker Original+ (8.8/10.0)

FiyatYazım Alanı (mm)MalzemelerKatman KalınlığıKimlere Önerilir?

1,225$’dan başlıyor

2011’de adını ilk kez duyduğumuz Ultimaker, sektörün en eski oyuncularından. Ultimaker Original’a gelen güncellemeyle Ultimaker Original+ adını aldı. Ultimaker’in yeni versiyonunun eskisinden farkı ise ısıtmalı tabana sahip olması ve eskiversiyonunda sıkça sorun çıkaran kafa kısmının tamamen değiştirilmi olması. Kit halinde satılmakta olan bu yazıcı elbette herkes için değil, yüzlerce parçadan oluşuyor ve montajı epey zor. Ancak kurulumu tamamlayabilirseniz, kaliteli bir 3D yazıcıya sahip oluyorsunuz. Kullanıcıları en çok Ultimaker’ın yüksek sesli çalışmasından şikayet ediyorlar.

Uygun Fiyatlı Yazıcılar

  1. Printrbot Simple Metal (8.6/10.0)

FiyatYazım Alanı (mm)MalzemelerKatman KalınlığıKimlere Önerilir?

599$’dan başlıyor

Printrbot, masaüstü 3D yazıcı alanının en eski markalarından biri. Makinanın yeni versiyonu tamamen metalden yapılma ve otomatik Z ekseni kalibrasyonu özelliğine sahip. Uygun fiyatı ve sağlam yapısıyla dikkat çekse de, Printrbot Simple Metal için kullanılması pek de kolay diyemeyiz. İlk kalibrasyon ve kurulumu birkaç saatinize mal olabilir. Kullanıcıları kafasının sık sık tıkanmasından şikayet ediyorlar.

  1. Sharebot KIWI (8.6/10.0)

FiyatYazım Alanı (mm)MalzemelerKatman KalınlığıKimlere Önerilir?

860$’dan başlıyor

Sharebot KIWI, aslında İtalya dışı 3D yazıcı kullanıcıları için pek de tanıdık bir marka değil. Arduino’nun desteğini arkasına alan firma, globalde aynı makinayı Arduino Materia 101 olarak satacağını duyurdu. Küçük bir yazım alanı sunan makina, kolay kullanımı ile okul ve giriş seviyesi kullanıcıların kullanımına uygun görünüyor. Isıtmalı tabla olmaması ise bazı sorunların yaşanabileceğini gösteriyor.

  1. FlashForge Creator (8.4/10.0)

FiyatYazım Alanı (mm)MalzemelerKatman KalınlığıKimlere Önerilir?

977$’dan başlıyor

Dünyadapek çok 3D yazıcı kullanıcısı işe Flashforge satın almakla başlamıştı. Flashforge aslında Makerbot’un açık kaynak Replicator kopyasıydı. Makerbot Replicator’un ahşap gövdeli, ısıtmalı tabanlı ve çift kafalı versiyonuydu. Düzgün kalibre edildiğinde, kaliteli çıktı alabileceğiniz Flashforge Creator için “artık eskidi” diyebiliriz. Aynı kaliteyi sürdürmek için çokça ayar ve bakım işlemleri gerektirebilir.

  1. UP! mini (8.3/10.0)

FiyatYazım Alanı (mm)MalzemelerKatman KalınlığıKimlere Önerilir?

899$’dan başlıyor

UP Mini, kullanımı oldukça kolay, giriş seviyesi bir 3D yazıcı. PP3DP firmasının Çin menşeili yazıcısı Up Mini, küçük yazım alanı ve yüksek katman kalınlığıyla ancak bir giriş seviyesi yazıcı olarak kalabiliyor. Ancak çok az bakım gerektirmesi, kolay kullanımı ile evde kullanım için oldukça uygun diyebiliriz. Kapalı kaynak olması sebebiyle, her plastikle kaliteli çıktı almak zor. Zira UP Mini’nin ısıtıcı kafası UP Filament’le çalışmak üzere programlanmış.

Reçine ile Çalışan Yazıcılar

  1. Form 1+ (8.4/10.0)

FiyatYazım Alanı (mm)MalzemelerKatman KalınlığıKimlere Önerilir?

3,299$’dan başlıyor

Form 1’in başarılı Kickstarter performasıyla büyüyen Formlabs, daha gelişmiş ikinci versiyon Form 1+ ‘ı yayınladı. Form 1+ daha hızlı ve daha güçlü bir lazere sahip, bu sebeple çok daha detaylı objeleri daha kısa sürede yapmaya olanak sağlıyor. Form1+’ın ara yazılımı da kullanıcı dostu ve hoş bir arayüze sahip. Ancak baskı işlemi bittikten sonra ardıl işlem bu makinada FDM’lere göre daha fazla. Form1+’da işlem bittikten sonra reçinenin temizlenmesi ve parçadaki destek elemanlarının temizlenmesi amatör kullanıcıları uğraştırabilir. Hammadde fiyatlarının pahalılığı ve makinanın kendi fiyatının yüksek oluşu da dezavantaj olarak sayabileceklerim arasında.

  1. B9Creator (8.1/10.0)

FiyatYazım Alanı (mm)MalzemelerKatman KalınlığıKimlere Önerilir?

3,490$’dan başlıyor

Tıpkı Form1 gibi, B9Creator da Kickstarter vasıtasıyla markalaştı. B9Creator standart bir projektör yardımıyla reçinenin kürlenmesi işlemiyle çalışıyor. B9Creatorun kullanılması ise çok da kolay değil, zira kullanıcıları kalibrasyon ve çalıştırma konularında çokça sorun yaşadıklarını ifade ediyorlar. Üreticinin iddia ettiği 5 mikronluk katman kalınlığı ise yalnızca kırmızı renk için geçerli. Daima kırmızı üretim yapmayacaksanız, 5 mikronluk çözünürlük şimdilik hayal.[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row]



Üç boyutlu üretim yaparken istediğiniz model ve uygulama alanına göre esnek özelliklere sahip malzeme kullanmanız gerekebilir. Günümüzde çok yaygın olan 3D Printer teknolojileri plastik içerikli örme tekniği olan FDM teknolojisi (Fused Deposition Modeling) ve sıvı reçine katılaştırarak üretim yapan SLA teknolojileridir. Bu her iki teknolojide de üretilen parçaları sert veya esnek malzeme kullanarak üretim yapmak mümkündür.

FDM 3D Printer ile esnek filament kullanımı

FDM 3D Printerlar filament malzemeyi ısıtarak ve extruder kafadan geçerek ince katmanlar ile üretmektedir. Yaygın olarak kullanılan PLA veya ABS sert malzemelerine göre esnek filament (flexible filament) kullanımı her 3D yazıcı ile mümkün değildir.

Esnek filament kullanmak için dikkat etmek gereken hussuslar:

  • Çekmeli extruder: Esnek filamentler çok esneme yaptığı için kullanacağınız 3D yazıcı modelinin kesinlikle çekmeli extruder ile üretim yapması gerekmektedir. Örneğin arkadan itmeli bir 3D Printer modelinde esnek filament yeterince itilemiyeceği gibi aynı zamanda extruder’da tıkanmalara yol açabilir.
  • Isı ayarları: NinjaFlex veya Verbatim Primalloy gibi esnek filamentlerin baskı parametreleri sert PLA filamentlerden farklıdır. Baskı ayarlamalarını kullanacağınız flexible filamente göre ayarlamanız gerekmektedir.

Esnek filament için uygun olan 3D yazıcılar:

  • Makerbot Replicator 2, Makerbot Replicator 2X
  • Moment 3D Printer
  • Craftbot

Esnek filament kullanımına uygun olamayan 3D yazıcılar:

  • Ultimaker 1, Ultimaker 2, Ultimaker Extended, Ultimaker 2 Go: Çekmeli extruder teknolojisi olmadığı için Ultimaker 3D yazıcılar esnek filament kullanımında başarısızdır.

 

NinjaFlex Filament

Ninja Flex, elastik özellikli ve esnek baskılar üretebileceğiniz bir termoplastiktir. Makerbot 3D yazıcılar, diğer yazıcılardan farklı olarak çekme sistemli extrudera sahiptir. Bu özellik sayesinde esnek filament ile tam uyum sağlamaktadır.

Özellikler:

  • 0,50 kg rulolar halinde, 1.75 mm kalınlığa sahip filamenttir.
  • Filament shore sertliği yaklaşık olarak 85A dır.
  • Yüksek elastiklik ve aşınma dayanımına sahiptir.
  • Maksimum dayanabileceği sıcaklık 66 oC’dir.

İşleme yönergeleri:

  • Önerilen extruder sıcaklığı: 210 oC -235  oC arasındadır.
  • Önerilen yazdırma hızı: 30-50 mm/sn’dir.

SLA 3D Printer da esnek reçine ile üretim

Sıvı reçineyi UltraViolet lazer ile katılaştırarak üretim yapan SLA 3D yazıcılarda esnek malzeme üretimi yapmak için geliştirilmiş olan esnek reçineler mevcutdur. Bunun en güzel örneklerinden biri Formlabs Flexible reçinesidir.

Kullanım olarak Formlabs Form 1+ 3D yazıcı ile uyumlu olan esnek reçine ile baskı almak diğer reçineler ile aynı şekilde yapılmaktadır. Burada özel bir ayarlama yapmanıza gerek yoktur.

Formlabs Flexible Reçine ile üretim

Aşağıdaki resimlerde Formlabs Form 1+ ile üretilmiş örnek esnek parçaları bulabilirsiniz.

Formlabs esnek reçine ile üretilmiş model
Formlabs esnek reçine ile üretilmiş model
Flexible Resin ile üretilmiş esnek Formlabs baskı örneği
Flexible Resin ile üretilmiş esnek Formlabs baskı örneği


Nasıl STL modelleri edinebilirsiniz?

3D baskı ile ilgileniyor ama bilgisayarda 3D modellemeyi bilmiyor musunuz? 3D baskısını alabileceğiniz modelleri ücretsiz olarak sunan pek çok web sitesi mevcut. Sadece baskısını almak istedğiniz ürünü bu sitelerde ya da sadece Google üzerinde aratarak yazdırmak istediğiniz birçok ürünün ücretsiz STL modelini bulup indirebilirsiniz. Bu problemi çözdüğünüzde kendi ürünlerinizi yapabilmeniz için ihtiyacınız olan 3D yazıcı, bilgisayar ve filaman.

İşte ücretsiz STL modelleri indirebileceğiniz birkaç site:

logo-yeggi
Yeggi 3D yazıcılar ile uyumlu olan STL modelleri arayabileceğiniz bir STL model arama motorudur. Yeggi büyük 3D baskı web sitelerinden yaptığınız aramaya uyan modelleri sunmaktadır. Kendi bünyesinde model barındırmasa da birden fazla model sitesinden aramanıza uyan modelleri listeliyor olması nedeniyle çok kullanışlıdır.

youmagine-logothingiverse-logo-2015
Youmagine ve Thingiverse çok çeşitli STL modellere ulaşabileceğiniz en ünlü platformlardandır. Kullanıcılar kendi modellerini yükleyebilir ve paylaşılan onbinlerce model dosyasından istediğinizi ücretsiz olarak kayıt dahi olmadan indirebilirsiniz. Burada hemen hemen her şeyi bulabilirsiniz. Tek beğenmediğimiz yanı paylaşılan modellerin kimi zaman hatalı olması ve bu nedenle başarısız baskılara neden olabiliyor olması.

minifactory-logo
Bu web sitesi Youmagine ya da Thingiverse kadar çeşitli içeriğe sahip olmasa da sadece uzmanlar tarafından önceden 3D baskısı denenmiş 3D baskı için sorun oluşturmayacak modeller sunuyor. Başka bir özelliği ise belirli STL modelleri için talepte bulunulabilmesi ve listelenen modelin 3D baskısını sipariş edebilmeniz.



Pürüzsüz ABS baskı yüzeyleri

Plastik filament eritmeli sistemlerde çoğu zaman 100 mikron civarında çıktı alıyoruz, bu da görünür baskı katmanlarını kaçınılmaz kılıyor. Peki pürüzsüz ABS baskı yüzeyini iyi mi elde ederiz?

Kimyasal buğu Banyosu

Pürüzsüz ABS baskı

Soldan sağa: Aseton banyolu model (0.3mm), 0.1 mm çözünürlükte basılmış model ve 0.3mm çözünürlükte basılmış model.

“Kimyasal buhar” sizi korkutmasın, sağlığa zararlı değiller, ABS için tanıdık bir kimyasal olan aseton kullanılıyor, internetten yada kimyasal araç-gereç satan yerlerden rahatlıkla temin edebilirsiniz.

Malzemeler:

ABS için aseton

NOT: Aseton için marketlerde satılan kozmetik ürünü aseton almayın, içindeki cilt besleyici minerallerden dolayı iş görmüyor.

Cam kavanoz. (Derin ve baskının sığabileceği genişlikte)

Isıtmalı yüzey. (Yazıcınızda heated bed varsa o olur, tost makinesi olur, silikon tabancası içi olur, hayal gücünüze bırakıyorum)

Maşa(yada benzeri, baskıyı kavanoza daldırmak için)

Nitril eldiven (olmasa da olur, ciltle teması halinde erimezsiniz. Bölgeyi suyla yıkayıp nemlendirici sürün)

Koruma elemanları (opsiyonel; gaz maskesi, gözlük, önlük)

iyi mi Yapılır?

Cam kavanozu ısıtmalı yüzeye yerleştirin.

1 çorba kaşığı aseton ilave edin

Isıyı 110 C ye ayarlayın. (Aseton buharı havada ağırdır, bu nedenle buhar kapta kalacaktır.)

Çıktınızı arzu ettiğiniz yüzey yumuşaklığına bakılırsa 10sn-3dk arası kimyasal buhara maruz bırakın. Ne kadar çok tutarsanız o denli detay yok olur (Bu süre baskının katman kalınlığı, dış çeper kalınlığı ve doluluk yüzdesiyle alakalı, daha da düzleşsin diye beklerken bir anda kendinizi petek dokuya bakarken bulabilirsiniz)

ondan sonra çıktıyı bir kenara koyun ve yüzeyinin sertleşmesini bekleyin( 5-10dk)

İster boyayın, ister mevcut haliyle sergileyin/kullanın.

Küçük notlar: Bu kimyasal, PLA için etkili değildir. 20 cm ABS sıvı asetonda 10 dakikada tamamen çözünürken, PLA yı 36 saat sıvı asetonda bekletmeme karşın hiçbir değişiklik olmadı. İki plastiğe de tesir eden kimyasal olarak triklorometan (kloroform) kullandım. Kullanımı riskli, temini zor (anestetik tesiri sebebiyle) ve uygulama yöntemi tamimiyle farklı, tavsiye etmiyorum. PLA için daha güvenli bir kimyasal/yöntem araştırması içindeyim. Mevzu hakkında bilginiz yada duyumunuz var ise yorum yapmaktan çekinmeyin.

Deneyimlerini benimle paylaşan Melih Karakelle’ye çok teşekkür ederim.

UYARILAR: Her ne kadar bu malzemeler tehlikeli değil olarak sınıflandırılsalar da, iyi birer yanıcıdırlar, dikkatli çalışın, gözle temasını engelleyin, iyi havalandırılan bir yerde çalışın, solumayın, yutmayın, köpeğinizin yalamasına izin vermeyin… Eldivenle çalışın. Aseton buharı havadan ağırdır, bu yüzden kapta kalır, fakat kazalar olur, mümkünse uygun filtreye haiz (A2B2E2K2HgP3 filtre) bir gaz maskesi ve gözlükle çalışın. Burada anlatılan şekilleri uygularken çıkabilecek sorunlardan görevli değilim.



Plastik enjeksiyon kalıp tasarımı , genellikle plastik enjeksiyon yöntemi kullanılarak plastik malzemelerin şekillendirilmesi esasına dayanmaktadır. Plastik yapısal açıdan gelişen teknolojilerle sürekli değiştirilmekte ve geliştirilmektedir. Bu nedenle plastik enjeksiyon ile kalıplama yöntemi giderek önemli bir noktaya gelmiştir. Bu imalat yönteminde en önemli bileşenlerden birisi olan kalıp, oldukça zor imal edilen bir unsurdur. Kalıbın imalatı esnasında son derece titiz ve hassas davranılması, uzmanlığın getireceği tüm yetenekler kullanılmalıdır. 

Plastik enjeksiyon ile şekillendirme işleminde kullanılan malzemeler, işlemin gerçekleştirildiği makine ve kalıp elemanları bir bütün olarak değerlendirilmekte ve sürecin her aşamasında bütünlük korunmaktadır. Süreç dijital ortamda 3D çizimlerle başlamakta ve nihai kalıp tasarımı oluşana kadar ilerlemektedir. 

DEBAK AŞ olarak bizler, dijital ortamda yapılan kalıp tasarım çizimlerinde müşterilerimizin isteklerine tam olarak cevap verecek, hatasız ve sistem ile bütünlük sağlayıcı parçalar için kalıplama işlemi gerçekleştirmekteyiz. Kullanılan malzemenin, talep edilen kullanım alanına uyumluluğu, malzeme seçimi gibi konular özenle değerlendirilip, sunulmaktadır. 

Plastik kalıp tasarım sürecinde, konusunda uzman ekibimiz malzeme tedarikçisi, müşteri, dijital destek sağlayıcı yazılımlar ve üretim zincirinde kesintisiz bir akış oluşturmaktadır. Bu akış üretim sürecinin başlangıç planında, kalıbın oluşturulmasına kadar hatasız ilerlemektedir. 

Plastik enjeksiyon ile kalıp tasarımında en önemli payı, 3D çizimlerle gelen verilerin, uygulama makinelerinde hatasız sonuca dönüştürülmesidir. Firmamızda en yeni donanımlara sahip, teknolojik olarak üst seviye markaların enjeksiyon makineleri kullanılmaktadır. Uzman makine operatörlerimiz, kalıp tasarım sürecine dahil olarak, final üretim hattına kadar gelen süreçte en önemli üretim aşamasını gerçekleştirir. 

Ürünlerinizin plastik enjeksiyon kalıp imalatında tecrübe ve kalitesi her zaman ön planda olacak şekilde en verimli üretim maliyetleri ile hizmet sunmaktayız. Kalıp imalatında en iyi çalışma ömrü için gerekli tüm analizler gerçekleştirilmektedir. En az revize ve en hızlı doğru sonuç için müşterilerimizle sürekli irtibat halindeyiz. Oluşturulacak kalıp tasarımında üst düzey kaliteyi yakalamak hedefiyle çalışmaktayız. 

Genel olarak kalıp uygulaması gerçekleştirdiğimiz bazı parçalar;Otomotiv sanayi üretim parçalarıMotor grubu parçalarıBeyaz eşya parçalarıElektrik ve donanım parçalarıMutfak eşyası parçaları



Plastik hammaddenin, yüksek sıcaklıkta eritilmesi ve bir kalıp içerisine enjekte edilmesi ile gerçekleştirilen imalat yöntemine plastik enjeksiyon adı verilir. Plastik enjeksiyon ile üretim metodu endüstriyel alanlarda çokca kullanılmaktadır. Yaşamın içerisindeki en küçük parçadan, en büyüğüne pek çok apart plastik enjeksiyon metodu kullanılarak imal edilmektedir. 

Plastik enjeksiyon işlemi, 1900’lü yılların başından beri plastik enjeksiyon makinelerinde gerçekleştirilmektedir. Günümüzde bu makineler, bilgisayar sistemleri ile entegre çalışıp en yeni teknolojiler kullanarak üretim gerçekleştirir. Enjeksiyon makineleri genellikle mengene, enjeksiyon bölümü ve kalıp kısmından oluşur. 

Mengene bölümü, erimiş durumdaki plastik hammaddenin basınç altında sıkıştırıldığı kısımdır. Bu kısım aynı zamanda kalıbın iki parçası olarak değerlendirilen erkek-dişi uyumunu gerçekleştiren kısımdır. Enjeksiyon aşaması, makinenin ilgili kısmında gerçekleşir. Granül halindeki plastik hammadde enjeksiyon ünitesindeki haznede yer alır. Elektrikli ısıtıcılarla yüksek sıcaklığa ulaştırılan hammadde, eritilerek mengene kısmındaki kalıp bölümüne itilir. Bu itme işlemi, kalıbı dolduracak kadar hammadde eriyik haline getirildiğinde enjeksiyon işlemi olarak devam eder ve kalıp doldurulur. 

Plastik malzeme kalıp içine enjekte edildikten ve kalıbı tam doldurduktan sonra ikinci fazda kalıptaki giriş noktasından geriye doğru kaçmaya çalışır. Bu durum malzemede hatalara, çöküntü, yamulma veya istenmeyen şekil bozukluklarına yol açabilir. Bu hareketi engellemek amacı ile enjeksiyon basıncı sonrasında tutma basıncı uygulanır. Tutma basıncının uygulama süresi, kullanılan hammaddenin özelliğine, parça ebatlarına ve ağırlığına bağlı olarak değişebilmektedir. 

Kalıbı tamamen doldurup, tutma basıncı ile stabil hale getirilen eriyik hammadenin, kalıpta sertleşmesi işlemi soğutma işlemi ile gerçekleştirilir. Plastik enjeksiyon uygulamasının son aşaması olan soğutmadan sonra ürün kalıptan çıkarılarak kullanıma sunulabilir. 

Genellikle üretici firmalar, hazır hale gelmiş ürün üzerinde çapak alma, düzeltme gibi işlemler uygulayarak, talep edilen ürünün hatasız ve kusursuz olarak teslim edilmesine özen göstermektedir. Plastik enjeksiyon uygulamaları günümüzde giderek artan bir teknolojik altyapıda kullanılmakta ve farklı işlemlere olanak sağlamaktadır.

www.tasarimdanimalata.com



Plastik Ürünlerde Parça Tasarımı Süreci
Plastik bir parça tasarımı yapılırken, plastik parçanın yaşam döngüsü düşünülerek tasarıma başlanmalıdır. Parçanın tüm kullanım dönemi boyunca üretimden sahaya nelerle karşılaşacağı detaylı olarak incelenmelidir.

 

Eğer başlangıç çalışması için yeterli zaman harcanmaz ise endüstriyel tasarımcı, parça tasarımcısı, kalıpçı, üretici arasında bir tartışmalar zinciri başlar ki; bu tartışmaların ne sonu gelir ne de tartışmalardan olumlu bir sonuç çıkar.

Bir parça düşünürken genellikle aşağıdaki genel beklentiler içine girilir.

Tabii ki bu beklentilerin hepsinin birden karşılanması teknik birimleri zor bir süreç içine sokar. ‘’Parça kaliteli olsun’’ başlığının altında aslında tüm bir sürecin kaliteli olma zorunluluğu yatar. Süreçteki tüm adımların doğru atılmış olmasını gerektirir.

Örneğin;

Parçada bir sorun varsa önce üretici potaya girer fakat kesin olarak kalıpta problem vardır. Eğer kalıpta sorun yoksa parça tasarımı hatalıdır. Parça tasarımında da sorun varsa zaten Endüstriyel Tasarım böyle istemiştir. Bu döngüye giren sektör ekibi artık kısır döngüye girmiş demektir. Sorunları çözmenin en etkin yolu işin başında tüm süreç ekiplerinin bilgilerinin endüstriyel tasarım aşamasında değerlendirmeye alınarak her adımda bir sonraki süreç verileri değerlendirilerek sonuca gidilmesidir.

Hammadde seçimi fazında birçok parametre bir arada değerlendirilmeli ve en uygun fiyat ile en çok fonksiyon sağlayan malzeme seçilmelidir. İşte burada ‘’parça kaliteli olsun’ derken ‘hammadde seçim kalitemiz’’ ne kadar iyi diye düşünmek gerekir.

Isı ile karşılaşacak mı? Elektriksel bir ark var mı? Esnek mi olsun? gibi sorular sorulmalıdır.

Hammadde nasıl olsun diyerek yola çıktığımızda genellikle aşğıdaki başlıklar düşünülür.

Sürecin her adımını, bu adımda ‘’ne kadar kaliteliyiz’’ diyerek değerlendirme yaparak geçmek süreci hep daha iyiye taşır.

Örnek olarak resim çizme kalitesi, kalıpçı seçme kalitesi, teklif isteme kalitesi, kalıp deneme kalitesi, üretimdeki makinenin kalitesi, operatörün kalitesi gibi her adımdaki kaliteyi sorgulamak gerekir.

Tasarım kalitemiz nedir? Tasarım arşivi var mı? Benzer parça örnekleri üzerinden çalışılabiliyor mu? Mold flow analiz yapılabiliyor mu? Çizilen parça teknik resminde tüm istenenler anlatılabilmiş mi? Verilen toleranslar parçadan beklentileri karşılıyor mu yoksa gereğinden fazla mı?

Kalıpçı seçerken kalıpçının uzmanlaştığı sektör, makine parkı, yaptığı kalıpla ile ilgili geri bildirim bilgilerini toplayarak seçim yapmak gerekir. Kalıpçı ile uzun süreli çalışılmış ise yaptığı kalıpların verimliliği incelenmeli.

Üretim prosesi seçerken enjeksiyon mu olsun, termoform yaparsak daha verimli mi olur? Yıllık adetlerimizi hangi üretim yöntemi karşılar? Mevcut makinelerimizle bu parçayı üretebilir miyiz gibi soruları sormalıyız. Örneğin; çift renk düşüncesi varsa aynı makinede 2 barel gereksinimine bakılmalıdır.(aşağıdaki resim)

Üretilen parça, üretildikten sonra nelerle karşılaşacak, bunun için de aşağıdaki şemada görülen bir dizi soruyu sormak ve net cevaplarını belirlemek gerekir.

 

Üretilen plastik parçanın yaşamı boyunca başına neler geleceğini tespit etmek ve buna göre tasarımı şekillendirmek üreticinin başına gelecekleri de önceden engellemiş olur. En önemli adımlardan biri de gizli maliyet faktörlerinin baştan göz önüne alınması üretilecek parçanın gerçek maliyetinin bulunmasını sağlar.

Örnek olarak; kalıp tasarımının gereğinden fazla maliyet getirecek maça sistemi ile yapılması, seçilen hammaddenin uzun süre kurutma gerektiren bir malzeme olması, test yöntemleri, fire olan parçaların kırma olarak kullanılamaması gibi sorunlar parça maliyetini direkt etkiler.



Bir Dönüşüm Hikayesi

Masaüstü yazıcı teknolojilerinde yüksek detay ve çözünürlükle SLA teknolojisi kullanan FormLabs Form 1+ ile basılmış ürünler gerçek ile hayal arasındaki sınırları zorluyor.  Bu hassasiyetin derinliklerine inebileceğiniz, sıvı bir reçinenin geçirdiği değişimle ortaya çıkan harika örnekleri sizin için derledik;

1- Kar Tanesi

Sung Woo Choi’nin tasarımında incecik karmaşık gibi duran kar tanesinde tüm detayları görmek mümkün!

 

2-  Ağaç

22 parça olarak basılmış bu ağaç FormLabs Yazıcı ile hayat buldu. Fransız sanatçı Gilles-Alexandre Deschaud tarafından baskısı yapılan ağaç 50x40x35 cm boyutlarında 100 mikron olarak basıldı.

 

3- Meyve Sineği Beyin Etkinliği

Bu rengarenk proje neredeyse bir Bio-Art olarak nitelendirilebilecek güzellikte. MIT araştırmacılarından Nicolas Aimon Meyve Sineği Beyin fonksiyonlarını gösteren ışıklandırılmış bu dev modeli 3D yazıcı kullanarak üretti. FormLabs’ın “Clear” reçinesini kullanan Aimon, optic fiberler ile ayrı beyin fonksiyonlarına ayrı renkler verdi. Böylece Aimon, meyve sineğinin nöral aktivitelerini 3 boyuta taşıyarak bilim dünyasında hem muhteşem bir araştırma hem de sanatsal bir ürün getirdi.

 

4- Nöron

Bu kendine özgü nöron görsel bilgiyi retinadan beyne ileten “Ganglion Hücresi”.

 

5- Silikon Omurga Kalıbı Parçası

Bu kalıp, Genetik “SpinaBfida” hastalığı olan küçük bir çocuğun omuriliğinin silicon modelini yapmak için üretildi. Bu kalıp ile cerrahların bu hastalığı opere etmeden önce pratik yapmaları sağlanıyor.

 

6- Elektronik Kapak 

Bir kartvizitten bile daha küçük olan bu şık ve kullanışlı MP3 çalar, FormLabs mühendislerinden Matt Keeter tarafından tasarımlandı.

 

7- Orthodontic Retainer

100 mikronda basılmış olan bu ortodontik model, hastanın ağız yapısı taranarak oluşturuldu ve hastanın diş telleri bu modele gore üretildi. Sonuç kusursuz!

 

8- Oyun Konsolu

Orijinal görüntüsüyle bu oyun konsolu ile hep kazanan olmak tesadüf değil!

 

9- Şanzıman Dişlileri

 

10- Medikal Dikiş Cihazı

Mühendis Alex Berry masaüstündeki Formlabs 3D yazıcısıyla, normalde aylar süren prototip aşamasını 1 hafta içerisinde tamamladığı medikal dikiş cihazının dünyada, tüm ameliyatlarda daha hijenik ve daha etkili bir yara dikiş metodu haline gelebileceğini düşünüyor.

 

11- Optik Lens

FormLabs “Clear” reçinenin saydamlığını test etmek için bir lup yapmaktan daha iyi ne olabilir ki!

 

Ve Bizden Bir Artı: Heykel Sergisi

3BFAB ailesi üyelerinden heykeltraş Tayfun Öner, 27 Mayıs’ta açılışını gerçekleştireceği sergisinde FormLabs 3D yazıcı ile hayat verdiği heykelleri sergileyecek.

 



FLEKS3D Baskı Platformu 

3D baskı alanında her geçen gün sayıları hızla artan onlarca yenilik ve gelişmeye tanık oluyoruz. Kullanım kolaylığı bakımından pazarda bulunan mevcut 3D yazıcı sağlayıcıları, son kullanıcılara mümkün olan en iyi ve basit baskı deneyimini yaşatmak için birbirleriyle yarışıyorlar.

Fakat büyük markaların yanı sıra, girişimci ruha sahip kişilerin de bu alanda mükemmel değişimler yarattığının farkındayız.

Peter ve Viktor, FLEKS3D adını verdikleri esnek baskı platformuyla 3D yazıcıların sahip olduğu en büyük problemlerden birini çözüme kavuşturuyorlar.

İkilinin geçtiğimiz yılın ortalarında startını verdikleri ürün, 500’ün üzerinde kullanıcının ilgisini çekmeyi başardı. Uzun zamandır test aşamasında olan FLEKS3D kullanıcılardan gelen bildirimler sonucunda gelecek vaat ettiğini bir kez daha kanıtladı.

filex3

Yapılan açıklamalara göre FLEKS3D isimli esnek baskı platformunun ABS, PLA, Ninja Flex, naylon gibi popüler filamentleri desteklediği ve Ultimaker gibi birçok yazıcıyla uyumlu çalıştığı belirtiliyor.

Özel olarak geliştirilmiş bir baskı platformu olan FLEKS3D, esnek yapısı sayesinde sonlanan baskılarınızı küçük esnetme hareketleriyle baskı platformundan ayırmanızı sağlıyor. Aynı zamanda ayırma sürecinde ekstra bir spatulaya ihtiyacın olmaması da FLEKS3D’yi tamamen güvenli bir seçenek haline getiriyor.

Şu an 3 farklı versiyonu bulunan FLEKS3D, beraberinde getirdiği yeniliklere bakıldığında 5$’dan başlayan fiyat etiketiyle hakkını fazlasıyla verecek gibi gözüküyor.

Bu ürüne kesinlikle sahip olmalıyım diyenlerdenseniz, bekletmeden sizi buraya alalım.



[vc_row][vc_column width=”1/1″][vc_column_text]

Hepimiz neredeyse her sihirbazın yaptığı şu klasik numarayı biliriz:
Sihirbazın yardımcısı yan yana veya üst üste üç parçadan oluşmuş bir kutuya girer. Yardımcının sadece ayakları ve kafası kutunun dışında kalır. Sihirbaz ani bir hareketle ortadaki kutuyu kaydırır. Yardımcının başı , gövdesi ve ayakları sanki ayrı kutularda birbirleriyle bağlantılı değillermiş gibi görünür. Sonra yine sihirbazımız ani bir hareketle kutuları bir hizaya sokar ve yardımcısı tek parça olarak kutudan çıkar.

Resim

   Buna benzer bir numarayı , gençlik çağlarında çoğu kişi kalemlerle yapmış olabilir diye düşünüyorum. Thingiverse kullanıcısı gzumwalt , kalemler dahil , tüm mizanseni 3D yazıcıda yazdırarak oluşturmuş. Yani sihir kutusu (özel mekanizmalı) ve kalemler (hem bütün , hem de üç parçalı olarak) 3D olarak modellenmiş ve yazdırılmışlar.
   gzumwalt , tasrımını SketchUp Make’de (ücretsiz versiyon) yapmış. Yukarıdaki videoyu dikkatlice izlerseniz numaranın dayandığı temel mantığı anlayacaksınız. Ancak tasarımcısı Thingiverse’deki dosyalarına bir de montaj çizimi eklemeyi ihmal etmemiş. Bu sayede hangi parça nereye oturuyor , diye daha rahat ve anlaşılabilir bir sırayla parçalar monte edilebilecek.

[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row]



Bugünlerde interneti biraz da olsun takip ediyorsanız insanların duygularını dile getirmek için artık yazıdan çok fotoğraf paylaştığını farketmişssinizdir. Her yaştan, dünyanın her yerinden insanın kendilerince özel olduğunu düşündükleri anları dondurdukları kareleri görmek mümkün. En nihayetinde paylaşımların bir sure sonra birbirini tekrar eder hale geldiği de bir gerçekse, sizce fotoğraf çekmek sadece insanlara özgü mü olmalı? İşte tam da bu noktadan yola çıkan dünyanın önde gelen kamera üreticilerinden Nikon, köpeklerin kullanımına özel bir fotoğraf makinası üretti.

 

Heartography adı verilen bu projenin işlevi adında saklı fakat asıl soru şu: “Bir kopek nasıl olur da fotoğraf çekebilir?” Yanıtı ise basit; 3D baskı teknolojisi sayesinde! Nikon 3D Yazıcılar ile ürettiği özel bir taşıma aparatıyla fotoğraf makinasını köpeklerin, göğsüne bağlıyor.

 

Bu taşıma aparatı aynı zamanda kalp-atış takibi yapan bir monitörü de barındırıyor. Yukarıda da dediğimiz gibi projenin isminden anlaşıldığı üzere bu sistem köpeğin kalp atışlarına bağlı çalışıyor. Söz gelimi köpeğiniz gördüğü birşey karşısında heycanlandığında, kamera harekete geçiyor ve o anın fotoğrafını çekiyor. Tabiki köpeğiniz pek çok şey karşısında heycanlanabilir, bu her zaman mutlu olduğu anlamına gelmez ama küçük bir yürüyüş onu mutlu eden veya heyecanlandıran anları görebileceğiniz pek çok fotoğraf karesi elde etmek için yeterli olacaktır. Bu çalışmanın ilk örneğini izleyip sonuca siz karar verin!



[vc_row][vc_column width=”1/1″][vc_column_text]

 3D model deposu olarak adlandırdığımız Thingiverse,Youmagine,MyMiniFactory gibi belli başlı sitelerden farklı bir tarza sahip olan yeni bir site geçtiğimiz günlerde yayın hayatına başladı:
ShareStation3D.com .
Bu yeni siteyi diğerlerinden ayıran en önemli özellik proje bazlı olması. Yani bünyesinde “kendin yap”  (DIY) tarzı projeleri barındırıyor. Graphene 3D ‘nin editörlüğünde yönetilen sitede 3D yazıcılar ve elektronik sektörüne yönelik projeler ağırlık kazanıyor. Bilindiği üzere Graphene 3D , elektrik geçirgenliği olan iletken 3D yazıcı filamentini piyasaya sunmuştu. 3D objelerin statik yapılarını proje bazlı elektronik devrelerle harekete geçireceklerini söylüyorlar. 3D yazıcıların gelecekte elektronik ve elektrik alanında yaygın olarak kullanılacağını öngördükleri için bu platformu kurmuşlar.

Resim

Resim

   ShareStation3D.com’a ücretsiz olarak üye olduktan sonra topluluğun yine tamamıyla ücretsiz olarak yayınladığı tüm proje ve planlarına ulaşabiliyorsunuz. Evet , sadece 3D dosyalar değil , planlar ve projenin gerçekleştirilmesiyle ilgili tüm detaylar sunuluyor. Bir anlamda instructables.com mantığıyla çalışan sitedeki projelerin tamamında 3D yazıcılar kullanılıyor. Konuya ilgi duyanlar için mutlaka takip edilmesi gereken bir site.

[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row]



3D Yazıcınız ile üretime başlamadan önce bildiğiniz gibi parçanızın 3 boyutlu tasarımını oluşturmanız gerekiyor. 3D Tasarım Programı ne olursa olsun bugün artık hepsinin 3D Yazıcılar ile uyumlu *STL dosya formatını desteklediğini biliyoruz. Hemen her 3D tasarım programı modelinizi *STL uzantılı olarak dışa aktarımını yapabileceğiniz bir yola sahip.

Aşağıda farklı 3D Tasarım Programı yazılımlarında *STL dosyası dışa aktarmanın yollarını açıkladık.

3D Tasarım Programı Yazılımlarında*STL Dosya Oluşturma

3D Tasarım Programı
3D Tasarım Programı Alibre

Alibre ( Geomagics)

1.  File   >  Export

2.  Save As  >  STL

3.  Dosya adı girin

4.  Save

AutoCAD

1.  Komut olarak ”FACETRES” yazın

2.  FACETRES’ i 10 olarak ayarlayın

3.  Komut olarak ”STLOUT” yazın

4.  Objeleri seçin

5.  Y tuşuna basın veya Enter’a basarak binary STL format olarak kaydetmeyi kabul edin

6.  Dosya adı girin

7.  Save

Autodesk 3ds Max (3D Studio MAX)

1.  File  >  Export

2.  StereoLitho *STL türünü seçin

3.  Dosya adı girin

4.  Save

5.  Binary ‘yi seçin

6.  OK

Bentley Microstation V8

1.  File  >  Export

2.  Dosya türünü *STL seçin, bu aşamada bir iletişim kutusu belirecek.

3.  Stroke Tolerance’ı 0.05 mm’ye ayarlayın

4.  Binary’ yi seçin

5.  Export’a tıklayın

6.  Dosya adı girin

7.  Save

Blender

1.  File  >  Export  >  STL

2.  Dosya adı girin

3.  Dosyayı kaydedeceğiniz yeri seçin

4.  Export *STL tuşuna basın

Creo Direct

1.  File  <  Save

2.  Select’e basın  > objeleri seçin ( veya All objects’e basın)

3.  Dosya türünü *STL olarak ayarlayın

4.  Options’a tıklayın.

a- Check Binary

b- Max Deviation Distance: 0.025 mm

c- Angle: 30

5.  Dosya adını girin

6.  Save

Creao Parametric

1.  File  >  Save a Copy

2.  STL türünü seçin  >  OK

3.  Coordinate System Standard’ı seçin

4.  Check Binary

5.  Chord Height ayarını  “0” yapın

6.  Angle Control seceneğini Default olarak bırakın

7.  Dosya adını girin  > OK

Autodesk Inventor

Bir başka 3d tasarım programı Autodesk Inventor’da parçaları tek olarak veya montajlı halde aktarım yapabilirsiniz

1.  Manage  tab  >  Update Panel  >  Rebuild All

2.  File  >  Save As  >  Save Copy As

3.  STL seçin

4.  Dosya adını girin

5.  Options’a tıklayın (Format  >  Binary ,  Units  > mm  ,  Resolution  > High )

6.  Save

Ironcad

1.  Parçanın üzerine sağ tıklayın

2.  Part Properties  >  Rendering

3.  Facet Smoothing seçeneğni 150’ye ayarlayın

4.  File  >  Export

5.  Select *STL

Autodesk Revit

1.  3D Tasarım Programı olarak yine çok kullanılan Autodesk Revit kullanırken önce Autodesk Labs sitesinden *STL Exporter indirin

2.  Installer kullanarak kendi Revit’inizin versiyonuna uygun olanı yükleyin

3.  3D modeli yükleyin ve bir görünüş seçin

4.  External Tools  >   Export

5.  Makerware yazılımını kullanarak dosyanızınızı ve ölçeğinizi ayarlayın

Rhino

3d tasarım programı
3D Tasarım Programı Rhino

1.  File > Export Selected or File > Save As

2.  Kaydedilecek objeleri seçin

3.  Dosya türünü seçin : Stereolithography (*.stl)

4.  Dosya adı girin

5.  Save

 STL Mesh Export Options

1.  Tolerance: 0.02 mm

2.  OK

Alternatif olarak Detailed Controls’a tıklayın

1.  Maximum angle  ayarlayın: 30°

2.  Maximum distance edge to surface : 0.02 mm

3.  Minimum intial grid quads : 16

4.  Check Refine mesh ( işaretleyin)

5.  Diğer bütün kontrolleri 0 a ayarlayın veya işareti kaldırın

6.  OK

STL Export Options

1.   Binary’ yi seçin

2.   Export Open Objects’teki işareti kaldırın

3.  OK

!!! Eğer *STL Export uyarı penceresini görüyorsanız modelinizdeki problemleri çözmeniz gerekir

Google Sketchup

Sketcup’tan *STL export etmeniz için Pro kullanmanız gerekir veya plugin yüklemeniz gerekir. Bunlar yükleyebileceğiniz bazı pluginler:

·  Sketchup’tan CNC ‘ye 

·  Sketchup için STL

Bunlara alternatif olarak Sketchup modelinizi *DAE uzantılı olarak kaydedip Meshlab, Blender, Meshmixer’de açtıktan sonra bu programlar aracılığıyla *STL dosyası olarak kaydedebilirsiniz.

Solidworks

3D Tasarım Programı
3D Tasarım Programı Solidworks

1.  File > Save As

2.  Dosya türünü ayarlayın : STL (*.stl)

3.  Options’a tıklayın

a.  Output as: Binary  işaretleyin

b.  Unit > Millimeters

c.  Resolution > Fine

4.  OK

5.  Dosya adını girin

6.  Save

Yukarıda sıraladığımız 3D Tasarım Programı yazılımlarında *STL dosya oluşturma hakkında merak ettikleriniz varsa veya faklı bir 3D tasarım programı kullanıyorsanız, aykut@tasarimdanimalata.com adresine email atarak bilgi alabilirsiniz. Dosyanızın *STL’i artık hazır, şimdi üretime geçebilirsiniz.



Eklemeli Üretim (Additive Manufacturing) nasıl bir devrimdir?

Bugün 3D Printing, 3D Yazıcı veya 3D baskı terimleriyle hayatımıza giren bu teknoloji aslında doğru kullanımıyla “Additive Manufacturing” yani eklemeli üretim anlamında gelir.

Bu yazıyı okuduğunuza göre siz de 3D yazıcı veya 3D baskı ile ilgilisiniz demektir. Bu teknolojiyi biraz inceleme fırsatınız da olduysa bugün alıştığımız üretim tekniklerinden çok daha farklı bir teknik kullanıldığını gözlemlemişsinizdir.

Yani 3D Baskı, 3D yazıcı, veya 3D örme makinaları olarak tanımladığımız makineler Eklemeli Üretim yapan makinelerdir.

Bu teknolojinin neden devrim niteliğinde olduğunu anlayabilmek için önce geleneksek üretim tekniklerini hatırlayalım.

Eski çağlardan bugüne gelen üretim tekniklerini üç başlık altında toparlamak mümkün: Kesme, Oyma/Çıkarma ve Şekillendirme tekniği.

 

Kesme tekniği isminden de anlaşılacağı gibi, bütün bir blok parçadan, bir ara parçanın kesilmesi anlamına geliyor. Burada üretim söz konusu olduğundan sizin de tahmin edebileceğiniz gibi kastettiğimiz kesme işlemi metal ve plastik gibi parçaların üretiminde kullanılan tekniklerden birisi ve bu üretim şeklinde “Lazer Kesim Makineleri” gibi araçlar kullanılır.

Oyma/Çıkartma tekniğini anlatmanın en güzel yolu bunu bir örnekle açıklamak olur.  En güzel örneklerden birisi heykeltıraştır. Bildiğiniz gibi heykeltıraş, blok bir taş parçadan oyarak ve çıkartma tekniği ile bir heykeline şekil verir. 20 yüzyıl teknolojisinde bu üretim teknikleri CNC torna, freze makineleriyle sağlanmış ve günümüze kadar gelmiştir. Bugün ahşap malzemeden çelik malzemeye kadar pek çok üretim bu makinalar ile mümkündür.

Son olarak şekillendirme veya kalıp tekniği diyebileceğimiz üretim modelini inceleyelim. Bu yöntemde bir nesneye şekil vermek suretiyle üretimin gerçekleşmesi söz konusudur. Buna en güzel örnek cam imalatında ustaların ısı ve hava ile camı şekillendirmesi gösterilebilir. Kalıp tekniği de benzer bir işleve sahiptir. Kalıbını çıkardığınız ürünün, farklı malzemeleri dökülmeyerek üretimini sağlayabilirsiniz.

Yukarıda saydığımız bu teknikler en çok CNC torna makineleri ile bir kalıp yapılması ve sonra bu kalıp kullanılarak plastik enjeksiyon ile üretimin gerçekleştirilmesi şeklinde kullanılır. Bu kalıp teknikleri 20.yüzyılda seri üretim ve plastik malzemenin yaygınlaşmasını sağlamıştır ve halen pek çok üretici tarafından kullanılmaktadır.

Peki ya Eklemeli Üretim / Additive Manufacturing nedir?

Eklemeli üretim (3D Printing) belli bir malzemenin, plastik veya sıvı reçine gibi, üst üste eklenerek üretim yapılması anlamına gelir. Katman katman yapılan bu eklemeleri, gelişen teknoloji sayesinde çok ince katmanlar ile yapabilirsiniz böylece ince katmanların ekleme noktaları görünmez. Burada 3D yazıcıların da kendi içerisinde farklı şekillerde sınıflandırıldığını söylemeden geçmeyelim. Bu farklılığı yaratan en önemli unsur kullanılan malzeme özelinde geliştirilen teknolojilerdir. Bu teknolojilerin en yaygın olanları kısa isimleriyle FDM, SLA, DLP veya SLS olarak bilinmektedir. Biraz açacak olursak,

FDM (Fused Deposition Modeling) teknolojisi malzemeyi ince bir ip gibi akıtarak eklemeleri yapmaktadır. SLA (Stereolithograpy) veya DLP(Digital Light Processing) teknolojileri ışığa duyarlı olan özel fotopolimer reçineyi lazer veya projektör ışığı ile katılaştırarak eklemeli üretim yapar. SLS (Selective Lazer Sintering) teknolojisinde de söz konusu eklemeli üretim toz görünümündeki parçacıkların yapıştırılmasıyla gerçekleşir.

 

Bu noktada hemen belirtmek gerekirse 3D Eklemeli Üretim teknolojileri, nesneyi ekleme yaparak ürettiği için herhangi bir blok parçayı işlemez ve CNC torna gibi çalışmaz. Tam tersine nesneyi ince katmanları ekleyerek sıfırdan yaratır ve böylece CNC gibi talaş veya fire vermez. Bir başka önemli nokta da 3D Printerlar sayesinde bir nesneyi üretmek için geleneksel üretim tekniklerinde olan kalıp ihtiyacınız bulunmaz. Nesnenin 3D tasarımını makineye aktararak herhangi ek yöntem  kullanmaksızın, birebir üretimini gerçekleştirebilirsiniz.

İşte eklemeli üretimin devrim niteliğinde olmasının nedenleri de tam bu aşamada ortaya çıkıyor. Geleneksel üretimden, bu yeni teknolojiye geçmeyi tercih eden üreticilerin bu tercihteki sebeplerini şu şekilde sıralayabiliriz:

–  Eklemeli üretim teknolojisinde ürün geliştirmek çok daha ucuz maaliyetlerde yapılmaktadır.

–  Bir üründen az miktarda ihtiyacınız varsa veya prototip aşamasındaysanız “3D Printing”, kalıp yapmadan bunu kolayca üretme imkanı verir.

–  3D Printerlar tasarım ile üretim arasındaki kademeleri atlamanızı sağlayarak tasarımdan hemen imalata geçmenize olanak tanır.

–  Eklemeli üretimde oluşturmak istediğiniz nesnenin tasarımında sınır yoktur. Kalıp teknikleri ile üretilemeyen karmaşık tasarımları dahi üretebilirsiniz.

–  3D Printerların fiyatlarının daha uygun hale gelmesiyle birlikte artık her tüketici de kendi “3D Printer”ı ile evinde veya ofisinde bir üretim alanı kurabilir. Bu Maker hareketi olarak bilinen sosyal üreticilerin de olanaklarını genişletmiştir.

Son yıllara baktığımızda internet ve mobil teknolojileri gibi birçok sektörde hızlı gelişmeler yaşandı. Bunlar bilişim teknolojilerinin ve hizmet sektörlerinin de bu paralelde gelişmesi ile sonuçlandı.

 

Bilişim ve hizmet sektörleri yanında, donanım ve üretim teknolojilerine baktığımızda 20. Yüzyıl’da yukarıda belirtilen üç kategorideki (Kesme, Oyma/Çıkarma ve Şekillendirme teknikleri) üretim teknikleri geliştirildi fakat bu teknikler de sunabileceklerinin sınırlarına ulaştı. Bu açıdan ele aldığımızda, Eklemeli Üretim teknolojisi yeni bir imkan sağlıyor ve bu nedenle de Endüstriyel Devrim olarak nitelendiriliyor.

Ek olarak kişisel üretimin de gelişmesine imkan sunan Eklemeli Üretimin – veya 3D Printerlar – sunduğu yeni olanaklar sayesinde çok yakın bir zaman diliminde sosyo-ekonomik değişiklikler de gözlemlenebilir hale gelecek. Örneğin tasarımcı / üretici / tüketici anlayışı değişecek ve tasarımın önemi daha da artacak. Tasarımdan üretime olan süreç kolaylaştığı için üretim yapan kişi artık aynı zamanda tüketici veya tasarımcı olacaktır.

Bütün bu değişiklikleri şimdiden tahmin etmek zor olsa da bugün ürün üretimi dışında tıp, inşaat, moda ve yemek sektörü gibi birçok sektörde “3D Printer”ların kullanılmaya başlanmış olması bu devrimin yaratacağı etkilerin habercisi gibi…



iPad’inizin Sesini Artırın

New York’ta yaşayan ve ürün tasarımcılığı yapan Susan Taing, hobi olarak başladığı 3B baskı serüvenine, hayali olan; pratik ve çekici ürünler üretme, inovatif olabilme gibi kolaylıkları sayesinde kısa bir sürede sıkı sıkı bağlandı.

 

2013 yılında kendisinin kurduğu Bhold stüdyoda Ultimaker 2+ ile çalışmalara başlayan Susan, akıllı ve minimalist ürünler üretmeyi hedefledi.

Üzerinde çalıştığı projeleri tüm dünya ile paylaşıp geri bildirim alarak, kendini ve ürününü geliştirmek isteyen Susan, uzun yıllar üzerinde çalıştığı the Bsonic iPad Speaker adını verdiği Ipad ses destekçisinin 3B tasarımı yapılmış halini ücretsiz olarak paylaştı ve tüm takipçileri kendi 3B yazıcılarında bu ürünü basıp deneyerek, üzerinde oynayarak geri bildirimler ile Susan’ı besledi.

New York, San Francisco, Singapur, Londra gibi birçok ülke ve şehirden destekçisi olduğunu söyleyen tasarımcı, sonunda ürününü en iyi noktaya getirdiğini düşünüyor.

 

Susan ayrıca, bu ve bunun gibi hayalindeki olan ürünlerin geleneksel yollarla basılmasının çok çok zor olduğunu, 3B Yazıcı’nın çok büyük kolaylık sağladığını eklerken, güzel bir ürün için sağlıklı bir 3B yazıcı ve kaliteli bir flamentin yeterli olacağını da söylemeyi unutmamış.

Ürün için ise fazla söyleyecek bir şey yok. Bsonic iPad Speaker, Ipad’in hoparlör kısmına takılan ve Ipad’den çıkan sesi, tıpkı hepimizin evinde yaptığı bardak mantığındaki gibi ses artıran çok şık bir ürün olmuş.

 



BMC (Bulk Moulding Compaund) Plastik Enjeksiyon, polyester kalıplama malzemesi kullanılarak gerçekleştirilen, pek çok endüstriyel üretimde kullanılan bir uygulamadır. BMC, hamura benzer yapıdadır. Uygun cam elyafla takviye edilmiş polyester kalıplama malzemesidir. İstenilen özelliğe göre katkı maddelerinin oranları değiştirilerek ayarlanabilmektedir. 

Termoset plastikler grubunda olup sıcak pres kalıplama yöntemleri ile üretimi mümkündür. BMC imalatı özel üretim teknikleri ile renk ve istenilen özelliklerde gerçekleştirilmektedir. BMC malzemenin yapısında bulunan cemalyaf sayesinde diğer komponentler ile birleşerek üstün yalıktanlık ve yüksek izolasyon özelliği sağlamaktadır. 

BMC malzemenin başlıca özellikleri arasında şunlar sayılmaktadır; 
Yüksek mukavemet.Kolay ölçü ayarlaması.Sıcaklık değişimlerine karşı dayanım.Neme karşı dayanıklılık.Yüksek elektriksel iletim

bünyemizde, BMC malzemeler kullanılarak, talep edilen endüstriyel ürünlerin geliştirilmesi, üretimi ve projelendirme işlemleri gerçekleştirilmektedir.



Toz Enjeksiyon Kalıplama (PIM), Metal Enjeksiyon Kalıplama (MIM) ve Seramik Enjeksiyon Kalıplamayı (CIM) kapsamaktadır.  PIM küçük, hassas, karmaşık parçaların üretildiği, hammadde olarak çok ince tozu kullanan bir teknolojidir.  Bu yüzden metal, alaşım, seramik, sinterlenmiş karbür ve sermetlerin büyük bir bölümünün  toz hali PIM teknolojisi ile işlenmeye uygun halde bulunabilir.

Bu makalede Metal Enjeksiyon Kalıplama (MIM) Malzemelerini ve metalurjik avantajlarını ele alacağız.

MIM Malzemeleri:
Metal ve alaşımların büyük çoğunluğunun MIM kalitesindeki toz formu  Metal Enjeksiyon Kalıplama tekniği ile işlenebilir. Fakat 1000 C° nin üstünde ergiyen metal ve alaşımlar çok başarılı bir şekilde MIM olarak işlenebilir.  Bundan dolayı düşük ergime sıcaklığına sahip olan Aluminyum, çinko ve magnezyum MIMe uygun değildir. Ayrıca kolay bulunabilen metal alaşımları ve modifiye edilmiş kimyasallar yapıları bu teknolojinin avantajları olarak ortaya çıkar.

Karmaşık kimyasallar yapıların mümkün olan 3 hali vardır bunlar: karışık elementsel tozlar, tamamen ya da kısmi hibrid katkılı tozlar ve elementsel tozlar. MIMdeki en büyük kısıtlama uygun toz formunun bulunup bulunmamasıdır.  Eğer hammadde bulunabilir ya da müşteriye özel üretilebilinir ise,  MIM teknolojisi en uygun üretim rotası olmaktadır. Tabiki tozun fiyatı parçanın nihai fiyatını etkiler, fakat tozun bulunabilirliği göz önünde bulundurulması gereken en önemli faktördür.

Şekil 1.- Yumuşak manyetik Fe-3%Si malzemesinden yapılmış yazıcı parçası

Malzeme Seçimi:
Özel bir uygulama için seçilen uygun bir malzeme çoğunlukla PIM projesinin başarısını belirler. Aşağıda ki tabloda bazı uygun metal alaşımları, seramik sistemleri ve potansiyel uygulamalar listelenmiştir. Spesifik özellikler malzeme gruplar içersinde karşılaştırılmıştır. Bu tablo, bir tasarım mühendisinin herhangi bir  uygulama için seçebileceği  malzeme hakkında yaklaşık fikir sahibi yapar. Bazen, farklı malzemeler bir uygulama için değerlendirilir ve karar performans, maliyet ve MIM parça sağlayıcısı ve ya uzmanı tarafından verilen bilgiye göre verilir.

Şekil 2.- SS 440 C malzemeden yapılmış aşınma dayanımı yüksek kilit parçası

Şekil 3.- Ostenitli SS 310Nbnin mikro yapısı

Şekil 4.- Yoğunluk gereksinimleri 8.5 gr/cm3 olan özel maddeden yapılmış bir parça

Şekil 5.- SS 316 L, SS 17-4 PH tan yapılmış medikal uygulamalar için MIM parçaları

MIM malzemelerinin metalurjik avantajları:
MIM parçaların gerilim giderme tavlaması yapılmıştır, mikroyapısında kalıcı gerilim yoktur.

MIM malzemeler teorik yoğunluğun % 96 – 99 una kadar sinterlenmiştir.

Homojen mikro yapısı ve İzotropik malzeme özelliklerine sahiptir.

Isıl işlem, yüzey işlem, talaşlı imalat, kaynak vb gibi, dövme yada döküm malzemelere uygulanabilen her türlü ikincil operasyon MIM parçalara da uygulanabilir.

Tungsten ve ağır alaşımlar gibi zor işlenmesi zor malzemeler kullanılabilir.

Sinter parçalarda görülen gözenekli yapı MIMde görülmez.

Sinterde ulaşılabilen % 85 lik minimum yoğunluk, MIM de % 96 dır.

Yoğunluktaki bu artış, MIM parçaların çekme mukavemetini, sintere göre iki kata çıkartır.

Eş sinterleme ile uygun iki farklı alaşım aynı üründe kullanılabilir.

Müşterinin talebi doğrultusunda  malzemede özel kimyasal yapı.

Mikro yapı, her bir uygulamaya özel değiştirilebilir.

Teorik yoğunluğun, %96 – 99 arasında ulaşılan yoğunluk sayesinde eşdeğer soğuk çekme malzemenin mukavemet değerlerine ulaşılabilinir.

Şekil 6 – MIM özelliklerinin soğuk çekme malzeme özellikleri ile mukayesesi

Sinterde ulaşılabilen minimum yoğunluk % 85 olmasına karşın, MIMde minimum % 96 yoğunluğa ulaşılabilinir.

Yoğunluktaki bu artış, MIM parçaların çekme mukavemetini, sintere göre iki kata çıkartır.

Şekil 7 – MIM mukavemet özellikleri sinterin iki katıdır.

Yoğunluktaki bu artış, sintere göre çekme mukavemetinde iki kata yakın artış sağlar, bundan dolayı da boyut olarak mukayese edildiğinde MIM parça sintere göre daha küçük dizayn edilebilir.

MIM / Sinter mukayesesi



Kalıp, parçanın şeklini belirlemekte, sıcak plastikleşmiş materyali yolluktan kalıp gözüne taşımakta, kapalı kalan hava veya gazı havalandırmakta, parçanın soğutulması için soğutucu görevi görmekte ve iz bırakmadan ya da hasar vermeden bitmiş parçayı çıkarmaktadır. Kalıplar özel kalıplama çeliği berilyum bakır, paslanmaz çelik, alüminyum pirinç zamak malzemelerden imal edilmektedir.

Bitmiş kalıp yüzeyleri genellikle aşınmanın engellenmesi ve parça enjeksiyonunun kolaylaştırılması için parlatılmakta ve kaplanmaktadır. Kalıplar işleme, EDM veya dökme ile üretilmektedir. Kalıp tasarımı, üretimi ve işçiliği parça kalitesi ve maliyetini büyük oranda etkilemektedir.

Enjeksiyon kalıbı genellikle şu kriterler ile tanımlanmaktadır.

-Kalıptaki gözlem sayısı

-Yapı malzemesi (Çelik, paslanmaz çelik, sertleştirilmiş çelik, berilyum bakır, krom kaplama alüminyum ve epoksi çelik)

– Kalıp çizgisi (Düzenli, düzensiz, iki plakalı kaıp, üç plakalı kalıp)

-Üretim yöntemi ( İşleme, azdırma, dökme, basınçlı dökme, elekto kalıplama ve kıvılcım erozyonu)

-Yolluk sistemi (soğuk, sıcak yolluk ve yalıtımlı yolluk)

-Kalıplama türü örneğin; kenar, sınırlı (İğne ucu), denizaltı, dökme deliği, halka, diyafram, tab, flaş, fan ve çoklu.

-Enjeksiyon yöntemi (itiş pimleri, sıyırma pimleri, sıyırma tabakası, vida dökme kaması, çıkartılabilir , Hidrolik çekirdek kolu, pünomatik çekirdek kolu)

Enjeksiyon Kalıplarının Türleri

İki türde enjeksiyon kalıbı bulunmaktadır. Bunlar sıcak yolluk ve soğuk yolluklu kalıplardır. Yolluk, kalıp içerisinde plastiğin, plastik enjeksiyon makinasının ocağından parçaya aktarılmasını sağlayan bir kanaldır. Yolluk kanalı yukarıdaki kalıp türlerinde sıcak veya soğuk durumdadır.

Soğuk Yolluklu Kalıp

Yolluk, çıkarılan ürünün bir parçasıdır ve her baskıda üretilir. Yeniden kullanmak için öğütülür ve hurdaya çıkarılır. Kalıplar basittir ve sıcak yolluklu kalıplardan daha ucuzdur. Kalıbın kurulumu ve çalışması için daha az bakım ve daha az beceri gereklidir. Ayrıca renk değişimi oldukça kolaydır. Çünkü kalıptaki tüm plastik her döngüde çıkarılmaktadır. Yaygın soğuk yolluklu kalıp türleri 2 ve 3 plakalı kalıplardır.

İki plakalı kalıpta bir ayrılma düzlemi vardır ve kalıp ikiye ayrılır. Yolluk sistemi bu ayrılma düzlemlerinde yer almalıdır. Böylece parça yalnızca çevresi üzerinde kalıplanabilir. Üç plakalı kalıpta iki ayrılma düzlemi vardır ve kalıp üç bölüme ayrılır. Böylece kalıplama lokasyonunda esneklik sağlanmaktadır.

Sıcak Yolluku Kalıp

Yolluk kalıp içinde yer alır ve sıcaklığın plastiğin erime noktası üzerinde tutulması için ısıtılır. Böylece çok az ya da sıfır hurda oluşur, dolayısıyla fire ve çapak oluşmaz. Sıcak yolluklu kalıplar çok yüksek gözlü kalıplarda yaygın olarak kullanılır. Sıcak yolluğun en önemli dezavantajı çok daha pahalı olması, maliyetli bakım ve beceri gerektirmesidir.

Sıcak Yolluklu Kalıpların Türleri

Harici ısıtmalı tipte eriyik plastik katı bir manifold ve meme içerisinden aktarılmaktadır. Dahili ısıtmalı tipte (artık kullanılmamaktadır) plastik doğrudan ince ısıtıcılar üzerinden aşırı büyük yolluklar içerisine akmaktadır. Harici ısıtmalı sıcak yolluk kanallarında herhangi bir yolluk sisteminin en düşük basınç düşüşü bulunmaktadır. Bu durum renk değişimlerine daha uygundur ve yolluk sisteminde tutarlı eriyik plastik sağlamaktadır. Materyalin takılacağı ve bozulacağı hiçbir nokta yoktur. Bu nedenle sıcağa duyarlı materyaller için uygundur. Sıcak yolluklarda genellikle kalıbın üretimi ve işletimi daha pahalıdır fakat plastik artığını ve çevrim süresini azaltarak tasarruf sağlamaktadır.

Ürün Tasarımı İçin İpuçları ve Kurallar

Et kalınlığı: Tüm parçada eşit et kalınlığı kullanın. Bu durum, çekme, büzülme ve artık gerilimleri en aza indirgeyerek kalıp enjeksiyon ve çekim sürelerini iyileştirecektir. Kuvvette bozulma olmuyorsa parçayı hızlı soğuma, kısa çevrim süresi ve minimum gramajı sağlamak için minimum duvar kalınlığı ile tasarlayın. Tüm bunlar mümkün olan en düşük parça maliyetini sağlayacaktır.

Kalıplı menteşeler: Menteşe iki parçayı birleştirirken birinin dönmesini sağlayan unsurdur. Buradaki konsept canlı menteşe, integral menteşe veya kalıplı menteşe adını alır. Ayrıca tek bir operasyonda bunlarla entegre olarak enjeksiyon kalıplanan kapak ve kuru bölümlerini birleştiren ince duvarlı bir bölümden meydana gelmektedir. Tercih edilen materyal esneme yorulmasına karşı en iyi direnç sahibi olan polipropilendir.

-Keskin köşelerden kaçının.

-Menteşenin arka yüzeyini serbest bırakın.

-Polipropilen menteşe için olağan kalınlık 0,25-0,50 mm’dir.

-Akış menteşe içinden sağlanmalıdır ve kapı pozisyonu önemlidir.

-Takılma etkileri, kaynak hatları ve aşırı doldurmaya dikkat edin.

-Ayrı bir menteşeli soğutma devresi temin edin.

-Çıkarma sonrasında menteşeyi hemen esnetin

Köşeler: Gerilim yoğunlukları ve kırılmaları azaltmak için tüm köşeleri iyice yuvarlayın. İç çap en az et kalınlığı kadar olmalıdır.

Koniklik açısı: Göz veya çekirdekten çıkış yönünde koniklik sağlayarak kalıptan çıkarmayı kolaylaştıracak parçalar tasarlayın. Dokulu yüzeye sahip parçalar, parça kalıptan çıkarılırken dokusu yüzeyde çizik oluşumunu engellemek için daha büyük koniklik açısı gerektirmektedir.

Orta seviyede mat veya kumlanmış yüzeyler için 1-3 derece ve kaba yüzeyler için 3-5 drece uygulanmalıdır.

Mesnetler: Mesnetlerin et kalınlığı ana et kalınlığının yüzde 60’ını geçmemelidir. Taban yarıçapı en az ana et kalınlığının yüzde 25’i olmalıdır. Bitişik duvarlara bağlanan nervürler veya tabanda köşebentlerle desteklenmelidir. Mesnet köşeye yakın yere yerleştirilecekse nervür kullanılarak yalıtılmalıdır.

Çap: Dış çap/iç çap= 2-3

Kalınlık: 1/2 – 2/3 nominal et kalınlığı

Köşebent yüksekliği: 2/3 yükseklik

Yükseklik: Tespit elemanı minimum gereksinimler

Koniklik: Her yerde 1 derece

Çap oranı en az 2 olmalıdır. Bu oran arıza riskini azaltacaktır.

Federler (Kayıtlar): Parça sertliği iyileştirmek için et kalınlığını artırmak yerine federler  veya köşebentler kullanın. Feder uygulaması kalıplı parçanın sertliği ve geometrik bütünlüğünü iyileştirmeye yardımcı olacaktır. Böylece parça ağırlığı, materyal maliyeti ve döngü süresi maliyetinden tasarruf edilecektir.

İpuçları: Federlerin kalınlığı bağlandıkları duvarların kalınlığının yüzde 50-60’ı olmalıdır. Federlerin yüksekliği en az et kalınlığının 3 katı olmalıdır. Bağlantı noktası yuvarlatılmalıdır. En az 0,25 derece koniklik açısı uygulayın.

Dip oyulmaları: Harici dip oyulmalarının sayısını en aza indirin. Harici dip oyulmaları yan parçaların kullanılmasını gerektirmektedir. Bu durum aletli işleme maliyetini artırmaktadır. Bazı basit harici dip oyulmaları ayrılma hattının yeniden yerleştirilmesiyle kalıplanabilir.

Kaynak çizgileri: Plastik zıt yönlerde aktığında ve sonunda tekrar bir araya geldiğinde kaynak çizgileri oluşmaktadır. Kaynak çizgileri kalıplama sırasında plastiğin akış yüzeylerinin birleştiği yerde oluşmaktadır. Kaynak çizgi bölgesi kırılmalar ve gerilim çatlamasına karşı daha eğimlidir.



Termoplastik Malzemeler

PE (Polietilen)

HDPE (Yüksek Yoğunluklu Polietilen)

LDPE (Alçak Yoğunluklu Polietilen)

Polietilen ticari polimerlerin başında gelir. Bütün dünyada üretimi 2007 yılında yaklaşık olarak 45 milyon tona ulaşmıştır. Polietilenin bu kadar çok üretilmesindeki en büyük neden hemen hemen her türlü sektörde kullanılan bir plastik olmasından kaynaklanır. Paketleme endüstrisinde, plastik mutfak ürünlerinden, otomotiv sanayinde, altyapı malzemeleri, beyaz eşya ve makina parçaları, oyuncak ve tekstil gibi daha birçok alanda kullanılır. İyi bir yalıtkan ve mukavim bir malzeme olduğundan elektronik ve elektrik eşya parçalarında da sıkça kullanılır.

Polietilen petrolden üretilen bir termoplastik polimerdir. Polietileni genel olarak iki ana sınıfa ayırmak mümkündür:

  • Düşük Yoğunluklu Polietilen (Low Density Polyethylene – LDPE)

LDPE, radikal zincir polimerizasyonu yöntemi ile sentezlenir ve HDPE’ye göre daha çok dallanma (branching) görülen bir polimerdir. Bu moleküler dallanmalar kısa ya da uzun olabilir ve LDPE’ye özelliklerinin bir kısmını veren bu dallanmalardır. Yoğun dallanma görülen polimerlerin kristal yapı oluşturmaları oldukça zordur bu sebeple LDPE, HDPE’ye göre daha düşük kristalliğe sahiptir. LDPE %40 ile %60 arası kristal yapıya sahip iken, HDPE %70 – 90 kristalleşme gösterir.

Dallanmaların yarattığı bir diğer değişiklik ise yoğunluğu azaltmaktır. LDPE’nin yoğunluğu 0.91 – 0.93 g.cm-3 değerlerinde oynarken, HDPE’nin yoğunluğu 0.94 – 0.96 g.cm-3 değerleri arasındadır.

LDPE farklı ve istenilen özelliklere sahip bir plastiktir. Camsılaşma sıcaklığı (Glass Transition Temperature – Tg) yaklaşık -120°C dolayındadır. Bir polimer için fena sayılmayacak kristalliğe sahiptir ve kristallerin erime sıcaklığı 110°C civarındadır. Oldukça düşük bir Tg ve göreceli olarak yüksek kristalliği sayesinde geniş bir sıcaklık aralığında kullanılabilecek esnekliğe sahiptir.

Ticari LDPE’nin sayıya dayalı ortalama molekül ağırlığı 20 – 100 kg.mol-1 arasındadır. Molekül ağırlık dağılımı ( ) 3 ile 20 arasında değişebilir. Piyasadaki LDPE’ler, reaktor tipi, polimerizasyon sıcaklığı ve polimerizasyon basıncı ile oynanarak; faklı molekül ağırlığı, molekül ağırlık dağılımı, ve farklı dallanma oranlarında üretilerek kristalleşme oranı, yoğunluğu, ve mukavemeti değiştirilebilir. Bu da LDPE’nin değişik pazarlarda kullanılmasını sağlar.

  • Yüksek Yoğunluklu Polietilen (High Density Polyethylene – HDPE)

HDPE üretimine baktığımız zaman Ziegler-Natta ve Philips tipi reaktif başlatıcı maddeler kullanılır. Böylece çok daha az oranda dallanmalar ve yüksek polimer dönüşümü elde edilir. Her 500 monomer ünitesi için ortalama 0.5-3 arası metil grubu görülür. Bu oran LDPE’de 15 ile 30 arasındadır. Dallanmanın azalması polimer zincirinin bir düzen içinde kristal yapıyı daha kolay oluşturmasını sağlar. Daha önce belirttiğimiz gibi HDPE’de %70 – 90 arası kristallik görülür ve kristal erime sıcaklığı da yaklaşık 135°C civarındadır. Yüksek molekül ağırlığı, yoğunluk ve kristalleşme değerleri ile HDPE, LDPE’den daha mukavim, tok, sert ve kimyasal olarak daha dayanıklıdır. Ayrıca düşük sıcaklıklarda mekanik olarak daha iyi sonuçlar verir.

HDPE’nin sayıya dayalı ortalama molekül ağırlığı genellikle 50 – 250 kg.mol-1 değerlerindedir. Eğer yüksek molekül ağırlıklı HDPE (HMW-HDPE) ya da ultra-yüksek molekül ağırlıklı HDPE (UHMW-HDPE) termoplastiklerine bakarsak, sırasıyla molekül ağırlıkları 0.5 – 1.5 milyon ile >1.5milyon arasındadır. Molekül ağırlığını arttırmak daha yüksek mukavemete, uzama değerlerine ve tokluğa ulaşmayı sağlar. Ancak aynı zamanda vizkozite de çok arttığı için üretim yapmak daha zor ve pahalıdır. Akışkanlığı arttırarak üretim maliyetlerini düşürmek için yumuşatıcılar (processing aid) kullanılır. Fakat bunları kullanırken mekanik özellikleri korumak ya da geliştirmek hedeflenmelidir.

HDPE’nin geniş bir kullanım alanı vardır. Üretilen HDPE’lerin %40′ı hava üflemeli döküm (blow-molding) yöntemi kullanılarak plastik parça üretiminde kullanılır. Bu parçalara, içecek, yiyecek, temizlik ürünleri şişeleri, mutfak-ev eşyaları ve oyuncaklar örnek verilebilir.

HDPE pazarının %30′unu ise enjeksiyon kalıplama tekniği ile üretilen parçalar oluşturur. Geri kalan HDPE ürünleri ise çoğunlukla extrusion yöntemiyle üretilir. Özellikle paketleme, ince film kaplama, boru, tüp ve kablo üreitm endüstrilerinde bu yöntem kullanılır.

Asit ve amin guruplarından oluşan yinelenen birimlerin, yani monomerlerin, birbirlerine amid bağları ile bağlanmasıyla oluşan polimerler poliamid sınıfına girerler.

Protein, yün ve ipek gibi doğada bulunan poliamitler olduğu gibi, laboratuvarda üretilen naylon ve aramid gibi sentetik poliamidler de vardır. Naylon ismiyle bilinen sentetik poliamidler, mühendislik polimerleri içinde birçok farklı uygulamada kullanılan polimerlerdir: Halı ve giyim gibi tekstil endüstrisinde, müzik aletlerinin tellerinde, ve iplik endüstrisinde kullanımı yaygındır. Çoğunlukla elyaf olarak üretilen poliamidlerin en karakteristik özellikleri; yıpranmaya ve aşınmaya karşı dirençli olmaları, yüksek sıcaklıklarda bile iyi mekanik özelliklere sahip olmaları, düşük gaz geçirgenliğine sahip olmaları ve kimyasallara karşı dirençli olmalarıdır.

Yukarıda belirtilen poliamidler farklı kullanım alanlarına giren termoplastik polimerler olmalarına rağmen, en sık kullanıldığı alan elyaf endüstrisidir.

Üretilen naylonların %60′dan fazlası elyaf olarak piyasaya girer. 1935 yılında DuPont tarafından bulunan naylon, ilk olarak diş fırçalarındaki fırça kılı olarak kullanılmıştır. Ticari çıkışını ise 1940′larda bayan çorabı olarak kullanılmasıyla yapmıştır ve ipeksi bir his verdiği için ipeğin yerine kullanılmaya başlanmıştır. II. Dünya Savaşı ile birlikte bulunması zorlaşan ipek ve benzeri malzemeler, polimer bilimini ve endüstrisini tetiklemiş ve bu endüstrinin hızlı bir yükseliş görmesini sağlamıştır. İpek kıtlığı yaşanmasıyla beraber paraşütlerde, askeri amaçlı iplerde ve lastiklerde naylon kullanılmıştır. Naylonun polimer endüstrisinde tarihi açısından önemli bir yere sahip olmasının nedeni ticari olarak başarıya ulaşan ilk sentetik polimer olmasıdır.

Elyaf olarak kullanımının yanı sıra, katı haldeki naylon mekanik parça üretiminde de kullanılan bir polimerdir. Mekanik aksamlar içinde çark ve vida gibi düşük ve orta derecede kuvvetlere maruz kalan parçalarda metallerin yerini almıştır. Mühendislik saflığında (Engineering Grade) üretilen naylon ekstrüzyon, dökme kalıplama ve enjeksiyon kalıplama yöntemleriyle proses edilir.

Bazı uygulamalarda cam parçacıklar ya da elyaflarla güçlendirilen naylon kompozitler, daha yüksek yapısal mukavemet, darbe dayanımı ve sertlik sunarlar. %25 oranında cam elyafla güçlendirilen naylon kompozitler yüksek ısı direnci sayesinde otomotiv endüstrisinde, emme manifoldu gibi motor yarı elemanları olarak kullanılır.

Poliamid sınıfına giren diğer bir naylon türü ise aramid ticari polimeridir. Aramidlerin naylon6 gibi naylonlardan farkı, zincir omurgasında bulunan aromatik gruplardır. Balistik uygulamalarında kullanılan aramid elyaflar istisnai mukavemet gösteren polimerlerdir. Piyasada Kevlar ve Nomex adıyla bilinen aramid elyafları, yinelenen birimlerinde bulunan aromatik grupları sayesinde, mükemmel ısı ve yangın dayanımı gösterirler ve bozunma sıcaklıklarının bile üzerinde olan çok yüksek erime noktaları (>500°C) vardır. Ayrıca amidler yüksek mukavemet ve Young modülüne sahiptir.

Poliamidler yoğunlaşma polimerizasyonu mekanizması ile sentezlenmelerine rağmen, polikarbonat gibi poliesterlerin sentezinden farklı bir rota izlerler. En basit fark, poliamid sentezinde, poliesterlerde olduğu gibi güçlü bir asit kullanılmaz. Çünkü reaksiyon hızı kendiliğinden yüksek bir hıza sahiptir. Birçok reaksiyon mekanizması ile poliamid elde etmek mümkün olsa bile, en sık kullanılan sentez metodu diasitlerin diamin ile direk amidasyonudur. Mesela Naylon6,6 poliamidi, hekzametilen diamin ile adipik asidin reaksiyonu sonucu elde edilir. Laktamların halka açılma polimerizasyon mekanizması da poliamid sentezi için kullanılan bir kimyasal yöntemdir.

Poliamidlerin zincir omurgasının düzenli ve simetrik yapısı kolayca kristalleşmelerini sağlar. Naylon6,6 polimeri orta derecede kristalliğe sahiptir. Amorf halde bulunan zincirler de olduğu için poliamidler yarı-kristal polimerlerdir. Normal üretimi sonucu %50′ye yakın kristal yapı elde edilirken, mekanik çekme ile yönlendirme uygulaması altında elde edilen elyaflarda ise (polimer zincirleri belirli bir düzene zorlandığı ve yönlendirildiği için) kristal yapı oranı artar. Naylon6,6 mukavemet, esneklik, tokluk, aşınma direnci, renklendirilebilme, düşük sürtünme katsayısı (kendi-kendini-kayganlaştırma), düşük sünme ve çözücülere karşı iyi direnç gibi istenilen özellikler gösteren bir polimerdir. En büyük dezavantajı ise neme karşı direncinin düşük olması ve nemli ortamlarda boyutsal ve mekanik özelliklerinin bozulmasıdır.

Poliamidlerin sahip olduğu mekanik dayanımının en önemli kaynağı zincirler arası oluşan etkileşimlerdir. Bir zincirdeki oksijen atomu ile diğer bir zincirdeki hidrojen atomunun arasında gerçekleşen etkileşim hidrojen bağı olarak bilinir ve tek başına kovalent bağlarla karşılaştırınca zayıf gibi gözüken hidrojen bağları zincirler arası binlerce hidrojen bağı etkileşimleriyle toplamda güçlü bir ikincil kuvvet teşkil eder. Hidrojen bağı etkileşimleri, polimer zincirlerinin kristalleşmesine yardımcı olur ve özellikle poliamidlerin yüksek kristal yapıya ve dolayısıyla yüksek mekanik dayanıma sahip olmasını sağlar. Hidrojen ve oksijen atomları arasında paylaşılan elektronlar poliamid zincirlerinin birbiri üzerine katlanmasına ve düzenli kristal yapının oluşmasına sebep olur. Ancak poliamidlerde bulunan hidrojen bağları nemli ortamlarda bozulur ve zincirler arası etkileşim kaybolmaya başlar. Su molekülleri de poliamit zincirleri gibi polar (kutuplu) yapıya sahiptir. Poliamid zincirlerinin arasına giren su molekülleri zincirler arasındaki etkileşimi bozmaya başlar ve zincirlerin hareketliliğini (mobilite) arttırır. Su molekülleri etkileşimi bozsa bile poliamid su içinde çözünemez; ancak su, poliamitleri plastikleştirerek şişirir ve yumuşatır. Bu yüzden de poliamitler nemli ortamlarda mekanik ve boyutsal bozunmaya uğrarlar.

Poliamidlerin sürekli kullanımı için önerilen sürekli servis (kullanım) sıcaklığı, saf poliamidler için 65-75°C aralığında; cam ve diğer minerallerle güçlendirilmiş poliamid kompozitler için ise 100-115°C aralığındadır. Ancak 150°C sıcaklığa kadar mekanik özelliklerini korur. Her ne kadar en çok kullanılan poliamid olan naylon6 ve naylon6,6 benzer özelliklere sahip olsalar da; naylon6 daha düşük erime noktasına sahiptir (223°C). Naylon6,6′nın erime sıcaklığı ise 255°C civarındadır.

Naylon6 ve Naylon6,6′ya ek olarak, Naylon6,9; Naylon6,10; Naylon6,12; Naylon11; Naylon12; Naylon12,12 ve Naylon4,6 gibi poliamidler de üretilir. Naylon6 ya da Naylon6,6′dan daha fazla metilen grubuna sahip naylonların daha yüksek nem dayanımı, boyutsal kararlılığı, daha iyi elektrik özellikleri vardır. Ancak yüksek metilen grubu içeren naylonların kristalliği ve mekanik özellikleri daha düşüktür.

Poliamidler genellikle tamamen yalıtkan malzemelerdir. Ancak yüksek voltaj ve frekansta çoğunlukla statik elektrik üretirler ve üretilen statik elektrik tehlikeli kıvılcımların oluşmasına sebep olabilir. Bu sebeple kullanımları düşük frekans uygulamaları ile kısıtlıdır.Fakat, poliamidlerin elektrik altındaki hassasiyetini gidermek için karbon siyahı ya da gümüş gibi iletken parçacıklar eklenebilir.

PA (Poliamid)

PC (Polikarbonat)

Polikarbonat düşük özgül ağırlığa sahip bir yüksek performans termoplastiğidir. Yüksek darbe dayanımı, düşük nem kapma oranı, iyi ısı yalıtımı, ısıya karşı kararlılığı ve eriyik halde oksidatif kararlılığı ile önemli bir mühendilik plastiği olmasının yanı sıra kolay proses edilmesi ve işlenebirliliği sayesinde ticari polimerler arasında da yerini almıştır.

Çoğunlukla bisfenol A (bisphenol A BPA) kimyasalından üretilse de fosjen kullanılarak da sentezlenebilir. Şekilde polikarbonatın yapı taşında olan karnobat ve BPA birimlerini görüyoruz.

BPA’dan sentezlenen polikarbonat çok dayanıklı bir plastiktir. Darbeye karşı daynımı iyi olmasına rağmen çok kolay çizilebilir. Şeffaftır ve birçok plastikten daha iyi ışık geçirgenliğine sahiptir. Bu sebeple, gözlük camı gibi optik eşyalarda kullanılır ve fakat kolay çizilebildiği için dış yüzeyi ince bir filmle kaplanır. Ancak, son yıllarda gözlük camı üreticileri film kaplama metodu yerine reaktif bileşiklerle ya da epoksilerle hazırlanmış karışımlarla farklı polikarbonat formulasyonlarını araştırmaktadırlar. Polikarbonat, polimetilmetakrilat (PMMA) plastiğine çok benzemesine rağmen, polikarbonat daha güçlüdür ve daha geniş sıcaklık aralığında kullanılabilir fakat aynı zamanda pahalıdır.

Polikarbonatın camsılaşma sıcaklığı 150°C civarındadır ve 300°C’den sonra akışkanlaşmaya başlar. Enjeksiyon kalıplama ve ekstrüzyon yöntemleri kullanılarak ticari ürünler hazırlanır. Ancak çok kolay akan bir madde olmadığı için kalıp ve kullanılan aletlerin sıcaklıklarıyla oynayarak üretim optimize edilir. Üretim kolaylığı kullanılan polikarbonatın molekül ağırlığına bağlıdır. Düşük molekül ağırlıklı polikarbonat daha kolay akışır ancak elde edilen ürünün mekanik özellikleri de molekül ağırlığıyla orantılı olarak daha düşük olur.

Şu ana kadar sadece BPA’dan sentezlenen polikarbonatın üzerinde durduk ancak, özellikle ultra hafif optik gereçlerin üretiminde kullanılan bir başka polikarbonat da iki ucunda alil grubu bulunan bir karbonat monomerinden sentezlenir. Alil grupları sayesinde reaksiyonun gerçekleştiği düşünülünce, ortaya BPA bazlı termoplastik polikarbonat yerine, çapraz bağlantı (crosslink) yapmış thermoset polikarbonat çıkar. Bu yeni thermoset polikarbonatların camdan daha yüksek kırılım indisi vardır (böylece daha ince parçalar üretilebilir). Isıya dayanımı daha yüksek ve daha güçlü bu yeni thermoset polikarbonatların BPA bazlı polikarbonatlardan temel farkı ısıtıldığında eritilip yeniden şekillenememesi ancak bozunmaya uğramasıdır.

Polikarbonattan yapılam ürünlerin başında CD ve DVD gibi dijital araçlar ve elektronik eşyalar gelir. Sporda kullanılan koruyucu parçalar, tıbbi gereçler, şişeler ve yemek saklama kapları gibi parçalanmaya karşı dayanıklı olması gereken ürünlerin yapımında kullanılır.

En yaygın ticari termoplastik polimer olan polipropilen 2001 senesinde tüm dünyada 45 milyon ton üretilerek 65 milyar dolarlık bir pazar yaratmıştır. Özellikle izotaktik polipropilen (iPP) düşük yoğunluğu ve yüksek mukavemeti sayesinde çok yüksek güç-ağırlık oranına sahiptir. Bu sebeple de otomotiv parçalarından tekstil ve paketleme endüstrisine kadar her alanda en yaygın kullanılan polimerdir.

Olefin tesislerinden ve petrol rafinelerinden çıkan gazlardan elde edilen propilen monomerinin koordinasyon katalizörleri ile polimerizasyonu sonucu elde edilen bir polimerdir.

Polipropilen izotaktik, sindiotaktik ya da ataktik konformasyonlarında sentezlenebilir ve konformasyonun ne şekilde olduğu kristallik yapısı, oranı, ve yoğunluğu etkiler. Ataktik polipropilenin kristal yapı oluşturması çok zordur ancak izotaktik polipropilen LDPE’den daha fazla kristalleşebilirken HDPE kadar çok kristalleşemez. Bir başka deyişle PP’nin kristal oranı %40 ile %70 arasında değişebilir. Polipropilen genellikle tok ve esnek bir plastiktir. Özellikle etilen ile kopolimerize edildiğinde ABS yerine kullanılan bir mühendilik plastiği haline gelmiştir.

Polipropilen kristallerinin erime noktası 160 derece dolayındadır ve genellikle 200 derece üzerinde proses edilir. Enjeksiyon kalıplama ve hava üflemeli döküm teknikleri ile polipropilen parçalar üretilir.

Üretim aşamasında önemli bir etken de erime akış indeksidir (melt flow index – MFI). Erime akış indeksi polipropilenin  molekül ağırlığıyla direk bağlantılıdır ve MFI değerlerine göre bir plastiğin ne kadar proses edileceğini tahmin etmek mümkündür. Yüksek MFI değerlerine sahip polipropilenin proses esnasında kalıbı doldurması daha kolaydır. Ancak MFI değerinin artması aynı zamanda bazı fiziksel özelliklerde değer kaybına yol açar; mesela yüksek MFI değerine dahip polipropilenin darbe dayanımı daha düşüktür.

Polipropilen güneşten gelen UV ışınlarına ve ısıl işlem sırasındaki yüksek sıcaklıklara karşı hassas bir polimerdir. UV ışınına maruz kalınca, ya da yüksek sıcaklıklarda oksitlenince, polipropilen polimer zinciri bozunmaya uğrar. UV ışınlarından korumak için UV ışını emen katkı maddeleri (additive) kullanılarak polimerin ömrü uzatılabilir. Karbon siyahı bu maddelere bir örnektir. Yüksek sıcaklıklarda yapılan kalıplama işlemleri sırasında polipropilenin bozunmaması için ise anti-oksidan katkı maddeleri kullanılır.

Polipropilen genelde 3 farklı şekilde üretilir. Piyasada çoğunlukla homopolimer, kopolimer ya da blok-kopolimer olarak görülür. Kopolimerler üretilirken kullanılan ko-monomer genellikle etilendir ve etilen-propilen kauçuğu elde edilir. EPDM diye adlandırılan bu kopolimer polipropilenin modifikasyonunda sıkça kullanılır ve düşük sıcaklıklardaki darbeye karşı direncinin artmasında büyük rol oynar. Buna ek olarak, etilen monomerinin kopolimer zincirine rasgele yerlestirilmesi polipropilenin kristalliğinin düşmesine sebep olur ve böylece daha şeffaf bir plastik elde edilir.

PP (Polipropilen)

Dünyadaki plastik üretiminin %18′ini oluşturan polietilen tereftalat, polietilen ve polipropilenden sonra üçüncü sırada yer alır. Gündelik hayatımızda en çok karşılaştığımız, belki de adını en çok kullandığımız plastiklerden biri olan polietilen tereftalat yaygın olarak PET kısaltmasıyla anılır. Ancak PETE, PETP ya da PET-P kısaltmaları da polietilen tereftalat için kullanılmaktadır. Poliester grubundan olan PET, doğrusal bir termoplastik polimerdir ve çoğunlukla sentetik elyaf, yiyecek paketleme endüstrisi ve özellikle şişeleme gibi alanlarda karşımıza çıkar. Daha çok ısıl-şekillendirme yöntemiyle şekil verilen PET malzemeler, saf PET polimerinden oluşabileceği gibi bazı uygulamalarda cam elyafla güçlendirilerek mühendislik uygulamalarında yapısal malzeme olarak da kullanılabilir.

En önemli ticari poliester olan PET, ilk kez 1944 yılında piyasaya sürülmüştür. Yinelenen biriminde hem etilen grubu hem de tereftalat grubu içerdiği için polietilen tereftalat adını almıştır.

Yüksek molekül ağırlığına sahip poliesterleri üretmek, naylon gibi poliamidleri üretmek kadar kolay değildir. Poliesterler genellikle düşük ağırlıklı glikol kullanılarak sentezlenir. Daha da genel bir sentez bilgisi vermek gerekirse, poliesterler bir diasit ve bir diolünesterfikasyon reaksiyonu sonucu elde edilir. Basit bir yoğunlaşma polimerizasyonu mekanizmasını kullanarak, esterifikasyon reaksiyonu ile tereftalik asit ve etilen glikol, bir asit katalizörüyle birlikte ısıtılınca polimerizasyon başlar ve PET elde edilir. Benzer bir reaksiyon tereftoil klorür ve etilen glikol ile de gerçekleşir ancak tereftoil klorür daha pahalı ve tehlikeli bir kimyasal olduğu için tercih sebebi değildir.

Laboratuvarda düşük miktarlarda elde edilen PET’i aynı şekilde ticari boyutta elde etmek masraflı bir zor bir problemdir. Polietilen tereftalat üreten büyük kimyasal tesisler,transesterifikasyon reaksiyonunu takip eder, tereftalik asit yerine dimetil tereftalatkimyasalı ile etilen glikolü reaksiyona sokarak bis-(2-hidroksietil)tereftalat ve metanol elde ederler. Sıcaklığın 210°C’ye çıkarılmasıyla metanol buharlaştırılır, bunu takiben 270°C ısıtılan bis-(2-hidroksietil)tereftalat reaksiyona girerek PET ve gene etilen glikol ürünleri elde edilir. Elde edilen etilen glikol, yeni bir PET sentezi için yeniden kullanılabilir.

PET farklı kimyasal yöntemlerle sentezlenebildiği gibi, sentez sonrası değişik ısıl işlemlere tabi tutularak üretim yapılabilir. Üretim ve işlenme geçmişine göre PET tamamen amorf bir yapıya sahip olabileceği gibi yarı-kristal halde de bulunabilir. Termoplastik bir polimer olduğu için, üretimi takiben hangi fiziksel yapıya sahip olursa olsun, ek bir ısıl işlemle bu yapıyı değiştirmek ve geliştirmek mümkündür. Amorf yapıya sahip PET saydam (şeffaf) bir ürün oluştururken, içeriğindeki kristallerin boyutuna ve yapısına bağlı olarak yarı-kristal PET saydam ya da opak olabilir. Amorf yapı elde etmek için üretim sırasında eriyik halde bulunan PET, hızla soğutularak zincirler düzensiz yapıda dondurulur. Bütün yarı-kristal polimerlerde olduğu gibi PET’in de sahip olabileceği belirli bir en yüksek kristal yapı oranı vardır.

Ticari olarak sentezlenen PET en fazla %60 oranında kristal yapıya sahip olabilir ve kristallerin ortalama erime sıcaklığı 270°C civarındadır. Elyaf olarak üretildiği durumlarda, elyaf üretimi sırasındaki çekme adımı sayesinde bu oran biraz daha artabilir. PET doğal halinde kristal yapıda durmayı tercih eder ancak çok kolay ve hızlı kristalleşen bir polimer değildir. Kristal yapının zor elde edilmesi sebebiyle mühendislik plastikleri arasında yerini alamamıştır. Uzun kristalleşme süresi sebebiyle kalıplama süresi maliyeti arttırır. Ancak PET’in kristalleşmesini hızlandırmak için kullanılan katkı maddeleri mevcuttur.

270°C  gibi gayet yüksek bir erime noktasına sahip olan PET, bükülmesi zor ve sert bir zincir omurgasına sahiptir. Bu sebeple yüksek mukavemete, yüksek tokluğa ve 150°C’ye kadar yorulmaya karşı yüksek dirence sahiptir. Düşük özgül ağırlığa sahip olan PET, üretildiği kalınlığa göre yerı-sert ya da tam-sert olabilir. Sağlam bir plastik olan PET darbeye karşı da dayanıklıdır. İyi mekanik özelliklere sahip olmasının yanı sıra gazlara, çözücü kimyasallara ve alkollere karşı iyi bir bariyerdir. Neme karşı bariyer özelliği o kadar iyi olmasa da diğer plastiklerin yanında yine de yeterli kalır. Kuvvetli bariyer özellikler sayesinde özellikle plastik şişelerde sıklıkla kullanılan PET, oksijen geçirgenliğinin kritik olduğu durumlarda ise poli(vinil alkol) ile kompozit oluşturarak daha iyi bir bariyer elde edilebilir.

Yönlendirilmiş (oriented) PET filmler mekanik mukavemetin önemli olduğu uygulamalarda ön plana çıkar. İki yöne yönlendirilmiş PET filmleri alüminize edilerek opak ve aynı zamanda yansıyan bir yüzeye sahip olur ve özellikle paketleme endüstrisinde esnek paketler üretmek için kullanılır. Ayrıca PET’den gelen mekanik mukavemetinin yüksek olması sayesinde bant uygulamalarında kullanılır. PET’i saf haliyle kullanmak yerine cam parçacıkları ya da elyafıyla güçlendirerek daha sert bir kompozit malzeme de elde edilebilir.

PET’in doğrusal bir termoplastik polimer olduğunu ve genellikle homopolimer olarak kullanıldığını daha önce belirtmiştik. Ancak, PET’i kopolimerizasyon ile güçlendirmek de mümkündür. En çok yapılan değişikliklerden biri etilen glikol yerine siklohekzan dimetanol grubunu polimer omurgasına eklemektir. Bu kimyasal PET zincirlerinin birbiriyle rahat bir uyum sağlamasını engeller ve PET’in kristal yapısını bozar. PET’in erime sıcaklığını düşmesini sağlayan yeni kopolimer yapısı, PETG adıyla piyasaya sürülmektedir.

2001 senesindeki kayıtlara göre dünyada yaklaşık 30 milyon ton PET üretilmiştir. Sentezlenen PET plastiklerinin %45′i elyaf uygulamalarında kullanılır. PET elyafları kırışıklığa ve aşınmaya karşı çok dayanıklıdır. Ayrıca çapraz-bağlanma ile işlenerek kalıcı kırışıklık-önleyici özelliğe sahip olur. Pamuk ya da selüloz bazlı elyafla karıştırılarak kullanılan tekstil ürününde neme karş daha iyi direnç ve doğallık hissi yaratılır.

Elyaf olarak üretilen PET perdelerde, giyim eşyalarında, döşeme kumaşlarında, lastik şeritlerinde, ve endüstriyel filtreleme işlemlerinde kullanılır. PET’in başarılı gaz bariyeri özelliği sayesinde, üretilen PET polimerinin %10′u şişeleme başta olmak üzere yiyecek-içecek paketleme endüstrisinde kullanılır. Film uygulamalarında kullanılan PET polimeri daha çok fotoğraf filmlerinde, manyetik ve X-ışını bantlarında ve elektrik yalıtımı uygulamalarında kullanılır. Bu kullanım alanlarına ek olarak, bazı mühendislik uygulamlarında çelik ve alüminyum gibi metallerin yerini alarak, elektronik cihazlarda, ofis teçhizatlarında ve otomotiv parçalarında da PET kullanımı yaygındır. Bu tür mühendislik uygulamarında kullanılan PET genellikle cam elyafı, silikon, grafit, ya da Teflon ile kompound edilerek mukavemeti ve sertliği daha da arttırılır. Örnek vermek gerekirse, cam elyafıyla güçlendirilmiş PET kompoziti 150°C sıcaklığında sürekli olarak kullanıma uygundur.

PET (Polietilenteraftelat)

PMMA (Polimetilmetakrilat)

Piyasada daha çok akrilik cam ya da pleksiglas olarak bilinen polimetilmetakrilat (PMMA) renksiz ve şeffaf bir termoplastik polimerdir. Genelde cama alternatif malzeme olarak tercih edilir ve polikarbonatla benzer özelliklere sahip olduğu için polikarbonatın kullanıldığı ürünlere de alternatif olabilir. Ucuz olması ve kolay proses edilmesi sayesinde tercih edilse de kırılgan bir yapıya sahip olduğu için kullanım alanı biraz kısıtlıdır.

Metil metakrilat monomerinden radikal zincir büyüme polimerizasyonu metodu kullanılarak sentezlenir ancak anyonik polimerizasyon reaksiyonuyla sentezlemek de mümkündür.

Ticari PMMA, %70-75′i sindiyotaktik zincirden oluşan doğrusal bir polimerdir. Zincirin büyük bir kısmı sindiyotaktik olmasına rağmen, bütünüyle stereo-regular bir polimer olmadığı için ve metakrilat gruplarının büyüklüğü yüzünden kristalleşemez, yani amorftur. Camsılaşma sıcaklığı 105°C civarındadır. Amorf olmasının yanı sıra mükemmel bir optik saydamlığa sahiptir ve bu özelliğini dış hava koşullarına karşı dayanımı ile birleştirince, ışık geçirgenliğinin önemli olduğu uygulamalarda PMMA’yı kullanmak mümkündür. PMMA kolay çizilebilen bir plastik olduğu için optik özelliklerinin uygulama alanlarını kısıtladır. Bu kusurunu ortadan kaldırmak için çeşitli katkı maddeleri denemiştir ancak bu sefer de mekanik özelliklerde bozulmalar görülmüştür. Ancak yeniden belirtmek gerekir ki, PMMA camdan daha saydamdır. Özellikle, camlar daha kalın yapıldığında saydamlığını kaybederken, PMMA 35cm kalınlığa kadar saydamlığını kaybetmeden üretilebilir.

PMMA’nın çekme direnci 70MPa değerlerine kadar çıkar. Darbeye dayanımı neredeyse HIPS kadar yüksektir. Makinada işlenebilen bir plastik olması ayrıca bir avantajdır. Isıya dayanıklı PMMA’nın yük altında eğilme sıcaklığı (HDT) 90°C’nin üzerine kadar çıkabilir ve kalıplaması genel olarak kolay olan bir plastiktir. Birçok kimyasala karşı dayanıklı olmasına rağmen organik çözücülere karşı dirençsizdir.

Enjeksiyon kalıplama yöntemiyle üretilen PMMA parçalarıyla otomotiv farı, cihaz kapakları,optik ekipmanlar, ve ev dekorasyon ürünleri hazırlanır. Akrilik bazlı levha üretmek de mümkündür. Saf PMMA’ya ek olarak, etil akrilat ve metal metakrilat monomerleriyle üretilen kopolimerler thermoset reçine üretiminde kullanılır. Hatta, endüstride kullanılan akrilik plastiklerinin çoğu farklı kombinasyonlardan üretilmiş akrilat/metakrilat kopolimerleridir.

PS (Polistiren)

Çok geniş kullanım alanına sahip olan polistiren ucuz ve sert bir termoplastik polimerdir. Aromatik bir polimer zincirine sahip olan polistiren, aromatik stiren monomerinden sentezlenir. Stiren monomeri ise petrokimya endüstrisince üretilen sıvı bir hidrokarbon molekülüdür.

Polistiren (PS) gündelik hayatımızda en çok karşımıza çıkan plastiklerdendir. Hatta polietilenden sonra en çok kullanılan plastiktir diyebiliriz. Termoplastik bir polimer olduğu için ısıtılıp soğutulurak işlenebilir ve kalıplanabilir. Oda sıcaklığında katı halde bulunan PS yüksek sıcaklıklarda kalıplanarak ve soğutulurak istenilen şekilde ürünler elde edilir. CD ve DVD kapaklarını bu ürünlere örnek olarak verebiliriz.

Saf halde bulunan katı PS şeffatır, ancak pigmentler kullanılarak istenilen renkte malzeme üretilebilir. Polistiren köpük üretmek de mümkündür ve bu şekilde üretilen ve gündelik hayatımızda devamkı kullandığımız ürünlere başlıca örnek plastik beyaz su bardaklarıdır.

(C8H9)n formülüyle de tanımlayabileceğimiz polistiren uzun bir hidrokarbon zincirinin üzerinde her iki karbondan birine fenil grubunu bağlanmasıyla oluşur. Vinil bazlı bir monomerden sentezlendiği için polimerizasyonu da serbest radikal vinil polimerizasyonu ile gerçekleşir.

Oluşturulan polimer izotaktik polistirendir (iPS) ancak endüstride iPS üretimine pek rastlanmaz çünkü iPS’in kristalleşebilen diğer polimerlerden daha üstün özelliklere sahip değildir ve iPS sentezi izotaktik polipropilen ya da polietilen sentezinden daha maliyetlidir. Buna ek olarak iPS’in kırılganlığı artmış ve kristal yapısından dolayı prosesi zorlaşmıştır. Normal polistiren diye de adlandırılan ataktik PS’nin üretimi daha yaygındır. Kolaylıkla proses edilebilen bu polimer adeta enjeksiyon kalıplama için yaratılmıştır diyebiliriz. Ancak bu polimer de ataktiksitenin getirdiği düzensizlikten dolayı kristalleşemez; amorftur ve bu sebeple de bir erime noktası yoktur. Yüksek sıcaklıklarda, düşük molekül ağırlıklı bileşiklerden oluşan bir karışıma (çoğunlukla stiren) dönüşerek bozunmaya uğrar. Bu noktada hatırlamamız gereken nokta, kristalleşmenin görülmesi için moleküler bazda bir düzenin olması gerektiğidir. Yani kristalleşme ancak izotaktik ya da sindiotaktik konformasyonları ile mümkündür. Metalosen-katalizörlü polimerizasyon yöntemiyle sindiotaktik PS üretilebilir. Kristal yapı oluşturabilen bu polistirenin erime noktası 270°C civarındadır.

Kristal yapı oluşturamasa bile ataktik PS günümüzde hala önemli bir mühendislik plastiğidir. Özellikle polimerizasyon sırasında reaksiyona eklenen polibütadiyen (PB) kauçuğu sayesinde polistiren ve polibütadiyen arasında kopolimerizasyon elde edilir. Kopolimerler başlığı altında daha detaylı anlatıldığı üzere “birbirini sevmeyen” polimer zincirlerinin kopolimerleri macro-faz ayrımına uğrarlar ve farklı morfolojiler oluştururlar. Aynen bu şekilde PB-PS kopolimeri de birbirini sevmez ve PB kısmı kendi içinde topçuklar (globül) oluşturarak PS zincirine bağlı bir şekilde dururlar. Bu globüller sayesinde polistiren aslında sahip olmadığı yeni bir özelliğe kavuşur ve darbeye karşı dayanımı aşırı derecede artar. Normalda darbe aldığında oldukça kırılgan olan PS bu PB globülleri sayesinde darbeden gelen enerjiyi emerek daha mukavim ve tok bir malzemeye dönüşür. Üretilen bu yeni polimer piyasada yüksek darbe polistireni (High Impact Polystyrene HIPS) adıyla bilinir.

Diğer plastikler gibi polistiren de kimyasal reaksiyonlara karşı atıldır. Özelikle alkali metallere, halid asitlere, indirgeyen ve yükseltgeyen bileşiklere karşı dayanıklıdır. Nitrik asit kullanılarak PS zincirini nitratlaştırmak ve kansantre sülfürik asit kullanılarak da PS zincirini sulfonlaştırmak mümkündür. Böylece 100°C’de suda çözünebilen bir reçine elde edilir. Kimyasallara karşı genellikle atıl olmasına rağmen birçok çözücüye karşı direnci düşüktür. Açık hava ortamında dış etkenlerinden etkilenir ve kararlığı bozulurak sararmaya ve çatlaklar oluşturmaya başlar.

Camsılaşma sıcaklığı (Tg) 100°C dolaylarında olan PS oda sıcaklığında katı halde oldugu için gündelik hayatımızda çok sık kullanılır. Özellikle pakelteme endüstrisinde yaygındır. Daha önce de belirttiğimiz gibi proses etmesi çok kolay bir plastiktir. Kararlılığı ve uygun akışkanlığı sayesinde enjeksiyon kalıplama için ideal bir plastiktir. Kolay renklendirilmesi, seffaflığı ve berraklığı gibi mükkemmel optik özelliklere sahip olan PS, yüksek kırılım indisiyle (1.60) optik plastik parça yapımında sıklıkla kullanılır. Optik ve üretim özelliklerine ek olarak, ortalama bir mukavemete sahiptir: gerilme direnci 50-60Mpa civarındadır. Mekanik özellikleri açısından çok tercih edilen bir plastik değildir çünkü kırılgandır ve yük altında eğilme sıcaklığı (Heat Deflection Temperature-HDT) diğer malzemelerle karşılaştırıldığında göreceli olarak düşüktür (82-88°C); bu da polistiren ürünlerin sterilize edilemeyeceğini bu sebeple de sağlık endüstrisinde kullanılamayacağını gösterir.

Stiren bazlı kopolimerleri de polistiren başlığının altında ele alabiliriz. Bu kopolimerlerin başında stiren-bütadien sentetik kauçukları gelir. Üretim hacmi açısından oldukça önemli bir yere dahip bu polimerler lateks bazlı boyalarda yaygın olarak kullanılır ve genellikle ağırlıkça %60 stiren – %40 bütadien içerirler. Stiren-bütadien’den sentezlenen blok-kopolimerleri termoplastik elastomer pazarında önemli bir yere sahiptir.

Daha önce de belirttiğimiz gibi stirenin içerisine konacak az miktarda komonomer ile stirenin tercih edilen özellikleri korunurken, ısıya ve darbeye dayanımı gibi özelliklerinin artması sağlanır. Bu tür fiziksel özelliklerin artmasını sağlayan komonomerler, sistemdeki moleküller arası kuvvetlerin artmasını sağlayan ya da polimer zincirindeki rotaston serbetliğini azaltarak sistemi sertleştiren komonomerlerdir. Bunlara örnek olarak akrilonitril ve fumaronitril komonomerlerini sayabiliriz.

Polistirenleri güçlendirmek için ortaya çıkan bir başka plastik de otomotiv yan sanayinde oldukça yaygın kullanılan ABS polimeridir. ABS reçinesi kauçukla güçlendirilmis bir polimer matrisidir. Ancak bu sefer sistemdeki camsı matris sadece polistiren değil stiren-akrilonitril kopolimeridir ve elastomerik kauçuk da stiren-bütadien kopolimeridir. ABS ismi de bu komonomerlerin isimlerinin başharflerinden gelmektedir. ABS’nin yüksek sıcaklıklara ve kimyasal çözücülere dayanımı HIPS’ten daha iyidir. ABS çok iyi bir mühendislik plastiğidir ve diğer plastik malzemelerden farklı olarak, metaller gibi, soğuk olarak da şekillendirilebilir.

Polistireni köpüksü yapıda üretmek de mümkündür. Süspansiyon polimerizasyonu ile sistemin içine köpürtücü madde yerleştirilir ve reaksiyon sonunda yüksek ısı polistiren reçineyi yumuşatırken bu maddleri de buharlaştırırak süngerimsi/köpüğümsü yapıyı oluşturur.

Aromatik polieter sınıfında bulunan poliketonlar yüksek performans plastikleri olarak kullanılırlar. Piyasada yaygın olarak üretilen iki poliketon poli(eter eter keton) (PEEK) ve poli(eter keton) (PEK)’dur. Her iki polimer de olağanüstü mukavemetı, ısıya ve kimyasallara karşı dayanımı sayesinde, uçak ve otomotiv endüstrisinde yaygın olarak kullanılir. 240°C – 280°C aralığında sürekli kullanılabilecek polimerlerdir. PEEK bazen poli(aril eter keton) ismiyle ya da kısaca poliketon ismiyle de anılabilir. Ancak endüstride PEEK adıyla kullanmak daha yaygındır.

Poliketonlar diğer termoplastik polimerler gibi yarı kristal yapıya sahiptir (yaklaşık %35). PEEK kristallerinin erime noktası 340°C, PEK’in erime noktası ise 360°C civarındadır. PEEK 140°C civarında camsılaşma noktasına (Tg) ulaşırken, PEK’in camsılaşma noktasını aşmak için 165°C’ye kadar ısıtmak gerekir. Poliketonların yüksek camsılaşma sıcaklıklarının sebebi rijit (rigid) bir omurgaya sahip olmalarıdır. Zincirlerindeki fenil grupları polimerlerin moleküler hareket yetisini azaltır. Karbonil grubu eter grubundan daha rijit olduğu için PEK zincirinin esnekliği PEEK’e gore daha azdır ve bu yüzden PEK daha yüksek bir camsılaşma sıcaklığına sahiptir.

Her iki poliketon da yüksek sıcaklıkta bozunmaya karşı ve kimyasallara karşı oldukça dayanıklıdır. Özellikle organik çözücülere dayanıklılığı poliamidlerle hemen hemen aynı seviyededir. Suya ve sulu ortamlara (aqueous) karşı direnci ise polisülfonların dayanıklılığına eşdeğerdir.

PEEK’in çözünebildiği organik çözücüler oldukça az sayıdadır. Kısıtlı oranda da olsa, bazı yüksek buharlaşma noktasına sahip polar organic çözücülerin içinde çözünebilir (pyrene ya da benzofenon bu çözücülere örnek olarak verilebilir). PEEK’in organik çözücülerde çözünmemesi polimer zincirinin kimyasal modifikasyonunu kısıtlar.

Fakat, bunun yanı sıra PEEK halojenlere, Bronsted ve Lewis asitlerine, halojenli bileşiklere ve aromatik hidrokarbonlara karşı duyarlıdır. PEEK zincirinin modifikasyonu istenirse kuvvetli asitler kullanılarak yapılabilir ve literatürde genellikle sulfurik asit sıklıkla kullanılmıştır. Sülfürik asit PEEK zincirinin sulfonasyonunu sağlar ancak aynı zamanda çok kuvvetli bir asit olduğu için polimerin bozunmasına, molekül ağırlığının azalmasına ve dolayısıyla PEEK’in fiziksel özelliklerinin bozulmasına sebep olur. Bu yüzden sulfanosyan reaksiyonun ilerlemesi sadece belli bir noktaya kadar tercih edilir.

Poliketonların yüksek erime noktasına sahip olması parça üretimini zorlaştırır ancak bu soruna karşı kullanılabilecek bazı katkı maddeleri mevcuttur. Katkı maddeleri eklendiğinde poliketonların vizkoziteleri azalarak daha rahat bir üretim sağlanabilir. Göreceli olarak yeni bir termoplastik olan poliketon agresif ortamlara karşı direnci ve olağanüstü mukavemeti sayesinde yüksek ısı gereken ve aşınmaya yatkın yerlerde kullanılır. Otomotivlerin piston parçalarında ve rulmanlarda; hava-uzay endüstrisinde yapı elemanlarında; pompalar ve kompresör subapları gibi kimyasal uygulamalarda ve kablo gibi elektrik uygulamalarında yaygın olarak kullanılır.

PEK – PEEK (Poliketon)

PVC (Polivinilklorür)

Daha yaygın olarak PVC olarak kısaltılan ve bu isimle bilinen polivinil klorür piyasada kullanılan üçüncü en büyük termoplastik polimerdir. Kimya endüstrisinin en değerli ürünlerinden biri olan PVC oyuncak yapımından inşaat sektöründeki yapı malzemelerine kadar birçok alanda kullanılır.

PVC üretimi sanayide daha çok süspansiyon polimerizasyonu metoduyla yapılır. Yapı taşı vinil klorür olan bu polimer çok düşük bir kristal yapıya sahiptir. Her ne kadar düşük kristalliği olsa da zincirdeki büyük klorin grupları sayesinde hacimli bir zincir oluşturur ve bu sayede mukavim bir malzeme ortaya çıkar. Klor gruplarının, zincirin esnekliğine (daha dogrusu bükülmezliğine) yaptığı etkiyi yüksek camsılaşma sıcaklığına (Tg=80°C ) sahip olmasından da görebiliriz.

PVC’nin en büyük sorunlarından biri ışığa ve sıcağa karşı hassas olmasıdır. Bu kararsız yapısı yüzünden yüksek ısı altında ya da ışığa uzun süre maruz kaldığında ortama hidrojen klorür (HCl) molekülü vererek çevresindeki malzemelerin de bozunmasına sebep olur. Daha da önemlisi, HCl molekülü insan sağlığını tehdit eden bir kimyasaldır. PVC ve PVC benzeri halojenli polimerlerin kararsız yapısı katkı maddeleri kullanılarak dengelenir ve zararlı atıklar oluşturulması azaltılır, ya da tamamen yok edilir.

PVC çok sert ve tok bir malzemedir ve bu mekanik özellikleri sayesinde geniş bir kullanım alanı vardır. Hatta, plastikleştirici katkı maddeleri kullanılarak PVC’yi esnek bir hale getirmek de mümkün olduğundan beri bu plastik piyasada daha da önemli bir yer almıştır. PVC’nin darbe daynımını arttırmak için ise kauçuk plastikler PVC’yle karıştırılır.

PVC genel olarak vinil adıyla anılmasına rağmen, vinil ailesine üye diğer polimerler de mevcuttur. Bunların bir kısmı polivinil asetat, polivinildin klorür, polivinil alkol olarak sayılabilir.

Plastikleştirici katkı maddelerine örnek olarak diizooktil ftalat, tritolil fosfat, epokside yağlar verilebilir. Plastikleştirici kimyasallar PVC zincirlerinin arasına girerek zincirlerin birbiri üzerinde kaymasını sağlar, yani bir nevi “dahili kayganlaştırıcı” görevi görürler. Polistren ile oluşturlan kopolimerlerin ve polimer karışımlarının gördüğü işlevin aynısını bu katkı maddeleri PVC için gösterirler.

Ayrı bir polimer sınıfı olarak karşımıza çıkan termoplastik elastomerler (TPE’ler) molekülleri arasında kimyasal çapraz-bağa sahip olmamasına rağmen elastomer davranışı gösteren polimerlerdir. İlk sentezlendiği yıllar 1950′lere kadar gitmesine rağmen, TPE’lerin ticari hayata girmesi stiren kopolimerlerin gelişmesiyle beraber 1970′li yılları bulmuştur.

Elastomerlerde bulunan kimyasal çapraz-bağlar, şekil bozukluğu (deformasyon) sırasında polimer zincirlerinin birbirleri üzerinden kaymasını engelleyen bağlantılardır. Termoplastik elastomerlerin yapısında bulunan “çapraz-bağlar” ise kimyasal çapraz-bağ değil yapılarındaki mikro-heterojen, 2-fazlı morfolojiden kaynaklanan fiziksel çapraz-bağlardır. Mikro-heterojen ve morfoloji gibi terimlerin içinde kaybolmadan önce, bu molekül sistemini örneklerle açıklamak daha yararlı olacaktır.

TPE’lerdeki fiziksel çapraz-bağlar esnek molekülleri birbirine kenetleyerek ağsı yapıyı oluştururlar. Yüksek sıcaklıklarda termoplastik gibi proses edilebilirler ve soğutulduklarında elastomerik davranış gösterirler. Termoplastik davranıştan elastomerik davranışa geçiş tamamen tersinirdir, yani geleneksel elastomerlerin aksine, termoplastik elastomerler tekrar tekrar proses edilebilirler; yani geri-dönüştürülebilirler.

Termoplastik elastomerler yapılarında iki ayrı faz içerirler:

Kauçuk özellikleri gösteren elastomerik faz

Termoplastik özellikleri gösteren rijid (sert) faz.

TPE’leri malzeme davranışına göre tanımlayabilmek için 3 ana özelliği görmek gerekir.

Elastomerler gibi çekildiklerinde yüksek uzama oranlarında uzamaları ve çekme kuvveti bırakıldığında, ilk uzunluklarına geri dönmeleri,

Yüksek sıcaklıklarda termoplastik gibi proses edilebilmeleri,

Mekanik sünme (creep) özelliğinin (hemen hemen) görülmemesi.

Bu özelliklere sahip polimerlerin termoplastik elastomer olarak sınıfına girdiği düşünülür. (Her zaman istisnalar mevcuddur, bu genel bir tanımlamadır)

Termoplastik elastomerlerin içerdiği bu iki fazı, ve “fiziksel çapraz-bağ” olarak adlandırılan rijit kısımları anlatmak için termoplastik poliüretan elastomerleri ele alabiliriz. Termoplastik poliüretan elastomerler, örnek olarak vermek gerekirse, pre-polimer poliol içeren diizosiyanat ile kısa-zincirli diolün reaksiyonu sonucu elde edilen, segmentli kopolimerlerdir. Kopolimerin pre-polimer poliolden oluşan bloğu yumuşak segmentleri, diol ile reaksiyona giren diizosiyanat ise poliüretan sert segmentleri oluşturur. Segmentlerin nasıl bir yapı oluşturduğu Şema 1′de örneklendirilmiştir. Sert segmentler bir arada bulunma eğilimindedirler. Biraraya gelen sert segmentler, düzenlikristal yapıda bulunurlar ve yakında bulunan diğer sert segmentlerle aralarında hidrojen bağı oluşturabilirler. Yumuşak segmentler ise çok daha farklı bir yapıda bulunurlar: camsı geçiş sıcaklığının üzerinde bulunan yumuşak segmentler, amorf yapıdadırlar.

Sert ve yumuşak segmentlerden oluşan termoplastik poliüretan elastomer yapısındaki sert segmentler zincirlerin kesişme noktası olarak fiziksel çapraz-bağ görevi görürler. Bu yapının içerdiği sert segmentler doğal ortam sıcaklığında kararlı olsalar bile, proses edilecek sıcaklığa ısıtıldıkları zaman ya da bir çözücü ile etkileşime girdikleri zaman dağılmaya başlar. Bu özellik, malzemenin kolayca kalıplanabileceğini, ya da çözücüler sayeside, ince kaplama olarak kullanılabileceklerini gösterir.

Termoplastik elastomerlere diğer bir örnek ise A-B-A tri-blok kopolimerleridir. Bazı tri-blok kopolimerler 3 ayrı monomer tipinden oluşabilir, A-B-A türü tri-blok kopolimerleri A ve B olarak gösterdiğimiz 2 tip monomerden, yaşayan anyonik polimerizasyonu reaksiyonu ile elde edilir. Bu tip kopolimerlerde genellikle A bloğu camsı bir homopolimere, B bloğu ise polibütadiyen gibi kauçuğumsu bir polimere aittir. Bu tür kopolimerlerin en karakteristik özelliği farklı monomerlere sahip olan blokların birbirini sevmemesi ve birbirleriyle uyumlu olmamalarıdır.  Bu sebeple, ayrı blok kısımları faz ayrışmasına uğrayarak, benzer monomerler beraber durdukları kümeler oluştururlar.Elde edilen morfolojik yapı, kopolimerin kimyasına bağlı olacaktır.

TPE’ler ticari olarak 6 ana sınıfta toplanır.

Stiren tabanlı blok kopolimerler,

Polyolefin karışımları,

Elastomer tabanlı alaşımlar,

Termoplastik poliüretanlar,

Termoplastik kopoliesterler,

Termoplastik poliamidler.

Son yıllarda ise, birbirine geçen polimer ağ-yapıları (interpenetrating networks) ve rekabetçi polimer ağ-yapılı (competitive networks) malzemelerin geliştirilmesinde kullanılan TPE’ler, farklı yapılar oluşmasını sağlayan kimyasal yapıları ve fiziksel etkileşimleriyle hem akademide hem de endüstride detaylı olarak incelenmektedir.

TPE’lerin avantajlarını sıralamak gerekirse, geri dönüştürülebilir olmalarını, termoplastikler gibi proses edilebilirlikleri , hemen hemen hiç kompoundinge gerek duymamaları, güçlendirici ve kararlılığı arttırıcı katkı maddelerine ihtiyaç duymamaları, kolayca renklendirilebilmeleri, üretimleri için daha az enerji kullanıldığı ve parça üretim kalitesini kontrol etmenin daha kolay olması olarak sayabiliriz. TPE’lerin sakıncalarını ise yüksek maliyetli malzeme olmaları, karbon siyahı gibi ucuz katkı maddeleriyle karıştırılamamaları, sıcaklığa ve kimyasallara karşı düşük dirençleri olarak sayabiliriz.

Termoplastik elastomerlerin üretiminde ekstrüzyon ve enjeksiyon kalıplama en yaygın kullanılan yöntemlerdir. Isıl-kalıplama, ısıl-kaynak ve blow-molding yöntemleri de kullanılır. Özellikle enjeksiyon kalıplama ile üretilen TPE parçalarının seri üretimi çok hızlı ve ekonomiktir.

TPE (Termoplastik Elastomer)

Genel olarak plastik adıyla da anılan termoplastikler, ısıtıldığı zaman eriyebilen ve yeniden şekillendirilebilen polimerlerdir. Bir kere eritildikten sonra enjeksiyon kalıplama ve ekstrüzyon gibi yaygın kullanılan tekniklerle hemen hemen her türlü şekilde kalıplanabilirler. Üretimde ya da kalıplama esnasında eriyik halden soğutulan termoplastik polimerler kolaylıkla kristal yapıyı kuramazlar. Çünkü polimer zincirinin çokça kıvrılan ve büzülen yapısını, düzenli bir yapıya sokup, polimerin kristal oluşturması için yüksek enerjiye ihtiyaç vardır. Termoplastikleri oluşturan kristalleşebilen zincirler ise tam anlamıyla mükemmel bir kristal yapı kuramaz. Bunun yerine hem amorf hem de kristal yapıyı barındıran yarı-kristaller oluştururlar. Yarı-kristalin içindeki amorf yapı elastikiyet sağlarken, kristal yapı da mukavemeti ve bükülmezliği sağlar.

Yarı-kristal yapının içindeki kristalleşen zincirler erime noktası (Te) ile tanımlanırken; amorf termoplastikler, ya da termoplastiklerin amorf kısımları ise camsı geçiş sıcaklığı (Tg) ismi verilen, camsı (sert) davranıştan kauçuğumsu (yumuşak) davranışa geçiş sıcaklığı ile tanımlanırlar. Erime noktasının üzerine çıkıldğında, polimerde bulunan kristal yapının hepsi erimiş olur ve sadece amorf yapı kalır. Termoplastikler her iki tip yapıyı gösterebilmelerine rağmen, birçok termoplastik polimer kristalleşemez ve sadece amorf yapıya sahiptir.

Her termoplastik polimerin kendine özgü bir camsı geçiş sıcaklığı vardır. Eğer bünyesinde kristal yapıyı da bulunduran bir termoplastik ise, Tg‘ye ek olarak geniş bir erime sıcaklığı aralığı vardır. Küçük moleküllerin aksine, tek bir molekül ağırlığında bulunmayan (yani polidispers olan) polimerler, tek bir sıcaklıkta erimezler.  Büyük çoğunlukla, geniş bir erime eğrisine sahip olurlar.

Erime noktasının tek bir noktada olmaması, aksine geniş bir alana yayılması, polimer kristallerinin farklı kristal kusurlarına ya da değişik kristal birim hücrelerine sahip olduklarını gösterebileceği gibi; farklı büyüklüklerde kristaller oluşturduğunu da gösteriyor olabilir. Sebebin ne olduğunu kesin anlayabilmek için X-Ray analizi gibi yöntemlere (SAXS, WAXS, XRD) başvurulur. Sebep ne olursa olsun, polidispers polimerlerin değişik kristaller oluşturduğu ve bu sebeple geniş bir erime eğrisi gösterdiği bir gerçektir.

Termoplastik polimerlerin zincirleri doğrusal ya da dallanmış yapıda bulunurlar; zincirler arasında çapraz bağ kesinlikle görülmez. Mor-ötesi (UV) gibi dış etkenlerin verdiği enerji sonucu zincirler arası çapraz bağlanma mümkün olsa bile (ör. polietilen), böyle bir fiziksel değişime uğrayan polimer artık termoplastik olarak anılamaz. Çünkü termoplastik polimer, tanımı gereği, eriyebilen ve yeniden şekillendirilebilen bir polimerdir; polimerin içinde oluşan çapraz kovalent bağlar ise, termosetlerde olduğu gibi, polimerlerin erimesini engeller.

Termoplastik polimerlerde, termoset polimerlerin zincirlerini birbirine bağlayan kuvvetli kovalent bağlar bulunmasa da, termoplastik polimer zincirlerini bir arada tutan, polar etkileşimler, Hidrojen-bağları, London kuvvetleri ve hatta aromatik grupların üst-üste istiflenmesi (ör. polistiren) gibi zincir-içi ve zincirler-arası etkileşimler vardır. Bunlara ek olarak, termoplastik polimer zincirlerini bir arada tutan zincirler-arası ve zincir-içi bükülmeler ve dolaşmalar (entanglement) vardır. Bu zincir dolaşımları ve bükülmelerinin, özellikle mekanik tepki olmak üzere, termoplastik polimerlerin fiziksel özelliklerinde büyük etkisi vardır.

Termoplastiklerin elastomerlerden farkı mekanik özelliklerinde saklıdır. Eğer bir elastomerik malzeme gerilme kuvvetine maruz kalırsa (iki yana çekilirse), malzeme uzar ve üzerindeki yük kalktığında da hızla ilk andaki konumuna geri döner (buna elastikiyet ya dasıçrama (bouncing) denir). Termoplastikleri çektiğimizde ise malzeme belli bir noktaya kadar elastikiyetini korur ve daha sonra kalıcı şekil bozukluğuna (deformasyona) ya da kırılmaya uğrar. Fakat şunu da unutmamak gerekir ki, elastomerler çekildiğinde hemen uzamaya başlamalarına rağmen, termoplastiklerin uzamasını sağlamak için çok yüksek kuvvetler uygulamak gerekir. Yani, termoplastik polimerlerin deformasyona karşı dirençleri elastomerlerden fazladır diyebiliriz.

Çekme Mukavemeti (Mpa)           Elastik Modülü (Mpa)

Elastomer (doğal kauçuk)                             15                                        10

Termoplastik (YYPE)                                   37                                        800

Termoplastikleri, termoplastik yapan bir diğer özellikleri de demin bahsettiğimiz yük altında kalıcı deformasyona uğramalarıdır. Böylece, termoplastikleri uygulanan kuvvet sayesinde kalıcı deformasyona uğratarak şekillendirmek mümkün olur (ör. termoform yöntemi).

Termoplastiklerin daha önce belirttiğimiz yarı kristal yapıları, içlerindeki amorf bölgeler sayesinde belirli bir sıcaklıkta sert bir plastikten, yumuşak bir plastiğe dönüşmelerini sağlar (camsı geçiş sıcaklığı). Bu ısıl geçiş, plastiğin kullanım alanını da belirleyen bir etkendir. Mesela, cep telefonlarının kasaları camsı geçiş sıcaklığı (Tg) oda sıcaklığının çok üzerinde bir polimerden üretilirken; elektrik kabloları Tg‘si oda sıcaklığının altında bir plastikten üretilir ve böylece yumuşaktır. Camsı geçiş sıcaklığının bu etkisi sadece kullanım alanında değil, üretim sırasında da önemli bir faktördür. Bazen bir termoplastiğe daha kolay şekil verebilmek ya da şekil verme işlemini daha düşük bir sıcaklıkta yapıp enerjiden tasarruf etmek için, polimere plastikleştirici katkı maddeleri eklenir (plasticizer).

Termoplastik polimerler sentezlendikten sonra küçük granüller (pellet ya da toz olarak) halinde torbalanarak piyasaya sürülür. Alıcı bu granülleri değişik üretim teknikleriyle eritip kalıplayarak, ya da lif haline getirmek için çekerek, şekillendirir. Plastik bardaklar, poşetler, ambalajlar ve oyuncaklar termoplastiklerin sıkça kullanıldıkları alanlardır. Bir kere kullanılan ve atılan termoplastikler yeniden eritilip işlenerek, tekrar tekrar kullanılabilirler. PMMA ya da polikarbonat gibi sadece amorf yapıda olan termoplastikler özellikle saydamlığın önemli olduğu uygulamalarda tercih edilirler. Amorf termoplastikler genellikle kimyasallara karşı düşük direnç gösterirler ve kimyasal ortamlardaki çevresel faktörlerden dolayı çatlamaya başlarlar (environmental stress cracking). Yarı-kristal termoplastikler ise çözücülere ve diğer kimyasallara karşı daha dirençlidirler. Ancak, kristallerin ışığın dalga boyundan büyük olması sebebiyle opaktırlar. Bu sebeple optik uygulamarda tercih edilmezler.

Termoplastik grubuna giren polimerlere örnek olarak polietilen, polipropilen, polistiren,poli(vinil klorür), ve polikarbonat verilebilir. Bu sınıftaki polimerlerin kullanım alanları geniştir ve özellikle farklı mühendislik uygulamalarında sıklıkla tercih edilirler.

Yoğunluğu 0.930–0.935 g/cm3 arasında değişen bir polietilen çeşididir. Yüksek molekül ağırlığının anlamı polimer zincirlerinin kristal yapı içinde çok sıkı bir biçimde yerleştiği veya paketlendiğidir. UHMWPE çok serttir ve termoplastik malzemeler arasında en yüksek darbe direncine sahiptir.

Uzun zincirler moleküller arası etkileşimi kuvvetlendirerek yükün polimer iskeletine daha etkin bir şekilde transferine olanak verir. Bu hal, herhangi bir yüksek darbe dirençli termoplastiğe kıyasla daha dayanıklı ve sert bir yapı oluşmasını sağlar.

Savunma sanayisinde kompozit zırh plakası yapımından genel amaçlı makinelere endüstrinin bir çok dalında kullanılmakta ve kullanımı gün geçtikçe artmaktadır.

UHMWPE termoplastik malzeme, hijyen, kendi kendine yağlama, korozyon direnci, ses yalıtımı, sürtünme dayanımı, darbe dayanımı gibi ön plana çıkan özellikleri sayesinde tercih edilmektedir.



ÇİFT RENK PLASTİK KALIPLARI (DOUBLE COLOR)
Çift renk plastik enjeksiyon kalıpları için bir makine döngüsü sırasında iki farklı polimerler ve veya iki farklı renkte oluşan karmaşık parçaların basit üretme yeteneğidir.
ÇİFT RENK ENJEKSİYON KALIP KULLANIM YERLERİ
  • Yumuşak dokunmatik cihazlar,
  • Çok renkli muhafazaları, cihazlar,tetikleyiciler, düğmeler, anahtarlar ve kolları
  • Düğmeler, çevirir ve diğer enstrümantasyon ürünleri Arkadan aydınlatmalı
  • Şok emilim ve koruma
  • Gürültü / titreşim sönümleme ve yalıtım
  • Hava / Su mühür, kalkan ve koruma
ÇİFT RENK PLASTİK KALIPLARI YARARLARI
Çok renkli, (yapısal alt tabaka) conta veya sızdırmazlık tip özellikleri gerektiren bileşenler gibi çift işlevsellik sağlamak , ürünü elde etmek için kullanılabilecek tek bir kalıp döngüsünde iki uyumlu malzemeler katılarak Geliştirilmiş Yapıştırma güçlü bir bağ iki parça arasında yapıştırıcılar kullanılmadan oluştuşturmak


Endüstriyel Kalıpçılık

KALIP ANLAMI

Türkçe Sözlük Anlamı
Bir şeye biçim vermeye ya da eski biçimini korumaya yarayan araç; belirli bir biçim. genellikle küp biçiminde bir kalıba dökülerek yapılmış olan; dış görünüş gösterişli görünüş. biçki modeli patron; biçim, durum.
İngilizce Sözlük Terimleri
kalıp, kalıp, bir şekilde, model, bir bar, kek, döküm, kalıp, kalıp, matris, model, baskı, şekil, pul, şablon, bir tablet, kalıp, kalıp, kalıpları
Endüstiriyel Kalıpçılık
KALIP ÇEŞİTLERİ

1) Plastik kalıpları

 

A) Plastik enjeksiyon kalıbı

 

Kullanım amacına göre en fazla plastik çeşidinin üretildiği kalıplardır. Enjeksiyon ocağı içinde eritilen plastik hammaddesi kalıbın içine yüksek basınçla enjekte edilir.Kalıbın içinde soğuyan plastik, kalıbın şeklini alır. Bu işlemin süresi saniyelerle ölçülebilecek kadar kısa bir süredir. Bu yöntemle çok hassas ölçülerde plastik parçalar üretilebilir. Uygunsuz ürünler tekrar geri dönüştürülüp şekillendirilebilir.

 

B) Termoset kalıbı (Bakalit kalıbı)

 

Bu tür kalıplarda enjeksiyon kalıplarından farklı olarak termoset ve kompozit plastikler yüksek ısı ve basınç altında pişirilerek kalıbın şeklini alması sağlanır. Üretim esnasında taşma çapakları oluşur bu çapaklar dolaplama, zımparalama ve vibrasyon gibi işlemler uygulanarak temizlenir. Bu yöntemle şekillendirilen plastikler tekrar geri dönüştürülemez, pişmiş ekmeğin tekrar un haline getirilememesi gibi.

 

C) Termoform (Vakum) Kalıpları

 

Bu kalıplama yönteminde termoplastik grubuna giren plastiklerden üretilmiş levha ısıtılır ve vakumla kalıbın üzerine emilerek ürünün formunu alması sağlanır. 

 

D) Şisirme (Blow Mold) Kalıpları

 

Erimiş plastik, boru şeklinde ocaktan akarken kalıbın arasına hapsedilir ve bir noktadan içine basınçlı hava verilerek kalıbı içinde şişirilir. Kalıp içinde soğuyan plastik kalıbın şeklini alır.

 

E) Extrüzyon kalıbı

 

Extrüzyon ocağında eritilen plastik, kalıp içinden sürekli olarak akıtılır ve kalıp çıkışında hava veya su ile soğutulur. Pencere kapı profilleri, hortumlar, kablolar vs. bu yöntemle üretilir.

 

2) Metal enjeksiyon kalıpları

 

Alüminyum ve zamak türü yumuşak metallerin üretilmesinde kullanılır. Plastik enjeksiyon kalıpları ile aynı yöntem kullanılır. Yolluk girişleri ve taşma cepleri ile plastik enjeksiyon kalıplarından ayrılır. Sıcak kamara ve soğuk kamara olarak iki tip enjeksiyon presinde üretim yapılır.

 

3) Metal Forma (Sıvama) ve Kesme Kalıpları

 

Sac ve metal levhaların şekillendirmesi amacı ile kullanılır. Kalıpta uygun şekilde yerleştirilmiş zımbalar ile uygun pres makinalarında sac üzerinde delme kesme ve sıvama gibi işlemler yaparak sac ve metal parçaların seri üretimi sağlanır.

 

6) Dövme kalıpları

 

Metallerin ısıtılarak bir kalıbın arasında preslenmesi ile metalin kalıbın şeklini alması sağlanır.



KALIP TASARIMI YAPILIRKEN DİKKAT EDİLECEK NOKTALAR

Kalıp tasarımı ve imalatı yaparken düştüğümüz en büyük sıkıntıların başında maliyet ve kaliteli işçilik gelmektedir.

Kalıp maliyetini hesaplarken müşteri ile çok iyi bilgi alışverişinde bulunmak gereklidir. Örnek vermek gerekirse bazı durumlarda yıllık 1.000.000 adet baskı yapacak bir kalıpla 1.000 adet baskı yapacak kalıbı bir tutmamak ve gerekli hesaplar yaparak bu dengeyi iyi kurmak gereklidir .

Bir kalıbın maliyetini çıkaran tek muhattab müşteridir.2 plakadan oluşan bir erkek ve bir dişi ile bir gözlü bir kalıp yapılabilirken çok gözlü çift veya üç hareketli veya (collabsible) Ters Pens sistemli valf gate sıcak yolluklu çift renk hızlı bağlama özellikli bir kalıpta yapılabilir maliyetler açısından bazen dışarda yaptırmak bile daha makul olabilir.

Burada kalıp danışmanlığı olarak sizinle bir maliyet tablosu hazırlıyoruz hangi sistemin önem kazandığı konusunda size bir rapor vererek gerekirse ürün veya kalıp tasarımını yaparak istenirse kalıp ve ürün maliyeti  çıkartılarak sizin imalat konusunda yere daha sağlam basmanızı sağlıyoruz.



COLLAPSİBLE SYSTEM MOLD (TERS PENS SİSTEMLİ KALIP)

Müşteri için üstün bir ürün olarak tasarlanmış ve önemli bir maliyet tasarrufu sağlayan hem ön maliyetleri hemde  üretim süreci içerisinde rekabet sağlamaya odaklanmış bir sistemdir.
Teknolojileri kullanılarak oluşturulan ve bu  süreç içinde daha daha uzun bir süre içerisinde  toleransları en yüksek seviyede tutmaya izin verir.
Ürün tasarımının güzelliğindeki esneklik dışında,maliyeti düşürmesi ve soğutma sisteminin stabil edilmesi açısından önemli bir uygulamadır.
Kalıp tasarımı ve imalatı yaparken genellikle enjeksiyon kalıplama sistemlerine bir yenilik katan kalıp maliyetinin yüksek olmasına rağmen ürün kalitesi ve tolerans kabiliyeti açısından mükemmel bir secenektir.


Plastik Enjeksiyon Kalıbında Hava Tahliye Kanalları Nedir?

Plastik enjeksiyon kalıp çekirdek çeliklerine bir çok uygulamada hava tahliye kanaları veya diğer bir ismi ile gaz kanalları açılmaktadır. Enjeksiyon prosesi sırasında kalıp boşluğuna dolan ergiyik, katı fazdan sıvı faza geçerken kalıp boşluğuna bir takım gazlar da bırakmaktadır. Bu gazlar ve kalıp boşluğundaki hava, plastik parçalarda izlere yani kalite hataları oluşmasına sebebiyet vermektedir. Amacımız, bu gazları dolum sırasında kalıp boşluğu dışına çıkarmaktır. Tahliye işleminin yetersiz yapılması enjeksiyon işlemi sırasında ergiyiğin ön yüzünde sürüklenen havanın kalıp yüzeyleri ve plastik malzeme arasında sıkıştırılmasına neden olur. Sıkışan havayı yenebilmek için yükseltilen enjeksiyon basıncı kalıp plakalarında elastik deformasyonlarına neden olabilmektedir.

Hava Tahliye Kanalları Nereye Açılır?

Hava tahliye kanallarının veya gaz kanallarının yerleri tecrübeye göre veya plastik akış simülasyonlarına göre belirlenebilmektedir. Genel bir ifade ile son dolum bölgesi çevresi, yolluk girişinin tam karşısı, federler, derin geometriler gaz sıkışması olabilen yerlerdir. Plastikler 0,05 mm boşluğu kadar bir kanaldan ilerleyemezler. Viskoziteleri buna müsaade etmemektir ancak elastomerler 0,02 mm’den bile ilerleyip çapak yapabilir. Bu nedenle, kauçuk kalıplarında viskozite çok düşük olduğu için hava tahliye kanalları yerine malzeme dışarıya doğru kusturulur. Proses tamamlandıktan sonra bu kusturmalar operatör yardımıyla nihai parçadan koparılır.

Hava Tahliye Kanal Ölçüsü Nedir? Gaz Kanalı Ölçüsü Nedir?

Tahliye yerleri belirlendikten sonra aşağıdaki gibi ölçülerde ister CNC işleme merkezinde ister dalma erozyonda kanallar açılabilinir. Resimdeki 0,02 mm değeri 0,05 mm’ye, 2 mm değeri de 5 mm’ye kadar çıkabilmektedir.

Hava tahliye kanalı ölçüleri



 

 

Plastik enjeksiyon makinasından çıkan ergiyiğin plastik enjeksiyon kalıp gözüne girene kadar aktığı kanallara yolluk denmektedir. Yollukların kalıp gözlerine patlayan bölgelerine de “giriş” olarak adlandırılmaktadır. Kalıp gözlerinin muhtelif dizilimleri aşağıdaki resimde gösterilmektedir. Bir sonraki görselde de yolluk kesitleri çeşitlendirilmiştir. Gerek imalat kolaylığı gerekse basınç düşümlerinin az olması sebebiyle en verimli kesitler dairesel ve trapez kesitli olanlardır. Bu nedenle en az enjeksiyon basıncına gereksinim duyanlar dairesel ve trapez kesitli dağıtıcılar olmaktadır.

 

 

Yolluk geometrileri

Yolluk kesitleri

Bir çok sayıda giriş tipi vardır. Bunlardan hangisini seçeceğimiz parçanın hammaddesine, parçanın fonksiyonuna, parçada bırakacağı izin varlığına ve dolum analizlerinin sonuçlarına göre belirlenir.

Doğrudan giriş: Dağıtıcı kanallar yoktur. Yolluk burcundan gelen ergiyik doğrudan kalıp boşluğuna akar. Genelde viskozitesi yüksek, yüksek basınç gereken derin çukurlu parçaların kalıplarında kullanılır. Örneğin kova ve kasa kalıplarında.

Tünel yolluk: İnce tarafı parçada olan konik bir yolluk girişidir. Dağıtım yolluğundan parçaya bir konik tünel açılır. Kalıp açılırken yolluk parçadan kendiliğinden ayrılır. Kalıbın otomatik çalışması sağlanır. Aşağıdaki tünel girişlere ait ölçüler ve çalışma prensibi gösterilmiştir.

Tünel giriş ölçüleri

Kenardan giriş: Parçaya kalıp ayrılma hattı üzerinden doğrudan kenardan girilmektedir. İmalatı kolay ve giriş kesitinde hassas boyutlandırma ve kolay modifikasyon yapılabilir. Kalıp gözünün doldurulma hızı kolaylıkla kontrol edilebildiğinden birçok genel amaçlı polimer için uygun bir giriş kesitidir.
Fan giriş: Dağıtım yolluğundan parçaya girerken kesit bir fan şeklinde açılarak ve genişlemektedir. Böylece ergiyik, kalıp boşluğuna girmeden önce yavaşlatılır ve geniş bir alana yayılır. Kayma hızı düştüğünden akış izlerinin görülme ihtimali düşmektedir. Mercek, lens gibi şeffaf parçaların kalıplarında tercih edilmelidir.



Plastik Enjeksiyon Kalıp Tasarımı Nasıl Yapılır?

3d printer out baskı izmir kalıp imalatı solidworks solidcam

kalıplanacak parçanın çekme değerinin öğrenilmesi ile başlanmaktadır. Bu değer hammadde üreticisinin teknik şartnamesinden(datasheet) alınabileceği gibi tecrübenize göre de seçebilirsiniz. Çekme değerleri kimi zaman ortalama bir değer, kimi zaman boyuna ve enine uzama olarak iki ayrı değer şeklinde ayrılabilmektedir. Kullanılan tasarım programının ilgili sekmelerine bu değerlerin girilmesi ile parça datasına çekme değeri verilmiş olmaktadır.

Plastik Enjeksiyon Kalıp Tasarımı ve Plastik Enjeksiyon Makinesi Seçimi İlişkisi

İşletmede bulunan plastik enjeksiyon makinesinin kapama kuvveti ve vidanın alacağı plastik gramı olmak üzere iki önemli kıstas vardır. Bu iki unsur kalıbın kaç gözlü olabileceği yönünde bizlere bilgi vermektedir. Buradan yola çıkarak kalıp göz sayısı belirlenerek, kalıp gözleri dizilir. Hazır kalıp seti ölçülerine göz atılarak, oluşan kalıp çeliğine göre bir set öngörülür. Akabinde, bu set ölçülerinin plastik enjeksiyon makinesi kolonlarına sığıp sığmayacağı kontrol edilir. Ölçüler bu kıstaslar göz önünde bulundurularak optimize edilmelidir.

Diğer önemli kıstas ise plastik enjeksiyon makinesinin kapama kuvvetidir. Göz dizilimi ve plaka ölçüleri çıkarıldıktan sonra aşağıdaki grafikten tahmini bir değer öngörülebilinmektedir.

Yolluk Yeri Nasıl Seçilir?

Plastik akış analizleri ile yolluk yeri tayin edilir ve ürün dizilimleri buna göre yapılır.

Yolluk Giriş Ölçüleri Nasıl Belirlenir?

Plastik akış analizleri ile yollluk giriş ölçüleri optimazyon ile bulunabilir. Bunun yanında önceki tecrübelerinize göre bir değer tayin etmelisiniz. Tereddüt yaşanan durumlarda ise giriş ölçüleri küçük işletilerek, ilk baskılardan sonra büyütülerek optimize edilir.

Kalıp Çekirdek Çelik Ölçüleri Nasıl Belirlenir?

Soğutma ve itici sistemleri de tasarlandıktan sonra en ince cidarın 10 mm olması şartı ile çekirdek ölçüleri çıkarılır. Unutulmamlıdır ki çelik ölçüleri 10 ve katları şeklinde satılmaktadır. Bu durumda tasarlanan çekirdeki ölçüsü, ısıl işlem sonrasındaki çarpılmalar da düşünülerek 6 rakamı ile biten bir şekilde boyutlandırılmalır. Örneğin 126x96x46 mm



Polimer olarak bilinen malzemeler, karbonun hidrojen, azot, klor ve oksijen elementleri ile meydana getirdiği büyük moleküllü organik bileşiklerdir. Monomerlerin, ısı ve basınç altında zincir şeklinde birleşmesiyle oluşan bu makro moleküllere polimer adı verilmektedir. Bir monomerpolimerizasyon yoluyla başka monomer molekülleri ile birleşerek çok uzun zincir şeklinde bir polimer meydana getirmektedir. Böylece çeşitli monomerler veya monomer kombinezonu kullanılarak çeşitli tipte plastikler elde edilmektedir. Polimerlerden oluşan plastikler, polimerlerin farklı kimyasal yapılarından dolayı farklı fiziksel özellikler gösterirler ve bu özelliklerinden dolayı da sınıflandırmaya tabi tutulurlar. Polimerler çeşitli kriterlere göre sınıflandırılır.

Polimerlerin sınıflandırılması

Polimerlerin sınıflandırılmasında en çok kullanılanı, işleme yöntemine göre yapılan sınıflandırmadır. Buna göre polimerler termoplastikler ve termosetler olmak üzere iki büyük gruba ayrılır.

Termoplastiklerin Özellikleri Nelerdir?

Termoplastikler ısı ve basınç altında ergiyip şekillendirilebilen ve soğutulduğunda da sertleşebilen malzemelerdir. Termosetlerden en büyük farkları parçalanıp tekrar kullanılabilinirlikleridir. Termoplastikler lineer ve dallanmış zincirli moleküllerden oluşmaktadır. Bağ yapılarını incelediğimizde monomerleri bir arada tutan bağlar kovalent bağlar, zincirleri bir arada tutan zayıf bağlar ise Van der Waals bağları olarak isimlendirilir.Artan sıcaklıkla birlikte moleküller arası bağ zayıflayarak ve zincir moleküllerinin birbiri üzerinde kayması başlamaktadır.

Termosetlerin Özellikleri Nelerdir?

Termosetler, ısıtılıp soğutulduklarında termoplastiklerin aksine kalıcı olarak katılaşmaktadır çünkü ısıtılıp soğutulma esnasında kimyasal yapılarında değişiklikler oluşur. Yapılarında bulunan çapraz bağlar nedeniyle gevrek, yüksek sıcaklığa dayanıklı bir yapı ortaya çıkmaktadır.

Plastikler Nasıl Sınıflandırılır?

Plastiklerin sınıflandırılması fiziksel esasa göre de sıklıkla yapılmaktadır. Fiziksel esasa göre amorf, kristal ve yarı kristalin olmak üzere üçe ayrılmaktadır. Amorf yapıda molekül zincirleri, birbirine göre karışık bir şekilde bulunmaktadır. Kristalin yapıda ise molekül zincirleri birbirine göre üç boyutlu bir düzeni andıran bir şekilde bulunmaktadır.
Kristalin yapının oluşması molekül zincirlerinin şekline (lineer, dallanmış, çapraz bağlı) ve molekül zincirleri arasındaki kuvvetlere bağlı olmaktadır. Zincirlerin birbirine tertiplenmesine göre amorf ve kristalin gibi yapı özellikleri ortaya çıkmaktadır. Soğutma yoluyla ergimiş durumdan katı duruma geçildiğinde lineer zincirler birbirine daha çok yaklaşabilirler ve dolayısıyla kristalin bir yapı oluşturabilmektedirler. Bu nedenle lineer molekül zincirine sahip plastikler oldukça büyük bir kristalleşme kabiliyeti gösterirler. Dallanmış zincirler birbirlerine kolayca yaklaşamazlar bu nedenle kolay bir şekilde kristalin halini alamayıp, genellikle amorf bir yapı oluştururlar. Aynı şekilde çapraz bağlı molekül zincirleri (termosetler) amorf bir yapı meydana getirirler. Kristalin yapı daha rijit olmakla birlikte genellikle daha yüksek ve daha belirgin ergime sıcaklığına, daha büyük çekme, sürünme, ısı mukavemetine, düşük viskoziteye sahiptir. Amorf yapı düşük ergime sıcaklığı ve çekme mukavemetine sahiptir. Amorf yapılar, kalıp içerisinde kristalin yapılar gibi kolay akmazlar.

Plastik Çeşitleri Nelerdir?

Amorf termoplastiklere ABS, PC, PMMA, PS ve PVC örnek verilebilir. Yarı kristalin termoplastiklere PBT, PP, PE, POM, PA örnek verilebilir.

Plastiklerin Özellikleri Nelerdir?

Plastikler, günümüzde gerek miktar gerekse çeşit bakımından büyük gelişme göstermektedirler. Hafif, kolay işlenebilir, korozyona karşı dayanıklı, iyi elektrik ve ısı yalıtkanlığına, iyi bir yüzey kalitesine ve görünüme sahip olan polimerin özellikleri aşağıdakiler gibidir.

Plastiklerin görünüşü: Plastiklerin çoğu renksizdir. Bu yüzden istenilen rengi elde etmek için renk verici maddeler kullanılır.
Plastiklerin yüzey sertliği: Plastik malzemelerin bir dezavantajı, yüzeylerinin yumuşaklığı ve çizilmeye karşı direncinin az olmasıdır.
Plastiklerin yoğunluğu: Plastik malzemelerin yoğunlukları, diğer çoğu malzemelerin yoğunluklarından daha azdır. Plastiklerin yoğunluğu 0.8-2.5 g/cm3 arasındadır. Bundan dolayı hafifliğin önemli olduğu yerlerde plastikler kullanılmaktadır.
Isısal özellikler: Çoğu plastik geniş bir sıcaklık aralığında yumuşama göstermektedir. Genellikle plastiklerin ısı iletkenliği düşüktür ve bu sebeple sürtünme veya tekrarlanan gerilmelerin sebep olduğu sıcaklık büyümesi, malzeme içerisinde ısı birikmesine neden olur. Bu olay ısıl yorulmaya yol açar. Isıl yorulmayı azaltmak için, plastik malzemelere katkı maddeleri ilave edilir. Bu amaçla en çok kullanılan katkı maddeleri metal tozları veya çeşitli elyaflardır.
Kimyasal özellikler: Plastikler, metal malzemelere göre kimyasal alanlara daha dayanıklıdırlar. Genellikle termoplastikler zayıf asit, alkali ve tuzların sulu çözeltilerinden etkilenmezler. Termoplastiklerin çoğu organik solventlerin etkisi altında çözünme veya şişme gösterirler; kuvvetli asit veya alkalilerden kimyasal olarak etkilenirler.
Alevlenme: Plastikler aleve karşı çok hassastırlar. Genellikle termoplastiklerin çoğu alevle veya aşırı ısı ile temas ettikten sonra kullanılmaz hale gelirler.
Hava etkisiyle bozunma: Radyasyon, uçan parçacıkların meydana getirdiği aşınma, yağmur veya dolu erozyonu ve hava kirliliğinin kimyasal etkisinin bir neticesiyle plastiklerde yıpranma olabilmektedir. Genelde iklim şartları, plastiğin renginin solmasına veya bozulmasına neden olmaktadır.
Elektriksel özellikler: Elektriksel özellik bakımından en önemli faktör elektriksel iletkenliktir. Genelde plastiklerin elektrik iletkenlikleri zayıftır, yalıtkan olarak kullanılırlar.Polimerin yapısındaki zincirlerin sert ve bükülmez olması, zincirlerin birbirini kuvvetli etkilemesi, yüksek kristalizasyon ve yönlenme olayları elektronların serbest hareketlerini engellemekte ve plastiklerin düşük elektrik iletkenliğine neden olmaktadır.
Mekanik özellikler:Kristalizasyon derecesinin büyümesi ile malzemenin ergime derecesi artmaktadır, bunun sonucu olarak mekanik mukavemet artmaktadır. Plastiklerin mekanik özellikleri kimyasal ve fiziksel hallerinin yanı sıra sıcaklığa da bağlıdır. Ayrıca cam elyafı ilave edilerek mekanik özellikler yükseltilebilirler.



Plastik kalıp üretimi yapan bir çok işletmeme mevcut olup aynı ürün için birbirinden çok farklı teklifler alabilirsiniz veya almışsınızdır. Bunun temel nedeni nasıl bir kalıp istendiğinin kalıpçıya net bir şekilde ifade edilmemesinden kaynaklanmaktadır. Tüm kalıplar bir kere yapılır ve belli bir ömür öngörülerek tasarlanır ve imal edilir. Bu tamamen araç almaya karar verdiğinizde 50 bin TL mi yoksa 150 bin TL mi değerinde bir araç almak isteminizle aynı kapıya çıkmaktadır. Elinizde kalıplanmaya uygun bir ürün tasarımı varsa ve kalıp imalatçısı arıyorsanız teklif istemeden önce nasıl bir kalıp istediğinizi ve ürününüz fonksiyonlarını anlatmanız gerekmektedir. Peki nasıl bir kalıp ne demektir? Aşağıdakiler ile kalıpçıya fikir verebilirsiniz…

  •  Parça teknik resmi iletilmesi(toleranslar tanımlanmış bir şekilde)
  •  Yıllık adet bilgisi
  •  Plastik hammadde bilgisi
  •  Yolluk giriş bölgesi seçimi ve yolluk kopma izi kısıtları
  •  Soğuk yolluk mu yoksa sıcak yolluk mu tercihinin belirlenmesi, eğer sıcak yolluk ise
  • marka tercihinin belirlenmesi. Sıcak yolluk markası, kalıp fiyatlarında büyük
  • oynamalara sebebiyet verebilmektedir.
  •  Çevrim süresi beklentisi
  •  Görünür bölgelerin kalitesinin belirlenmesi
  •  Desenli veya parlatılacak bölgelerin belirlenmesi
  •  Kalıp bakımları veya diğer nedenlerden ötürü lokma gereken bölgelerinin
  • belirlenmesi
  •  Soğutma sistemi için otomatik kaplin kullanımına karar verilmesi ve akabinde
  • marka seçiminin yapılması
  •  Çeliklerin alaşım seçimi ve çeliklerin göreceği ısıl işlem maliyetleri
  •  Otomatik çalışacak bir kalıp ise itici grubuna emniyet switchi konulması
  •  Plastik kalıp iticilerinin sayılarının belirlenmesi

Tüm bu sayılan noktalar montaj, tesviye, talaşlı imalat, CAD/CAM, hırdavat, çelik vb maliyetleri etkilediği için her bir kalıp imalatçısı farklı öngörülerde bulunarak size bir fiyat sunmaktadır. Bu nedenle her imalatçı ile aynı plastik kalıp taslağını konuşursanız aradaki fiyat farkları görüştüğünüz firmaların saatlik işçilik farkını ortaya koyacaktır. Örneğin talaşlı imalat için bir firma 20 TL/Saat fiyat verebiliyorken, diğer bir firma 20 €/Saat fiyat verebilir. Bu da yapılan işin kalitesine, kalifiye işçiliğe ve kullanılan tezgahın kalitesine göre belirlenmektedir. Örneğin Taiwan menşeli bir CNC İşleme merkezi ile Alman menşeli bir CNC İşleme merkezinin saatlik ücretinin farklı olması çok doğaldır.



Plastik enjeksiyon kalıplarının maliyet hesaplama konusunu bu yazımızda detaylandırmaya çalıştık. Piyasada bir çok firma ürüne veya ürün datasına bakarak yaklaşık bir maliyet öngörerek teklif vermektedir. Bu durum da rakiplere göre yüksek bir bedel istenmesine ve teklifin güvenirliliğin olmamasına yol açabilir. Aşağıdaki listede tasarım, kalıphane işçilikleri, tedarik edilen malzemeler gibi kalemleri toplu olarak görebilirsiniz.

Bu listede yapmanız gereken işçilik birim fiyatlarınızı doğru belirlemekle başlıyor. Kullandığınız tezgahların yatırım bedelleri, arıza süreleri, piyasanın rekabet koşulları dikkate alınarak bir fiyat belirlenir. Örneğin otomotiv sektöründe Cnc talaşlı imalat işçiliğini 10€ veya 70€ olarak belirlerseniz, yanlış yapmış olursunuz. Sizden istenen ürünün kalite beklentisine ve tezgahınızın yatırım bedeline göre bu değer 18€ ile 50€ arasında konuşlanmalıdır.

 



Tasarım olarak otomotiv, beyaz eşya, ve çeşitli endüstri sektörlerine fikstür tasarımı ve imalatı hizmeti sağlamaktayız. Fikstürler için 3d modellemenin yanında parça referanslandırma(RPS) ile ilgili danışmanlık hizmeti de verebilmekteyiz. Tasarımdan imalata olarak fikstür tasarımlarımız üç gruba ayrılmıştır;

  • CMM fikstürleri
  • Kontrol fikstürleri
  • Montaj fikstürleri

Montaj proseslerinizdeki fikstürler için Proses Tasarımı sayfamıza buradan bakabilirsiniz.

Serbest yüzey formlu parçaların konvansiyonel ölçü aletleri ile %100 kontrol edilmesi mümkün olamamaktadır. Bu nedenle ölçümler CMM cihazları ve kontrol fikstürleri üzerinden yapılabilmektedir. Özellikle otomotiv ve beyaz eşya sektöründe, seri imalat öncesi yapılması gereken frekansiyel ölçümlerin hızlı ve doğru yapılması için CMM ve kontrol fikstürleri ölçümleri zaman açısından uzun vadede büyük avantaj sağlamaktadır. Özellikle montajlı halde iken esneyebilen, elastik şekil değiştiren parçalarda(ör: kablo kanalları/cable duct), montajı simüle edecek karşılık geometrisini de içeren fikstürlerin imal edilmesi gerekli olmak durumundadır. Bu nedenlerden dolayı fikstürler, projelerde maliyeti oluşturan kalemlerden biri haline gelmektedir.

CMM fikstürleri tasarımlarımızda, parçanın formunun değiştirilmeden merkezlenmesi ve sabitlenmesi birincil kıstasımızdır. Müşterilerimizin kalite kontrol bölümlerinin istek ve gerekliliklerine göre referans ve merkezleme noktalarını istişareli bir şekilde tasarlayabilmekteyiz.

Kontrol fikstürü tasarımlarımıza, parçanın araç eksenine göre konumu ve referanslanması ile başlamaktayız. RPS noktaları, kontrol(ölçüm) noktaları, sıfırlama takozları ile beraber dijital komperatörler yardımıyla doğrulama yapılmaktadır. Dijital’de okunan değer parça toleranslarının içinde ise OK, değil ise NOK olarak belirtilir. Gayet hızlı ve pratik olan kontrol fikstürleri bir nevi mastar vazifesi görmektedir.

Ölçüm metrolojisinde birden fazla faktörün toleransları üst üste yığılmaktadır. Buna tolerans zinciri adı verilmektedir. CMM cihazının toleransı, parçanın toleransı ve CMM fikstürünün toleransı bir zincir şeklinde düşünüldüğünde sonuçların gerçeklikten uzaklaşmaması için;

  • CMM ve ölçüm problarının kalibrasyonlu olması
  • fikstürün hassas talaşlı imalat ile işlenmesi
  • parçanın doğru sabitlenmesi gerekmektedir.

Aynı durum kontrol fikstürleri içinde geçerlidir. Bu nedenle talaşlı imalat koşullarına ve malzeme seçimine özen gösterilmesi gerekmektedir. Bu nedenlerden ötürü pazardaki rakiplerimiz gibi fikstürleri tamamen 5xxx alüminyum malzemelerden işlememekteyiz. Isıl etkiler altında fikstürün ölçüsel tekrarlanabilirliği, 5xxx serisi alüminyum malzemeler ile istenmeyen sonuçlar verebilmektedir. Fikstürlerimiz için 7xxx serisi alüminyum malzemeler seçmekte ve ölçüsel olarak kritik bölümlerini de imalat çeliklerinden yapmaktayız. Fikstürleri 3 eksen işleme merkezlerinde ve tel erozyon tezgahlarında yekpare veya çok parçalı olarak imal edebilmekteyiz. Sevkiyatlarımız sırasında da fikstürlerimizi CMM raporlarıyla kontrollü bir şekilde birlikte teslim etmekteyiz.

 



Tasarimdan imalata ailesi olarak projelerinizin veya ürünlerinizin plastik enjeksiyon kalıplarını imalat tecrübelerimiz ile birleştirerek tasarlamaktayız.  enjeksiyon kalıp tasarımını; imal edilecek kalıphanenin teknolojisini, talaşlı imalatı, alıştırma ve parlatma aşamalarını göz önünde bulundurarak yapmaktayız. Kalıp tasarımlarımıza tecrübelerimizi katarak optimum imalat maliyetli, optimum çevrim süreli ve beklenen çalışma ömrünü veren bir kalıp imal edilmesini sağlayabilmekteyiz. Amaçlarımız arasında kısa sürede doğru ürünü imal edebilecek bir kalıp tasarımı yer almaktadır.

Kalıp tasarımına başlamadan önce müşterimiz ile aşağıdaki şekilde bir yol izleyerek hedefe yönelik yol haritası belirlemekteyiz.

 

 

Tasarım olarak kalıp tasarımını sadece ürün 3D datası üzerinden değil, teknik resim toleranslarını da göz önünde bulundurarak yapmaktayız. Toleransları sağlayan bir ürün için, plastik enjeksiyon kalıp tasarımında yaptığımız müdahalelerden bir kaçı aşağıdakiler gibidir;

  • Tecrübelerimize doğrultusunda kalıp datası ile ürün datası arasında ölçüsel değişikliklere gitmek
  • Kalıp çeliklerinin ölçüsel ve fonksiyonel kritik bölümlerini lokmalara ayırarak tasarlamak
  • Lokma malzemelerini bakır esaslı alaşımlardan seçilmesini önermek
  • Çelikleri ve/veya lokmaları “conformal cooling” teknolojisi ile tasarlamak
  • Kalıp plakaları, maçalar, maça kilitleri gibi enjeksiyon basıncına maruz kalan kalıp elemanlarına core shift analizleri hesaplayarak kalıp deformasyonlarını, esneme miktarlarını öngörüp buna göre malzeme ve kalınlık ölçülerini belirlemek

 

Tasarım’ın, uzman olduğu ürün bazlı kalıplar aşağıdakiler gibidir;

  • Otomotiv sanayi
    • Exterior(dış) trim parçalar
    • Interior(iç) trim parçalar
    • Hava nozulları/kanalları
    • Rear reflex reflektörler
    • Plaka lambaları
    • İç aydınlatma cihazları/Okuma Lambaları
    • Kablo kanalları(cable ducts)
    • Motor grubu trim parçalar
    • IP/Dashboard trim parçalar
    • Güneşlik(sun visor) trim parçalar
    • Kapı üstü trim parçalar
    • Orta konsol kol dayama(arm resting) trim parçalar
  • Beyaz eşya sanayi
    • Soğutucu grubu
      • Kapı Rafları
      • Plastik Çekmeceler
      • Trim Paneller
      • Boyalı/Desenli/Kaplamalı Trim parçalar
    • Çamaşır grubu
      • Kapı contaları
      • Ön panel, pano gövdesi
      • Dış kapı kapakları
      • Deterjan grubu parçaları

 

Tasarım’ın, plastik enjeksiyon kalıp tasarımlarında uzman olduğu teknoloji bazlı kalıp tiplerinden bazıları aşağıdakiler gibidir;

  • Undercut bölgeler için jeagle, lifter, plaka çektirme, çift vuruş, plaka geciktiricili vb. kalıplar
  • Metal üzeri plastik enjeksiyon kalıpları(overmould)
  • 2K enjeksiyon kalıpları(epdm, TPE üzeri plastik enjeksiyon)
  • Conformal cooling kalıpları
  • Aydınlatma ürünleri için reflektörlü kalıpları
  • Arka stop far grubu kalıpları

 

Plastik enjeksiyon kalıp tasarımlarımız ve bu konulardaki çalışmalarımız hakkında ayrıntılı bilgi almak için aykut@tasarimdanimalata.com adresimize e-posta atabilir veya 0532 298 17 73numaralı telefondan bize ulaşabilirsiniz.



Plastik Enjeksiyon Kalıbı Nedir?

kalıp imalatı

kalıp imalatı

Kalıp, makinenin ergitme ünitesinde gelen plastiğin nihai ürüne ulaşmasını sağlayan sistemdir. Plastik enjeksiyon yönteminde ürünün şekli, boyutları, kalitesi ve toleransları öncelikli olarak kalıp tarafından belirlenmektedir. Plastik enjeksiyon kalıbıvaşağıdaki şekilde gösterilmektedir. Kalıp elemanları aşağıda sıralanarak, görevleri açıklanmıştır.

plastik enjeksiyon kalıp imalat

plastik enjeksiyon kalıp imalat

Plastik Enjeksiyon Kalıp Elemanları Nelerdir?

Yolluk burcu(kalıp memesi): Enjeksiyon memesinden geçen hammadde görüldüğü gibi yolluk burcundan geçerek çeliğin içine yayılmaktadır. Yolluk burcu hazır kalıp elemanlarıdır.

Merkezleme bileziği(flanş): Kalıbı enjeksiyon makinesinin plakasına merkezlemektedir.

Merkezleme pimleri(kolonlar) ve burçlar: Enjeksiyon makinesinde kalıbın dişi ve erkek tarafının açılıp kapanmasında, birbirlerine yataklama yaparak kalıbın düzgün bir eksen etrafında çalışmasını sağlayan elemanlardır. Genellikle pimler dişi tarafa, burçlar erkek tarafa yerleştirilir.

İtici pimler: Kalıbın iticileri, parçanın kalıptan çıkarılmasını sağlamaktadır. Kalıpların bir çoğunda itici grubu kalıbın erkek tarafında yer alsa da bazı özel uygulamalarda dişi tarafta da olabilir. İtici pimler silindirik ve lama kesitte olabilmektedir.

Dişi ve erkek plaka: Plastik enjeksiyon kalıplarında dişi ve erkek plakalar kendi içlerinde bazı parçalara ayrılmaktadır. Plakların parça geometrisinin işlendiği bölüm kalıp çekirdeği ve erkek çelik/dişi çelik denilerek ana taşıyıcı plaka ile yekpare yapılmayabilir. Bunun nedeni maliyetleri düşürmek içindir. Çünkü parça geometrisinin işlendiği çekirdekler yüksek alaşımlı çeliklerdir. Dolayısıyla büyük ölçülerde bir yüksek alaşımlı çelik kullanmaktansa daha küçük ölçülerde kullanabilirsiniz. Ana taşıyıcı plakayı da Ck45 çeliğinden kullanarak maliyetleri azaltılabilir. Böyle kalıplarda geometrinin işlendiği parçaya erkek/dişi çekirdek(çelik) denir, taşıyıcı plakaya da erkek/dişi hamil denir.

Eğer tonluk kalıplar söz konusu ise montaj zorluğundan dolayı dişi ve erkek plakalar yekpare işlenir.

Kalıpların soğutma sistemlerinin bağlantıları, kalıp kilitleri, kalıp etiketleri hamillerin üzerinde yer alır.

Üst plaka: Dişi hamil ile enjeksiyon tablası arasında kalmaktadır. Enjeksiyon makinasına kalıbın dişi tarafı bu plakadan bağlanmaktadır. Sıcak yolluklu kalıplarda üst plaka ile enjeksiyon tablası arasında ısı yalıtım plakası konur.

Alt plaka: Kalıbın erkek tarafının makine tablasına bağlanan plakasıdır.

Destek plakası: Kalıbın erkek hamilinin altına yerleştirilir. İtici plakalarının çalışma boşluğu erkek hamilin altına gelir. Kalıpta bu bölge deformasyona uğrayabilir. Destek plakaları deformasyonu azaltmak için kullanılan kalınlıkları 27-37 mm olabilen kalıp elemanlarıdır. Bu konu ilerde ayrıntılı olarak incelenecektir.

Paralel takozlar: Paralel takozlar erkek hamilin iki yanında bulunurlar. İtici plakaları takozların arasında çalışırlar. Takozların yükseklikleri, kalıptan parçanın ne kadar itileceğini belirler.

Silindirik takozlar: Erkek hamilin altındaki bulunan, basınçlar karşında hamili deforme olmaya maruz bırakan itici plakalarının çalışma boşluklarına yerleştirilir.

 

Plastik enjeksiyon kalıp tasarımlarımız ve bu konulardaki çalışmalarımız hakkında ayrıntılı bilgi almak için aykut@tasarimdanimalata.com adresimize e-posta atabilir veya 05322981773 numaralı telefondan bize ulaşabilirsiniz.

Etiket : PLASTIK ENJEKSIYON, PLASTIK ENJEKSIYON KALIBI NEDIR, PLASTIK ENJEKSIYON KALIP ELEMANLARI, PLASTIK ENJEKSIYON TASARIMI


CNC G ve M Kodları Tamamı – Genel Kullanılan Kodlar

CNC G ve M Kodları Tamamı – Genel Kullanılan Kodlar
CNC Programlamada kullanılan kodlar. Çoğu yerde kodların yanlış şekilde anlamı verilen ya da tam karşılığı verilmemiş anlamsız çevirilere rast gelebilirsiniz. Bu kodlar anlayacağınız tarzda.
G00 Hızlı hareket
G01 Doğrusal ilerleme, Kesme ilerlemesi
G02 Saat yönünde dairesel hareket CW
G03 Saat yönünün tersi yönünde dairesel hareket CCW
G04 Geçici durma
G15-G16 Dik işlem merkezinde polar koordinat sistemi. G16′ girildikten sonra Y ekseni açı, X ekseni ise yarıçap değerlerine dönüşür
G17 XY Düzlemini seç
G18 ZX Düzlemini seç
G19 YZ Düzlemini seç
G20 INCH ölçü sistemine geç
G21 MM ölçü sistemine geç
G28 Referans noktasına gidiş
G33 Diş çekme döngüsü
G40 Takım Telafisi iptali
G41 Takım yarıçapının veya uç yarıçapının sol telafisi
G42 Takım yarıçapının veya uç yarıçapının sağ telafisi
G50 Kesme hızı sınıflandırması için kullanılır
G53 Sıfır kaydırmanın iptali
G54-G57 İş parçası sıfırları
G70-G79 Tornalamada tekrarlanan işlemlerin seçimi için kullanılır
G80 Delik döngüsünün iptali
G81 Delik delme döngüsü
G82 Delik dibinde durma ile matkapla bir çok deliği delme
G83 Birden fazla pasoda matkapla bir çok delik delme
G84 Bir çok delikte vida açma
G85 Borverg ile bir çok delik işleme
G90 Mutlak koordinat sisteminde programlama (Absolute)
G91 Eklemeli koordinat sisteminde programlama (Incremental)
G96 Kesme hızının (S) m/dk olarak verilmesi
G97 Kesme hızının (S) dev/dk (Rpm) olarak verilmesi
G98 İlerleme hızının (F) mm/dk olarak verilmesi
G99 İlerleme hızının (F) mm/dev olarak verilmesi

M00 Programın geçici olarak durması, makine startına basılana kadar tezgah eksenleri durur
M01 Programın istek üzerine kontrol panosundan elle durdurulması
M02 Program Sonu
M03 İş milini saat yönünde (CW) çevir
M04 İş milinin saat ibresinin ters yönünde (CW) dönmesi
M05 İş milinin durması
M06 Takım değiştirme
M08 Soğutma sıvısını aç
M09 Soğutma sıvısını kapat
M13 İş milini saat ibresi (CW) yönünde döndür ve soğutma sıvısını aç
M14 İş milini saat yönünün tersi (CCW) yönünde döndür ve soğutma sıvısını aç
M19 İş mili orient konumu
M30 Program sonu ve başa dönüş

FANUC FREZE ÇEVRİMLERİ

 

G73 YÜKSEK HIZDA (TALAŞ KIRMALI) GAGALAMALI DERİN DELİK DELME ÇEVRİMİ

Çevrimin Açıklaması
G73 X… Y… Z… R… Q… F… K…;
(her talaş kırmada d kadar geri çıkar)
X Y : Delik pozisyonu koordinatları
Z : Delik derinliği
R : Emniyet noktası mesafesi
Q : Her bir dalıştaki kesme derinliği
F : İlerleme
K : Tekrar Sayısı
d : Parametre 5114’te ayarlanır.

Örnek Program


Stok Malzeme Özellikleri
Genişlik: 100.000
Derinlik: 30.000
Yükseklik: 40.000
Matkap 10.5mm (T04)

CNC Kodları
O9973;
G17 G40 G49 G80;
T04;
M3 S800;

M8;
G90 G54;
G43 Z50 H4;
G99;

G73 X20 Y15 Z-30 R5 Q5 F50;
G91;
X15 K4;
G90;
G0 Z150 M5;
X300 Y200 M9;
M30;

%

 
G74 SOL KILAVUZ ÇEKME ÇEVRİMİ

Çevrimin Açıklaması
G74 X… Y… Z… R… P… F… K… ;
X Y : Delik pozisyonu verileri
Z : Delik derinliği
R : Emniyet noktası mesafesi
P : Delik dibindeki bekleme zamanı
F : İlerleme değeri (G94 ilerleme kodu ile diş adımı x devir, G95 ilerleme kodu ile diş adımıdır)
K : Çevrim tekrar sayısı

ÖNEMLİ NOT : Kılavuz kendi ekseni etrafında bir tur döndüğünde adım kadar ilerler. Bu yüzden kılavuz çekme çevriminde kullanılacak F değeri mutlaka kılavuzun dönüş devri ile adım çarpımı kadar olmalıdır. Aksi halde kılavuz kırılır. Sol kılavuz çekerken kesicinin dönüş yönünün saatin tersi yönünde olması gerektiğine mutlaka dikkat edilmelidir.

Örnek Program


Stok Malzeme Özellikleri

Genişlik: 100.000
Derinlik: 30.000
Yükseklik: 40.000
Matkap 10.5mm (T04)
Kılavuz Sol-M12x1.75 (T06)

CNC Kodları
O9974;
G17 G40 G49 G80;
T04;
M3 S800;

M8;
G90 G54;
G43 Z50 H4;
G99;

G73 X20 Y15 Z-30 R5 Q5 F50;
G91;
X15 K4;
G90;
G0 Z150 M5;
X300 Y200 M9;
T06;
M4 S100;

M8;
G43 Z50 H6;
G99;

G74 X20 Y15 Z-25 R10 P2000 F175;
G91;
X15 K4;
G90;
G0 Z150 M5;
X300 Y200 M9;
M30;

%

 

G76 İNCE DELİK BÜYÜTME ÇEVRİMİ



Çevrimin Açıklaması
G76 X… Y… Z… R… Q… P… F… K… ;
X Y : Delik pozisyonu
Z : Delik derinliği
R : Emniyet noktası
P : Delik dibindeki bekleme miktarı
Q : Kayma miktarı
F : İlerleme
K : Tekrar sayısı

Örnek Program


Stok Malzeme Özellikleri
Genişlik: 100.000
Derinlik: 30.000
Yükseklik: 40.000
Matkap 10.5mm (T04)
Delik Büyütme 12mm (T05)

CNC Kodları
O9976;
G17 G40 G49 G80;
T04;
M3 S800;

M8;
G90 G54;
G43 Z50 H4;
G99;

G81 X20 Y15 Z-30 R5 F50;
G91;
X15 K4;
G90;
G0 Z150;
T05;
G43 Z50 H5;
G99;

G76 X20 Y15 Z-25 R10 Q2 F50;
G91;
X15 K4;
G90;
G0 Z150 M5;
X300 Y200 M9;
M30;

%

 

G81 DELİK DELME VE HAVŞA AÇMA ÇEVRİMİ



Çevrimin Açıklaması
G81 X… Y… Z… R… F… K… ;
X-Y : Deliğin X Y koordinatı
Z : Deliğin son bulduğu nokta
R : Emniyetli yaklaşma noktası
F : İlerleme miktarı
K : Tekrar Sayısı

Örnek Program


Stok Malzeme Özellikleri

Genişlik: 100.000
Derinlik: 30.000
Yükseklik: 40.000
Matkap 10.5mm (T04)

CNC Kodları
O9981;
G17 G40 G49 G80;
T04;
M3 S800;

M8;
G90 G54;
G43 Z50 H4;
G99;

G81 X20 Y15 Z-30 R5 F50;
G91;
X15 K4;
G90;
G0 Z150 M5;
X300 Y200 M9;
M30;

%

 

G82 DELİK SONUNDA BEKLEMELİ DELİK DELME ÇEVRİMİ



Çevrimin Açıklaması
G82 X… Y… Z… R… P… F… K… ;

X-Y : Deliğin X Y koordinatı

Z : Deliğin son bulduğu nokta

R : Emniyetli yaklaşma noktası

P : Delik sonunda bekleme süresi milisaniye olarak

F : İlerleme miktarı

K :Tekrar Sayısı

Örnek Program


Stok Malzeme Özellikleri

Genişlik: 100.000
Derinlik: 30.000
Yükseklik: 40.000
Matkap 10.5mm (T04)

CNC Kodları
O9982;
G17 G40 G49 G80;
T04;
M3 S800;

M8;
G90 G54;
G43 Z50 H4;
G99;

G82 X20 Y15 Z-30 R5 P2000 F50;
G91;
X15 K4;
G90;
G0 Z150 M5;
X300 Y200 M9;
M30;

%

 

G83 GAGALAMALI (TALAŞ BOŞALTMALI) DERİN DELİK DELME ÇEVRİMİ



Çevrimin Açıklaması

(her boşaltmada R ye kadar çıkar)

G83 X… Y… Z… R… Q… F… K… ;

X-Y : Deliğin X Y koordinatı

Z : Deliğin son bulduğu nokta

R : Emniyetli yaklaşma noktası

Q : Her boşaltmada dalma miktarı

F : İlerleme miktarı

K : Tekrar Sayısı
d : Parametre 5114’te ayarlanır

Örnek Program


Stok Malzeme Özellikleri

Genişlik: 100.000
Derinlik: 30.000
Yükseklik: 40.000
Matkap 10.5mm (T04)

CNC Kodları
O9983;
G17 G40 G49 G80;
T04;
M3 S800;

M8;
G90 G54;
G43 Z50 H4;
G99;

G83 X20 Y15 Z-30 R5 Q5 F50;
G91;
X15 K4;
G90;
G0 Z150 M5;
X300 Y200 M9;
M30;

%

 

G84 SAĞ KILAVUZ ÇEKME ÇEVRİMİ


 

Çevrimin Açıklaması

G84 X… Y… Z… R… P… F… K… ;

X Y : Delik pozisyonu verileri

Z : Delik derinliği

R : Emniyet noktası mesafesi

P : Delik dibindeki bekleme zamanı milisaniye olarak

F : İlerleme değeri (G94 ilerleme kodu ile diş adımı x devir, G95 ilerleme kodu ile diş adımıdır)

K :Çevrim tekrar sayısı

 

ÖNEMLİ NOT : Kılavuz kendi ekseni etrafında bir tur döndüğünde adım kadar ilerler. Bu yüzden kılavuz çekme çevriminde kullanılacak F değeri mutlaka kılavuzun dönüş devri ile adım çarpımı kadar olmalıdır. Aksi halde kılavuz kırılır.

Örnek Program


Stok Malzeme Özellikleri

Genişlik: 100.000
Derinlik: 30.000
Yükseklik: 40.000
Matkap 10.5mm (T04)
Kılavuz M12X1.75 (T06)

CNC Kodları
O9984;
G17 G40 G49 G80;
T04;
M3 S800;

M8;
G90 G54;
G43 Z50 H4;
G99;

G73 X20 Y15 Z-30 R5 Q5 F50;
G91;
X15 K4;
G90;
G0 Z150 M5;
X300 Y200 M9;
T06;

M3 S100 M8;
G43 Z50 H6;
G99;

G84 X20 Y15 Z-25 R5 P1000 F175;
G91;
X15 K4;
G90;
G0 Z150 M5;
X300 Y200 M9;
M30;

%

 

G85 DELME-RAYBALAMA (YAVAŞ GİRİP YAVAŞ ÇIKAR) ÇEVRİMİ

Çevrimin Açıklaması

G85 X… Y… Z… R… F… K… ;

X Y : Delik pozisyonu verileri

Z : Delik derinliği

R : Emniyet noktası mesafesi

F : İlerleme değeri

K : Çevrim tekrar sayısı

Örnek Program


Stok Malzeme Özellikleri

Genişlik: 100.000
Derinlik: 30.000
Yükseklik: 40.000
Matkap 11.9mm (T04)
Rayba 12mm (T05)

CNC Kodları
O9985;
G17 G40 G49 G80;
T04;
M3 S800;

M8;
G90 G54;
G43 Z50 H4;
G99;

G81 X20 Y15 Z-30 R5 F50;
G91;
X15 K4;
G90;
G0 Z150;
T05;
G43 Z50 H5;
G99;

G85 X20 Y15 Z-25 R5 F50;
G91;
X15 K4;
G90;
G0 Z150 M5;
X300 Y200 M9;
M30;

%

 

G86 DELİK BÜYÜTME (HIZLI İLERLEME İLE UZAKLAŞMA) ÇEVRİMİ



Çevrimin Açıklaması
G86 X… Y… Z… R… F… K… ;

X Y : Deliğin X Y koordinatı

Z : Delik derinliği

R : Emniyetli yaklaşma noktası

F : İlerleme miktarı

K : Tekrar Sayısı

(Delik sonunda fener mili durur takım parçadan hızlı çıkar.)

Örnek Program


Stok Malzeme Özellikleri

Genişlik: 100.000
Derinlik: 30.000
Yükseklik: 40.000
Matkap 10.5mm (T04)
Delik Büyütme 12mm (T05)

CNC Kodları
O9986;
G17 G40 G49 G80;
T04;
M3 S800;

M8;
G90 G54;
G43 Z50 H4;
G99;

G81 X20 Y15 Z-30 R5 F50;
G91;
X15 K4;
G90;
G0 Z150;
T05;
G43 Z50 H5;
G99;

G86 X20 Y15 Z-25 R10 F50;
G91;
X15 K4;
G90;
G0 Z150 M5;
X300 Y200 M9;
M30;

%

G87 ALTTAN DELİK BÜYÜTME ÇEVRİMİ

Çevrimin Açıklaması

G87 X… Y… Z… R… Q… P… F… K… ;

X Y : Delik pozisyonu

Z : Delik derinliği

R : Emniyet noktası

P : Delik dibindeki bekleme miktarı

Q : Kayma miktarı

F : İlerleme

K : Tekrar Sayısı

 

Örnek Program


Stok Malzeme Özellikleri

Genişlik: 100.000
Derinlik: 30.000
Yükseklik: 40.000
Matkap 10.5mm (T04)
Delik Büyütme 12mm (T05)

CNC Kodları
O9987;
G17 G40 G49 G80;
T04;
M3 S800;

M8;
G90 G54;
G43 Z50 H4;
G99;

G81 X20 Y15 Z-30 R5 F50;
G91;
X15 K1;
G90;
G0 Z150;
X300 Y200;
T05;
G43 Z50 H5;
G99;

G87 X20 Y15 Z-25 R45 Q2 P2000 F50;
G91;
X15 K1;
G90;
G0 Z150 M5;
X300 Y200 M9;
M30;

%

G88 DELİK BÜYÜTME (EL TAMBURU İLE UZAKLAŞMA) ÇEVRİMİ

Çevrimin Açıklaması
G88 X… Y… Z… R… P… F… K… ;

X Y : Delik pozisyonu

Z : Delik derinliği

R : Emniyet noktası

P : Delik dibindeki bekleme miktarı milisaniye olarak

F : İlerleme

K :Tekrar Sayısı

 

Örnek Program


Stok Malzeme Özellikleri

Genişlik: 100.000
Derinlik: 30.000
Yükseklik: 40.000
Matkap 10.5mm (T04)
Delik Büyütme 12mm (T05)

CNC Kodları
O9988;
G17 G40 G49 G80;
T04;
M3 S800;

M8;
G90 G54;
G43 Z50 H4;
G99;

G81 X20 Y15 Z-30 R5 F50;
G91;
X15 K1;
G90;
G0 Z150;
X300 Y200;
T05;
G43 Z50 H5;
G99;

G88 X20 Y15 Z-25 R10 P2000 F50;
G91;
X15 K1;
G90;
G0 Z150 M5;
X300 Y200 M9;
M30;

%

 

G89 DELİK BÜYÜTME (DELİK SONUNDA BEKLEMELİ) ÇEVRİMİ

Çevrimin Açıklaması
G89 X… Y… Z… R… P… F… K… ;

X  Y : Delik pozisyonu

Z : Delik derinliği

R : Emniyet noktası

P : Delik dibindeki bekleme miktarı milisaniye olarak

F : İlerleme

K :Tekrar Sayısı

Örnek Program


Stok Malzeme Özellikleri

Genişlik: 100.000
Derinlik: 30.000
Yükseklik: 40.000
Matkap 10.5mm (T04)
Delik Büyütme 12mm (T05)

CNC Kodları
O9989;
G17 G40 G49 G80;
T04;
M3 S800;

M8;
G90 G54;
G43 Z50 H4;
G99;

G81 X20 Y15 Z-30 R5 F50;
G91;
X15 K4;
G90;
G0 Z150;
X300 Y200;
T05;
G43 Z50 H5;
G99;

G89 X20 Y15 Z-25 R10 P2000 F50;
G91;
X15 K4;
G90;
G0 Z150 M5
X300 Y200 M9;
M30;

%

 

MAKİNE OPERASYON PANELİ

 

EMERGENCY STOP : Acil durdurma butonu. Bu buton kullanıldıktan sonra refaransa gidilir.

 

CYCLE START : Programı başlatma tuşudur. Memory ve MDI modundayken çalışır.

 

FEED HOLD : Programı durdurma tuşudur. Bu tuşa basıldıktan sonra programa devam etmek için tekrar cycle start tuşuna basılmalıdır.

 

PROTECT : ( WRİTE PROTECT ) Edit modu anahtarı.

 

 

 

MODE SEÇİMİ

 

A-) OTOMATİK MODLAR  

 

1. EDİT : Program yazma, programda araya girme, silme, değiştirme gibi işlemler EDIT modunda geçerlidir. ( Bu işlemler için EDIT MODU ANAHTARI  ‘ PROTECT ‘ 1 konumunda olmalıdır. )

 

2. AUTO : Edit modunda yazılan program AUTO modunda çalıştırılır.

 

3. DNC ( DIRECT NUMERİCAL CONTROL ) : Programı bilgisayardan yada Flascard’dan tezgahın hafızasına almadan çalıştırmak için kullanılır.

 

4. MDI ( MANUEL DATA INPUT ) : Kısa programlar ( Takım deiştirme, iş miline devir verme vs…) yazmak için kullanılır.  Yazılan programı hafızaya almaz. Yani bir defaya mahsus programı çalıştırır ve siler.

 

B-) MANUEL MODLAR

 

5. HANDLE : El çarkını aktif hale getirir. İlerleme hızları el çarkı üzerindeki X1 ( 0.001 mm ), X10 ( 0.01 mm ), X100 ( 0.1 mm ) yazan düğmeden seçilir.

 

6. JOG : Manuel kesme modudur ( mm/dak ). Manuel kesme hareketleri yön tuşları ile verilir. Bu düğmeden, programda verdiğimiz ilerlemeyi, program çalışırken % olarak belli oranda artırılabilir veya azaltılabilir.

 

7. RAPID : Boşta ilerleme ( Hızlı ilerleme ) modudur. Manuel boşta ilerleme hareketleri yön tuşları ile yapılır.

 

8. ZRN : Referansa gönderme modudur. Bu moda geçtikten sonra yön tuşlarına basarak eksenleri ayrı ayrı referans noktalarına gönderebiliriz veya AUTO ( AUX FUNCTION MENÜSÜNDE ) tuşuna basılarak tüm eksenleri aynı anda referansa gönderilir.

 

9. SPINDLE SPEED OVERRIDE : Programda verdiğiniz devri, program çalışırken % olarak belli oranda artırabilir veya azaltabiliriz.

 

NOT : % 100 deyken programın içinde verilen devir geçerlidir.

 

 

 

YARDIMCI FONSİYONLAR ( AUXILARY FUNCTIONS )

 

10. SBK ( Single Block ) : Bu tuş aktif olduğu zaman programın satır satır çalışmasını sağlar. Her satırdan sonra durur ve cycle start bekler.

 

11. BDT ( Block Edit ) : Bu tuş aktif olduğu zaman programdaki satırların başında ‘ / ‘ işaretinin olduğu satırlar okunmadan bir sonraki satıra geçer.

 

12. DRN ( Dry Run ) : Bu tuş aktif olduğu zaman; program çalışırken G0 ve G1 hareketlerinin hızlarını geçersiz sayarak G0 ve G1 hareketlerinni ilerlemesini kesme ilerlemesi ( JOG ) butonuyla kontrol edebilmemizi sağlar.

 

13. OPTIONAL STOP ( M1 ) : İsteğe bağlı program durdurma tuşudur. Bu tuş aktif olduğu zaman program içerisinde herhangi bir satırda M1 kodunu okuduğu zaman program durur. Devam etmek için tekrar cycle start tuşuna basılır.

 

14. MLK ( Machine Lock ) : Bu tuş aktif olduğu zaman tüm eksen hareketleri kilitlenir. Bu tuşu kullandıktan sonra tüm eksenler referansa gönderilmelidir.

 

15. ZLK ( Z Lock ) : Bu tuş aktif olduğu zaman z ekseni kilitlenir. Bu tuş kullanıldıktan sonra z ekseni referansa gönderilmelidir.

 

16. AUTO : Referans modunda iken bu tuşa basıldığında tüm eksenler otomatik olarak referansa gider.

 

17. H.INT ( HANDLE INTERRUPTION ) : Manuel araya girme ( Otomatik modlarda da el çarkını devreye sokar ). Program çalışırken derinlik, en veya boy ölçülerinde telafi yapılması gerekirse cycle stop tuşuna basıldıktan sonra bu düğmeye basıp el çarkı ile dikkatli şekilde manuel olarak telafi edilir. Bu düğmeyi kullanırken dikkatli olunmalıdır.

 

18. AFL ( M.S.T ) : Bu tuş aktifken, program çalışırken tezgah M.S.T komutlarını görmez.

 

19. MAIN: Kapı sivicini açmak için kullanılır.

 

20. CW : İş milini saat yönünde döndürür. ( Manuel modlarda geçerlidir ).

 

21. STOP : İş milini durdurur. ( Manuel modlarda geçerlidir ).

 

22. CCW : İş milini saat yönünün tersi yönde döndürür. ( Manuel modlarda geçerlidir ).

 

 

 

 

MANUEL TUŞLAR

 

23. AUTO : Program çalışırken tezgah su açama komutlarını gördüğünde bu tuşun ışığı aktif hale gelir. Bu tuşa basarak ışığı söndürülürse soğutma suyu pompası durur.

 

24. MAN : Manuel olarak soğutma suyunu açma ve kapatma düğmesi.

 

25. AIR BLOW : Manuel olarak hava üflemeyi açma ve kapatma düğmesi.

 

26. FOR : Konveyörü sürekli çalıştırır.

 

27. FOR : Talaş atma helezonlarını çalıştır.

 

28. BACK : Bastığımız sürece konveyörü ters yönde çalıştırır. ( Talaş sıkışması durumunda ).

 

29. CW : Magazini saat yönünde döndürür.

 

30. CCW : Magazini saat yönünün tersi döndürür.

 

31. LIGHT : Işığı açar.

 

32. POWER ON : Kontrol ünitesini açma düğmesi.

 

33. POWER OFF : Kontrol ünitesini kapatma düğmesi.

 

34. APO : Program çalışırken bu tuş aktif hale getirilirse tezgah M30 komutunu görünce kontrol ünitesi kapanır, tezgah şalteri TRIP moduna geçer.

 

35. END : Limit aşımında eksenleri siviç’ten kurtarmak için kullanılır. Bu tuş basılı tutularak limiti geçtiğiniz eksende aksi yönde hareket edilerek siviç’den kurtarılır.

 

 

LED LAMBALARI

 

ALARM

 

36. NC : Nc alarmı geldiği zaman yanar.

 

37. : Merkezi yağlama sistemi alarmı.

 

38. : Hava alarmı.

 

STATUS

 

39. : Magazin veya kolun home pozisyonunda olduğunu gösterir.

 

40. : Program bittiğinde bu ışık yanıp söner.

 

41. : Şanzumanlı tezgahlarda yüksek vitese geçtiğini gösterir.

 

HOME

 

( X, Y, Z, 4TH ) : Makinenin hangi eksenlerde HOME ( Referans ) pozisyonunda olduğunu gösteren lambalardır.

CNC DİK İŞLEME MERKEZİ BAKIM PROSEDÜRÜ

GÜNLÜK BAKIM:

1) İş bitiminde tablanın bor yağından temizlenmesi ve silinmesi gerekir. Temizlenen tabla yüzeyi ince yağla yağlanarak paslanmaya karşı korunur.

2) Tezgahın içindeki ve koruyucu sacların üzerindeki talaşları temizleyiniz.

3) Tezgah kapatılmadan önce eksenler referans noktalarından uzak bir yere çekilmelidir.

4) Eksen vidalı millerini ve kızakları yağlayan merkezi yağlama ünitesi yağ seviyesini kontrol ediniz.

Yağ cinsi MOBİL VACTRA OIL NO2 dir. Seviye min. Düzeye yaklaşmışsa kızak yağını tamamlayınız.

5) Motor soğutma ve elektrik dolabı soğutma fanlarının çalıştığını kontrol ediniz.

6) Soğutma sıvısı ( bor yağı ) seviyesini kontrol ediniz. Eksilme varsa max. Seviyeye kadar tamamlayınız.

7) Şartlandırıcı yağ seviyesini kontrol ediniz. Yağ cinsi C10 şartlandırıcı yağıdır.

ÜÇ AYLIK BAKIM:

1) Eksen kızaklarını koruyan sacları tabladan ayırarak tezgah gövdesine sızan su ve talaşları temizleyiniz.

2) Koruyucu saçların tablaya bağlandığı yüzeye takılan sızdırmazlık lastik contaları kullanılmaz hale geldiyse değiştiriniz veya silikon çekiniz.

3) Merkezi yağlama yağ tankını sökerek deponun içini ve emme borusunun ucundaki filtreyi temizleyiniz. Yağı yenisi ile değiştiriniz.

4) Fan filtrelerini  çıkartıp hava ile temizleyiniz. Motor fanlarını makine kapalı iken temiz bez ile temizleyiniz.

5) Soğutma suyu tankını temizleyiniz. Yağı yenisi ile değiştiriniz.

6) Şanzımanlı tezgahlarda iş mili soğutma aynı zamanda şanzıman dişli kutusunu soğutur. Bu yağ seviyesi dişli kutusu üzerindeki seviye göstergesinden kontrol edilir. Üç ayda bir bu yağın değiştirilmesi gerekir. Yağın cinsi SHELL TELLUS 32

ÖRNEK:1

O0001 ;

T1 M6 ;

M3 S1000 ;

G0 G90 G54 X10. Y30. ;

G43 H1 Z3. M8. ;

G1 Z-3. F200 ;

G3 X30. Y50. I20. J0. ;

G2 X50. Y50. I0. J20. ;

G0 Z200. ;

G91 G28 Y0. Z0. ;

M30 ;

 

ÖRNEK:2

 

O0002 (DENEME PROGRAMI) ;

T1 M6 ; ( PUNTA MATKABI)

M13 S1500 ;

G0 G90 G54 X20. Y20. ;

G43 H1 Z10. ;

G81 Z-8. R1. F100 ;

M98 P3 ;

G0 Z300. ;

G91 G28 Z0. Y0. ;

M1 ;

T2 M6 ; (8.5 MATKAP )

M3 S1000 ;

G0 G90 G54 X20. Y20. ;

G43 H2 Z10. M8 ;

G83 Z-25. Q5 R1 F100 ;

M98 P3 ;

G0 Z200. ;

G91 G28 Y0. Z0. ;

M1 ;

T3 M6 ; (M10 Kılavuz – M10X1.5)

G0 G90 G54 X20. Y20. ;

G43 H3 Z10. M8 ;

M29 S200 ;

G84 Z-20. R2 F300 ; ( F=DEVİR x HATVE =200×1.5=300 )

M98 P3 ;

G0 Z200. ;

G91 G28 Y0. Z0. ;

M30 ;

 O0003 ( ALT PROGRAM );

X40. ;

X60. ;

X80. ;

X100. ;

X120. ;

Y40. ;

X100. ;

X80. ;

X60. ;

X40. ;

X20. ;

Y60. ;

X40. ;

X60. ;

X80. ;

X100. ;

X120. ;

M99 ;
ÖRNEK : 3

 

 
O0004 ;G40 G49 G80 G90 ;

T1 M6 ; ( Yüzey temizleme takımı 20’lik )

G90 G54 G0 X-15. Y7.5 ;

M3 S1000 ;

G43 Z50. H1 M8 ;

G0 Z5. ;

G1 Z0. F100 ;

M98 P20005 ; veya M98 P5 L2 ;

G0 Z200. ;

M1 ;

T2 M6 ; ( Punta Matkabı )

M3 S1000 ;

G0 G54 G90 X10. Y10. ;

G43 Z20. H2 M8 ;

G99 G81 Z-8. R2. F80 ;

Y20. ;

X50. ;

Y10. ;

G0 Z200. ;

M1 ;

T3 M6 ; ( MATKAP )

M3 S750 ;

G0 G54 G90 X1. Y10. ;

G43 H3 Z20. M8 ;

G99 G73 Z-15. R2. Q3. F80 ;

Y20. ;

X50. ;

Y10. ;

G0 Z200. ;

G91 G28 Y0. Z0. ;

M1 ;

M30 ;

  

O0005 ( ALT PROGRAM ) ;

G91 Z-0.5 ;

G90 G1 X70. F200 ;

Y22.5 ;

X-15. ;

G0 Y7.5 ;

M99 ;

 

 ÖRNEK: 4

 

O0006 ( ANA PROGRAM ) ;

G90 G49 G80 G90 ;

G91 G28  X0. Y0. Z0. ;

T3 M6 ;

M3 S1000;

G90 G54 G0 X. Y0. ;

G43 H3 Z50. M8 ;

M98 P7 L3 ;

G90 G0 Z100. ;

G91 G28 Y0. Z0. ;

M30 ;

 

 O0007 ( ALT PROGRAM ) ;

G91 G99 G81 X50. Y0. Z-20. R3. L2 F80 ;

X50. ;

G0 G80 X-150. Y50. ;

M99 ;

 ÖRNEK: 5

 

 

O0008 ( ANA PROGRAM ) ;

G40 G49 G80 G90 ;

T1 M6 ( Punta ) ;

M3 S1000 ;

G90 G54 G0 X0. Y0. ;

G43 H1 Z20. M8 ;

G99 G81 Z-4. R2. F100 ;

G80 G0 Z200. ;

M1 ;

T2 M6 ( Ø15 Matkap ) ;

M3 S500 ;

G90 G54 G0 X0. Y0. ;

G43 H2 Z20. M8 ;

G99 G83 Z-45. Q3. R2. F0 ;

G80 G0 Z100. ;

M1 ;

T3 M6 (Ø10 Düz Parmak Freze ) ;

M3 S800 ;

G90 G54 G0 X0. Y0. ;

G43 H3 Z5. M8 ;

G1 Z0. F70 ;

M98 P9 L80 ;

G0 Z100. ;

M1 ;

M30 ;

O0009 ( Alt Program ) ;

G91 G1 Z-0.5 F300 ;

G90 G41 D3 X12.5 ;

G3 I-12.5 J0. ;

G1 X17.5 ;

G3 I-17.5 J0. ;

G1 X22.5 ;

G3 I-22.5 J0. ;

G1 X25. ;

G3 I-25. J0. ;

G40 G90 G1 X0. Y0. ;

M99 ;

 

ÖRNEK: 6

 O0010 ( ANA PROGRAM ) ;

G90 G80 G40 G49 ;

T1 M6 (Ø30 Elmas Uçlu Freze );

M3 S2000 ;

G90 G54 G0 X-20. Y10. ;

G43 Z5. H1 M8 ;

G1 Z-0.5 F100 ;

M98 P30011 ;

G0 Z10. ;

X90. Y75. ;

G1 Z0. ;

M98 P100012 ;

G0 Z200. ;

M1 ;

M30 ;

 

O0012 (Cep boşaltma programı ) ;

G91 G1 Z-1. X20. F800 ;

X-20. F1000 ;

X25. ;

Y25. ;

X-50. ;

Y-50. ;

X75. ;

Y60. ;

X-100. ;

Y-70. ;

X110. ;

Y70. ;

X-120. ;

Y-70. ;

G90 G1 X90.  Y75. ;

M99 ;

 

O0011 ( Yüzey Temizliği Alt Programı ) ;

G91 D1 X220. F500 ;

Y26. ;

X-220. ;

Y26. ;

M99



Katmanlı İmalat Teknolojilerinde Bir Yenilik Daha “WirePrint”

“WirePrint” teknolojisi sayesinde ürünü değerlendirmek için baskı işleminin bitmesinin beklendiği süreyi baypas ederek anlık değerlendirmeler doğrultusunda değişiklikler yapılabilir ve kayda değer bir zaman tasarrufu sağlanır.

Katmanlı İmalat Teknolojilerinde Bir Yenilik Daha “WirePrint”

 

Cornell Üniversitesi’nden bir grup araştırmacının, çok kompleks ve grift 3D objelerin baskılarında optimizasyon ve tasarımlarında esneklik sağlanabilmesi doğrultusunda yaptıkları çalışmalar sonucunda ortaya, Dünya’da bir ilk olan “İnteraktif 3D Yazıcı” çıktı. İfadeden de anlaşıldığı üzere yazım işlemi sırasında yazıcıyı durdurup tasarımda optimizasyon ya da herhangibir değişiklik yapmak ve işleme kalınan yeren devam etmek mümkün. Bu sayede ürünü değerlendirmek için baskı işleminin bitmesinin beklendiği süreyi baypas ederek anlık değerlendirmeler doğrultusunda değişiklikler yapılabilir ve  kayda değer bir zaman tasarrufu sağlanır.

“WirePrint” 3D katı modellemesi yapılmış objeyi, konvansiyonel FDM yazıcılarından farklı olarak geometrin yüzeylerini sıkı katmanlar yerine ince teller halinde oluşturuyor; bu çalışma şekli ile daha hızlı bir baskı olanağı sunuyor.

5 eksende lineer hareket kapasitesine sahip olan cihazın baskı tablasının bulunduğu platform tam tur dönebiliyor.

Ekstrüzyon işleminin gerçekleştiği nozul elemanına ek olarak kafa kısmındaki kesici takım sayesinde CNC makinalarında olduğu gibi kesme ve çıkatma kabiliyeti sunan cihazda hata düzeltme ve değiştirme işlemleri çok rahat yapılabilmekte.

Tam tur dönebilen baskı tablasının platforma tutunmasını sağlayan mıknatıslı sistem, kullanıcılara kalibrasyon zahmetine katlanmadan tablanın istendiği zaman çıkarılıp takımasına izin veriyor.

3D CAD modeli baskı işlemi sırasında üzerinde oynamalar yapılarak, güncel datalar makinaya gönderilip interaktif değişikliklere gidilebilir. Cihazın üretim tekniğinden kaynaklı sahip olduğu hız ile neredeyse 20 kat daha kısa sürelerde prototip elde etmek mümkün. Fakat sıkı katman yapısında olmayan ürünlerin, dayanım açısından hatrı sayılır özellikler sergilemelerini beklemek pek gerçekçi olamayacaktır.



 

1 Kg filament malzemeden ne kadar üretim yapılabileceğidir.

 

FDM 3D yazıcılar üretilen parçanın görünmeyen iç bölümlerini görseldeki gibi boş petek biçiminde üretebilmektedir. Bu sayede parçayı üretmek için gerekli filament hammaddesinden tasarruf etmek mümkün. Ek olarak %20 iç doluluk ve üzerinde yapılan üretimlerde petek yapısı kullanıldığında mukavemetli parçalar da üretebilirsiniz.

Gelelim en fazla sorulan sorulardan biri olan 1 Kg’lık filamentten ne kadar baskı alabilirsiniz?

Bu problemin yanıtı yapılacak ürünün gramajına göre değişiklik gösterebileceği gibi, doluluk oranıyla da doğru orantılıdır.

Örnek olarak 1 Kg filamentten %5 iç doluluk oranı kullanılarak 392 adet satranç taşı üretilebilmektedir.

3dprint (4)

 



 

Teknoloji
 
Elbette günün teknolojisi neye elverişliyse, ilgili dönemde o yöntemlerle prototip imalatı yapılabilmekteydi. Ancak günümüzde gerek bilgi teknolojilerinin ulaştığı nokta ve gerekse döküm ve baskı teknolojilerindeki gelişmeler çok daha hızlı ve ölçülere birebir uygun biçimde modelleme yapılabilmesine olanak sağlamaktadır.  3D Yazıcı ( 3 Dimensions- 3 Boyutlu) teknolojisinin, küçük sanayi boyutunda üretilmeye başlaması ve günümüzde evlere kadar giren 3D baskı teknolojisi sayesinde prototipleme kağıt üzerine baskı boyutundan, model baskısı yapma boyutuna geçmiştir. Hızlı prototipleme, örneğin CAD yazılımları ile oluşturulmuş bir bardak modelini, sentetik maddelerle, kalıba ihtiyaç duymadan ve kesim yapmadan basabilen yazıcılarla üretebilmeniz model olarak, üretim sonrasında ortaya çıkacak ürünün birebir çıktısını görebilmenizi sağlayan teknolojidir.
Hızlı Prototiplemede kullanılan teknolojiyi somutlaştıracak olursak aslında bir konser afişini matbaaya göndermeden önce neye benzeyeceğini görmek için evde renkli yazıcıdan çıktısını almak gibi düşünebiliriz. Bir ürünün seri üretime geçmeden önce fiziksel özelliklerinin görülebilmesi için, modelleme sürecini çok ciddi oranda azaltıp, teknoloji geliştirme sürecini hızlandırmıştır.
Böylece üretilecek ürünün ihtiyacı karşılayıp karşılamayacağı, sadece mühendislik hesaplarla değil, kullanıcı deneyimi boyutuyla da değerlendirilebilir.
Ayrıca 3D yazıcılar akıl almaz bir hızla gelişmekte, ve prototipleme temel işlevi genişletilip, üretim dahi yapılabilen yazıcılar üzerinde çalışılmaktadır. Hatta inşaat sektöründe bina inşa eden dev 3D yazıcıların testleri dahi yapılmaktadır.
Hızlı Prototiplemede kullanılan 3D baskı ürünleri yani 3D yazıcı cihazlar, genel olarak ar-ge departmanlarında ve üretim hattına girmeden önce ürünün testi için kullanılırlar. Elbette evsel kullanım için uygun 3D yazıcılar da bulunmaktadır, ancak maliyetleri nedeniyle henüz evsel kullanımı yaygınlaşmış değildir. Ki, bir ev kullanıcısının 3D baskı ürünlerini kullanabilmesi mühendislik bilgisi, teknik resim bilgisi ve elbette bu bilgileri veri ortamına aktarabilecek bilgi teknolojisi bilgisi olmalıdır. Yani hali hazırda var olan teknoloji henüz replikatör olarak kullanılabilecek boyutta değildir. Tersine mühendislik ürünlerinin evsel kullanımının geliştirilmesi süreci tamamlandığında elbette bu teknoloji de evlerimize girecek ve hayatımızda pek çok şeyi değiştirecektir.
3D baskı ürünleri birer kalıp döküm cihazı gibi çalışır, yarı likit, eriyik plastikler veya toz formunda mineral ürünleri sıvılaştırıp, 3 boyutlu girilen teknik resmin püskürtme uçları yardımıyla tabla üzerinde inşa edilmesi prensibi ile çalışır. 3D Baskı cihazları üretim materyali olarak, ABS plastik, Pla plastik, Poliamid gibi materyaller kullanır ve yazım teknikleri arasında SLS ve FDM gibi teknolojiler bulunmaktadır. Makine özelliklerine ve ihtiyaca göre kullanılan materyal farklılık göstermektedir.
SLS, Selective laser sintering olarak açılan, gelişmiş lazer yazım teknolojisidir. Bu teknolojide Poliamid maddesi lazer ile sinterlenerek çizim ortaya çıkarılır. Herhangi bir destek ünitesine gerek duyulmadan gerçekleşen bir uygulama metodudur.
FDM (Fused deposition modeling) ise, şerit halindeki plastik materyalin eritilerek püskürtme uçlarından tablaya katmanlar halinde çizilmesi işlemidir. 3D baskı modellerinin en çok kullanılanıdır. Baskı materyali olarak, Abs Platik veya Pla Plastik ürünler kullanılabilir.  Bu baskı yönteminde destek malzemeleri kullanılmaktadır. Ancak çizim tamamlandıktan sonra prototipten kolaylıkla çıkarılabilmektedir.
Hızlı prototipleme çağımızda ürün geliştirme alanında ulaşılmış en önemli teknolojidir. Son kullanıcı boyutunda geliştirilecek ürünlerle birlikte endüstride çok ciddi değişiklerle sebep olacağı tahmin edilen 3D yazıcılar endüstri 4.0 prensipleri ile de birebir örtüşmesi sebebiyle modern çağın üretim teknolojilerinde ciddi şekilde rol oynayacaktır. Özellikle firesiz üretim tekniklerine yönelen sanayinin bu prensibine ciddi şekilde katkı sağlayacak 3D baskı teknolojileri, kim bilir belki de gelecekte pek çok ev eşyamızı kendimiz yapmamızı bile sağlayabilir.


Plastik & Metal Kalıp İmalatı

Plastij enjeksiyonda kullanılan kalıpların tasarımından imal edilmesine kadar olan tüm süreçleri firmamız bünyesinde deneyimli ekibimiz ve son teknolojik CNC ve makina parkurumuzda gerçekleşmektedir.

Tasarimdanimalata bünyesinde plastik ve metal enjeksiyon kalıpları tecrübeli tasarımcılar ve kalıpçılar tarafından özenle ve yıllarca çalışıp milyonlarca adet üretim yapabilecek kalite ve hassasiyette dizayn edilip üretilmektedir.

Kalıp imalat aşamaları müşteriden ön bilgi ve teknik dataların alınması sonrasında kalıp tasarımcıları tecrubel, muhendis kadromuz tarafından yapılır onayınzın ardından 3D Yazıcılarımızda prototipleriniz hazırlanır ve tekrar onayınıza sunulur. tekrar onayınızın ardında Profesyonel kalıp imalatına baslanır

Parça tasarımları CNC, EDM,Ve konvansiyonel kalıp yapım tezgahlarına dağıtılır. Eş zamanlı olarak kalıp seti çelik ve ekipman siparişleri verilir. Bu işlemleri biten kalıplar tecrübeli kalıp ustaları tarafından montajı ve son kontrolleri yapılarak enjeksiyon bölümüne sevk edilir. Uygun tonajlı plastik enjeksiyon makinalarına bağlanan kalıpların ilk numune deneme baskıları yapılır ve çıkan ürünler ölçüm kontrolüne alınır.

Onay alınan ürünlerin kalıpları müşteri talebine göre sevkedilir veya kendi bünyemizdeki plastik enjeksiyon makinalarında fason enjeksiyon baskıları yapılır.

 

Tasarım+Prototip+İmalat tek Bir Firmada Tecrubelerimizden faydalanmak için Lütfen Teklif alınız

sag_teklifiste




Lezzet Harikası 3B Basılmış Dondurmalarla Tanışın

Los Angeles merkezli 3 boyutlu dondurma üreticisi Dream Pops, müşterilerine sıradan buzparmak dondurmalarından daha besleyici ve daha lezzetli dondurma çözümleri sunarak onlara daha önce karşılaşmadıkları bir deneyim yaşatıyor… 

Sıradan buzlu dondurmaların aksine, Dream Pops, dondurmaların kalıplarını üretmek için Ultimaker 3B yazıcılardan faydalanıyor. Kısacası ilk bakışta hangisinin sıradan, hangisinin Dream Pops dondurması olduğunu  rahatlıkla anlayabiliyorsunuz.

 

 

Dream Pops, besleyici gıdalar adını verdiği besin öğelerini dondurmalarına ekleyerek, buzparmak adını verdiğimiz dondurmaları içerik bakımından zengin hale getiriyor. Çocukların en çok sevdiği dondurma türlerinden biri olan buzparmaklar, ne yazık ki yalnızca su ve aromalardan oluşuyor. Fiyatı ve yoğun aroması nedeniyle çocukların favorisi olan bu dondurmalar, kimi zaman aileler ile çocukları arasında küçük çaplı tartışmalara yol açıyor.

David Marx tarafından kurulan şirket, yaklaşık 4 yıldır bu alanda faliyet gösteriyor. Dream Pops, ürettiği dondurmaların glutensiz, vegan dostu ve organik olduğunu söylüyor.

 

 

Satın almak isteyen müşteriler için birden fazla seçenek mevcut. Bunlardan bazıları: Hindistan cevizi şekeri, tapyoka, sabır otu, baobap ağacı, biberiye ve kahverengi şeker gibi, adını ilk defa duyduğumuz içeriklerden oluşuyor.

Marx, marketteki dondurmaların yalnızca vanilya ve kakao gibi içeriklerden oluşmasından yakınıyor. Ve geleceğin dondurmasının Dream Pops olduğunu söylüyor.

 

 

Bakalım 3B buz dondurmalar gerçekten de tüketicilerin hayatında yer bulabilecek mi?



3D YAZICILARIN AVANTAJLARI

  1. Bilgisayar ortamında çizimi yapılmış her çeşitten ürünün modeli saatler hatta dakikalar içinde somut nesnelere dönüştürülüp incelenebilir hale gelir.
  2. 3D yazıcılar sayesinde geleneksel yöntemlerle üretim yapılırken ihtiyaç duyulan makine, teçhizat ve işçilik ortadan kalkar. Ciddi emek gerektiren işleri (frezeleme, tornalama, üretim sonrası talaş temizleme vb.) ortadan kaldırır.
  3. Karmaşık yüzey geometrisine sahip tasarımlar rahatlıkla gerçek nesnelere dönüştürülebilir.
  4. Kullanılan sarf malzemesi PLA filamentleri olup bunların temini hem kolaydır hem de uygun fiyattadır.
  5. Kullanılan sarf malzemesi mısır nişastasından üretilmiş PLA adında bir bioplastiktir. Bu malzemenin sağlığı olumsuz yönde etkileyecek özelliği yoktur. Ergitilirken çevreye zehirli gaz çıkarmaz, koku yapmaz. Bunlara ilave olarak doğada çözünebilme özelliği ile çevreye de zarar vermez.
  6. 3D yazıcılarla yapılan 3D baskılar işçiliği ortadan kaldırdığı için zamandan kazanç sağlar. Yapılan tasarımların geleneksel yöntemlere göre daha hızlı prototipleri üretilip incelenebilir.
  7. Daha az maliyetle üretim yapılabilir. İşçilik masraflarının ortadan kaldırılması, daha ucuz sarf malzemelerin kullanılması, parça üretiminin kolay olması maliyetleri düşürmektedir .


3D Yazıcı Teknolojisi

1-) 3D Yazıcı nedir ?

 

Katmanlı üretim (Additive Manufacturing) olarak kabul edilen 3D Yazıcı teknolojisi, bilgisayar ortamında tasarladığınız 3 boyutlu objeleri somut hale dönüştürebileceğiniz hızlı prototipleme araçlarıdır. STL dosyası olarak kaydedilen 3 boyutlu tasarımlar, 3D Yazıcıya gönderilerek katman katman gerçeğe dönüştürülür.

 

 

2-) 3D Yazıcı Tarihi Nedir ?

1984; İlk 3D yazıcı, stereolithography(SLA) teknolojisi kullanılarak Charles Hull tarafından geliştirildi.

1986; 3D yazıcılar üzerine 3D Systems adında ilk şirket kuruldu.

1988;-3D Systems tarafından üretilen, SLA-250 adında ilk yazıcı tanıtıldı. -Selective Laser Sintering (SLS) ve Fused Deposition Modelling(FDM) teknolojileri bulundu.

1989; FDM teknolojisinin bulucusu Scott Crump tarafından, Stratasys isimli 3D yazıcı şirketi kuruldu.

1993; Massachusetts Institute of Technology(MIT), 2 boyutlu yazıcılarda ki Injet teknolojisini kullanarak yeni bir teknoloji geliştirdi ve bu teknolojiye 3 Dimensional Printing (3DP) adı verildi. Bu teknoloji sayesinde renkli baskılar yapılabilindi.

1995; Z Corporation şirketi, MIT’ye lisans ücretini ödeyerek 3DP teknolojisini kullandı ve 3D yazıcı satışına başladı. 1996; Stratasys Genisys 3D Systems Actua2100 Z Corporation Z402 2005; Z Corporation’un tasarladığı Spectrum Z510, yüksek çözünürlüğe sahip ilk yazıcı tasarlandı. Ayrıca bu yazıcı renkli baskı özelliğinede sahiptir.

2007; Reprap ismi ile, açık kaynak kodlu 3D yazıcılar çıktı. Bunun sayesinde 3D yazıcılara ulaşma ve onları geliştirme imkanı arttı.

2008; Object Geometries şirketi, Connex500’u geliştirdi ve bu ürün ile aynı anda farklı malzemeler kullanılarak 3 boyutlu ürün oluşturulabilindi. (Bu şirket 2012 yılında Stratasys ile birleşti.)

2009- ; Bu yıl itibariyle Makerbot ve 3D Systems’in geliştirdiği Cubify gibi modeller ile ev tipi 3D yazıcılarda artış oldu ve devamında özelliklede Kickstarter.com üzerinden desteklenen ve geliştirilen bir çok yeni marka oluştu.

 

 

 3-) 3D Yazıcı Methodları Nelerdir?

a) Stereolithography(SL):  Hızlı, yüksek çözünürlük fonksiyonel parçaların bir kerede üretilebilir. Kısıtlı üretim alanı ve malzeme seçeneğine sahip. Renk seçeneğine sahip değil.

b) Fused Deposition Modelling(FDM): ABS, PLA, Polycarbonate and Elastomers malzemelerinin yüksek ısıda eritilip katman katman eklenerek üretildiği bir methodtur. Ev tipi yazıcılarda en çok kullanılan sistemdir. Çıkan üründe,mekanik olarak kuvvetli bir yapı oluşur.

c) Selective Laser Printing(SLS): Bu sistem,ışığa duyarlı tozun, CO2 lazer ile katman katman sinterlenmesi ile çalışır. Mukavemeti yüksek parçalar üretir ama yüzey kalitesi düşüktür.

d) 3 Dimensional Printing(3DP): Tozdan malzemenin ink-jet teknolojisi kullanılarak üst üste yapıştırılmasıyla hızlı ve ucuz parçalar üretilebilen bir sistemdir. Doğruluğu, sertliği, yüzey kalitesi düşüktür. Parçalar hızlıca ve ucuza üretilebilir.

e) Polyjet: Ink-Jet teknolojisine benzer bir teknolojidir,UV ışınları kullanılmaktadır. Yüksek kalite ve hızda ürün sunmasının yanında, birde aynı anda farklı malzameleri kullanabilme özelliğinede sahiptir. Connex500’de kullanılan teknolojidir. (http://www.stratasys.com/3d-printers/design-series/objet-connex500)

wpid-20140509_163242.jpg

 

 

4-) 3D Yazıcı ile Ne Yapabilirsin?

Kabaca söylemek gerekirse, 3 boyutlu olarak çizdiğiniz herşeyi 3D Yazıcı ile üretebilirsin. Sadece bazı tasarımları üretebilmek için profesyonel makinalar gerekebilir. Bu noktada ise FDM teknolojisi kullanan masaüstü 3D Yazıcılar sizin için yeterli olmayabilir. Ayrıca hangi maddeden baskı almak istediğinize göre de 3D Yazıcı değişiklik gösterir. Örnek vermek gerekirse, protez el üretimden otomotiv sektöründe kullanılan 3D Yazıcıya, çikolata basan 3D Yazıcıdan meyve basan 3D Yazıcıya kadar bir çok farklı alanda kullanılıyor.

screen shot 2014-04-18 at 1.52.18 pm

 

 

5-) 3D Yazıcılarda hangi hammaddeler kullanılır?

FDM teknolojisini kullanan 3D Yazıcılarda PLA ve ABS plastikleri yaygın olarak kullanılmakta olup, profesyonel makinalrda titanyumdan seramiğe, çelikten mumsu materyale kadar bir çok farklı hammadde ile baskı almak mümkündür.

 

 

6-) 3D Yazıcı Fiyatları Ne Kadar? 

Özellikle Kickstarter gibi crowdfunding sitelerini kullanarak ortaya çıkan 3D Yazıcıların fiyatları giderek düşmekte. Genellikle FDM teknolojisini kullanan bu 3D Yazıcılara 100$’ın altında sahip olmak mümkün. Bunun yanında endüstride ve ya medikal sektörde kullanılan 3D Yazıcıların fiyatları ise birkaç yüz bin dolar olmakta. Masaüstü 3D Yazıcılar için hazırladığımız fiyat ve özellik karşılaştırması listeye buradan ulaşabilirsiniz.

 

 

7-) Hiç Tasarım Tecrübesi Olmayan Biri İçin Hangi Yazılımları Önerirsin?

Ücretsiz ve başlangıç seviyesinde birisi için obje tasarlamanın oldukça kolay olduğu aşağıdaki programları kullanarak 3D Yazıcı ile üretilebilir bir tasarım yapabilirsiniz.

 

Bunun yanında 3D Yazıcıda baskı alabilmek için illa sizin birşeyler tasarlamış olmanıza gerek yok. Aşağıdaki websitelerinden 3D Yazıcı ile baskı yapılabilir tasarımalara ulaşabilirsiniz.

Eğer aradığınızı bu sitelerde bulamadıysanız ve ya kendinize özel bir tasarım yaptırmak istiyorsanız bizimle iletişime geçebilirsiniz.

 

 

8-)Tasarımınız 3D Baskısını Nereden Alabiliriz?  

3 Boyutlu tasarımınızın baskını alabileceğiniz birçok websitesi mevcut. tasarimdanimalata ekibi olarak bizde 3D Baskı servisyle müşterilerimizin ihtiyacını karşılamaktayız. Bizimle buradan irtibata geçebilirsiniz.



 

3D Model Onarma

3 Boyutlu tasarım programlarını kullanarak modellediğiniz objeler bazı sebeplerden dolayı 3D Yazıcılardan üretilmeye uygun olmayabilir. 3Durak bu noktada üretime uygun olmayan modellerinizi onarabileceğiniz bazı programlar öneriyor.

Meshlab, Netfabb Basic ve Microsoft Azure yazılım ve websitesiteleri 3 boyutlu modellerinizi 3D Yazıcılardan üretime hazır hale getirebileceğiniz ücretsiz programlar.

Bu yazıda ise yukarıdaki programları nasıl kullanaağınızı öğrenceksiniz. Yazıya başlamadan önce Netfabb Basic ve Meshlab programlarını buradan indirebilirsiniz.

 

1- MESHLAB

Meshlab birçok uzantılı dosyayı açabilen ve farklı uzantılarda kaydetmenize olanak sağlayan bir program. Netfabb’den en büyük farkıda bu. Eğer dosya uzantınız doğru uzantı da değilse ve istediğiniz uzantıya dönüştürmede problem yaşıyorsanız, Meshlab size yardımcı olacak en iyi programlardan birtanesi.

3Durak, 3D Baskı hizmetinde .STL ve .OBJ formatlarında dosya uzantısı talep ediyor. Eğer dosya uzantınız bunlardan farklı ise Meshlab’de dosya uzantınızı değiştirebilirsiniz.

Meshlab’e import edebileceğiniz dosya uzantıları: .PLY, .STL, .OFF, .OBJ, .3DS, .COLLADA, .PTX, .V3D, .PTS, .APTS, .XYZ, .GTS, .TRI, .ASC, .X3D, .X3DV, .VRML, .ALN

Meshlab’den export edebileceğiniz dosya uzantıları: .PLY, .STL, .OFF, .OBJ, .3DS ,.COLLADA, .VRML, .DXF, .GTS, .U3D, .IDTF, .X3D

 

2- NETFABB

Netfabb STL modellerinizi düzenleyebileceğiniz ücretsiz bir yazılım. Netfabb’de STL modellerinizdeki hataları onarabileceğiniz gibi ölçekleme, ölçme, analiz gibi özelliklerinde de yararlanabilirsiniz.

 

Ölçekleme ve Ölçme        

Netfabb programını kullanarak tasarladığınız ve hazır olarak bulduğunuz 3 boyutlu modelleri ölçebilir, istenilen boyutlara ölçekleyebilirsiniz.

 

Kontrol

Netfabb tarafından sunulan en büyük avantajlardan biri de 3 boyutlu tasarımların üretilebilir olup olmadığının kontrol edilmesi. 3 boyut geometrisinde modeller üç elemente göre değerlendirilir; köşe, kenar ve yüzey. 3 boyutlu modellerin üretilmesi için ise model manifold olmalıdır. Yani her kenar iki yüzeye bağlı olmalıdır. Netfabb ise bunu sizin için kontrol eder ve non-manifold geometri ile karşılaştığında bunu belirtir.

 

Onarma

Netfabb’in bir diğer özelliği ise Netfabb Repair Tool ile hatalı modellerinizi onarması. Modellerinizi ise aşağıdaki özelliklere göre kontrol eder:

·         Boşluk: 3 boyutlu model manifold olmalıdır. Yani köşeler ve yüzeyler arasında boşluk olmamlıdır.

·         Pozitif Hacim: Netfabb’e model yüklediğinizde yeşil görünen tüm yüzeyler dış, kırmızılar ise iç yüzeydir. Tersi durumunda 3D Yazıcı iç yüzeyleri de dış yüzey olarak algılar ve fazladan materyla tüketebilir.

·         Kapalı Yüzeyler: 3 boyutlu modelde hiçbir delik ve sınır köşe bulunmadığı durumdur.

Netfabb’in özellikleri hakkında edinmek için

 

3- MİCROSOFT AZURE – 3D MODEL ONARMA

Netfabb’in de 3 boyutlu modellerinizi onarma konusunda yetersiz kalması durumunda başvuracağınız diğer yöntem Microsoft Azure. Azure’a 3 boyutlu modellerinizi yükleyerek dakikalar içerisinde onarılmış olarak geri indirebilirsiniz.



 

Döküm, 3 boyutlu nesnelerin, eriyik hale geçebilen hammaddelerinin cismin ters imajı olan kalıba dökülerek, katı hale getirilmesi ile biçimlendirilmesi işlemidir. Tarihte bilinen en eski kalıp yönteminin çamurdan yapılan tuğlalar olduğu düşünülmektedir.Ancak günümüzde, neredeyse her madde kalıplanabilir ve döküm metodu ile biçimlendirilebilir. Özellikle metallerin biçimlendirilmesi kesme ve oyma ile hayli zor olduğundan kalıba alınarak biçimlendirilmeleri gerekmektedir. Döküm, kalıplama süreçlerinin tamamına verilen isimdir. Yani işlemin değil, imalat sürecinin bütününe verilen isimdir. Kalıplama ise, cismin şeklini veren biçimin hazırlanması için gerçekleşen süreçtir. Kalıplama farklı yöntemlerle yapılabilir.

Makine ile kalıplama, el ile kalıplama, organik bağlayıcılı kalıplama, inorganik bağlayıcılı kalıplama, vakum kalıplama ve manyetik kalıplama, yöntem ana başlıklarıdır. Model ile kalıplama, Basınç ile kalıplama, sarsma ve itme ile kalıplama gibi alt başlıklar yer almakta olup, cismin ve materyalin mahiyetine göre yöntem değişmektedir.
Plastik, mineral, silikon, demir ve çelik başta olmak üzere hemen her endüstri ürünü kalıplama yolu ile biçimlendirilir. Kalıbın hazırlanması esasen bir ters mühendislik işidir. Ortaya çıkarılması düşünülen cismin modeli kalıba uygulanır ve kalıplamaya uygun materyalden kalıp oluşturulur. Seri imalat ve düşük fire oranı için kalıplama sanayinin vazgeçilmez unsurlarındandır. Zira eriyik forma getirilebilen bir hammadde var ise, onu keserek biçimlendirmek yerine kalıba almak çok daha doğru bir yöntemdir. Hatta günümüzde ahşap ürünleri dahi kalıplama ile imal edilmektedir.
Örneğin MDF, Sunta ve Laminat parke gibi ağaç bazlı ürünler, ahşabın toz forma getirildikten sonra, talaşın çeşitli kimyasallarla karıştırılıp, pres kalıplama ile yeniden biçimlendirilmesi sonucunda elde edilir. Bu sayede bir ağaçtan tek bir mobilya yapıp, artıkları zayi etmek yerine, ağacın her noktası kullanılmış olur ve çok sayıda eşya tek bir ağaçtan yapılabilir. Aynı durum metal için de söz konusu olabilse metalde kalıplama kullanılmasının asıl sebebi fire değil, metalin diğer metotlarla biçimlendirilmesinin çok zor, hatta imkansız oluşudur. Örneğin, bir rögar kapağının döküm dışında herhangi bir yöntemle üretilmesi korkunç maliyetlere yol açabilirken, ciddi bir zaman kaybı ortaya çıkar ve maliyet marjinal biçimde artar. Oysa bu tip ürünlerkalıplama ile saniyeler içerisinde kolayca üretilebilirler.


Yakın zamanda evde kek yapmak için bir kalıp arayışı içine girip bir mağazaya gittiyseniz, silikon kek kalıplarını görmüş olmalısınız. Silikon kimyasal formülü itibariyle oldukça faydalı bir maddedir ve gerek endüstride, gerekse gündelik hayatımızın pek çok noktasında hayatımızı kolaylaştırır. Silikon Kalıplama ise, kalıbın silikon materyalden imal edildiği kalıplama yöntemidir. Özellikle sıcaklığı bakımından plastik kalıpların kullanılmasının uygun olmadığı ancak diğer kalıpların da elverişli olmadığı durumlarda silikon kalıplar kullanılmaktadır. Silikon Kalıplama özellikle model çıkarma ve prototip imalatında çok başvurulan bir yöntemdir. Silikon, plastiğe çok benzemekle birlikte, çok daha esnek ve dış koşullara karşı çok daha dirençli bir maddedir. Örneğin, alaşım formülüne göre değişmekle birlikte asla yanmayan silikon üretmek de mümkündür. Ayrıca silikon malzemenin kalıp formuna getirilmesi de çok kolaydır. Ağır sanayi süreçleri gerektirmez, hızlı bir biçimde ve düşük ısılarda kalıplama yapılabilmesi mümkündür.

Özellikle ters açılı kalıplama işlemlerinde silikon kalıplama en çok tercih edilen yöntemdir. Zira kalıbın hazırlanmasında eriyik silikonun orijinal cisimle bütünleştirilip kalıbının çıkarılması mümkün iken, CNC ile silikon bloklar biçimlendirilerek de kalıp elde edilebilir. Bahsettiğimiz gibi silikon plastikten çok daha yüksek dirence sahiptir ve silikon bir kalıp içerisinde eriyik plastikten kalıplama yapılabilir. Çok yüksek ısılarda dahi formunu kaybetmemekle birlikte, son derece düşük maliyetli olması sebebiyle özellikle endüstriyel olmayan; örneğin hediyelik eşya ve oyuncak gibi ürünlerin üretiminde yoğun biçimde kullanılır.

Silikon Kalıplama yönteminde kalıp hazırlandıktan sonraki süreç makine ile sürdürülmez, kalıp içerisinde eriyik madde insan eli ile aktarılır ve katılaşma sürecinden sonra yine elle çıkarılır. Silikonun yüzeyi oldukça pürüzsüz olduğu için kalıplanan materyalden elde edilen cisim de hiçbir yüzey defektine sahip olmaz ve kalıplamadan sonra bir ek işlem gerekmez. En başta da söylediğimiz gibi silikon kalıplama mutfaklarımızda dahi kullandığımız bir tekniktir ve hayatımızı ciddi oranda kolaylaştırmaktadır.

Kalıplama yöntemlerinin hemen hepsi evde bireysel imkanlarla yapılamaz. Zira ne bir fırınımız, ne santrfrüjümüz ne de yüksek ısı üreten bir eritme ünitemiz bulunmaz. Oysa silikon kalıplar yardımı ile en azından düşük mukavemetli plastik ürünleri dahi evimizde bireysel imkanlarla üretebiliriz. Elbette silikon kalıplama evsel bir teknolojidir demek istemiyoruz. Zira sanayinin hemen her imalat alanında silikon kalıplama kullanılmaktadır.



 

3D Baskı ücretini pahalı mı buluyorsunuz? O zaman bu yazı tam size göre…

3D Baskı’da fiyatlandırma üretimde harcanan materyal üzerinden yapılmaktadır. Kullanılacak materyal ise 3D modelin hacmine göre hesaplanmaktadır. Tasarımınızda yapacağınız bazı değişiklikler ise maliyetlerinizi oldukça düşürecektir. Peki nasıl?

 

1-Ölçeklendirme

3D Modelinizi ölçeklendirerek kullanılacak materyali azaltmanız mümkündür. Örneğin bir 3D modeli ½ oranında ölçeklendirirseniz, hacmi 1/8 oranında değişecektir. Bu da maliyetinizin yaklaşık 8’de bire inmesi demektir.

Fakat burada dikkat etmeniz gereken nokta duvar kalınlığıdır. Asıl modelde duvar kalınlığınız minimumdaysa ve ½ oranında modeli ölçeklendirirseniz duvar kalınlığınız üretilemeyecek derecede azalacaktır. O nedenle ölçeklendirilmiş modelin duvar kalınlığı kullanılacak materyalin özelliklerine göre kontrol edilmelidir.

Bir diğer konu ise detaylardır. 3D Modelinizi ölçeklendirdiğiniz durumunda bazı detaylar üretilemeyecek kadar küçülebilir. Yine bunu da kullanmayı düşündüğünüz malzemenin özelliklerine göre kontrol etmelisiniz. Ayrıca iç içe geçecek parçalarda da ölçeklendirme konusunda daha dikkatli olmalısınız.

 

2-İçini Boşaltma

Az materyal kullanılmasının maliyetleri düşüreceğini biliyoruz. Kullanılacak mat
eryali azaltmanın bir diğer yöntemi ise modelin içini boşaltmaktır. Böylece kullanılacak materyal oldukça azalacaktır. Maliyetler de düşecektir.

FDM teknolojisinde modelin içini boşalttığınızda objede delik bırakmanıza gerek yokken SLS ve Sandstone gibi toz hammadde kullanan 3D Yazıcılarda üreteceğiniz modelinizde yüzeyde delik bırakmalısınız. Böylece modelin içinde kalan toz dışarı çıkacaktır.

Dikkat edilmesi gereken bir diğer konu ise kullanacağınız materyale göre minimum duvar kalınlığını göz önünde bulundurulmasıdır.

Ayrıca, içi boşaltılan modellerin katı modeller kadar güçlü olmadığını da belirtmekte fayda var.

 

3-Duvar Kalınlığı

Duvar kalınlığını azaltmak maliyetlerinizi düşürebileceğiniz bir diğer yöntemdir. Ama bu konuda oldukça dikkatli olmanız gerekmekte. 3D Baskıda kullanacağınız materyalin özelliklerini göz önünde bulundurarak minimum duvar kalınlığını belirlemelisiniz. Aksi takdirde üretimde problem oluşacaktır.

Duvar kalınlığını belirlerken 3D modelinizi maruz kalacağı kuvvetleri de göz önünde bulundurmalısınız.

 



Sketch Up Modelini 3Ds Max ile 3D Yazıcı’da Üretilebilir Hale Getirme

Öncelikle Sketch up objemizi 3D Max uygulamasına import ediyoruz.

3Ds Max, Sketch up projesini direk import etme olanağı sağlamaktadır.

Bu yüzden Sketch up taoluşturduğunuz modelleri 3Ds Max’e atmak için

Tekrardan Sketch up içinde export yapmanıza gerek kalmıyor.

Daha Sonra Max sahnesine gelen sketch up modelinde Mesh olmayan modelleri silmemiz gerekecek. Bunu sahnedeyken Ctrl+H ile yapabiliriz. Resimdede gösterdiğimiz  gib Mesh hariç diğer bütün Mesh olmayan objeleri birbirinden böyle ayırıyoruz. Kırmızı kare içinde gösterdiğimiz gibi Display Geometry hariç diğerlerini işaretliyip aşağıdaki listadeki Mesh olmayan objelerii seçip siliyoruz. 3D yazıcılar da modellerimizi  çıkarmamızı için objelerimizin boyutlu olması gerekir.Yapısı Mesh olmayan 3D modellerimizin boyutu olmadığı için 3D yazıcılar böyle boyutsuz modelleri üretmez.


3D Modellerimizi Max uygulamasında Editable Poly yapısında düzelteceğiz. Mesh yapısında da düzeltebiliriz fakat Sketch up’tan gelen 3D modellerin polygonları genellikle bozuk, edge çizgileri de birbirinden bağımsız olarak gelir. 3D Modellerimizi  Editable Poly’e çevirdiğimzde bu hatalar düzelmez fakat Editable Poly yapısında bu kırıklıkları düzeltmek daha kolaydır. Bunun için Poly’e çevirmek istediğimiz Meshleri seçtikten sonra Sağ tıklayıp  Conver To/Convert To Editable Poly yaparak Meshleri Editable Poly yapısına çevirdik. 3D yazıcıda 3D modelleri üretmek için en önemli unsur kapalı obje kullanmaktır.

3D Modellerimiz kapalı olmalıdır.

3D Modellerimizin  içi plastikle dolacak olan bi kalıp olarak düşünün. Kalıbımzında delik olduğunu düşünürsek plastik akıp gidectir. Bu açık alanları 3D baskı makineleri algılayamadığı için üretimi yapmayacaktır.

Böyle açık alanları 3D yazıcıda üretmeyeceği için kapatmak gerekir ve bunun birkaç  yöntemi vardır.


CAP HOLE


3D Modellerimizin  Modify kısmından Modify List açılır listesinden Cap Hole seçeneğini modelimize ekleyerek açık alanları kapatabiliyoruz. Çalışma mantığı ise, 3D modellerindeki  bütün Border’ları otomatik olarak kapatıyor. Çok karışık Border sıkıntılarında Cap Hole onarımı pek sağlıklı yapmıyor. Bunun için ise Editable Poly kısmından manuel olarak border’ları düzenlemek gerekiyor.

·        EDİTABLE POLY

Cap Hole genellikle eğimli yüzeyleri otomatik olarak kapatmakta beklenen sonucu vermez. Cap Hole’nin kapatmadığı alanları manuel olarak kapatmak mümkün. Bu işlem uzun ve uğraştırıcı olabilir ama 3D modelimizin yapısını bozmadan düzeltmek manuel olarak daha sağlıklıdır.

Eğimli alanları düzeltmek için belirli bi yol yoktur. Vertex, edge, border ile alanları kapatmaya çalışacağız.

·         BORDER (Cap)

3D Modellerimizdeki borderlar Cap komutuyla kapatılabilir. Bu, Cap Hole ile aynı mantıklar çalışır fakat Cap Hole 3D modeldeki  tüm borderlara cap uygulayarak kapatır. Manuel olarak kapatmanın yolu Editable Poly\Border\Cap tır.


Tabiki Cap Hole gibi Border cap ta eğimli yüzeylerde pek başarılı değildir.

 

Resimde de görüldüğü gibi Border’a Cap komutu uyguladığımızda eğimli yüzeyleri kapatıyor ama obejenin yapısını bozuyor. Eğimli alanları kapatmanın en sağlıklı yolu Vertex ve Edgeleri birleştirerek (Weld) düzeltmektir


·         EDGE ve VERTEX BİRLEŞTİRME (WELD, TARGET WELD)

Border\Cap 3D modelimizin yapısını bozduysa eğer, en son ve en sağlıklı çözümü Weld ile yaparak sağlıklı sonuçlara ulaşabiliriz. Üst resimdeki objemizi birde Weld ile düzeltelim.

İlk olarak Edge’leri kullanarak, Vertex’leri birleştirme yapalım.

Açık alandaki bir Edge’yi seçip Shift’e basılı tutarak diğer birleştireceğim Edge ye yakın bi konuma getiriyorum. 

Bir sonraki adımda ise Vertex’leri birleştireceğiz. Bu birleştirme işlemini ise Target Weld ile yapacağız. EditablePoly\Vertex\Edit Vertices\Target Weld seçeneğini seçitikten sonra birleştirmek istediğimiz vertexlerden ilkini seçip sonra diğerini seçtiğimizde vertexleri birleştirir..

Edge ve Vertexlerle modelimizin açık kısımlarını kapattık ve bu işlemi yaparken 3D modelimizin yapısını bozmadık. Bu şekilde düzenlediğimiz modellerimiz 3D yazıcıda üretilebilir hale gelecektir.



Kuyumculuk sektörü için en iyi 3D yazıcı hangisidir?

Amerika’nın Kuzeybatı Bölgesi’nin en büyük tam hizmet mücevher ve saat mağazası, pave’ mıhlama gibi yüksek detaylara ihtiyaç duyan kalıplar oluşturmak için Envisiontec 3D yazıcıya güveniyor.

Kuyumculuk sektörü için en iyi 3D yazıcı hangisidir?

Amerika’nın Kuzeybatı Bölgesi’nin en büyük tam hizmet mücevher ve saat mağazası, pave mıhlama gibi detaylara ihtiyaç duyan kalıplar oluşturmak için Envisiontec 3D yazıcıya güveniyor.

 

2011 yılında Washington Spokane’deki Mücevher Tasarımı Merkezi, EnvisionTEC’ten Perfactory Aureus’la 3D baskıya adım attı.

 

39 yaşındaki şirket zaten Amerika’nın Kuzeybatı bölgesindeki en büyük tam hizmet mücevher ve saat mağazasıydı. Ancak 3D baskıya yapılan girişim, şirketin özel kuyumculuk işini genişletmesine ve müşteriler için daha hızlı modeller sunmasına ve genel operasyonların dönüşümüne yardımcı olmasına yardımcı oldu. Şirket kısa süre önce özel kuyumculuk işinde büyüme nedeniyle yakınlardaki Kennewick’te ikinci bir yer açtı.

 

 

“Kuyumculukta el oymalarına kadar geriye giden bir geçmişimiz var.” Uzun zamandır devam eden bir aile şirketi olan Takı Tasarım Merkezi’nin sahibi Brian Toone, “Bu bizim temelimizdi” dedi. “Fakat bizim 3D yazıcımız, büyümemize ve yapabileceğimizi hiç düşünmediğimiz şeyleri elden yapmamıza izin verdi. Teknoloji işi o kadar çarpıcı bir şekilde değiştirdi ki, elimizden gelen her şeyi yapıyoruz “ dedi.

 

Günümüzde mücevher takımı, Envisiontec’in en çok satan 3D yazıcılardan biri olan Perfactory Aureus’u, özel mücevher üretimi için düzenli olarak çalıştırıyor ve sonuçta güzel mücevher desenleri üzerine dökülüp hazırlanmış desenler yazdırıyor.

 

Merkezde 3D baskı ve üretimi yöneten bir CAD uzmanı olan Jon Nowaski “Her gece kullanıyoruz,” dedi. “Bazen günde iki vardiya yapıyoruz” “Makinamız her gece tam anlamıyla doludur” diye ekledi Toone.

 

Nowaski, yukarıda gösterilen halka gibi bir mücevher parçası oluşturmak için CAD kullanıyor ve daha sonra metal ve mücevher çeşitleri sunan bitmiş bir dökme parçaya dönüştürüyor.

 

Toone, satın aldığı 2011 yılına geri döndüğünde, Aureus’un pahalı olduğunu düşündüğünü hatırlattı, ancak piyasada ispatlanmış en üst düzey 3D yazıcıya gitmek istedi. Bugün, Aureus’un buna değer olduğunu ve buna “inanılmaz derecede güvenilir” olduğunu belirtti.

Mücevher Tasarımı Merkezi, öncelikle EnvisionTEC’in EC500 materyalinde basılmakta ve Aureus’ta 25 mikron çözünürlükte ayrıntı vermektedir. Aynı zamanda, 250 ° C’lik bir erime noktasına sahiptir; bu, bir yatırım dökümü oluştururken, tamamen tükenme durumunda sıfır kül içeriği anlamına gelir.

 

EnvisionTEC’in kuyumcu pazarı için dökümlü malzeme kütüphanesinde EC500, baskı hızıyla da tanınır. 5.7 saatte 15 zil yapılabilir ve bu da gecede üretimin kolaylaşmasına neden olur.

 

Günümüzde Takı Tasarım Merkezi, özel halkalar ve kolyelerden bileziklere kadar her şeyi üretmektedir.

 

Nowaski, 2011 yılında şirketin ayda 30 özel mücevher işi yaptığını tahmin etti, ancak günümüzde tatillerde ani artışlarla birlikte ortalama 70 kişi. “Geçen Aralık ayında, muhtemelen bu yıl 100’ü tamamladık” dedi. “İş kapasitemiz dramatik bir şekilde arttı.”

 

Şirket ayrıca son zamanlarda bir 3D tarayıcı satın alarak 3D yazdırma konusundaki kararlılığını derinleştirdi. Artık, dosyaları korumak için aziz yadigârları taramanın yanı sıra, merkez, yapraklar gibi organik şekiller de tarayarak, daha sonra da 3D yazdırma yoluyla çoğaltabiliyor. Bu tasarımları taklit etmek geçmişte balmumu oymacı deneyimli sanatçılar olmadan çok zordu.

 

Bir ilerici mücevher şirketi olan Aureus, şirketin tek 3D yazıcısı da değildir. Mücevher Tasarım Merkezi ayrıca bir Formlabs 3D yazıcısına sahip olmakla birlikte, son dökülebilir modelleri için kullanmıyorlar.. Toone, daha düşük fiyatlı makinenin sadece Aureus’a son bir baskı yapmadan önce müşterilere hızlı bir plastik prototip göstermek için kullanıldığını söyledi. Nowaski, “Taşınabilir bir reçinesi var, ancak ayrıntı yok, Formlabs’ta bir kaplama halkası üretmek için bile kullanmıyoruz.” dedi.

 

Aynı şey gerçekten de her ince detay için de geçerlidir. “Çevre taş uygulaması için ile Envisiontec ile daha iyi detaylar elde edersiniz.” Bunun büyük bir kısmı yazıcının kalitesiyle ilgili olsa da, Envisiontec’in mülkiyetindeki maddenin balmumu içeriği de bir rol oynamaktadır.



Envisiontec’ den Kolay Döküme Uygun Mum Oranı Yüksek Yeni Reçine

EnvisionTEC’in en yeni direkt döküme uygun reçinesi, Easy-Cast EC3000, Perfactory 3D yazıcılarda kullanılmak üzere tasarlanmıştır. Bu kolay döküm malzemesi, EC500 dahil olmak üzere polimer esaslı herhangi bir reçineden 3 kat daha fazla balmumu içerir.

Envisiontec’ den Kolay Döküme Uygun Mum Oranı Yüksek Yeni Reçine

Easy Cast EC3000

EnvisionTEC’in en yeni direkt döküme uygun reçinesi, Easy-Cast EC3000, Perfactory 3D yazıcılarda kullanılmak üzere tasarlanmıştır. Bu kolay döküm malzemesi, EC500 dahil olmak üzere polimer esaslı herhangi bir reçineden 3 kat daha fazla balmumu içerir. Rekabetçi ürünler arasında döküm sırasında gözenekliliğin başlıca nedeni olan yanma sırasında kaynama olmaz. Aynı zamanda, bugün piyasadaki diğer balmumu benzeri döküm ürünlerin ulaşamayacağı çok net olan ayrıntıları üretebilir. EC3000, gözenekli veya metal parlamasına izin kesinlikle vermez. EC3000, tamamen yanma konusunda ihmal edilebilir miktarda kül içeriğine sahiptir ve bu da herhangi bir enjeksiyon balmumu deseni kadar kolay dökülmesini sağlar.

Temel Özellikler:

– Süper pürüzsüz yüzeylere sahip pürüzsüz detaylar.
– Birçok döküm alçısıyla birlikte kullanıma uygun. (Certus Optima ile mükemmel sonuç)
– Tam yanma sırasındaki ihmal edilebilir malzeme genleşmesi.
– Temiz, külsüz yanma nedeniyle gözeneksiz döküm.
– Kalın duvar kalınlıklarının değerli ve değerli olmayan metallerde problemsiz dökümü için özel formülasyon.

 



3D CAD Paketleri

SOLIDWORKS® 3D CAD yazılımı kullanımı kolay SOLIDWORKS kullanıcı arabirimiyle güçlü tasarım işlevleri sunarak tasarım sürecinizi hızlandırır ve anında verimlilik kazanmanızı sağlar. SOLIDWORKS 3D CAD çözümleri sizin ve ekibinizin, fikirlerinizi kolayca mükemmel ürünlere dönüştürmenizi sağlar. Sezgisel arayüzü ve etkili tasarım özellikleri sayesinde daha akılcı ve hızlı şekilde ürün geliştirmeye olanak sağlar ve böylece şirketinizin başarısını arttırır. Kullanımı kolay ancak etkili araç setleri, tasarım bilgisinin net biçimde iletilebilmesi, sanal prototip oluşturma ve üretime hazır çizim ve verilerin hızlı şekilde oluşturulabilmesi ile rekabetçi piyasa şartlarında sizlere belirgin bir avantaj sağlar SOLIDWORKS 3D CAD uygulamasının tüm avantajlarını keşfedin.

SOLIDWORKS Premium
SOLIDWORKS Premium, SOLIDWORKS Professional’ın özelliklerine güçlü analiz ve tasarım doğrulama işlevleri, ECAD/MCAD işbirliği, tersine mühendislik ve gelişmiş kablo ve boru tesisatı işlevleri ekleyen kapsamlı bir 3D tasarım çözümüdür.
SOLIDWORKS Professional
SOLIDWORKS Professional, SOLIDWORKS Standard’ın özelliklerine yenilerini ekleyerek dosya yönetimi araçları, fotoğraf gerçekliğinde gelişmiş işleme, otomatik maliyet tahmini, eDrawings® Professional ile işbirliği özellikleri, otomatik tasarım ve teknik resim kontrolü ve gelişmiş bir bileşen ve parça kitaplığıyla tasarım üretkenliğini artırır.
SOLIDWORKS Standard
SOLIDWORKS Standard ile daha hızlı, verimli çalışır hale gelin ve bu güçlü 3D tasarım çözümünün hızlı parça üretimi, montajlar ve 2D çizimler açısından yararlarını ortaya çıkarın. Sac levha, profiller, yüzey işleme, kalıp, alet ve döküm için uygulamaya özel araçlar, sınıfında en iyi tasarımları sunmanızı kolaylaştırır.


Telefonunuz İle Çalışan Mobil 3B Yazıcı: ONO

3D Printing teknolojisinin herkesin elinde bulunacağı dönem için geri sayım devam ederken, tüm renkleri basan yazıcı, çift baskı kafalı yazıcı gibi gelişmeler de yaşanıyor. 3B yazıcılarda ihtiyacımız olan konulardan biri de mobilite, yani taşınabilirlik.

Yaşımdan dolayı bilmiyorum ama muhtemelen sabit telefonlar küçüldükçe insanlar daha da küçülebileceğini tahmin etmiş ama asla, o telefonların sahip olabileceği özelliklerin cep telefonlarının olabileceğinin çeyreği bile olmayacağını düşünememiştir.

 

Şimdi, ONO ismiyle karşımıza çıkan 99 $’lık taşınabilir 3B yazıcı, geçen sene mart ayında OLO ismiyle Kickstarter’da duyurulmuş ve hedeflediği fon desteğini almıştı.

Yanınızda her yere taşıyabileceğiniz yazıcı ile en fazla 5.8 inç ekranlı telefonunuzu kullanarak,76x128x52 boyutlarında basım yapabiliyorsunuz.

 

Telefonu alt kısma koyduktan sonra, sıvımsı hammaddeyi(reçine) döküp, yazıcının kapağını kapatarak baskı alabileceğiniz yazıcı; evinizden uzak kaldığınız dönemler için veya evinizde küçük bir şey üretmek istediğiniz zamanlar için birebir.

Ayrıca ONO’nun özel uygulaması ONO app ile ücretsiz kütüphaneye sahip olabileceksiniz. Güncelleme gelme ihtimalinin olması ise ayrı bir umut verici detay.

Tasarımı ve vaat ettikleriyle başarılı bir yazıcı diye düşünüyorum. Eğer 3B yazıcıya merakınız var, bazen evde kendi askılığınızı kendi türk kahvesi fincanınızı üretmek istiyorsanız ve normal bir yazıcıya ayıracak paranız yoksa bu yazıcı tam size göre.

Üretici firma, ONO’yu mart ayının sonuna doğru 16,500 destekçisine kavuşturduktan sonra satışlara başlayacakmış. Yani paranızı kenara koyup biriktirmek için zamanınız var.



3D Yazıcılar katmanlı imalat(additive manufacturing) yapması açısında birbirinin aynısı olmasına rağmen objeyi üretmede kullandıkları teknoloji açısından birbirinden farklılaşmaktadır. Bu teknolojiler arasında;

·         Fused Deposition Modeling ve ya Fused Filament Fabrication (FDM / FFF)

·         Stereolithography (SLA)

·         Selective Laser Sintering (SLS)

·         Polyjet & Multijet

·         Renkli 3D Baskı (Binder Jetting, SDL & Triple Jetting)

·         Digital Light Processing (DLP)

·         Metal 3D Baskı (DMLS & EBM)

 

Fused Deposition Modeling ve ya Fused Filament Fabrication (FDM / FFF)

FDM teknolojisi 3D Yazıcılar arasında en popüler olan teknoloji. Özellikle 2007 yılında patentlerin düşmesiyle açık kaynak akımının da etkisiyle tüm dünyada yaygınlaştı. Genel olarak masaüstü 3D Yazıcıların kullandığı bu teknolojide objeler  filament olarak adlandırılan hammaddenin eritilerek katman katman dökülmesiyle inşa ediliyor.

3D Yazıcılar arasında en uygun fiyata sahip olan bu teknolojide genel olarak ABS ve PLA termo plastikleri hammadde olarak kullanılıyor. 1.75 ve 3 mm çapında iki farklı filament kullanan FDM 3D Yazıcılarında, filament ekstrüder olarak adlandırılan bölümde eritilerek aşağıdan yukarıya doğru üretilmektedir.

Bazı FDM 3D Yazıcılarında birden fazla ekstrüder bulunmaktadır. Böylece farklı renkler bir arada üretilebilir.

FDM teknolojisinde obje üretimi esnasında destek malzemesi kullanılmaktadır.  Bu destek malzemeleri ise daha üretimden sonra anaparçadan kolaylıkla ayrılabilmektedir.

FDM teknolojisindeki çıktılar prototiplemeden, ölçek modele konsept modelden kalıplamaya birçok farklı alanda kullanılabilir.

 

Stereolithography (SLA)

Stereolithograpahy (SLA) teknolojisi 1986 yılında 3D Systems şirketi kurucusu Charles Hull tarafından geliştirilen ilk 3D Yazıcı teknolojisidir. SLA teknolojisinde objeler ultraviyole lazerin foto reaktif reçineyi katman katman dondurmasıyla oluşturulur. Üretim esnasında tabla 0.05 – 0.15 mm hareketlerle aşağıya doğru iner ve her inişten sonra lazer objenin bir kesit alanını oluşturur. Üretim sonunda ise obje sıvı reçinenin içerisinden alınır. Diğer bir yöntemde ise obje baş aşağı olacak şekilde üretilir.

SLA teknolojisinde objeyi üretim esnasında ayakta tutabilmek için destek malzemeleri kullanılır. Destek malzemeleri üretim sonrası objeden ayrılır.

SLA 3D Baskıları FDM ve SLS 3D Baskıları gibi iyi derecede dayanma gücüne sahip değildir.  Ama bunun yerine 3D Baskılar çok daha yüksek hassasiyettedir.

SLA teknolojisinde çıktılar mücevher, dişçilik gibi yüksek detay gerektiren yerlerde kullanılır. Çıktılar ise son üründen ziyade kalıp alınıp döküm yapılmasında kullanılmaktadır.

 

Selective Laser Sintering (SLS)

Katmanlı imalat teknolojilerinden bir diğeri olan SLS’de lazer toz halde bulunan hammaddeyi sinterleyerek 3 boyutlu modeli oluşturmaktadır. SLS teknolojisini kullanan 3D Yazıcılarda üretim platformunda toz halde bulunan hammaddeden (genellikle polyamid) çok ince bir tabaka lazer tarafından sinterlenir. Daha sonra üretim platformu mikron seviyesinde aşağıya iner ve diğer katman lazer tarafından oluşturulur. Bu süreç objenin tamamı üretilene kadar devam eder.

Diğer teknolojilerle kıyaslandığında örneğin SLA ve FDM, SLS teknolojisinde destek malzemesi kullanılmasına gerek yoktur. Çünkü toz halde bulunan materyal katmanlar arasında destek görevi görmektedir. Bu da karmaşık geometrilerin üretilmesine olan sağlamakadır.

SLS teknolojisinden alınan çıktılar prototip, mimari, hareketli parçalar, tüketici ürünleri, heykel gibi bir çok farklı alanda kullanılmaktadır.

 

Renkli 3D Baskı (Binder Jetting)

Binder Jet teknolojisini kullanan 3D Yazıcılarda renkli 3D Baskılar almak mümkündür. SLS teknolojisinde olduğu gibi bir katman toz materyal (kumtaşı) serildiken sonra 3D Yazıcının kafası tozun üzerinden geçer ve bu esnada kafa renk ve yapıştırıcı püskürtür. Daha sonra bir katman daha serilir ve aynı işlem obje üretilene kadar devam eder. Binder Jet teknolojisini kullanan 3D Yazıcılarda destek malzemesi kullanılmasına gerek yoktur. Çünkü toz materyalin kendisi destek oluşturmaktadır. FDM teknolojisi 3D Yazıcılarla kıyaslandığında, Binder Jet 3D Yazıcılarda post process işlemi gerekmektedir hava kompresörüyle objenin temizlenmesi ve colorbond işlemi gibi.

Polyjet & Multijet

SLA teknolojisine benzer olarak, Polyjet ve Multijet teknolojisini kullanan 3D Yazıcılarda UV ışık fotopolimer maddeyi kürlemektedir. Fakat SLA teknolojisindeki gibi her katmanın lazerle dondurulmasından ziyade, inkjet yazıcılarda olduğu 3D Yazıcının kafası foto küçük damlacıklar halinde foto polimer maddeyi bırakmakta, bırakılan bu madde ise UV ışık ile dondurulmaktadır. Bir katman oluşturuduktan sonra üretim tablası bir kat aşağıya inmekte daha sonra ise diğer katman oluşturulması için aynı işlem yapılmaktadır. Bu süreç ise objenin üretimi boyunca devam etmektedir.

Polyjet teknolojisini kullanan 3D Yazıcılarda yüzey kalitesi oldukça başarılıdır ve kompleks geometrideki modelleri üretebilmektedir. Fakat çıktıların dayanımı SLS ve FDM teknolojilerinde kadar güçlü değildir. Diğer teknolojilerle kıyaslandığından en büyük avantajı ise aynı anda birden fala materyali kullanabilmesidir. Böylece objenin farklı bölümlerinde farklı renkler, ısıl dirençlik ve ya sertlik gibi belirlenebilmektedir. SLA teknolojisinde olduğu gibi çıktılar güneş ışığı ve ısıya karşı hassastır.

 

Digital Light Processing (DLP)

DLP teknolojisini kullanan 3D Yazıcılarda 3 boyutlu modeller hammadde olarak kullanılan foto polimerin projektör yardımıyla kurlaştırılmasıyla oluşturulur.  SLA teknolojisine oldukça benzeyen DLP’nin farklı yanı ise Ultraviyole ışın yerine projektör kullanmasıdır. Bunun haricinde 3 boyutlu modeller SLA teknolojisinde olduğu gibi fotopolimer maddedinin katman katman kur edilmesiyle oluşturulmaktadır. Projektör ilk katmanı dondurduktan sonra üretim tablası bir kat yukarıya hareket etmekte ve diğer katman oluşturulmaktadır. Üretimin sonunda ise obje baş aşağı olacak şekilde elde edilmektedir.

FDM teknolojisine kıyasla DLP ile edilen 3D Baskılarda katmanların çözünürlüğü daha yüksektir. SLA teknolojisine kıyasla 3D Baskılar DLP’de daha hızlı üretilebilmektedir. Bunun nedeni ise SLA’de her katman nokta nokta dondurulurken DLP teknolojisinde projektörün katmanlar tek seferde kürleştirilmektedir.

SLA teknolojisinde kullanılan foto polimerler DLP teknolojisinde de kullanılabilir. DLP ile üretilen objelerin dayanıklılığı SLA teknolojisiyle aynıdır. Yine SLA ile benzer olarak DLP teknolojisi mücevherat, sanat gibi yüksek detay gerektiren alanlarda kullanılmaktadır.

 

Metal 3D Baskı (DMLS & EBM)

Metal baskı yapan 3D Yazıcılar genelde havacılık, savunma sanayi, medikal gibi sektörlerde kullanılmaktadır. Direct Metal Laser Sintering(DMLS) olarak adlandırılan bu katmanlı imalat teknolojisi EOS firması tarafından geliştirimiştir. SLS teknoojisine benzer olarak çalışan DMLS teknolojisinde 3D Baskılar toz halde bulunan metal tozunun lazer tarafından sinterlenmesiyle oluşturulmaktadır.

DMLS teknolojisi ile elde edilen 3D Baskılarda geleneksel üretim yöntemlerine göre birçok avantaj sunmaktadır. DMLS teknolojisinde çoğu alaşım materyal kullanılabilmektedir ve kompleks geometriler kolayca üretilebilmektedir.

Electron Beam Melting (EBM) teknolojisini kullanan 3D Yazıcılarda lazerden ziyade elektron ışını gücün kaynağıdır. Arcam AB firması tarafından geliştirilen bu teknikte elektron ışınları metal tozunu katman katman eriterek objeyi oluşturmaktadır. EBM teknolojisinde tamamiyle yoğun materyalin karakteristik özelliklerini gösteren metal parçalar üretilebilmektedir.

EBM teknolojisinde alınan 3D Baskılarda %100 dolulukta üretilebilirki  bu kalıplamayla üretimden daha iyi sonuçlar vermektedir. Kullanılan materyaller arasında ise implant sektörü için mükemmel çözümler sunan titanyumun yanısıra bakır, niyobyum, AL 2024, metal cam ve paslanmaz çelikte yer almaktadır.

DMLS’e kıyasla EBM teknolojisini üstün üretim derecesine sahiptir.



3D tarama verilerini kullanarak CAD ortamında model oluşturma işine “tersine mühendislik” tanımı kullanılmaktadır. Bazen elimizde bir obje bulunur , ancak bu objenin teknik çizimi yoktur. teknik çizim olmayınca , özellikle günümüzde 3D yazıcılarda , aynı parçayı imal etmemize olanak yoktur. Ya da parça üzerinde istediğimiz değişikliği yapıp , imalata hazır olup olmadığını (prototipleme yoluyla) kontrol etmemizin ihtimali yoktur. Bu nedenlerden ötürü “tersine mühendislik” bazı durumlarda şarttır. 3D lazer tarayıcılarının ana işlevlerinden birisi de budur. Parçanın detaylı bir görüntüsünü oluşturmak ve bu görüntünün düzenlenmesiyle 3D modellemeye geçiş yapmak.
   Dünya genelinde ortalama 3.2 milyon kullanıcısı olduğu bilinen , 3D yazılım sektörünün önemli oyuncularından SolidWorks ile çalışan bir add-in , 3D tarama verilerinin kolayca işlenmesini sağlıyor.
XTract3D adı verilen add-in , yüksek çözünürlüklü 3D tarama verilerini kolayca SolidWorks çalışma ortamına aktarıyor ve sonrasında bu tarama verileri üzerinden hareketle, SolidWorks’un skeç aracı kullanılarak 3D modelleme normal iş akışında gerçekleştiriliyor.

   Kanadalı yazılım firması Polyga tarafından geliştirilen XTract3D , aylık kiralama veya doğrudan satış olamak üzere iki seçenek üzerinden kullanılabiliyor. Gerçekleştirdiği önemli işleve paralel olarak fiyatı da biraz yüksek olan XTract3D , kullanımı için gereken eğitim materyaliyle beraber geliyor.


NO   =  AÇIKLAMA
000 = Bu alarm çıktığında kontrol sisteminizi kapatıp açmanız gerekir.
003 = Fazla hane girilmiş programınızı düzeltin.
004 = Satırın başına adresi olmayan bir sayı veya eksi işaret yazılmış.
005 = Satır sonuna EOB işareti konmamış veya hatalı bilgi girilmiş.
006 = Eksi işareti hatası kullanılmayan bir adresten sonra gelen işareti yazılmış.
007 = Nokta hatası.
008 = Bir program sonu komutu olmaksızın EOR okundu.
009 = Kullanılmayan bir karakter girildi.
010 = Kullanılmayan bir G kodu girildi.
011 = İlerleme yanlış bir şekilde girildi veya ilerleme uygun değil.
014 = Değişken adımlı vidada kullanım hatası.
015 = Bir satır içinde fazla eksen yazıldı.
020 = Başlangıç noktası ile bitiş noktası arasında ki fark belirtilen bir yay müsaade edilen Değeri aştı. Bu N393=1 iken geçerlidir.
021 = Dairesel interpolasyon sırasında seçilen düzlemde eksen yok.
023 = Dairesel interpolasyon sırasında R değeri eksi işaretli olamaz.
025 = Dairesel interpolasyon sırasında F değeri 1 hane olarak yazılmış
027 = Takım boyu telafisinde G43 ve G44 için eksen belirtilmemiş.
028 = Düzlem seçimi sırasında iki veya daha fazla eksen aynı yönde yazılmış.
029 = H kodu ile belirtilen ofset değeri çok büyük.(torna için T kodu)
030 = H kodu ile belirtilen ofset numarası çok büyük.(torna için T kodu)
031 = G10 ile miktarı belirtilen ofset numarasını izleyen P adresi asılmış veya belirtimemiş
032 = G10 ile miktarı belirtilen ofset çok fazla asılmış.
033 = Takım telafisinde belirtilmeyen kesişim noktası.
034 = Takım telafisinde G02 veya G03 icra edilirken başlama veya iptal yapılmış.
035 = Takım telafisinde G31 belirtilmiş. (kesme iptali)
037 = Düzlemde G40 komutu kullanılmış.
038 = Yayın başlangıç ve bitiş noktası yayın merkezi ile çakışmış.
039 = G41 ve G42 kullanılırken köşe kırmalarda ve radyuslarda aşırı kesme oluştu.
040 = G90 dan G94 e kadar olan döngü komutlarda takım ucu telafisinde aşırı kesme oluştu.(program başına G40 yazın)
041 = Takım ucu telafisinde aşırı kesme oluşmuş.(program başına G40 yazın)
042 = Takım ucu telafisinde takım pozisyonu telafisi kullanıldı.
043 = M06 T komutunda kullanılmayan bir T nosu yazıldı.
044 = G27 ile G30 arasında bir komut döngü programının içinde kullanıldı.
050 = Diş çekme bloğunda köşe kırma ve köşe radyusu komutu yazıldı.
051 = Uygun olmayan hareket veya bloğun hareket mesafesi köşe kırma ve köşe radyusuna yakın komut verildi.
052 = Uygun olmayan hareket veya bloğun hareket mesafesi köşe kırma ve köşe radyusuna yakın verilen komut G01 değil.
053 = köşe kırma ve köşe radyusu komutunda iki veya daha fazla I,K veya R belirlendi.
054 = köşe kırma ve köşe radyusu içinde verilerek belirlenen bir bloğun komut hatası.
055 = köşe kırma ve köşe radyusu içinde verilerek belirlenen bir blok içinde verilen hareket mesafesi köşe radyusundan daha azdır.
056 = Belirlenen komutta son nokta ve açı sadece belirtilen açıya dahi yakındır.
057 = Bloğun son noktası hesaplanamadı.
058 = Bloğun son noktası bulunamadı.
059 = Harici program aramada seçilen nolu program bulunamadı.
060 = İstenilen satır nosu bulunamadı.
061 = G70,G71,G72 veya G73 komutu ile P veya Q belirtilmedi.
062 = 1-G71 ve G72 komutunda kesme derinliği sıfır veya negatif bir değerdir.
2-G73 komutunda tekrarlama sıfır veya negatif bir değerdir.
3-G74 veya G75 komutunda *l veya *K sıfır veya negatif bir değerdir.
4-G74 veya G75 komutunda U veya W dolayısıyla *l veya *K sıfır veya negatif bir değerdir.
5-G74 veya G75 komutunda hernekadar rahat yön olsa da *d negatif bir değerdir.
6-G76 komutunda ilk kesimin kesme derinliğine veya dış derinliği sıfır veya negatif bir değerdir.
7-G76 komutunda belirlenen min kesme derinliği dış derinliğinden büyüktür.
8-G76 komutunda kullanılmayan takım ucu açısı girildi.
063 = G70,G71,G72 veya G73 komutunda P ile belirtilen satır nosu aranamadı.
064 = Çoklu döngü fonksiyonu için G71 veya G72 komutunda bir havuz belirtildi.
065 =G71,G72 veya G73 komutunda P adresi ile belirtilen satır nosu ile G00 veya G01 komutu kullanılmadı.
066 = G71,G72 veya G73 komutunda P adresi ile belirtilen iki blok arasında müsaade edilmeyen bir G kodu kullanıldı.
067 = MDI modunda G71,G72 veya G73 komutları P veya Q adresi ile belirtildi.
068 = Çoklu döngü fonksiyonunda havuz sayısı 10 adedi aştı.
069 = Blok içindeki G71,G72 veya G73 komutunda P veya Q adresi ile belirtilen son hareket komutu köşe kırma ve köşe kırma radyusu ile sonlandırıldı.
070 = Hafıza dolu.
071 = Aranan adres bulunamadı.
072 = Hafızadaki program sayısı 63 veya 125(isteğe bağlı) adedi aştı bazı programları silin.
073 = Hafızada var olan bir program numarası yazdınız.
074 = Program numarasını 1den 9999 kadar olan sayılardan seçiniz.
076 = M98 veya G65 komutunu ihtiva eden blok içinde P adresi uygulanamadı.
077 = 3 veya 5 kat içinde alt program çağırıldı.
078 = M98,M99,G65 veya G66 komutunu ihtiva eden blok içinde P ile belirlenen program veya satır nosu bulunamadı.
081 = Belirtilen otomatik takım telafisinde T kodu yok.
082 = T kodu ve otomatik takım telafisi aynı bloğa yazıldı.
083 = Otomatik takım telafisinde hatalı eksen belirtildi veya inkremental komut girildi.
085 = Seri port kullanarak hafızaya bir bilgi girildiğinde bekleme gecikmesi parity hatası oluştu. Bit sayısı veya haberleşme hızı (baudrate) yanlış.
086 = Seri port kullanarak hafızaya bir bilgi girildiğinde haberleşme kesildi.kablo kopuktur veya fiş yerinden çıkmıştır.
087 = Seri port kullanarak hafızaya bir bilgi girilirken bir durdurma komutu belirtildiğinde 10 karakter okunduktan sonra bilgi girişi durdurulmadı. Programınızı düzeltin.
090 = Makine referans noktasına dönemedi. Makine referans noktasına çok yakındı veya kızağın hızı çok düşüktü.Makineyı referans noktasından uzaklaştırarak tekrar deneyi
092 = G27 komutu ile ile referans noktasına dönülemedi.
094 = P tipi program restart kullanılamadı.
100 = PWE=1 PWE=0 yapınca bu alarm kalkar.
101 = Program yazarken elektrik kesildi. PWE=1 yapın kontrol sistemini kapatın. Kontrol sistemini açarken DELETE bütonuna basın bu hafızadaki tüm programları silecektir.
110 = DESİMAL noktanın görünen değerinin ABSOLUT değeri müsaade edileni geçti.
112 = OA bölünme belirlendi.
113 = CUSTOM MACRODA kullanılmayan bir fonksiyon.
114 = CUSTOM MACRODA G65 bloğunda tanımlanamayan bir H kodu.
128 = 0 ile 9999 arasında olmayan bir satır numarası var veya böyle bir satır arandı.
131 = 5 veya daha fazla alarm oluştu.
142 = 1-999999 dışında bir ölçek katsayısı uygulandı.
143 = Ölçek sonucu hareket mesafesi koordinat değeri ve dairesel radyus max değeri aştı.
145 = Polar koordinat interplasyonunun başlangıç veya iptali doğru değil.
146 = Polar koordinatta kullanılmaması gereken bir G kodu kullanıldı.
148 = Otomatik köşe yavaşlatması oranı ayarlanan açının dışında 213,214 ve 215 nolu parametreleri kontrol et.
150 = Takım grup nosu max müsaade edilen değeri aştı.
151 = İşlemede takım grup nosu set edilmedi.
152 = Bir gruptaki takım nosu max kayıt edilebilir değeri aştı.
153 = Takıp eden blok da T kodu kayıtlı değil.
155 = İşleme sırasında aynı blok da ki M06 ve T kodu kullanımda olan gupda değil.
159 = Program çalışırken elektrik kesildi.
176 = Komut gerçekleşemeden dairesel interplasyon sırasında bir G komutu verildi.
180 = Yüksek hızlı uzaktan kumandalı tampon bellekte bir satır alarmı oluştu.
190 = Sabit kesme hızında tanımlanan eksen yanlış. Programı düzeltin.
199 = Bir macro çalıştırılamadı.
200 = RIGIT TAPPİNG sırasında s değeri belirtilen sınır dışında veya hiç belirtilmedi.(program hatası)
201 = RIGIT TAPPİNG sırasında F değeri belirtilen sınır dışında veya hiç belirtilmedi.(program hatası)
203 = RIGIT TAPPİNG sırasında M29 pozisyonu veya S komutu doğru değil.
204 = RIGIT TAPPİNG sırasında belirtilen eksen hareketi M29 ve G84 blokları arasındadır.(program hatası)
224 = Kontrol sistemi açıldıktan sonra referans noktasına dönmeden önce bir hareket komutu verildi.
250 = Z ekseni hareket komutu takım değiştirme komutu ile birlikte kullanılmaz.
3n0 = n eksen için manual olarak referans noktasına dönmek gerekli.
3n1 = n eksende ENKODER haberleşme hatası.bilgi transferi hatası.
362 = n eksende ENKODER zaman aşımı hatası. bilgi transferi hatası.
3n3 = n eksende ENKODER kablosu parazit hatası. (topraklama hatası)
3n4 = n eksende ENKODER parıtı hatası.
3n5 = n eksende ENKODER hatalı pals gönderildi.ENKODER bozuk.
3n6 = n eksende ENKODER pil voltajı kaçamağı.ENKODER hatası.
3n7 = n eksende pil voltajı düşük seviyede. Pili değiştirin.
3n8 = n eksende pil fazla doldu. Pili değiştirin.
3n9 = n eksende anormal ENKODER veya hatalı haberleşme.DNG parametrelerinden 760 tan 767 ye kadar ve 770 den 777 ye kadar olan parametrelere bakın.
400 = Motor veya servo sürücü aşırı yüklendi.(kontrol sistemini kapat-aç)
401 = Hız kontrolü hazır sinyali kapandı.(kontrol sistemini kapat-aç)
402 = 4 eksenli motor veya servo sürücü aşırı yüklendi.(kontrol sistemini kapat-aç)
403 = 4 eksenli hız kontrolü hazır sinyali kapandı.(kontrol sistemini kapat-aç)
404 = Hız kontrolü hazır sinyali açıkken pozisyon kontrollü hazır sinyali kapandı.
405 = Pozisyon kontrol sistemi hatası.manual olarak referansa gidin.
408 = Fener mili sürücüsü doğru başlatılmadı.
409 = Bu alarm fener mili sürücüsünde bir alarm olduğunu haber verir.sürücüdeki alarm sinyalini okuyun.
4n0 = n ekseninde durma sırasındaki pozisyon hatası SET değerinden daha büyük.
4n3 = Bu alarm parametre hatasından oluşur.
4n4 = n ekseninin sürücüsünde bir hata oluştu.
4n5 = Bu alarm CMR ayarsızlığından oluşur.
4n6 = n eksenin ENKODERİNİ kablo bağlantısında veya kendinde problem var.
4n7 = Bu alarm n servo eksen sürücüsünden kaynaklanır.
510 = X ekseninde + yönde çalışma sınırı aşıldı.ters yönde kızağı taşıyın ve resete basın.
511 = X ekseninde – yönde çalışma sınırı aşıldı.ters yönde kızağı taşıyın ve resete basın.
520 = Y ekseninde + yönde çalışma sınırı aşıldı.ters yönde kızağı taşıyın ve resete basın.
521 = Y ekseninde – yönde çalışma sınırı aşıldı.ters yönde kızağı taşıyın ve resete basın.
530 = Z ekseninde + yönde çalışma sınırı aşıldı.ters yönde kızağı taşıyın ve resete basın.
531 = Z ekseninde – yönde çalışma sınırı aşıldı.ters yönde kızağı taşıyın ve resete basın.
540 = 4 eksende + yönde çalışma sınırı aşıldı.ters yönde kızağı taşıyın ve resete basın
541 = 4 eksende – yönde çalışma sınırı aşıldı.ters yönde kızağı taşıyın ve resete basın
910 = Kart hatası. Kartları kontrol edin.
911 = RAM PARITI hatası. (H)
912 = Servo sürücülerle ilişki RAM PARITI hatası.(L)
913 = Servo sürücülerle ilişki RAM PARITI hatası.(H)
914 = Servo dürücülerin RAM ilişkili RAM PARITI hatası.
915 = LADDER program düzeltme kasedi ile ilişkili RAM PARITI hatası.(L)
916 = LADDER program düzeltme kasedi ile ilişkili RAM PARITI hatası.(H)
920 = WATCH DOG alarmı (ana kart bozuk)
930 = CPU alarmı (CPU bozuldu)
950 = Güç katında +24V luk sigorta atık değiştirin.



NC Explorer yazılımı 64 bit işletim sistemleri için güncellendi!

Bilindiği üzere Mitsubishi CNC M70 ve M700 serisinde Ethernet fonksiyonu standart olarak mevcuttur ve Ethernet yolu ile makineye program göndermek için ekstra bir donanıma ihtiyaç duyulmaz. Bilgisayardan makineye program göndermek için genel olarak FTP programları kullanılırken Mitsubishi CNC tarafından yayınlanan NC Explorer yazılımı kullanım kolaylığı ve kolay kurulumu sayesinde daha fazla tercih ediliyor.

32 Bit sistemler için yaygın olarak kullanılan NC Explorer programı yeni versiyon (Ver : B0) ile birlikte 64 bit desteğine kavuştu. Güncellemeleri yüklenmiş 64 bit Windows 7 ve Windows 8 işletim sistemi için aşağıda ki linkten ücretsiz* olarak indirebileceğiniz programın kurulumu ve ayarlanması ile ilgili Türkçe dokümanı Mitsubishi Electric Turkiye CNC Departmanından temin edebilirsiniz.

 

Desteklenen Mitsubishi CNC Kontrol Üniteleri

Mitsubishi  M700VW

Mitsubishi  M700VS

Mitsubishi M70V

Mitsubishi  E70

Desteklenen İşletim Sistemleri

Windows XP SP3

Windows Vista SP2

Windows 7 32 Bit SP1

Windows 7 64 Bit

SP1 WOW64**

Windows 8 32 Bit

Windows 8 64 Bit WOW64**

 

indirme linki için tıklayınız



TAKIM ÇAĞIRMA VE OFSET OKUTMA
Mazak tezgahında takım çağırırken öncelikle takımın hangi pozisyonda çalıştığına dikkat edeceğiz.Mazak tezgahı toplam 40 adet takım alabiliyor magazine. T1000.8 T10 takım numarası sonundaki 00 ise ofset numarasıdır. T1000.8 1nci takım oluyor magazindeki genellikle kaba torna kateri.
Takım çağırırken MDI moduna alıyoruz tezgahı ve T2000.8 T2000.9 T2000.14 kodlarını yazıp START a bastığımız zaman 2 numaralı takım gelecek.
8 pozisyonunda takımı çağırınca bu pozisyonda karşımıza gelir.
9 pozisyonunda takımı çağırınca bu pozisyonda karşımıza gelir.
14 pozisyonu oriyentli pozisyondur 2nci aynada çalışan parça var ise bu pozisyonda yada istenilen oriyent pozisyonunda çağırılır.
1 den 9 a kadar magazinde dizili olan takımları çağıracağımız zaman 1000.8 9000.8 gibi 10 dan 40 a kadar olanlarda ise 10000.8 40000.8 gibi.
AYNA AYAKLARINI SÖKMEK ve AYNANI KİTLEMEK
İşlediğimiz parçanın çapı diğer parçadan ufak ise ayna ayakları onu sıkmayacaktır. Bu yüzden ayna ayaklarını söküp 2 diş yada 3 diş ileri almamız gerekiyor örneğin. Aynayı kitlemek için MF1 tuşu ile birlikte C Ekseni Bağla Tuşuna basınca ayna kendini kilitler ve dönmez. Aynanı döndürmek için El konumuna alıyoruz tezgahı C pozisyonuna getiriyoruz tezgahı ve cır cır ile aynayı döndürüyoruz. Aynayı açarken tekrar MF1 ile birlikte C Ekseni Aç tuşuna basıyoruz.
TAKIM SIFIRLAMA
Sıfırlayacağımız takımı çalışacağı pozisyonda çağırıyoruz. Daha sonra Takım Veri sayfasına giriyoruz Ölçme Kolu Açık butonuna basıyoruz ve ölçme kolu (Prob) açılıyor takımı X ten yada Z ten sıfırlayacaksak neresinden istersek oradan ölçme koluna yaklaştırılıyor ve Takım Boy Ölçme butonuna basıyoruz takımı ölçme koluna değdirmeden takımın üzerinde mavi ışık yanacak ve takımı ölçme koluna değdiricez ses gelince çekicez takımı. Takım sıfırlamak bu kadar. Tezgahın kendi X ve Z değerleri vardır bunlar her tezgaha göre değişmektedir ve X te çalışan takımın değerinin takım sıfırlarken yazıcaz.  2nci aynada çalışan takımları da 1nci aynada sıfırladıktan sonra Takım Veri sayfasından 2nci aynada çalışacak takımın üzerine gelerek Otoset yaparız ve değeri otomatik olarak atar.
Z SIFIRI ALMAK
İşleyeceğimiz parçanın boyu diğer işlediğimiz parçadan ufak yada büyük ise Z sıfırı almak zorundayız. Parçayı aynaya bağlarız ve yavaş konumda çalıştırırız tezgahı %25 gibi takım parçaya yaklaştımı durduruz Reset ile. Sonra tezgahı el konuma alırız Spindle Start tuşuna basarak aynayı döndürürüz El konumunda Z ve X ten ilerleyerek parçanın anlından talaş kaldırırız ve X ten yukarıya çıkıp Z ten 0,7 kadar ilerleriz boşta sonra Ayar bilgisi menüsüne gireriz              tuşuna basıp Z boyunun üzerine geliriz ve Öğren tuşuna basıp İnput yapınca tezgah Z sıfırını ayarladığımız yer olarak kabul etmiş olur.



M01 WAİT FOR TAP RETRACT ALARMI VAR İSE

ELEKTRIK KESILMESI
RESET E BASILMASI
EMG BUTONUNA BASILMASI
CNC NİN KAPATILMASI

SORUNU OLUŞMUŞTUR

MİTSUBISHİ M70 ve M700 SERİLERİNDE KLAVUZ İŞLEMİ ESNASINDA YARIDA KALIR İSE YAPILMASI GEREKEN İŞLEMLER

HANDLE MOD A ALIN
EMG BUTONU BASILI İSE KALDIRIN
UST MENUDEN DİAGNOS A BASIN
GELEN EKRANDA I/F TEŞHIS E BASIN
KOD ÇİKİŞ A GELİN
DİKKATLİCE   Y C 5 C / 1 YAZIP İNPUTA BASIN.
MAKİNA SPİNDLE DÖNE DÖNE KENDİNİ YUKARI DOĞRU ÇİKARTACAKTIR VE DURACAKTIR. DURANA KADAR MUDAHELE ETMEYİN.
BAZI MAKINELERDE SPINDLE CCW DÜĞMESİ BASILMASI GEREKEBİLİR

BU İŞLEM TAMAMLANAMADIĞI SURECE O ALARM GİTMEZ.

Y C 5 C / 1

BU ŞİFRENİN DOĞRU YAZILDIĞINA EMİN OLMADAN İMPUTA BASMAYIN

TEZGAHI KAPATIP AÇIN.
GENEL KONTROLLERİ YAPIN.
ÇALIŞMAYA DEVAM EDİN



MİTSUBİSHİ M70 CNC ÇOKLU TAKIM SIFIRLAMA  PROSEDÜRÜ

1.Referans takımı seçilir ve bu takım iş parçası yüzeyine dokundurulur.

2.SETUP düğmesine basılarak ekran altından CNT SET seçeneği seçilir.

4.RELATİVE  POSN. Ekranından  Z eksenine gelerek  0   İNPUT denir.

5. SETUP düğmesine basılarak ekran altından COORD seçeneği seçilir . EASYSETTİNG  ile Z eksenini sıfırlanır.

6.Diğer sıfırlanacak takım çağrılır ÖRN: MDI modunda M06 T2  yazılır İNPUT denilerek START verilir.

7. Bu takım iş parçası yüzeyine dokundurulur. RELATİVE  de görülen Z değeri

8. SETUP düğmesine basılarak ekran altından T-OFS sayfasındaki  takım numarasına karşıt yere girilir.

NOT : Referans takımı  T-OFS sayfasında  0  gözükmeli.



FANUC KONTROL SİSTEMİ ALARMLARI
NO   =  AÇIKLAMA
000 =
Bu alarm çıktığında kontrol sisteminizi kapatıp açmanız gerekir.
003 =
Fazla hane girilmiş programınızı düzeltin.
004 =
Satırın başına adresi olmayan bir sayı veya eksi işaret yazılmış.
005 =
Satır sonuna EOB işareti konmamış veya hatalı bilgi girilmiş.
006 =
Eksi işareti hatası kullanılmayan bir adresten sonra gelen işareti yazılmış.
007 =
Nokta hatası.
008 =
Bir program sonu komutu olmaksızın EOR okundu.
009 =
Kullanılmayan bir karakter girildi.
010 =
Kullanılmayan bir G kodu girildi.
011 =
İlerleme yanlış bir şekilde girildi veya ilerleme uygun değil.
014 =
Değişken adımlı vidada kullanım hatası.
015 =
Bir satır içinde fazla eksen yazıldı.
020 =
Başlangıç noktası ile bitiş noktası arasında ki fark belirtilen bir yay müsaade edilen Değeri aştı. Bu N393=1 iken geçerlidir.
021 =
Dairesel interpolasyon sırasında seçilen düzlemde eksen yok.
023 =
Dairesel interpolasyon sırasında R değeri eksi işaretli olamaz.
025 =
Dairesel interpolasyon sırasında F değeri 1 hane olarak yazılmış
027 =
Takım boyu telafisinde G43 ve G44 için eksen belirtilmemiş.
028 =
Düzlem seçimi sırasında iki veya daha fazla eksen aynı yönde yazılmış.
029 =
H kodu ile belirtilen ofset değeri çok büyük.(torna için T kodu)
030 =
H kodu ile belirtilen ofset numarası çok büyük.(torna için T kodu)
031 =
G10 ile miktarı belirtilen ofset numarasını izleyen P adresi asılmış veya belirtimemiş
032 =
G10 ile miktarı belirtilen ofset çok fazla asılmış.
033 =
Takım telafisinde belirtilmeyen kesişim noktası.
034 =
Takım telafisinde G02 veya G03 icra edilirken başlama veya iptal yapılmış.
035 =
Takım telafisinde G31 belirtilmiş. (kesme iptali)
037 =
Düzlemde G40 komutu kullanılmış.
038 =
Yayın başlangıç ve bitiş noktası yayın merkezi ile çakışmış.
039 =
G41 ve G42 kullanılırken köşe kırmalarda ve radyuslarda aşırı kesme oluştu.
040 =
G90 dan G94 e kadar olan döngü komutlarda takım ucu telafisinde aşırı kesme oluştu.(program başına G40 yazın)
041 =
Takım ucu telafisinde aşırı kesme oluşmuş.(program başına G40 yazın)
042 =
Takım ucu telafisinde takım pozisyonu telafisi kullanıldı.
043 =
M06 T komutunda kullanılmayan bir T nosu yazıldı.
044 =
G27 ile G30 arasında bir komut döngü programının içinde kullanıldı.
050 =
Diş çekme bloğunda köşe kırma ve köşe radyusu komutu yazıldı.
051 =
Uygun olmayan hareket veya bloğun hareket mesafesi köşe kırma ve köşe radyusuna yakın komut verildi.
052 =
Uygun olmayan hareket veya bloğun hareket mesafesi köşe kırma ve köşe radyusuna yakın verilen komut G01 değil.
053 =
köşe kırma ve köşe radyusu komutunda iki veya daha fazla I,K veya R belirlendi.
054 =
köşe kırma ve köşe radyusu içinde verilerek belirlenen bir bloğun komut hatası.
055 =
köşe kırma ve köşe radyusu içinde verilerek belirlenen bir blok içinde verilen hareket mesafesi köşe radyusundan daha azdır.
056 =
Belirlenen komutta son nokta ve açı sadece belirtilen açıya dahi yakındır.
057 =
Bloğun son noktası hesaplanamadı.
058 =
Bloğun son noktası bulunamadı.
059 =
Harici program aramada seçilen nolu program bulunamadı.
060 =
İstenilen satır nosu bulunamadı.
061 =
G70,G71,G72 veya G73 komutu ile P veya Q belirtilmedi.
062 =
1-G71 ve G72 komutunda kesme derinliği sıfır veya negatif bir değerdir.
2-G73
komutunda tekrarlama sıfır veya negatif bir değerdir.
3-G74
veya G75 komutunda *l veya *K sıfır veya negatif bir değerdir.
4-G74
veya G75 komutunda U veya W dolayısıyla *l veya *K sıfır veya negatif bir değerdir.
5-G74
veya G75 komutunda hernekadar rahat yön olsa da *d negatif bir değerdir.
6-G76
komutunda ilk kesimin kesme derinliğine veya dış derinliği sıfır veya negatif bir değerdir.
7-G76
komutunda belirlenen min kesme derinliği dış derinliğinden büyüktür.
8-G76
komutunda kullanılmayan takım ucu açısı girildi.
063 =
G70,G71,G72 veya G73 komutunda P ile belirtilen satır nosu aranamadı.
064 =
Çoklu döngü fonksiyonu için G71 veya G72 komutunda bir havuz belirtildi.
065 =
G71,G72 veya G73 komutunda P adresi ile belirtilen satır nosu ile G00 veya G01 komutu kullanılmadı.
066 =
G71,G72 veya G73 komutunda P adresi ile belirtilen iki blok arasında müsaade edilmeyen bir G kodu kullanıldı.
067 =
MDI modunda G71,G72 veya G73 komutları P veya Q adresi ile belirtildi.
068 =
Çoklu döngü fonksiyonunda havuz sayısı 10 adedi aştı.
069 =
Blok içindeki G71,G72 veya G73 komutunda P veya Q adresi ile belirtilen son hareket komutu köşe kırma ve köşe kırma radyusu ile sonlandırıldı.
070 =
Hafıza dolu.
071 =
Aranan adres bulunamadı.
072 =
Hafızadaki program sayısı 63 veya 125(isteğe bağlı) adedi aştı bazı programları silin.
073 =
Hafızada var olan bir program numarası yazdınız.
074 =
Program numarasını 1den 9999 kadar olan sayılardan seçiniz.
076 =
M98 veya G65 komutunu ihtiva eden blok içinde P adresi uygulanamadı.
077 =
3 veya 5 kat içinde alt program çağırıldı.
078 =
M98,M99,G65 veya G66 komutunu ihtiva eden blok içinde P ile belirlenen program veya satır nosu bulunamadı.
081 =
Belirtilen otomatik takım telafisinde T kodu yok.
082 =
T kodu ve otomatik takım telafisi aynı bloğa yazıldı.
083 =
Otomatik takım telafisinde hatalı eksen belirtildi veya inkremental komut girildi.
085 =
Seri port kullanarak hafızaya bir bilgi girildiğinde bekleme gecikmesi parity hatası oluştu. Bit sayısı veya haberleşme hızı (baudrate) yanlış.
086 =
Seri port kullanarak hafızaya bir bilgi girildiğinde haberleşme kesildi.kablo kopuktur veya fiş yerinden çıkmıştır.
087 =
Seri port kullanarak hafızaya bir bilgi girilirken bir durdurma komutu belirtildiğinde 10 karakter okunduktan sonra bilgi girişi durdurulmadı. Programınızı düzeltin.
090 =
Makine referans noktasına dönemedi. Makine referans noktasına çok yakındı veya kızağın hızı çok düşüktü.Makineyı referans noktasından uzaklaştırarak tekrar deneyi
092 =
G27 komutu ile ile referans noktasına dönülemedi.
094 =
P tipi program restart kullanılamadı.
100 =
PWE=1 PWE=0 yapınca bu alarm kalkar.
101 =
Program yazarken elektrik kesildi. PWE=1 yapın kontrol sistemini kapatın. Kontrol sistemini açarken DELETE bütonuna basın bu hafızadaki tüm programları silecektir.
110 =
DESİMAL noktanın görünen değerinin ABSOLUT değeri müsaade edileni geçti.
112 =
OA bölünme belirlendi.
113 =
CUSTOM MACRODA kullanılmayan bir fonksiyon.
114 =
CUSTOM MACRODA G65 bloğunda tanımlanamayan bir H kodu.
128 =
0 ile 9999 arasında olmayan bir satır numarası var veya böyle bir satır arandı.
131 =
5 veya daha fazla alarm oluştu.
142 =
1-999999 dışında bir ölçek katsayısı uygulandı.
143 =
Ölçek sonucu hareket mesafesi koordinat değeri ve dairesel radyus max değeri aştı.
145 =
Polar koordinat interplasyonunun başlangıç veya iptali doğru değil.
146 =
Polar koordinatta kullanılmaması gereken bir G kodu kullanıldı.
148 =
Otomatik köşe yavaşlatması oranı ayarlanan açının dışında 213,214 ve 215 nolu parametreleri kontrol et.
150 =
Takım grup nosu max müsaade edilen değeri aştı.
151 =
İşlemede takım grup nosu set edilmedi.
152 =
Bir gruptaki takım nosu max kayıt edilebilir değeri aştı.
153 =
Takıp eden blok da T kodu kayıtlı değil.
155 =
İşleme sırasında aynı blok da ki M06 ve T kodu kullanımda olan gupda değil.
159 =
Program çalışırken elektrik kesildi.
176 =
Komut gerçekleşemeden dairesel interplasyon sırasında bir G komutu verildi.
180 =
Yüksek hızlı uzaktan kumandalı tampon bellekte bir satır alarmı oluştu.
190 =
Sabit kesme hızında tanımlanan eksen yanlış. Programı düzeltin.
199 =
Bir macro çalıştırılamadı.
200 =
RIGIT TAPPİNG sırasında s değeri belirtilen sınır dışında veya hiç belirtilmedi.(program hatası)
201 =
RIGIT TAPPİNG sırasında F değeri belirtilen sınır dışında veya hiç belirtilmedi.(program hatası)
203 =
RIGIT TAPPİNG sırasında M29 pozisyonu veya S komutu doğru değil.
204 =
RIGIT TAPPİNG sırasında belirtilen eksen hareketi M29 ve G84 blokları arasındadır.(program hatası)
224 =
Kontrol sistemi açıldıktan sonra referans noktasına dönmeden önce bir hareket komutu verildi.
250 =
Z ekseni hareket komutu takım değiştirme komutu ile birlikte kullanılmaz.
3n0 =
n eksen için manual olarak referans noktasına dönmek gerekli.
3n1 =
n eksende ENKODER haberleşme hatası.bilgi transferi hatası.
362 =
n eksende ENKODER zaman aşımı hatası. bilgi transferi hatası.
3n3 =
n eksende ENKODER kablosu parazit hatası. (topraklama hatası)
3n4 =
n eksende ENKODER parıtı hatası.
3n5 =
n eksende ENKODER hatalı pals gönderildi.ENKODER bozuk.
3n6 =
n eksende ENKODER pil voltajı kaçamağı.ENKODER hatası.
3n7 =
n eksende pil voltajı düşük seviyede. Pili değiştirin.
3n8 =
n eksende pil fazla doldu. Pili değiştirin.
3n9 =
n eksende anormal ENKODER veya hatalı haberleşme.DNG parametrelerinden 760 tan 767 ye kadar ve 770 den 777 ye kadar olan parametrelere bakın.
400 =
Motor veya servo sürücü aşırı yüklendi.(kontrol sistemini kapat-aç)
401 =
Hız kontrolü hazır sinyali kapandı.(kontrol sistemini kapat-aç)
402 =
4 eksenli motor veya servo sürücü aşırı yüklendi.(kontrol sistemini kapat-aç)
403 =
4 eksenli hız kontrolü hazır sinyali kapandı.(kontrol sistemini kapat-aç)
404 =
Hız kontrolü hazır sinyali açıkken pozisyon kontrollü hazır sinyali kapandı.
405 =
Pozisyon kontrol sistemi hatası.manual olarak referansa gidin.
408 =
Fener mili sürücüsü doğru başlatılmadı.
409 =
Bu alarm fener mili sürücüsünde bir alarm olduğunu haber verir.sürücüdeki alarm sinyalini okuyun.
4n0 =
n ekseninde durma sırasındaki pozisyon hatası SET değerinden daha büyük.
4n3 =
Bu alarm parametre hatasından oluşur.
4n4 =
n ekseninin sürücüsünde bir hata oluştu.
4n5 =
Bu alarm CMR ayarsızlığından oluşur.
4n6 =
n eksenin ENKODERİNİ kablo bağlantısında veya kendinde problem var.
4n7 =
Bu alarm n servo eksen sürücüsünden kaynaklanır.
510 =
X ekseninde + yönde çalışma sınırı aşıldı.ters yönde kızağı taşıyın ve resete basın.
511 =
X ekseninde – yönde çalışma sınırı aşıldı.ters yönde kızağı taşıyın ve resete basın.
520 =
Y ekseninde + yönde çalışma sınırı aşıldı.ters yönde kızağı taşıyın ve resete basın.
521 =
Y ekseninde – yönde çalışma sınırı aşıldı.ters yönde kızağı taşıyın ve resete basın.
530 =
Z ekseninde + yönde çalışma sınırı aşıldı.ters yönde kızağı taşıyın ve resete basın.
531 =
Z ekseninde – yönde çalışma sınırı aşıldı.ters yönde kızağı taşıyın ve resete basın.
540 =
4 eksende + yönde çalışma sınırı aşıldı.ters yönde kızağı taşıyın ve resete basın
541 =
4 eksende – yönde çalışma sınırı aşıldı.ters yönde kızağı taşıyın ve resete basın
910 =
Kart hatası. Kartları kontrol edin.
911 =
RAM PARITI hatası. (H)
912 =
Servo sürücülerle ilişki RAM PARITI hatası.(L)
913 =
Servo sürücülerle ilişki RAM PARITI hatası.(H)
914 =
Servo dürücülerin RAM ilişkili RAM PARITI hatası.
915 =
LADDER program düzeltme kasedi ile ilişkili RAM PARITI hatası.(L)
916 =
LADDER program düzeltme kasedi ile ilişkili RAM PARITI hatası.(H)
920 =
WATCH DOG alarmı (ana kart bozuk)
930 =
CPU alarmı (CPU bozuldu)
950 =
Güç katında +24V luk sigorta atık değiştirin



Heidenhain de hemen her işlem için bir çevirim, döngü işlemi mevcut.
Eski ve yeni versiyonlardaki çevirim programlarının adedinde tabii ki farklılıklar bulunmakta. Her yeni sürümde yenilikler ve ekler yapılıyor. Onun için ben genel bir listeleme yapmak istiyorum.
Bunları gruplar halinde sıralayıp her gruba ait olan çevirimi de listeleyelim.

1 – Derin delme, sürtünme, döndürme ve indirme döngüleri

240 MERKEZLEME
200 DELME
201 RAYBALAMA
202 TORNALAMA
203 UNİVERSAL DELME
204 GERIYE HAVŞALAMA
205 UNIVERSAL-DERİN DELME
208 DELME FREZELEME
241 TEK DİŞ, UÇ DELME

2 – Dişli delme, dişli kesme ve dişli frezeleme döngüleri

206 VİDA DİŞİ DELME
207 VİDA DİŞİ DELME GS
209 VİDA DİŞİ DELME TALAŞ KIRMA
262 VİDA DİŞİ FREZELEME
263 HAVŞA VİDA DİŞİ FREZELEME
264 DELME VİDA DİŞİ FREZELEME
265 HELİSEL DELME VİDA DİŞİ
267 DIŞTAN VİDA DİŞİ FREZELEME

3 – Ceplerin, pimlerin ve yivlerin frezelenmesi için döngüler

251 DIKDORTGEN CEP
252 DAİRESEL CEP
253 YIV FREZELEME
254 YUVARLAK YİV
256 DİKDÖRTGEN PİM
257 DAİRESEL PİM

4 – Nokta numunelerin, örneğin daire çemberi veya delikli yüzey üretilmesi için döngüler

220 NOKTA ÖRNEK DAİRE ÜZERİNDE
221 NOKTA ÖRNEK HATLAR ÜZERİNDE

5 – SL döngüleri

14 KONTÜR
20 KONTÜR VERİLERİ
21 ÖN DELME
22 TOPLAMA
23 PERDAHLAMA DERİNLİK
24 PERDAHLAMA YAN
25 KONTUR CEKME
270 KONTUR CEK. VERILERI

6 – Düz veya kendi içinde kıvrılan yüzeylerin işlenmesi için döngüler

30 3D-VERİLERİN İŞLENMESİ
230 İŞLEME (Düz dikdörtgen yüzeyler için)
231 AYAR YÜZEYİ 8Eğri açılı, eğimli ve burulmuş yüzeyler için)
232 SATIH FREZELEME

7 – Koordinat dönüşüm hesapları için döngüler

7 SIFIR NOKTASI
247 REFERANS NOKTASI KOYMA
8 YANSITMA
10 DÖNDÜRME
11 ÖLÇÜ FAKTÖRÜ
26 SPESİFİK EKSEN ÖLÇÜ FAKTÖRÜ
19 İŞLEME DÜZLEMİ

8 – Özel döngüler, bekleme süresi, program çağrısı, mil oryantasyonu, tolerans

9 BEKLEME SÜRESİ
12 PROGRAM ÇAĞRISI
13 MİL ORYANTASYONU
32 TOLERANS

9 – Malzeme eğim konumunun otomatik olarak belirlenmesi ve dengelenmesini sağlayan döngüler

400 TEMEL DEVİR( İki nokta üzerinden otomatik belirleme)
401 KIRMIZI 2 DELİK (İki delik üzerinden otomatik belirleme)
402 KIRMIZI 2 TIPA (İki tıpa üzerinden otomatik belirleme)
403 DEVİR EKSENİNDEKİ KIRMIZI (İki delik üzerinden otomatik belirleme)
405 C EKSENİNDEKİ KIRMIZI (Bir delme orta noktası ile pozitif Y ekseni arasındaki açı kaydırmanın otomatik yönlendirilmesi)
404 TEMEL DEVRİ AYARLA (İstediğiniz bir temel devri ayarlayın)

10 – Otomatik referans noktası belirlemek için döngüler

408 YİV ORTA RFNK (Bir yiv genişliğini içten ölçün)
409 ÇBK ORTA RFNK (Bir çubuğun genişliğini dıştan ölçün)
410 DÖRTGEN İÇ RFNK (Bir dörtgenin uzunluk ve genişliğini içten ölçün)
411 DÖRTGEN DIŞ RFNK (Bir dörtgenin uzunluk ve genişliğini dıştan ölçün)
412 DAİRE İÇ RFNK (Dairenin istediğiniz dört noktasını içten ölçün)
413 DAİRE DIŞ RFNK (Dairenin istediğiniz dört noktasını dıştan ölçün)
414 KÖŞE DIŞ RFNK (İki doğruyu dıştan ölçün, doğru kesişim noktalarını referans noktası olarak ayarlayın)
415 KÖŞE İÇ RFNK (İki doğruyu içten ölçün, doğru kesişim noktalarını referans noktası olarak ayarlayın)
416 DELİKLİ DAİRE ORTASI RFNK (2. yazılım tuşu düzlemi) Delikli dairede istediğiniz üç deliği ölçün, delikli daire merkezini referans noktası olarak ayarlayın
417 TS EKSENİ RFNK (2. Yazılım tuşu düzlemi) İstediğiniz pozisyonu tarama sistemi ekseninde ölçün ve referans noktası olarak ayarlayın 11 – Otomatik çalışma parçası kontrolü için döngüler
418 4 DELİK RFNK (2. Yazılım tuşu düzlemi) Her defasında çarpı üzerindeki 2 deliği ölçün
419 TEKİL EKSEN RFNK (2. Yazılım tuşu düzlemi) İstediğiniz pozisyonu seçilebilen bir eksende ölçün ve referans noktası olarak ayarlayın

12 – Kalibrasyon döngüleri, Özel döngüler

2 TS KALİBRASYON
9 TS KAL. UZUNLUĞU Açılan tarama sisteminin uzunluk kalibrasyonu
3 ÖLÇÜM Üretici döngülerinin oluşturulması için ölçüm döngüsü
4 3D ÖLÇÜM Üretici döngülerinin oluşturulması için 3D tarama ölçüm döngüsü
440 EKSEN YER DEĞİŞİMİ ÖLÇÜMÜ
441 HIZLI TARAMA
0 REFERANS DÜZLEMİ Bir koordinatın seçilebilen bir eksende ölçülmesi
1 REFERANS DÜZLEMİ KUTUPSAL Bir noktanın ölçülmesi
420 AÇI ÖLÇÜN Açıyı çalışma düzleminde ölçün
421 DELİK ÖLÇÜN Bir deliğin konumunu ve çapını ölçün
422 DIŞ DAİREYİ ÖLÇÜN Daire şeklindeki tıpanın konumunu ve çapını ölçün
423 İÇ DÖRTGENİ ÖLÇÜN Dörtgen cebin konumunu, uzunluğunu ve genişliğini ölçün
424 DIŞ DÖRTGENİ ÖLÇÜN
425 İÇ GENİŞLİĞİ ÖLÇÜN
426 DIŞ ÇUBUĞU ÖLÇÜN
427 KOORDİNATLARI ÖLÇÜN
430 ÇEMBERİ ÖLÇÜN
431 DÜZLEM ÖLÇÜN

13 – Otomatik kinematik ölçümleri için döngüler

450 KİNEMATİK EMNİYETLEME Kinematiklerin otomatik olarak emniyetlenmesi ve tekrar oluşturulması
451 KİNEMATİK ÖLÇÜMÜ Makine kinematiğinin otomatik denetimi ya da optimizasyonu
452 PRESET-KOMPANZASYONU Makine kinematiğinin otomatik denetimi ya da optimizasyonu

14 – Otomatik alet ölçümü için döngüler

TT’de kalibrasyon yapın, 30 ve 480 döngüleri
Kablosuz TT 449’a kalibrasyon yapın, döngü 484
Alet uzunluğunu ölçün, döngü 31 ve 481
Alet yarıçapını ölçün, döngü 32 ve 482
Alet uzunluğunu ve yarıçapını ölçün, döngü 33 ve 483

Bu listedeki kavramlardan en çok gerekebilecekleri örnekleriyle yine açıklamaya devam edeceğim.

Listelediklerim sadece ana başlıklar. Her çevirim programının da içinde bir çok seçeneği mevcut. Programlamada programcıya düşen görev sadece istediği değerleri vermesi ya da  sunulan seçenekleri kabul etmesi veya atlaması gerekiyor.

Kalıp ve engebeli yüzeysel işlemler haricinde gerekebilecek tüm işlemleri CAD-CAM sistemine ihtiyaç duymadan ve seri bir şekilde programlama sistemi ve üstelik de ezbere bilinmesi gerekmeyen, diyalog sistemiyle programlanan en gelişmiş programlama ünitesi olan Heidenhain sadece çay demleyemiyor.  :D
Onu da bizler gayret edersek ve katkı sağlarsak belki gerçekleştirebiliriz.



MİTSUBİSHİ M70 CNC İŞ PARÇASI SIFIRLAMA PROSEDÜRÜ

1.Parça sıfırı alma probu tezgaha takılır.

2.Prob X ekseni yönünde iş parçasına dokundurulur.

3.SETUP düğmesine basılarak ekran altından CNT SET seçeneği seçilir.

4.RELATİVE  POSN. Ekranından  X eksenine gelerek  0   İNPUT denir.

5.Prob +Z yönünde parçadan kurtulana kadar yukarı kaldırılır.

5a.Eğer bu dokunduğumuz kenar sıfırlanacak ise probun yarı capı kadar X ekseninde

Hareket edilerek takımın tam orta noktası kenra gelecek şekilde ayarlanır.

İş parçasının orta noktası sıfır alınacak ise

5b.  Y ekseni oynatılmadan X ekseninde parçanın diğer yüzeyine deyilir.

5c. RELATİVE  ‘ de X ekseni değeri nin yarına gelinir ve .RELATİVE   sıfırlanır.

6. SETUP düğmesine basılarak ekran altından COORD seçeneği seçilir.

7. EASYSETTİNG  ile X eksenini sıfırlanır.

8.Yukarıda anlatılan aynı işlemler Y ekseni içinde yapılarak parça sıfırlanır.



FANUC

Program yazma işlemleri :

Yeni bir program açma
•   Mode düğmesi EDIT konumuna alınır.
•   Panelden PRGRM tuşuna basılır.
•   Anahtar sağ konuma alınır. ( Wrıte Protect OFF )
•   Program numarası yazılır ve panelden INSERT tuşuna basılır.

Örnek :

•   O1234 ( Program numarası )
•   İnsert tuşuna basılır.

Mevcut programı çağırma
•   Mode düğmesi EDIT konumuna alınır.
•   Panelden PRGRM tuşuna basılır.
•   Anahtar sağ konuma alınır.
•   Ekrandan DIR tuşuna basılır ve istenen program numarasına bakılır.
•   Program numarası girilir ve CURSOR’ ün alt tuşuna basılır.

Mevcut programı silme

•   Mode düğmesi EDIT konumuna alınır.
•   Panelden PRGRM tuşuna basılır.
•   Anahtar sağ konuma alınır.
•   Ekrandan DIR tuşuna basılır ve silinecek program numarasına bakılır.
•   Program numarası girilir ve DELETE tuşuna basılır.
•   Tezgah bu durumda bu dosyayı silmek için onay isteyebilir yada direk silebilir, Böyle bir onay sorması durumunda ekrandan OK tuşuna basılır.

Program yazma tuşları

Alter :   Program içerisinde cursor’ün bulunduğu yere karakter yazmak için kullanılır.

İnsert :  Program içerisinde cursor’ün bulunduğu yerin ardına karakter yazmak için kullanılır.

Delete :  Program içerisinde cursor’ün bulunduğu karakteri silmek için kullanılır.
PROGRAM YAZMA MODUNDA YAPILAN ISLEMLER

Program yazma modunda asagidaki islemler yapilabilir .

1-Yeni bir program oluşturma.
2-Eski bir programda degisiklik yapma (Program Çağırma).
3-Program silme.
4-Program numarasi degistirme.

Yeni Bir Program Numarası Açma

-MODE anahtarini EDIT konumuna getiriniz .
-Metal  anahtarı  sağa çevirin.
-Klavyede PRGRM tusuna basiniz .
-DIR a basın
-kayıtlı olmayan boş bir numara bulun
– ÖRNEK :O 002 yazılır   İNSERT e basılır
program açılır.

O + Yeni Program Numarasi + INSRT tus dizisine sira ile basilir .

HAFIZADAKİ  BİR PROGRAMI EKRANA ÇAĞIRMA

-MODE anahtarını EDIT konumuna aliniz .
– -Metal  anahtarı  sağa çevirin.
-Klavyede PRGRM tuşuna basınız .
-çağırılacak programın adı yazılır
O0005
Yazılır.  Ok tuşlarından birine basılır.

Program ekrana gelir.

PROGRAM SİLME
-MODE anahtarını EDIT konumuna aliniz .
– -Metal  anahtarı  sağa çevirin.
-Klavyede PRGRM tuşuna basınız .
-Silinecek programın adı yazılır

O0005 DELETE BASILIR
EXEC e basılır
Otomatik çalışma :
•   Mode düğmesi AUTO’ ya alınır.
•   Anahtar eğer üç yönlü ise anahtar ortaya alınır.
•   Gerekli ayarlar son bir kez gözden geçirilir.
•   START tuşuna basılır.



3D yazıcı ile üretilen hava aracı: SULSA

Tamamı 3 boyutlu yazıcıyla üretilmiş olan droneSULSA, testlerin ardından ilk uçuşlarını yapmaya başladı. Elbette bu uçak kullanım amacına uygun olarak üretilmiş ve ilk testleri yıl başında yapılan uçak testlerine hızla devam ediyor. Görevine başladığı Antartika’da gemiler için denizi gözlemlemek ve buz dağlarının tespitini yapmak amacıyla kullanılıyor.

sulsa

Southampton Üniversitesi tarafından geliştirilen SULSA’nın açılımı da “Southampton University Laser-Sintered Aircraft” olarak geçiyor. 3 kilogramağırlığındaki bu uçak, rehberlik ettiği gemiden bir dizüstü bilgisayar ile yönetiliyor. Uçağın amacı havalandıktan sonra gemilerin rotasındaki denizi kontrol etmek ve olası buz dağı gibi nesneleri tespit ederek gemilere güvenli bir seyrüsefer sağlamak olarak ortaya çıkıyor.

2 metrelik kanat genişliğine sahip olan SULSA, toplamda 10 bin dolara yakın bir maliyetle dört ana parçadan üretiliyor. EOSINT P 760 adı verilen 3D yazıcı ile üretilen uçağın maliyeti ise dikkat çekici çünkü paylaşılan verilere göre bu rakam, bildiğimiz ve hali hazırda görevde olan deniz helikopterlerinin 1 saatlik uçuşundan daha az maliyetle üretiliyor. Bu anlamda 3 boyutlu yazıcıların düşük maliyet avantajına da vurgu yapan bu durum, ileride bu tarz teknolojilerin çok daha tercih edileceğine dair bir gösterge. SULSA’nın ilk etapta İngiliz Donanması tarafından test edildiğini de son olarak belirtelim.